İçeriğe geç

Hadis Günlüğüm Kitap Alıntıları – Ömer Nasuhi Bilmen

Ömer Nasuhi Bilmen kitaplarından Hadis Günlüğüm kitap alıntıları sizlerle…

Hadis Günlüğüm Kitap Alıntıları

Ömer b. el-Hattâb (r.a.)’ın aktardığına göre,
Rasûlüllah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Ameller
niyete göredir. Herkes sadece niyetinin karşılığını
alır. Kim Allah ve Rasûlü için hicret ederse, hicreti
Allah ve Rasûlü’ne olmuştur. Kim de erişeceği bir
dünyalık veya evleneceği bir kadından dolayı hicret
ederse, hicreti, hicretine sebep olan şeyedir.”
(Buhârî, Bedü’l-Vahy, 1; Müslim, İmâre, 155.)
Nazar haktır, bir dağı bile baş aşağı eder.
İki haslet vardır ki, mü’minden başkasında toplanmaz: Cömertlik ve güzel huy
Kendisinden ilim öğrendiğiniz kişiye de, kendisine ilim öğrettiğiniz kişiye de hürmet ediniz.
Kadınların bereket yönünden en hayırlısı; idaresi ve geçimi en kolay, en hafif olanıdır.
Âdemoğlu ihtiyarladıkça kendisinde iki şey gençleşir : Mal ve uzun ömür hırsı
Evlerinizi namaz kılarak ve Kur’an okuyarak nurlandırın.
Mü’min’in ruhu, borcu ödeninceye kadar, borcundan dolayı mahpus kalır.
Pişmanlık bir tevbedir.
Her iyilik bir sadakadır.
Bir kimse ne hâl üzere ölürse Allah onu o hâl üzere diriltir.
İnsanlara teşekkür etmeyen, Allah’a da şükretmez.
Kimin son sözü La İlahe illallah – Allah’tan başka ilâh yoktur olursa cennete girer.
Bir Müslüman bir ekin ekse veya bir ağaç dikse de ondan bir kuş veya bir insan ve bir hayvan yiyecek olsa bununla o Müslüman sadaka sevabı kazanmış olur.
Kim Kur’an’ı kendi görüşüne göre tefsir ederse ateşten oturacağı yere hazırlansın
Kim müslüman kardeşinin dünyada ayıbını örterse, Allah da kıyamet gününde onun ayıbını örter.
Bir mü’min Allah’ı yâd edip de, Allah korkusundan gözyaşları yeryüzüne dökülünceye kadar ağlayacak olsa, Allah ona kıyamet gününde azap etmez.
On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera
Allah bir milleti yüceltti mi, onların güçlü olanlarından zayıf olanlarının haklarını alır.
Kur’an ( kalpler için ) devadır
Ümmetim yağmur gibidir, öncesi mi sonrası mı daha hayırlıdır, bilinmez.
İnsanların en acizi duada aciz olandır insanların en cimrisi de selam vermekte cimrilik gösterendir.

Ebu davut, camiussağir

İnsanların en abidi, kuranı en çok okuyandır. İbadetlerin en faziletlisi de duadır. İbn hibban
Evleniniz, fakat boşanmayınız. Zira Allah zevkine düşkün erkekleri ve kadınları sevmez.
Hadis-i Şerif
Günahından tevbe eden, hiç günah işlememiş gibi olur.
Hadis-i Şerif
İnsanların en cimrisi, yanında ismim anıldığı halde bana salâvat getirmeyen kimsedir.
Hadis-i Şerif
Ayıplarımı bana söyleyip, beni doğru yola götüren kimseye Allah merhamet etsin.
Hz. Ömer
Verilen sözü yerine getirmek imandandır.
Hadis-i Şerif
Kanaatkâr olunuz, çünkü kanaat tükenmez bir hazinedir.
Hayra vesile olan, o hayrı yapan gibidir. Şerre ön ayak olan da o şerri işlemiş gibidir.
Kabirleri ziyaret edin, çünkü onlar size ahireti hatırlatır.
Hadis-i Şerif
Şüphesiz Allah Teâlâ nimetinin eserini kulunun üzerinde görmeyi sever.
Hadis-i Şerif
Şüphe yok ki, Allah sizin dış görünüşlerinize ve mallarınıza bakmaz ; kalplerinize ve yaptığınız işlere bakar.
Hadis-i Şerif
Malının zekâtını verince kendinden o malın kötülüğünü ( zararını ) gidermiş olursun.
Hadis-i Şerif
Dünya, mü’minin zindanı, kâfirin ise cennetidir.
Hadis-i Şerif
Bir kul, günah işlemekte devam ettiği halde, Allah’ın ona dünya nimetlerinden sevdiği şeyleri vermekte olduğunu görürsen bil ki, bu şüphesiz Allah tarafından o kul için bir istiractır. ( Yani o kulun derece derece felakete sürüklendiğinin işaretidir.)
Hadis-i Şerif
Dilini muhafaza et, lüzumsuz şeyler söyleme.
Hadis-i Şerif
Ey insanlar ! Ölmeden önce Allah’a tevbe ediniz.
Hadis-i Şerif
Hayâ güzeldir, fakat kadınlarda daha güzeldir. (Deylemî, Kenzü’l- Hakâyık )
Lâ ilâhe illallah’ı çokça söyleyerek imanınızı tazeleyiniz. ( Ahmed Bin Hanbel, Hakîm, Camiu’s- Sağir )
Amellerin en faziletlisi vaktinde kılınan namazdır. Sonra da ana babaya iyiliktir.
Aranızda selâmı yayınız, birbirinize ( selamı ) açıkça veriniz ki birbirinizi sevesiniz.
On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir