İçeriğe geç

Güneş Ve Onun Çiçekleri Kitap Alıntıları – Rupi Kaur

Rupi Kaur kitaplarından Güneş Ve Onun Çiçekleri kitap alıntıları sizlerle…

Güneş Ve Onun Çiçekleri Kitap Alıntıları

kıyafetlerle dolu bavulları ve maaş çeklerini
yaşama çevirmek için çabalıyorlar
ellerinden belli
ne çok çalıştıkları
uykuya hasret gözleri
bir lokmaya aç ağızları
şu hayatta gördüğüm en büyük sanat bu
güzellik kavramı
seri üretimken
ben eşsizim
nefret etmek
kolaya kaçmak yalnızca
ama sevmek için
kuvvetli olmak gerekir
herkeste vardır sevgi
ama çok azı
onu büyütmeye gönüllüdür
her şeye sahipsin
ama açsın daha fazlasına
bırak sahip olmadıklarını aramayı
sendekilerin tadını çıkar doya doya
sana uygun bir seçenek olamayacağım kadar
büyük mucizeler
yaşanıyor içimde
beni mahveden
arkada bıraktıklarımız değil
kalsaydık eğer
beraber kurabileceklerimiz
Beni kendimden
öyle uzağa fırlatmışsın ki
o andan beri yolumu bulmaya çalışıyorum.
insanın kalbinden daha güçlü
ne olabilir hayatta
dağılsa da her gün
devam eder yaşamaya
uyanır uyanmaz kelebeğe dönüşemezsin.
yaşıyorsun işte
her şeye rağmen
.
.
.
işe yaraması imkânsız tüm bunların
içe dönmez ve öğrenmezsek eğer
diğer insaları sevmeden önce kendimizi nasıl
seveceğimizi
yalnızlığın ironik yanı
her birimizin aynı anda
yalnız olması
Ayakkabılar gibi kalıba sokuyorsun kadınları da.
nefret etmek
kolaya kaçmak yalnızca
ama sevmek için
kuvvetli olmak gerekir
herkeste vardır sevgi
ama çok azı
onu büyütmeye gönüllüdür
“Birbirimize karşı nazik olmayı öğrenemezsek, kendimizin en çaresiz yanlarına karşı nazik olmayı nasıl öğreneceğiz?”
“Ben
sudan yapılmış
tabii ki duygusalım.”
“İnsan kalbinden başka ne güçlüdür tekrar tekrar parçalanır ve hala yaşıyor.”
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
“Evet bu mümkün birinden nefret etmek ve sevmek aynı zamanda kendime yaparım her gün.”
“Milyonlarca küçük parçaya ayrıldım ve bu parçalar bir milyon daha paramparça oldu toz haline geldi sessizlikten başka bir şey kalmamıştı ben de.”
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
“Her yerdesin, tam burada hariç ve bu acıtıyor.”
“Güneş ay olur ve ay güneş olur ve ben hayalet oluyorum.”
Terk ediyorlar
hiçbir şey yaşanmamış gibi
geri dönüyorlar
terk edip gitmemişler gibi.
“beni mahveden
arkada bıraktıklarımız değil
kalsaydık eğer
beraber kurabileceklerimiz”
“geri dönmeyecek birini bekliyorsun.
yani,
birinin sensiz olamayacağını
fark etmesini umarak
yaşıyorsun hayatı.”

-gerçekler sandığın gibi değil.

insanın kalbinden daha güçlü
ne olabilir hayatta
dağılsa da her gün
devam eder yaşamaya
Defalarca kırılıp hâlâ yaşamaya devam eden kalpten daha güçlü ne olabilir ?
.
.
What is stronger
than the human heart
which shatters over and over
and still lives
bu sabah
senin için yapabileceklerimi
anlattım çiçeklere
tomurcuklandılar
hem nazik hem güçlü ol
dolu dolu yaşamak için hassas
hayatta kalabilmek için sert
?İşte yaşamın reçetesi bu
dedi annem ,
– aldı beni kollarına gözyaşlarım akarken.
– her yıl bahçene
ektiğin çiçekleri düşün.
– sana öğretecekler ki ,
insanlar da,
çiçek açmak için
solmak,
köklenmek ,
ve büyümek
zorunda
Çoğu zaman
Kendimiz için yapmamız gerekenleri
Yapmadıkları için
Başkalarına kızıyoruz
İnsana dair hiçbir şey kalmadı bende.
-âşık olduğum meğer bir serapmış.
bir kanadım kırık sen yoksan
Look down at your body
whisper
There is no home like you
beni mahveden
arkada bıraktıklarımız değil
kalsaydık eğer
beraber kurabileceklerimiz
ağlamak geri getirirdi belki seni
ama kurumuştu tüm gözyaşları
bir kız çocuğu ve yaşlı bir adam masada birbirinden uzak
önlerinde bir bardak sütlü çay
yaşlı adam soruyor küçük kıza
mutlu musun hayatından diye
evet diyor küçük kız
hayat güzel ama
büyümek istiyorum bir an önce
ve bir yetişkin gibi olmak
ve kız da soruyor aynı soruyu yaşlı adama
hayat güzel diyor adam ama
her şeyimi veririm geri dönmek için
hareket etmenin ve hayallerin halâ mümkün olduğu yaşa
birer yudum alıyorlar çaylarından
küçük kızın çayındaki süt kesilmiş
yaşlı adamınki acılaşmış
ikisinin de gözlerinde yaşlar
bırak yaban olayım
ağacın gövdesi ayrıdır dalı ayrı
bahçeye sığamaz bir orman
ben nasıl sığayım
ilk günden beri
ihtiyaç duyduğu her şey vardı zaten içinde
eksik olduğuna dünya inandırdı onu
kanı ve sütü
gizlemek istiyorsun
seni besleyen
o rahim ve meme değilmiş gibi
ağlanacak bir şey yok sevgilim
ömrüm boyunca bekledim
alsın diye nefesimi
benden önceki milyonlarca kadının
feda ettiği şeyler üzerinde duruyorum
düşünüyorum
acaba ne yapabilirim de
daha da yükseltirim bu dağı
benden sonraki kadınlar
görebilsin diye daha uzağı
o yüzden virgüllerle bölünmüş
sayfalar dolusu sözcükle
baş başayım
ve fark ediyorum ki
nokta konmayacak
pek çok şey var bu hayatta
bir gün uyandığımda artık tamamım sandım
bugün çabalamam gerekmeyecekti artık
safmışım iyileşmenin kolay olduğunu sanmakta
oysa ne bitiş noktası
ne varış çizgisi var hayatta
asıl iş her gün tamamlanmakta
diri diri gömmek istedim kendimi
ama geri çekildi toprak
sen çoktan çürümüşsün dedi
bana yapacak iş bırakmamışsın
boş ver
bırak gitsin
ne olacaksa olsun
bu dünyada
hiçbir şey
asla
sana ait olmadı zaten
sen benimdin
eksiksizdi hayatım
artık benim değilsin
yine eksiksiz
hayatım
her yerde sen varsın
burada yoksun bir tek
öyle acıtıyor ki beni
aldım haberi sinek kuşlarından
farklı kestirmişsin saçlarını
umrumda değil dedim onlara
ama dinledim yine
anlatmalarını her bir detayı
Tell them i was the
warmest place you knew
and you turned me cold
They leave
and act like it never happend
they come back
and act like they never left
You’re everywhere
except right here
and it hurts
Herkes de vardı sevgi
Ama çok
Azı onu büyütmeye gönüllüdür
Seninleyken bu kadar yanlış olmak
Bu kadar doğur olabilir ancak..
Geri dönmeyecek birini bekliyorsun yani
Biri sensin olamayacağını fark etmesini umarak yaşıyorsun hayatı..
Love is giving all we can
even if it’s just the bigger slice of cake
Until i was so convinced he had eyes only to see me
hands only to feel me
a body only to be with me
oh how he emptied me
It isn’t what we left behind
that breaks me
It’s what we could’ve built
had we stayed
işte o zaman bıraktım evimi bir başkasında aramayı
ve yuvamın temellerini attım kendi içimde
gördüm ki bir bütün olmaya kararlı
bir zihin ve bir beden arasındakinden
daha yakın bir bağ bulunamaz hiçbir yerde.
nefret etmek
kolaya kaçmak yalnızca
ama sevmek için
kuvvetli olmak gerekir
herkeste vardır sevgi
ama çok azı
onu büyütmeye gönüllüdür.
ve baktım ki her acıda annemin kolları yok sarılabileceğim.
daha da güzelleşirsen
güneş kendi yerini bırakıp
senin olmaya gelecek.
tanrı seni ve beni
aynı hamurdan yoğurmuş
ve sermiş tek parça halinde tepsiye
ama sonra fark etmiş ki
hiç adil değil
böylesi bir cazibeyi toplamak tek kişide
üzülerek ayırmış hamuru ikiye
başka nasıl olabilir zaten
aynaya baktığımda
sana bakıyorum
nefes aldığında
ciğerlerim doluyor nefesle
yeni tanıştık ama
bilebilir miydik birbirimizi ömrümüz boyunca
en baştan bir yaratılmış olmasaydık.
elimden tuttuğunda
ölüm
bir elim de sende olacak
kaç defa gelsem de hayata
söz vereceğim yine senin olmaya.
hayatının temellendiği bir yer
her akşam günün yorgunluğunu attığın
bir ev gibi hissettirmeli seni.
bu sabah
senin için yapabileceklerimi
anlattım çiçeklere
tomurcuklandılar.
beni tüketen bir aşka
ihtiyacım yok
istediğim
bana güç katacak biri.
yeniden sevmeye başladığında
aşkın kararsızlığına bakıp gülüyorsun
hatırlarsan emindin
tam da aradığın oydu işte
ama şimdi buradasın ve
yine bulduğunu sanıyorsun aradığını.
sarhoştum o gece ama
hiçbir şey içmemiştik
eve gittim ve düşündüm ki
ruh eşiyiz biz.
hayallerini feda etti annem
benim hayallerim için.
işte yaşamın reçetesi bu
dedi annem
aldı beni kollarına gözyaşlarım akarken
her yıl bahçene
ektiğin çiçekleri düşün
sana öğretecekler ki
insanlar da
çiçek açmak için
solmak
köklenmek
ve büyümek
zorunda.
insanın kalbinden daha güçlü
ne olabilir hayatta
dağılsa da her gün
devam eder yaşamaya.
ömrümdeki
en uzun ilişki kendimleyse
vakti gelmiş demektir
her gün beraber uyuduğun
kişiye
sevgi ve
şefkat beslemenin.
dibi gördüm sandıktan sonra
en dibe batmak
ne ip ne sana uzanan bir el yukarıda
merak ediyorum
kendimi istemediğim için mi
kimse istemiyor beni.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir