Güzel Yazılar – Şiirler Kitap Alıntıları – Kolektif

.
İçimden şu zalim şüpheyi kaldır
Ya sen gel ya beni oraya aldır
.
İsmet Özel
.

.
Sözde, senden kaçıyorum doludizgin atlarla
.
Yavuz Bülent Bakiler
.

.
Gökteki yıldızlar kadar sayısız
Ah yurdumun kimsesiz ve yoksul çocukları
Anladım farkınız yok koparılmış başaktan!
Alın bu gözleri benden, alın bu yüreği artık
Utanıyorum yaşamaktan.
.
Yavuz Bülent Bakiler
.

.
Yine akşam, yine gurbet, yine başımda efkar
Ve yine içimde şarkılı sesin.
.
Yavuz Bülent Bakiler
.

.
Ben sana mecburum sen yoksun
.
Atilla İlhan
.

.
Ağladığım senin içindir!
Güldüğüm senin için ;
Öpüp başıma koyduğum
Ekmek gibisin!
.
Cahit Külebi
.

.
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
.
Orhan Veli Kanık
.

.
Bahçende çiçekler açsın hep böyle,
Gül eksik olmasın vazondan.
.
Coşkun Ertepınar
.

.
Ne doğan güne hükmüm geçer,
Ne halden anlayan bulunur.
.
Cahit Sıtkı Tarancı
.

.
Ben gurbette değilim
Gurbet benim içimde!
.
. Kemalettin Kamu
.

.
Sen gözlerimde bir renk,

Kulaklarımda bir ses

Ve içimde bir nefes

Olarak kalacaksın
.
. Enis Behiç Koryürek
.

.
Bir gün bana ağlarsa bu gözler,
Beyhude değildir, bunu bilsin ;
Bilsin ki bugün, bir sen eziyette değilsin.
.
.
Faruk Nafiz Çamlıbel
.

.
Sen bir ceylan olsan ben de bir avcı
Avlasam çöllerde saz ile seni
Bulunmaz dermanı yoktur ilacı
Vursam yaralasam söz ile seni
.
.Aşık Veysel

.
İnsan alemde hayal ettiği müddetçe yaşar.
.
.
Yahya Kemal Beyatlı

.
Niçin bir damlacık göğsünde bir umman haruşandır?
.
.
Mehmet Akif Ersoy

Ne hasta bekler sabahı
Ne kanlı şehidi mezar,
Ne de şeytan bir günahı
Seni beklediğim kadar.

Geçti, istemem gelmeni;
Yokluğunda buldum seni.
Bırak vehminde gölgeni
Gelme, artık neye yarar?

Necip Fazıl Kısakürek

hayat zamanda iz bırakmaz, bir boşluğa düşersin bir boşluktan..
-Atilla İlhan

Sеn kocаmаn çöllеrdе bir kаlаbаlık gibisin, Kocаmаn dеnizlеrdе еndеr bir bаlık gibisin. Bir ısıtır, bir üşütür, bir аğlаtır bir güldürür; Sеn hеm bir hаstаlık hеm dе sаğlık gibisin.

Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Bu kurtlar sofrasında belki zor
Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Sus deyip adınla başlıyorum..

Atilla İlhan

Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur,
İnsan bir akşamüstü ansızın yorulur..

Atilla İlhan

‘Çok’ta kederlenir, ‘az’da gülerim.
Ustura ağzında düşüncelerim..
Deliliktir belki.. bırakın kalsın.

-Abdürrahim Karakoç

Neş’eyle hüznü fasl edebilmek ne haddime:
Hicrân içimde vasl ile bir hoş geçimdedir!

-İsmail Hâmi Danişmend

Gizemli bir suskunluğun,
Dargın diliyim.
Kan gülleri büyütürüm,
Sabır saksılarında
Ben hep kendini yiyen,
Bir garip deliyim.

-Şükrü Erbaş

Bu akşam da gönlümüzce bitmediyse gün
Suçun yarısı bizim yarısı günün
-Melih Cevdet Anday

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına..
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana.
-Ataol Behramoğlu

Bütün kör düğümleri çözecek gözlerindir
Sakın bakma

Sussan içerimde kıyamet kopar
Sakın konuşma

Ne bir dost, ne bir sevgili,
Dünyadan uzak bir deli
-Sabahattin Ali

İlgiler gündelik giysiler gibi eski, inceliksiz..
-Gülten Akın

Ülfet belâlı şey, fakat uzlet sıkıntılı,
Bilmem nasıl geçirmeliyim son beş on yılı?
-Yahya Kemal Beyatlı

Yürü! Hür maviliğin bittiği son hadde kadar!..
İnsan âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar.
-Yahya Kemal Beyatlı

Ölüm akla gelmez insan sevince,
Sonunu düşünmez inceden ince
Ne gündüzüm gündüz, ne gecem gece,
Seni bekliyorum, o gün bu gündür

Senden yüzyıl önce gelüp, dünyada
Seni bekliyorum, o gün bu gündür
Gâhi gurbetlerde, gâhi sılada.
Seni bekliyorum, o gün bu gündür

Kimin ülkesinden geçsem
Şakaklarımda döğmeler beni ele verecek
Cesur ve onurlu diyecekler
Halbuki suskun ve kederliyim

Hayat zamanda iz bırakmaz
Bir boşluğa düşersin bir boşluktan
Birikip yeniden sıçramak için
Elde var hüzün

Sen Türkiye gibi aydınlık ve güzelsin!
Benim doğduğum köyler de güzeldi
Sen de anlat doğduğun yerleri,
Anlat biraz!

