İçeriğe geç

Günahkâr Kitap Alıntıları – Tess Gerritsen

Tess Gerritsen kitaplarından Günahkâr kitap alıntıları sizlerle…

Günahkâr Kitap Alıntıları

&“&”

Aşkın ilk evreleri hep endişelerle dolu olmaz mıydı zaten? Aynı son evreleri gibi.
Eğer cevabı duymak istemiyorsan, soruyu sormaman gerek
İnanç kanıttan daha güçlüdür.
Bugün yan yanaydilar ama havada öfke dolu sözlerin uçuşacagi ya da sessizliğin buz gibi üzerlerine çökecegi günler de olacaktı.Aşkın tek kanadıyla uçmaya çalışan bir kuş gibi havada kalmak için mücadele vereceği günler …..
Ama bazı günler de bugün gibi mükemmel olacaktı …
Kontrolsüz bir hayatı düşünemezdi asla.
Bugünlerde paran yoksa rahat rahat ölmene bile izin vermezler.
Morgda onu kimse rahatsız edemez, kimse onu kıramaz, kimse ona ihanet edemezdi.
Sadece unutulanlar gerçekten ölmüş sayılırdı..
Bazen yıldızlar hizaya gider, tanrılar gülümser ve aşk bir mücadele şansı elde eder
Ermişlerin ve mucizelerin yalnızca fanteziden ibaret olduğuna inanan Maura bile bir çarmıhın önünde asla küfretmezdi.
Sadece unutulan insanlar ölü sayılırdı onun için."
Kalbimin atışını duyuyor mu acaba? diye düşündü. Dokunuşlarıyla başımı döndürdüğünü biliyor mu?
Sır bir kez açıklandığında, artık tehlikeli olmaktan çıkar…
Kendini topla kızım. Pısırıklık etme. Erkeklerin zırhında bir delik görmesine izin verirsen, doğrudan oraya nişan alırlar.

&”Jane Rizolli&”

Acaba hangi izleri silmeye çalışmıştı? Yüzyıllık kalıntıları mı? Kendisinden önce burada yaşayan bütün kadınların izlerini mi?
&”Tanrım&” dedi Rizolli.
&”Eğer temizlik imandan geliyorsa bu kadın bir azizeymiş.&”
Hadi durmayın ve beni sollayın aptallar, diye düşündü. Otopsi masamda sizin gibi pek çok sürücü gördüm.
Ölüler çok uslu olurlardı. Asla şikâyet etmezler, gözdağı vermezler ve asla tatlı sözle kandırmaya çalışmazlardı.
Ölüm azizlerle günahkarlar arasında ayrım yapmazdı. Sonları geldiğinde hepsi eşit olurdu."
“Bazı alevler yeniden coşamaz, diye düşündü. Bazı alevlerin sönmesi çok daha iyidir.”
sadece unutulanlar gerçekten ölmüş sayılırdı.
bazı alevler yeniden coşamaz, diye düşündü. bazı alevlerin sönmesi çok daha iyidir.
belki de sevginin nasıl bir şey olduğunu tam olarak bilmiyorum. çünkü onunla savaşmakla meşguldüm.
en çok bizi incitme ihtimali olan insanlardan korkarız.
noni sadece yedi yaşındaydı ama sevgi bulma şansını şimdiden kaybettiğini biliyordu.
ölüler size zarar vermezler; bunu ancak hayattakiler yapar.
Bazı alevler yeniden coşamaz, diye düşündü. Bazı alevlerin sönmesi çok daha iyidir.
Belki de sevginin nasıl bir şey olduğunu tam olarak bilmiyorum. Çünkü onunla savaşmakla meşguldüm. Tıpkı canımı acıtabilecek olan diğer her şeyle savaştığım gibi.
Ölüm ayrım gözetmiyordu; ister aziz olun ister günahkar, sonunda herkes eşitti.
Aşk bazen risk almayı gerektirir. Bu bir inanç meselesi. Göremediğiniz ya da dokunamadığınız bir şeye inanmak gibi. Sadece şansımızı denememiz gerek.
Bir göğüskafesini çat diye kırıp açabilirim ve içindekileri çıkarabilirim. Akciğerden kesitler alıp, mikroskop altında kanser, tüberküloz ya da amfizem teşhisi koyabilirim. Ama insan yüreğinin içindeki sırlara neşterimle ulaşamam.
En çok bizi incitme ihtimali olan insanlardan korkarız.
Eğer cevabı duymak istemiyorsan, soruyu sormaman gerek.
Zira O birini anmanın gücüne inanlardandı. Sadece Unutulan insanlar ölü sayılırdı Onun için.
Maura, hepimiz dik durmaya çalışıyoruz, diye düşündü. Tıpkı yerçekiminin gücüne karşı koyduğumuz gibi, günah işlememek için direniyoruz. Ve nihayet düştüğümüzde ise, daima çok şaşırıyoruz.
Ölüler sabırlıdır. Ne yakınırlar ne insanları tehdit ederler ne de kandırmaya çalışırlar. Ölüler size zarar vermezler, bunu ancak hayattakiler yapar.
Genç bir insanın namusuna mı? Bir insanın namusuna duyulan güven kadar boş bir inanç daha var mıydı?"
-O hiçbir şeyden korkmaz ki benden korksun."

– "yanılıyorsun. Hepimiz kalbimizi kırabilecek insanlardan korkarız."
Eğer cevabı duymak istemiyorsan o zaman soru da sormayacaksın."
Eğer Tanrı varsa neden bizi ulaşılması bu kadar güç standartlara tabi tutuyor? Neden asla erişemeyeceğimiz hedefler belirlememizi talep ediyor?"
Ölüm azizlerle günahkarlar arasında ayrım yapmazdı. Sonları geldiğinde hepsi eşit olurdu.
Ben tahmin yürütmem. İşin içinde insan denen varlık varsa varsayımlarda bulunmam. Çünkü o kadar çok şaşırtırlar ki sizi."
Bütün hayatımız boyunca bizi baştan çıkartabilecek bir sürü şeyle karşılaşırız. Tabii bunlar yaşa göre değişir. Gençken bir erkektir bu. Sonra tatlılar ve yemek. Sonra, yaşlandığınızda ve bedeniniz yorgun düştüğünde keşke sabah bir saat daha uyusam dersiniz. Ufak tefek önemsiz bir sürü istek karşısında herkesin iradesi zayıflayabilir, ama bizlerin buna müsaade etmesi yasaktır ettiğimiz yeminler bizi farklı kılar. Rahibe başlığı takmak bir mutluluk kaynağı olabilir Dr. Isleas. Ama mükemmeliyet hiç birimizin erişemeyeceği bir mertebe, çok ağır bir sorumluluktur."
İşte bu şekilde korkularımızı yenebiliyoruz diye düşündü. Bu şekilde onlarla kendimiz arasına bir mesafe koyuyoruz. Onlara ya takma adlar takıyoruz, ya da onları bir sıfatla, bir dava dosyasıyla tanımlıyoruz. Böylece onları insan kimliklerinden çıkartarak kötü kaderlerinin bizi üzmesine izin vermiyoruz.
Sadece unutulan insanlar ölü sayılırdı onun için…
Ama işte aile dediğin bu değil mi diye düşündü. Bizi mutlu etse de etmese de aynı şeyleri hep aynı şekillerde yapıyoruz…
Hayat bir kumardır, özellikle de aşk…
Ben tahmin yürütmem. İşin içinde insan denen varlık varsa varsayımlarda bulunmam. Çünkü o kadar çok şaşırtırlar ki sizi…
Bütün hayatımız boyunca bizi baştan çıkartabilecek bir sürü şeyle karşılaşırız. Tabii bunlar yaşa göre değişir…
Ben tahmin yürütmem. İşin içinde insan denen varlık varsa varsayımlarda bulunmam. Çünkü o kadar çok şaşırtırlar ki sizi…
Sadece unutulanlar gerçekten ölmüş sayılırdı.
Ölüm ayrım gözetmiyordu; ister aziz olsun ister günahkar, sonunda herkes eşitti.
Bazen yıldızlar hizaya gelir, Tanrılar sana gülümser ve onca kavga gürültüden sonra kazanan aşk olur. Sadece bir şans tanınmasını ister kendine. Tek umudu bir şanstır. Ne bir garanti, ne de bir belirlilik.
… kusursuzluk hiçbirimizin taşıyamayacağı bir yük.
Bazen aşk bizden risk almamızı ister. Bu bir iman meselesi. Görmediğiniz, dokunamadığınız bir şeye inanmak gibi.
Hepimiz kalbimizi kırabilecek insanlardan korkarız…
Ölüler size zarar vermezler; bunu ancak hayattakiler yapar.
Eğer Tanrı varsa neden bize ulaşılması bu kadar güç standartlara tabi tutuyor? Neden asla erişemeyeceğimiz hedefler belirlememizi talep ediyor?
Bazen yıldızlar hizaya girer, tanrılar gülümser ve aşk bir mücadele şansı elde eder.
Ölüm ayrım gözetmiyordu. İster aziz olsun ister günahkar ; sonunda herkes eşitti.
Aşk bazen risk almayı gerektirir .Bu bir inanç meselesi. Göremediğiniz ya da dokunamadığınız bir şeye inanmak gibidir. Sadece şansımızı denememiz gerekir.
Tıpkı yerçekiminin gücüne karşı koyduğumuz gibi günah işlememek için direniyoruz.
Hepimiz kalbimizi kırabilecek insanlardan korkarız.
Hayat bir kumardır, özellikle de aşk. Oynadığım son kumarda kaybettim. Peki şimdi neyin üzerine kumar oynuyorum ben?
“Sadece unutulanlar gerçekten ölmüş sayılırdı.”
“Belki de sevginin nasıl bir şey olduğunu tam olarak bilmiyorum. Çünkü onunla savaşmakla meşguldüm. Tıpkı canımı acıtabilecek olan diğer her şeyle savaştım gibi.”
Ölüm ayrım gözetmiyordu; ister aziz olsun ister günahkar, sonunda herkes eşitti.”
“Aşk bazen risk almayı gerektirir. Bu bir inanç meselesi. Göremediğimiz ya da dokunamadığımız bir şeye inanmak gibi. Sadece şansımızı denememiz gerek.”
“En çok bizi incitme ihtimali olan insanlardan korkarız.”
“Bunu söyledigim için üzgünüm ama artık hiçbir şey beni o kadar şaşırtmıyor.”
“Koşturup durmaktan vazgeçmelisin. Oturup dinlenmeyi öğrenmelisin.”
“Gözden ırak olan, gönülden de ırak olurdu.”
Birbirimize ihanet ettik, diye düşündü; hiçbir aşk bunu atlatamaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir