Gitar Kitap Alıntıları – Michel De Castillo

Can sıkıntısı nedir, bilir misin?

Bir yere ait olmayı, bir yerden olmayı hiç düşündün mü?

Ertesi gün rahip geldi. Her zamanki gibi zayıf ve yumuşaktı. Bana yine, Zavallı yavrum, diye hitap ederek Gaixa’nın din dışı ve alçakça şeyler yaparken yakalandığı için onu Hıristiyan mezarlığına kabul etmemek zorunda kaldığını açıklamaya çalıştı. Gülümsedim ve sakince, umurumda olmadığını, Gaixa’nın başına gelebilecek en iyi şeyin hırsızların ve canilerin yanına gömülmemek olacağını söyledim. Bana şaşkın şaşkın bakarak bir yanıt aradı, ama onu sertçe kapıya ittim. Gidişini seyrettim. Dönüp dönüp arkasına baktı. Böylelikle beni kesinlikle bağışla mayacak bir düşman daha kazandığımı anladım.

Müziğin bizi ahenkli bir dünyaya taşıması gibi, seni aldatıcı sözcüklerin denizine taşımak istemediğimi, bunun yaşanmış bir hikâye olduğunu söyleyerek başlamıştım. Beni görmek için çaba sarf etmelisin. Bana bir bak. Umutsuz sevinçten oluşan şu müzikle bu biçimsiz beden arasındaki acımasız orantısızlığı gör. Bu bedenin göz ardı edebileceğini söyleme bana.

O benim en büyük umudumdu: İnsan olma umudum.

Artık hiç kimse yolculuk etmesini bilmiyor.
Hız doğayı yok etti.

Artık hiç kimse yolculuk etmesini bilmiyor.

Çoğu insan ideallerini ve hayallerini ömürleri boyunca izledikleri yolda parça parça bırakır. Ama kimse bunu isteyerek yapmaz, savaşmaya çalışırlar Dönüp ardına bakan yaşlı bir insan, nedenini bilmeden vazgeçtiği hayallerinin kalıntıların dan, olmak istediği ya da olabilecekken olamadığı şeylerin doğurduğu umutsuzluklardan oluşan büyük bir mezarlıktan baş ka bir şey görmez sonuçta. İnsanların kendi yollarını seçtiğini ileri süren düşünce ne kadar da yanlış. İnsan yüzlerce yol seçe bilir. Ancak bunlar çıkmaz sokaklardan başka bir şey değildir.

Bir insanı en iyi tanıtan şey hayalleridir.

Morrina vardı bende, yani zaman ve mekânda öteki dünya özlemi

Zengin olmanın faydalarından biri de sadaka dağıtabilmek ve iyilik yapabilmektir. Yoksul insanların iyilik yapmaları zordur. İyilik yapmak da bir lükstür! Babam ortakçılarıyla sohbet eder, onlara elma şarabı ikram eder, hatta yenidoğan bebeklerini vaftiz ettirirdi. Herkes onun sade bir insan olduğunu söylerdi. Sade olabilmek de zenginlerin bir ayrıcalığıdır. Kendisinden sade diye söz edilen tek bir işçi tanıyor musun? Sadelik işçinin yaşama biçimidir zaten.

Umutsuzluktan ölüyorum.

İtiraz merakım yüzünden herkese karşıyımdır. Düşüncem paylaşılıyorsa, onu hemen değiştiririm. Hiç kimseyle aynı düşünce de olmak istemem. Çünkü hiç kimseyi onunla aynı düşünceyi paylaşacak kadar sevmiyorum.

beni kesinlikle benim istediğim gibi okumayacaksın.
Kötü bir okur olmandan korkuyorum.

Kötü ve iyi olmaktan usandım.

İnsan yalnızca yazgısını ister.
Thomas Mann (Sihirli Dağ)

Yazgısını hak etmeyen yalnızca ben miydim? Yazgısını kim hak eder ki? Yazgı adaletsizdir. Şayet yazgımızdan sorumlu olan Tanrı ise Tanrı da adaletsizdir.

Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.

Onlar çirkin olduğum için kötü olduğuma inanıyorlardı. Bu tür yargılara varanlar yalnız onlar değil ki. Sen de tanımadığın insanları nitelendirebileceğini sanırsın. Sen de bilmeden, tanımadan yargılara varırsın.

Kendisini altüst olmaya bırakabilecek insan azdır.

Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.

Unutma ki, bir insanı en iyi tanıtan şey hayalleridir.

İtiraz merakım yüzünden herkese karşıyımdır. Düşüncem paylaşılıyorsa, onu hemen değiştiririm. Hiç kimseyle aynı düşüncede olmak istemem. Çünkü hiç kimseyi onunla aynı düşünceyi paylaşacak kadar sevmiyorum.

Başkalarının acılarına seyirci olmak kötü bir şeydir.Acıya seyirci kalmak, onu önemsememek demektir.

“Yalnızlık tek başına olmak değildir. Düşünceler yalnız insanlara her zaman eşlik eder.”

Çoğu insan ideallerini ve hayallerini ömürleri boyunca izledikleri yolda parça parça bırakır. Ama kimse bunu isteyerek yapmaz, savaşmaya çalışırlar Dönüp ardına bakan yaşlı bir insan, nedenini bilmeden vazgeçtiği hayallerinin kalıntılarından, olmak istediği ya da olabilecekken olamadığı şeylerin doğurduğu umutsuzluklardan oluşan büyük bir mezarlıktan başka bir şey göremez sonuçta.

Ey okur; hiç iyilik yapmak, tamamen, baştan sona karşılıksız bir iş yapmak arzusu hissettin mi?

Rahip elimi sıktı. Rahiplerden hiç hoşlanmam; uzun boylu, zayıf, erimiş yağ gibi yumuşak bu rahipten söz etmeyeceğim. Bana, Zavallı çocuğum, diye hitap etti. O günden sonra ona hiç para vermedim ve o da beni bundan dolayı asla bağışlamadı.

Yazgısını hak etmeyen yalnızca ben miydim? Yazgısını kim hak eder ki? Yazgı adaletsizdir. Şayet yazgımızdan sorumlu olan Tanrı ise Tanrı da adaletsizdir.

Gitarın bir gizemi vardır. Onunla yakınlık kurabilirseniz herşeyi yapabilirsiniz Hastaları iyileştirmek, sağlıklı insanları öldürmek, balıkçıları kurtarmak gibi. Ben hastalar iyileştirdim. Onların yanında o kadar yumuşak tınılar çaldım ki ateşleri düştü; bazen de o kadar coşkulu çaldım ki hastalıklarının zehrini gözyaşları ya da terle dışarı attılar. Gitar bir sır saklar. Ona her şeyi söyletebiliriz. Aşkımızı anlatır, kaderimizle ağlatır, mutluluğumuzla güldürürüz. Gitarın dilini herkes anlar. O herkesi ikna eder. Hiç kimse gitar çalan birine karşı koyamaz. Gitaristin yeri, tıpkı azizler gibi, doktorların ve şifacıların üstündedir. Onun yapabildiğini başka hiç kimse yapamaz.

Gitar kutsaldır. Onunla, insanlar istenilen şekle sokulabilirler. Gitar ellerinin arasındayken bir Tanrı gibisindir. İnsanları kahkahadan gözyaşlarına, acıdan sevince sürükleyebilirsiniz.

Çoğu insan ideallerini ve hayallerini ömürleri boyunca izledikleri yolda parça parça bırakır. Ama kimse bunu isteyerek yapmaz, savaşmaya çalışırlar Dönüp ardına bakan yaşlı bir insan, nedenini bilmeden vazgeçtiği hayallerinin kalıntılarından, olmak istediği ya da olabilecekken olamadığı şeylerin doğurduğu umutsuzluklardan oluşan büyük bir mezarlıktan başka bir şey görmez sonuçta. İnsanların kendi yollarını seçtiğini ileri süren düşünce ne kadar da yanlış. İnsan yüzlerce yol seçebilir. Ancak bunlar çıkmaz sokaklardan başka bir şey değildir.

Acı, belki de tek eşitlik formülüdür. İnsanlar acı içindeyken hep birbirine benzerler.

Yalnızlık mı? Gerçeği söylemek gerekirse yalnızlık tek başına olmak değildir. Düşünceler yalnız insanlara her zaman eşlik eder. Çare bulunamayan yalnızlık başka bir şeydir. Gerçek yalnızlık, kişinin karşısındakinin bakışlarında kendini gösteren yalnızlıktır.

Bir insanın çocukluğu, yetişkinken işlediği suçlarını açıklayabilir. İnsan, yalnızca çocukla açıklanabilir.

Her isteyen mutsuz olamaz, mutsuzluk kendiliğinden gelir. Kendimi mutsuzluğa adamak mutsuz olmaya yetmez.

Yalnızlık mı? Gerçeği söylemek gerekirse yalnızlık tek başına olmak değildir. Düşünceler yalnız insanlara her zaman eşlik eder. Çare bulunamayan yalnızlık başka bir şeydir. Gerçek yalnızlık kişinin karşısındakinin bakışlarında kendini gösteren yalnızlıktır.

Bunu bir düşün:Umut etmek ve beklemek İspanyolcada bu iki sözcük eşanlamlıdır çünkü umut varsa beklenir.

Evet birisini kalbimin olduğuna inandıracağım fırsatı bulmayı diliyordum. Kalbim vardı benim! Bu yüzden insanlara söyleyecek çok önemli bir şeyim olduğuna inanıyordum.

Kendi kendime bir gün bana kendimi anlatma şansı verilse beni kesinlikle anlayacaklardır diyordum. Anlaşılmak istiyordum.

Yoksul insanların iyilik yapmaları zordur. İyilik yapmak da bir lükstür.

Bir insanın çocukluğu yetişkinlerin işlediği suçları açıklayabilir. İnsan yalnız cocuklukla açıklanabilir.

Düşüncem paylaşılıyorsa onu hemen değiştiririm. Hiç kimse ile aynı düşünce de olmak istemem. Çünkü hiç kimseyi onunla aynı düşünceyi paylaşacak kadar sevmiyorum.

Çirkin! Beni okuyacak olan sen bu sözcüğü iyi anlamalısın. Bin türlü güzellik olduğu gibi bin türlü de çirkinlik vardır. Dahası çirkin güzellik bile vardır.

Hayallerimin içimde yaşamasını engelleyemiyor, sıkıntımı kendimden uzaklaştıramıyordum. Sıkıntı orada duruyordu. Onu hak edecek hiçbir şey yapmamıştım, çirkinliğimi hak edecek hiçbir şey yapmadığım gibi. Bu zıtlık içime kesin olarak yerleşmişti ve bunun sebebi ben değildim.

Sevgiyi arayıp da kötülüğü bulmaktan daha acı bir şey olamaz.

Acı, belki de tek eşitlik formülüdür. İnsanlar acı içindeyken hep birbirine benzerler.

Yalnızlık mı? Gerçeği söylemek gerekirse yalnızlık tek başına olmak değildir. Düşünceler yalnız insanlara her zaman eşlik eder. Çare bulunmayan yalnızlık başka bir şeydir. Gerçek yalnızlık, kişinin karşısındakinin bakışlarında kendini gösteren yalnızlıktır. Var olduğumu başkalarının sayesinde anladığımı sık sık söyledim. Tamamıyla, kesinlikle, çaresizce yalnız olduğumu da yine başkaları sayesinde anladım.

Ama benim bir kalbim vardı. Bense onunla ne yapabileceğimi bilmiyordum.

Sade olabilmek de zenginlerin bir ayrıcalığıdır. Kendisinden sade diye söz edilen tek bir işçi tanıyor musun? Sadelik işçinin yaşama biçimidir zaten.

Zengin olmanın faydalarından biri de sadaka dağıtabilmek ve iyilik yapabilmektir. Yoksul insanların iyilik yapmaları zordur. İyilik yapmak da bir lükstür!

Kendimi anlatmak için, elimde sözcüklerden başka bir şey yok. Oysa bana müzik, dans, kokular ve resimler gerekliydi; ama hiç önemli değil. Sanatın dili birdir.

Tanrı’nın denize yağmur yağdırması ne komik değil mi?..

”Keder ne neşeli ne de hüzünlüdür. O gülmenin, gözyaşlarının, her türlü duygunun; insanlığın çok ötesindedir. ”

”Mutsuzluğunu, onu kutlayarak ve taçlandırarak gideriyordu insanoğlu. ”

”Hayatta şarkı söylemenin bir gereksinim olduğu anlar vardır. ”

”Mutsuz insanlar da toplumsal bir sınıf oluşturur. Her isteyen mutsuz olamaz, mutsuzluk kendiliğinden gelir. Kendini mutsuzluğa adamak mutsuz olmaya yetmez. Tıpkı soyluluk unvanı satın almakla soylu olunmadığı gibi. ”

”Onu özlüyordum. Özlenilen kimseler asla ölmez. Yakamızı brakmayan ve bizi saran boşluğu doldururlar. ”

”Gizli kalan erdem diye bir şey yoktur. ”

”Alışkanlık sevgiyi engeller mi? ”

”Bir daha dönmemek üzere çekip gidenlerin arkalarında bıraktığı boşluğu acıyla keşfediyordum. ”

”Herkesin inanmak istediği şeye inanmakta özgür olduğunu söyleyen insanlar vardır. Kuşkusuz haklılar. Ama ben haklı olan kimseleri sevmem. Haklı insnalar hiçbir zaman kaygı duymazlar. Hiçbir zaman tasalanmamak korkunç bir şeydir. ”

”Çare, iyileşmeyi sağlayacak ruh haline erişebilmek için izlenecek bir yöntemdir. ”

” hiçbir şey çaresiz değildir. ”

”Sanata inanç olmasaydı, yaşam, gerçek yaşam ne hale gelirdi? ”

”Önemli olan vazgeçmemek. ”

” sanatın bütün gizi hayallerimize bir şekil verebilmesinde değil mi? ”

”Tanrı’ nın bütün insanların iyiliğini ve hepsinin cennete gitmesini istemesi gerekirdi, ama bu böyle değildi. ”

”Hayatım, yakınlarımın beni hapsettiği yalancı bir evrende geçiyordu. ”

”Zaman akıp gidiyordu. ”

”Unutma ki, bir insanı en iyi tanıtan şey hayalleridir. ”

”İnsanların kendi yollarını seçtiğini ileri süren düşünce ne kadar da yanlış. İnsan yüzlerce yol seçebilir. Ancak bunlar çıkmaz sokaklardan başka bir şey değildir. ”

”Dönüp ardına bakan yaşlı bir insan, nedenini bilmeden vazgeçtiği hayallerinin kalıntılarından, olmak istediği ya da olabilecekken olamadığı şeylerin doğurduğu umutsuzluklardan oluşan büyük bir mezarlıktan başka bir şey görmez sonuçta. ”

”Çoğu insan ideallerini ve hayallerini ömürleri boyunca izledikleri yolda parça parça bırakır. Ama kimse bunu isteyerek yapmaz, savaşmaya çalışırlar ”

”Öyle bir an geliyor ki, insan kendisini çok yorgun, ölesiye yorgun hissetse bile, istemeden dünyanın korkunç oyununa kapılır. ”

”Sevgiyi arayıp da kötülüğü bulmaktan daha acı bir şey olamaz. ”