Bilmem ki nasıl anlatsam;
Nasıl, nasıl, size derdimi!
Bir dert ki yürekler acısı,
Bir dert ki düşman başına.
Gönül yarası desem
Değil!
Ekmek parası desem
Değil!
Bir dert ki
Dayanılır şey değil.

Ne hasta bekler sabahı
Ne kanlı şehidi mezar,
Ne de şeytan bir günahı
Seni beklediğim kadar.

Geçti, istemem gelmeni;
Yokluğunda buldum seni.
Bırak vehminde gölgeni
Gelme, artık neye yarar?

Ne kadar değiştim , Rabbim ne kadar!
Başlıyor aksisedası kalbimde
Kara sevdalı günlerimin

Ölen ölür, yıpranmaz;
Giden, gider, aranmaz.
Böyle geçer ömrümüz,
Bir gün gelir ölürüz,
Haberimiz olmadan.

-NFK / Şehirlerin Dışından

Bu yağmur kanımı boğan bir iplik
Karnımda acısız yatan bir bıçak
Bu yağmur yerde taş ve bende kemik
Dayandıkça çisil çisil yağacak

-N.F.Kısakürek / Bu Yağmur

Kim bilir neredesiniz ,
Geçen dakikalarım?
-N.F.Kısakürek

“Söylenmemiş aşkın güzelliğiyledir
Kağıtlarda yarım bırakılmış şiir”
-Ahmet Muhip Dıranas / Olvido

GECE YARISINDA BIR YALNIZ ADAM

Efkarımı dağıtmıyor şimdi her gece,
Ardarda içtiğim her sigara
Ve başıboş akan ırmaklar gibi,
Dalıp dalıp gidiyorsun yollara.

Bütün sevdiklerin bırakıp gitti.
Yapayalnız kaldın artık.
Dokunsalar, ağlarsın çocuklar gibi
Büyüdü gözlerinde yalnızlık.

Yavuz Bülent BAKİLER

Biliyorum seni türküler yaktı.

Taşımamı yasaklayan belgeyi imzaladım
Burada bitti artık işim, ocağım yok
Uzun yola çıkmaya hüküm giydim.

söyleşir
evvelce biz bu tenhalarda
ziyade gülüşürdük

Ah bu türküler, köy türküleri
Ne düzeni belli, ne yazanı
Altlarında imza yok ama
içlerinde yürek var
Cennet misali sevişen
Cehennemler gibi dövüşen
Bir çocuk gibi gülüp
Mağaralar gibi inleyen

Sevip sevip yari ele kaptırmak
Kara bahtın bana eski işidir.

Yeşil pencerenden bir gül at bana,
Işıklarla dolsun kalbimin içi.

Şehitler tepesi boş değil,
Toprağını kahramanlar bekliyor
Ve bir Bayrak dalgalanmak için
Rüzgar bekliyor.

Hani o, bırakıp giderken seni;
Bu öksüz tavrını takmayacaktın?

Varsın, seni ömrünce elem çemberi sarsın,
Şâir! Sen üzüldükçe ve öldükçe yaşarsın!..

-Eşin var, âşiyanın var, baharın var, ki beklerdin;
Kıyâmetler koparmak neydi, ey bülbül, nedir derdin?

Uzak çok uzağız şimdi ışıktan
Çocuk sesinden, Gül ve sarmaşıktan
Dönmeyen gemiler olduk açıktan
Adımızı soran, arayan var mı /Tanpınar

Selam olsun bizden güzel dünyaya
Bahçelerde hala güller açar mı
Selam olsun sonsuz güneşe, aya
Işıklar, gölgeler suda oynar mı / Tanpınar

Ne içindeyim zamanın
ne de büsbütün dışında;
Yekpare, geniş bir anın
Parçalanmaz akışında

hücrelerimizde bir akşam ihtiyar merdivenleri yaşıyoruz

Ben ozanım; ışığın bilinci, yerin ruhu!
Ey doğa, ey gök, ey su, inanın ki ben ölmem
Siz göçüp gitseniz de; bir gün bir tozun
Görünmez gölgesiyim, külüyüm yanan sevilerin
..
Ben giderim, sular ölür
Her dönüş biraz gülüş, biraz yas