İçeriğe geç

Hadislerle Kur’an-ı Kerim Tefsiri Kitap Alıntıları – İbn Kesir

İbn Kesir kitaplarından Hadislerle Kur’an-ı Kerim Tefsiri kitap alıntıları sizlerle…

Hadislerle Kur’an-ı Kerim Tefsiri Kitap Alıntıları

İbn Cerir der ki :
Lokman Habeş’li marangoz bir köle idi.
Efendisi ona bize şu koyunu kes demişti. Lokman o koyunu kestiğinde efendisi:
Ondaki en temiz ve hoş iki parçayı çıkar dedi.
Lokman dilini ve kalbini çıkardı.
Allah’ın dilediği kadar bir zaman geçtikten sonra efendisi:
Bize şu oğlağı kes diye emretti.
Lokman oğlağı kestiğinde
Ondaki en pis ve murdar iki parçayı çıkar dedi.
Lokman yine dilini ve kalbini çıkardı.
Efendisi ona sebebini sorunca
Lokman:
Temiz ve hoş oldukları zaman bu ikisinden daha temiz;
pis oldukları zaman bu ikisinden daha pis hiçbir şey yoktur, dedi.
Bismillahirrahmanirrahim
İnsanlar arasında bilgisizce Allah yolundan saptırmak için gerçeği boş sözlerle değişenler ve Allah yolunu alaya alanlar vardır. İşte horlayıcı azab onlar içindir.
Lokman 6. Ayet

İbn Mesud bu ayet hakkında şöyle demiştir:

Allah’a yemin olsun ki bu şarkıdır.

İbn Mesud bu sözünü üç kere tekrarlamıştır.

Ebu Musa el-Eş’ari şöyle demiştir: Bir gece Rasulullah (sav) dedi ki; ‘Ey Nâs , şirkten korkunuz (korununuz). Muhakkak ki o bir karıncanın devinmesinden daha gizlidir.’ Orada bulunanlar biri sordu:’Ey Allah’ın Resulü, madem bir karıncanın devinmesinden daha gizlidir ondan nasıl korunacağız?’ Buyurdular:’Ey Allah’ım bildiğimiz bir şeyle Sana şirk koşmaktan yine Sana sığınır, bilmediğimiz şeylerden dolayı da mağfiretini dileriz,deyiniz.’
Bu sebeple kul her namazda Ancak Sana ibadet eder ve ancak Senden yardım dileriz demekle emrolunmuştur. Şeytan şirk koşmayı emreder, nefis de bu konuda ona itaat ederek ya korkusundan ya ümidinden daima Allah’tan gayrısına yönelir. Dolayısıyla kul daima şirkten kurtulmaya ve tevhide muhtaçtır.
Kıyamet gününde her nefis kendini suçlayacaktır!

“İyilik eden, yaptığı iyilikleri artırmadığına, günah işleyen de günahlarından tövbe etmediğine pişman olur.

Ademoğlundan bir ihtiyaç isteme,
Kapısı kapanmayandan iste.
Allah istemezsen kızar,
Ademoğlu ise istenirse kızar.
De ki: İster Allah diye ister Rahman diye çağırın, hangisi ile çağırırsanız, en güzel isimler O’nundur.
Filvâki insanlar daha ziyade ileriyi görsün diye gözleri önlerine nâzır olarak yaratılmışlardır. Lâkin böyle olması yada giderken geldikleri başlangıcı geçip, arkada bıraktıkları kıt’ayı unutmak için değil, onun hatırasına ve hafızanın sadakatine itimad içindir. Bundan dolayıdır ki boyunlar gerektiğinde hatırayı yenilemek için öndeki gözleri arkaya çevirip baktırabilecek hareketli bir mihver halinde yaratılmışlardır. Bir istikbâl yolcusu için bu yaratılışın büyük bir uyarıcı önemi vardır. Demek ki hafızası çürük, boyunları hareketsiz olan yolcuların sade ileriye dikilmiş olan gözleri şeytanın baskınından korunmak için birer selâmet bağı değildirler. Halbûki gâfil insanlıkta beşeriyeti icabı bu hâl baskındır.
Seleften birisi dedi ki: Kur’an’dan bir misâl okuyup da onu anlamadığım zaman kendime acımış, ağlamışımdır. Zîrâ Allahu Teâlâ: ‘Onu ancak bilginler akledebilir.’ buyurmuştur.
İlâh veya Lâh lafzının lügat anlamlarından ortaya çıkan hususlar:

Kulluk ve ibadet için, kendisinin dışındaki bir güce doğru yönelen insanın zihninde, yaptığı şeyin kendisinden daha üstün, kuvvetli ve kendisinin ihtiyaçlarını giderecek birisine karşı itaat ve bağlılık olduğu gerçeği yer eder.

Bu güç , onun ızdırap ve acılarını dindirmeye muktedir olduğu gibi, gerekirse onu koruyup emniyet ve selamete de çıkarır.

Dolayısıyla insan, kendisinden daha zayıf ve daha güçsüz bir varlığa karşı saygı ile yönelme gereği duymaz.

#hadislerlekuranıkerimtefsiri

Evladım! Hiçbir âdemden bir şey isteme!
Sen kapısı hiç kapanmayandan iste.
Allah, sen istemediğinde kızar.
Ademoğlu ise ondan istediğinde kızar.
Sabır ve namaz ile Allah’tan yardım isteyin. Şüphesiz o (sabır ve namaz), Allah’a saygıdan kalbi ürperenler dışında herkese zor ve ağır gelen bir görevdir.

Bakara Suresi 45. Ayet

“Kim cahiliyye davası (soy-sop ve milet-ırk davası ile İslami olmayan her dava) güderse o, cehennemin adamlarındandır.” Sahabeler: “Oruç tutsa, namaz kılsa da mı?” dediler. “Oruç tutsa ve namaz kılsa da!
Euzü’nün hikmeti, izin isteme ve kapıyı çalmadır. Çünkü hükümdarlardan bir hükümdarın kapısına gelen kişi, onun izni olmadan içeri giremez. Aynı şekilde Kuran okumak isteyen kişi de dost ile sözleşmeye başlamak istemektedir. Bunun için temiz bir dile muhtaçtır. Dil, fazla konuşma, dedikodu vb hareketlerle kirlenmiştir. Kişi ,Euzü ile dilini arıtır. Marifet ehli demişler ki; bu kelime Allah’a yaklaşanların vasıtası, Allah’tan korkanların sarıldığı ip, suçluların başvuracağı nokta, felakete düşenlerin dönüş yeri, muhiblerin rahatlama mahallidir. Bu, alemlerin Rabbinin Nahl suresinde buyurduğu kavle ittibadır. Orada buyurulur ki;Kur’an-ı okuduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah’a sığın .
Efendimiz ﷺ buyurdu ki;

“Kul bir günah işlediğinde, kalbinde siyah bir nokta belirir. Eğer o günahından tövbe edip uzaklaşırsa kalbi arınır. Tövbe etmeyip günah işlemeye devam ederse, o siyah nokta artar ve nihayet kalbin her tarafını kaplar.”

İbn-i Mace, Zühd, 29

Allah korku­su, ilim ve imanın özüdür. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurur:

«Allah’tan ancak bilgin kulları korkar.»
(Fâtır, 28)

“İster hoşuma gitsin, ister gitmesin; hangi hal üzerine sabahlarsam sabahlayayım benim için fark etmez. Çünkü ben, hayrın hoşuma gidende mi, gitmeyende mi olduğunu bilmiyorum.”
Bismillahirrahmanirrahim
İslama çağrıldığı halde. Allah´a karşı yalan uydurandan daha zalim kimdir? Allah; zalimler güruhunu hidayete erdirmez.
Saff 7
Bismillahirrahmanirrahim
Hani Meryem oğlu İsa da demişti ki: Ey İsrailoğulları; muhakkak ki ben, size Allah´ın peygamberiyim. Benden önceki Tevrat´ı doğrulayan ve benden sonra gelecek, adı Ahmed olacak bir peygamberi de müjdeleyenim. Ama o, kendilerine açık burhanlarla gelince; bu, apaçık bir büyüdür, dediler.
Saff 6
Cennet için insana verilen ilk eğitim, yasağa uymasının farz kılınmış olmasıdır.
Freud’un deneysel psikoloji incelemelerinde insan, cinsel bataklıkta doğar ve bu bataklıkta yükselir. Ne var ki İslam’ın insan görüşü, aydınlık çağ denilen Rönesans devrinin insanı ilahlaştırmaya çalışan felsefesi gibi olmayıp yüce bir varlık olan insana, kendi hakkı olan şeyleri, bir itidal içerisinde selim bir mantık çerçevesinde bahşetmiştir.
Nas 1.Ayet: De ki: İnsanların Rabbına sığınırım,
Nas 4.Ayet: O sinsi şeytanın şerrinden.
Nas 5.Ayet: Ki o, insanların kalblerine hep vesvese verir.
Nas 6.Ayet: Gerek cinnlerden, gerek insanlardan.
Nas 1.Ayet: De ki: İnsanların Rabbına sığınırım,
Felak 1.Ayet: De ki: Tanyerini ağartan Rabba sığınırım.
İhlas 1.Ayet: De ki: O Allah; bir tektir.
İhlas 2.Ayet: Allah´tır, Samed´dir.
İhlas 3.Ayet: Doğurmamış ve doğurulmamıştır.
İhlas 4.Ayet: Hiçbir şey O´na denk değildir.
Tebbet 1.Ayet: İki eli kurusun Ebu Leheb´in ve yok olsun.
Tebbet 2.Ayet: Malı ve kazandığı ona fayda vermedi.
Kafirun 6.Ayet: Sizin dininiz size; benim dinim banadır.
Cennet için insana verilen ilk eğitim, yasağa uymasının farz kılınmış olmasıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir