İçeriğe geç

Gözyaşı Konağı Kitap Alıntıları – Şebnem İşigüzel

Şebnem İşigüzel kitaplarından Gözyaşı Konağı kitap alıntıları sizlerle…

Gözyaşı Konağı Kitap Alıntıları

Ne kadar sevmişim , ne kadar sevmişim meğer.
Herkes kör karanlıkta kalınca iktidarları daim olacak çünkü. Ahlâksız bunlar . Saltanatları uğruna her şeyi isterler. Saltanatları uğruna bizi diri diri görecekler!
Vicdanını kaybedince yok olur bir insan.
Sevmek ölmek kadar güçlüdür ..Her şey burada kalıyor. Bizimle giden sadece yaşadıklarımız.
Herkes her şeyi bilir, şurada kaç kişiyiz?
Olmayan koca en iyi kocaymış!
Bu memlekette özgürlük, eşitlik, kardeşlik tesis edildiği anda kurtuluruz. Yoksa böyle yüzyıllarca debelenip dururuz.
Ah herkesin içinden geçirip kimseye diyemedikleri
Kanayan yara olsa tuz basarsın. Ama görünmez yaraların şifası zordur.
Kendi cinsini ezen kadın erkekten beterdir.
Ne yarını, ne sonrayı düşün. Bugünde kal,ânın içinde.
Hukuksuzluk ve adaletsizlik bütün toplumları bir batağa saplar.
Sana acı veren şeye bakma. Sana acı veren şeyin üstüne gitme. Başka tarafa bak.
Koca iyi bir şey olsa adını sümbül koyarlardı. Ama kocanın adı koca konulmuş!
Aşk pazarda satılıyordu sanki! ..Git, bitmeden al.
Gücünüzün toplum tarafından gasp edilmesine isyan edin.
Demek o kadar haksız, adaletsiz bir memleket bizimkisi.
Sır eve düşen ateştir. Bir gün mutlaka bütün aileyi yakar, kül eder.
İnsan hayatı ne garip. Hiç umudunuz kalmamışken bile bir anda her şey bambaşka olabiliyor.
Kadınların istedikleri gibi yaşadıkları bir hayat var mı gerçekten?
Gün yeniden, ikinci defa doğuyor sandım.
İpini kurtarmış uçurtma gibi yakalarsanız bir rüzgâr, uçun gidin.
Ama o erkekti. İşi bir kadından her zaman kolaydı. Bana gelince Ya zorla evlendirilecektim ya öldürülecek ya da yaşayan bir ölü olacaktım .. atlamam gereken eşik, direnmekti, başkaldırmaktı.
Aşk zaten görür görmez olan bir şeydir. Kalp yolunu bilir.
Yaşama sevincinizi. Yabani otlar gibi sarmış içinizi. Kimse söküp atamıyor.
Geçmiş günler onlara uzaktan baktıkça, onları hatırladıkça güzelleşir. O anda yaşıyorken, hayat sıkıcıdır.
Hem elâlem ne der?
Herkesin sustuğu bir yer vardır kalbinde.
Annem babamdan gökgürültüsünden korktuğundan daha çok korkardı.

Hayatınız boyunca korkarak yaşamak nasıl bir şeydir bilir misiniz?

Bende hiç tükenmeyen bir hayat vardı
Kırlara yayılan ilkbahar gibi
Kalbim durmadan hızla çarpardı
Göğsümün içinde ateş var gibi.

Sabahattin Ali

Ah şu düşünmediklerimiz. Aklımızın ucundan bile geçmeyenler. Ah bir bilsek dünyayı başımıza yıkacak hakikatler onlarda saklı esasında.
İnsan sevilmediğini anladığında bütün âlem başına yıkılır.
Meğer ne güzel günlermiş. Geçmiş günler onlara uzaktan baktıkça, onları hatırladıkça güzelleşir. O anda yaşıyorken, hayat sıkıcıdır.
Sana acı veren şeye bakma. Sana acı veren şeyin üstüne gitme. Başka tarafa bak. O tarafa bakma.
 Sana acı veren şeye bakma. Sana acı veren şeyin üstüne gitme. Başka tarafa bak. O tarafa bakma. Bir de böyle denesek
Sana acı veren şeye bakma. Sana acı veren şeyin üstüne gitme. Başka tarafa bak. O tarafa bakma.
Keşke hepimiz delirsek. Delilik hakikate yakınlıktır. Hesaptan kitaptan yoksunluktur delilik.
“Ah bilseniz geri dönüşü olmayan şeyler karşısında duyulan çaresizlik ne büyük bir azap!”
“Annemin sahte cenneti burası. Ne de güzel tarif etmişti mimarına: Beyaz köpüklü bir dalga yükselip yamaca konmuş gibi olsun Vapurla gelenler konağı seyrede seyrede insinler Ada’ya. İnci tanesi gibi parlasın. Ona bir isim vermemiz icap edecekse, İncili Konak diyelim.”
“Çocukluk başımızın üstündeki gökyüzü gibi. Hiç bir yere gitmiyor, mevsimler değişip dursa, bulutlar yer değiştirse bile gökyüzü gibi başımızın üstünde asılı kalıyor.”
İnsan en çok kendisini tanımaz. Ötekine bakmaktan kendisini göremez, anlamaz
Geçmiş günler onlara uzaktan baktıkça, onları hatırladıkça güzelleşir. O anda yaşıyorken hayat sıkıcıdır.
Hiç kimse talihsizlere yaklaşmak istemez. İnsanlar talihsizliği bulaşıcı bir hastalık gibi görürler.
Kendi cinsini ezen kadın erkekten beterdir
Bir erkek gayrimeşru çocuk sahibi oldu diye sürülüyor mu ? Taslaniyor mu? Hayir. Ama ben ? Bana her sey hak müstahak. Keşke anamdan erkek doğsaydım!!
Kibirlisi hiç cekilmez. Cok konuşanı iyi değildir. Vıdı vıdı söyleneni ömür tüketir
Sultan begenmezse benim gibi kulunu,alsin kellemi! O da benim gibi Allah’ın bir kulu değil mi? Erkekler de Allah’ın kulu değil mi?
Ey kadın milleti, erkeklerden daha akilli ve güçlü olduğunuzu bilin. Gücünüzün toplum tarafindan gasp edilmesine isyan edin!!
İnsan ne çok düşünüyor. Uykusunda ateşler içinde sayıklar gibi. Belki hayat dediğimiz şey bir uykudan ibaret. Yaşamak sandığımız şey bu sayıklamalarımız. Kendi kendime içten ama bir o kadar sessiz bir konuşmaydı belki her şey.
Bu halkın rızkını çalıp refah içinde saraylarında oturuyor, zavallı çocukların ruhunu köreltmek için böyle şartlar ileri sürüyorlar. Herkes kör cahil karanlıkta kalınca iktidarları daim olacak çünkü. Ahlâksız bunlar. Edepsizler. Şeytan. Saltanatları uğruna her şeyi isterler. Saltanatları uğruna bizi diri diri gömecekler!
Bu adam insanların mutlu olmasını istemiyor. Bu adam zalim, bu adam kötü. Hepsinden beteri tilki gibi kurnaz ve akıllı. Zehir gibi bir aklı var. İşte bu yüzden hayalini kurduğu bütün kötülükleri yapabilir bu vatana. Sadece kendi iktidarı için, kendi kusurlarını ve ayıplarını kapatmak için millete kan kusturur o!
Vicdanını kaybedince yok olur bir insan.
Doyamadığınız bir şeyi, sevdiğinizi farkına varamadığınız bir şeyi ebediyen kaybettiğinizi, ölüme teslim ettiğinizi idrak etmek sizin de bu âlemdeki ölümünüzdür. Yeryüzünde yaşanan bütün acılar kol kola girip üzerinize gelse bunun yerini tutamaz.
İnsandan geriye kala kala hisleri kalıyor. Ne hissediyorsa o kalıyor. Aşk kalıyor. Mutluluk kalıyor. İnan bana kokular, tatlar bile kalıyor insanın dimağında ama utanç değil, utanmak hiç değil. Bunlar yanıp kül olan eşyalarımız ve servetimiz gibi yok olup gidiyor. Yok olmayan şeyler insanın kalbinin en derininde. Onları bu dünyanın ateşi de, rüzgarı da, hançeri de söküp atamıyor, yok edemiyor.
Bazen bir şey olur ve onu isimlendiremezsiniz. Hissikablelvuku.
Yitirilen umutlar zamanla kine ve öfkeye dönüşür. Hayal kırıklıkları insanı zehirler. Ruhunda hançerden daha keskin ve kapanmaz yaralar açar.
Mutsuz olduktan sonra neye yarar altın, taht, zenginlik, bolluk, güzel yemekler, yumuşak döşekler?
Bir kadının sevildiğini bilmesi ne güzel şey yarabbim!
Ama herkes iyi birisine benzer. Herkes kendince iyidir. Insan bu yuzden tuzağa düşer zaten.
Iste bir erkekten medet umarak yine kendime, kadinligima ,kadınlığımın bana verdiği güce ihanet etmistim.
Biz fanilerin elinden çıkan şeylerin, biz öldükten sonra da yaşayıp gitmesine icerlerdim zaten.
Anahtarla odanın kapısını açtım. Keske aynı anahtarla zihnimin kapılarını kilitleyebilseydim, hatta kalbimin
Hürriyet ya parayla satın alınır ya da kuş uçmaz kervan geçmez yerdeki mecbur yalnızlıkla
Herkesin sustuğu bir yer vardır kalbinde
Göreceksin bak, sonunda bir delinin eline geçecek bu memleket, o da kendi kabahatlerini, pisliklerini örtmek için çatır çatır yakacak bu toprakları. Ülkeyi ateşe atacaklar. Bir tarafta Sultan bir tarafta vatanperverler bu memleketin üstünde ter ter tepinecekler. Hepsi bir tarafından çekecek. Ama asıl çileyi bu milletin insanları çekecek. Herkes vatanını milletini sevdiğini sanıyor ama yanılıyor. Çünkü milliyetçilik hiçbir şeyi olmayanın ‘Bari gururum ve nefretim olsun,’ demesidir. ‘Ve içinde yer alacağım bir kalabalığım.’ Bir başkasını, ötekini, senden olmayanı istemeden, herkese hak ve hürriyet tanımadan olmaz bu işler. Olsa da böyle olur işte.
Ne erkek, ne kadın! Bu memlekette insan olmak zor.
erkek gayrimeşru çocuk sahibi oldu diye sürülüyor mu? Taşlanıyor mu? Hayır. Ama ben? Bana her şey hak müstahak. Keşke anamdan erkek doğaydım.
Herkes sözde halkının iyiliği, saadeti, afiyeti için çalıştığını söylüyor ama yalan. Hem de kuyruklusundan. Kuyruklu yalan!
Herkes kendi iktidarını istiyor, ne yaparsın! Sultan’a bile yetmiyor elindekiler.
İnsan bugünden çok geçmişinde yaşar. Çünkü hep geçmişi düşünür.
Ah herkesin içinden geçirip kimseye demedikleri Bunlar başlı başına apayrı bir yaşantıdır zaten. Sustuklarımız gerçek hayatımız, hakikatimizdir.
Güzel günleri hatırlamak onları geri getirir. Bazen farkında olmazsınız içinde olduğunuz güzelliklerin. Hatırlayınca yerini bulur bütün güzellikler, Ama geçmiş bitmişlerdir işte. Ben üzüldüğümde burnumun direği sızlar. Herhalde kalbime bir hançer saplansa bu kadar acı verir. Hatırlamak acı verir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir