İçeriğe geç

Genesis Girl – Yaratıcı Kız Kitap Alıntıları – Jennifer Bardsley

Jennifer Bardsley kitaplarından Genesis Girl – Yaratıcı Kız kitap alıntıları sizlerle…

Genesis Girl – Yaratıcı Kız Kitap Alıntıları

Bir kapıyı açmak kolay ama bir beyni açmak zor.
Beni bir kutuya kilitle, çıkmak için savaşırım. Çünkü özümde ben buyum. Bu benim karakterim. Sonunda bunu anladım. Ben hayatta kalan biriyim. Hayat bana ne kadar saçma sapan şeyler sunarsa sunsun, devam ederim. Cal’ın bana söylediği gibi, güzel yeteneklerim var. Ve yeteneklerim bana sesli bir şekilde bunu yapabileceğimi söylüyor. ‘Kendim için düşünebilirim.’
Eğer biri tarafından kontrol edilmek yerine onu kontrol etmek istiyorsan, ona duymak istediklerini söyle.
gerçekle ilgili haklıydı.Acıtıyor, içine gömülüyor, ama bir kere açığa çıkınca,her şey daha iyi oluyor
Tam bir yıkıntıydım. Sanki anahtar içimde kalmış da açamıyormuşum gibi.
Mutluluğa ulaşmak için her şeye sahipsin.
Hala karanlık dünyada bir ışık olabilirsin.
Cömertlik bir yanılgı. Bu hayal gücünün uydurduğu bir şey. Hayatımda hiç cömert birini tanımadım. Biri sana genelde karşılığını beklediği için bir şey verir.
Eğer biri senin ne düşündüğünü biliyorsa, mahremiyetinin bir kısmını bir daha asla geri gelmeyecek üzere kaybetmiş oluyorsun.
Eğer hiçbir yere gitmeyen biriyseniz ve bir yerden gitmek istiyorsanız, nereye gittiğiniz hakkında hiçbir fikriniz yoktur.
Beni bir kutuya kilitle, çıkmak için savaşırım.
Çünkü özümde ben buyum. Bu benim karakterim. Sonunda bunu anladım.
Ben hayatta kalan biriyim.
Hayat bana ne kadar saçma sapan şeyler sunarsa sunsun, devam ederim.
Call’ın bana söylediği gibi, güzel yeteneklerim var.
Ve yeteneklerim bana sesli bir şekilde bunu yapabileceğimi söylüyor.
‘kendim için düşünebilirim’
“Berraklık, sorumlulukla gelir. Bilgi, eylemle gelir.”
“Cömertlik bir yanılgı. Bu hayal gücünün uydurduğu bir şey. Hayatımda hiç cömert birini tanımadım. Biri sana genelde karşılığını beklediği için bir şey verir.”
“Keşke bunu düzeltmenin bir yolu olsaydı. Keşke birisi bana ne yapmam gerektiğini söyleseydi.”
“Çünkü eğer biri senin ne düşündüğünü biliyorsa, mahremiyetinin bir kısmını bir daha asla geri gelmeyecek üzere kaybetmiş oluyorsun.”
“Tam bir yıkıntıydım. Sanki anahtar içimde kalmış da açamıyormuşum gibi.”
Eğer bağımlısı olmazsak, cep telefonları her şeyi daha iyi kılıyor. Bize okulda öğretmeleri gereken şey buydu.
Eğer Tabula Rasa olmasaydı, ben de herkes gibi teknoloji bağımlısı olurdum. Özel düşüncelerimi tamamen yabancılara dökerdim. Akıllı telefonuma kendimi o kadar kaptırırdım ki, arkadaşlarımla ilgilenmezdim bile. İnsanlarla yüz yüze tanışmadan önce, sadece profillerine bakarak onları yargılardım. İnternet bana alacağım şeyin ya da gideceğim yerin güzel olduğunu söylemediği sürece hiçbir şey yapmazdım. Akıllı telefonumun, gerçek insanlarla gerçek bir arkadaşlık kurmamı, benden çalmasına izin verirdim. Daha kötüsü, mahvedildiğimi bilmezdim. Sadece bir baytla insanlığımdan vazgeçerdim.
Tek hissettiğim şey kaos.
Tam bir yıkıntıydım. Sanki anahtar içimde kalmış da açamıyormuşum gibi.
Bir insan nasıl hem güzel bir şey yapıp hem de nasıl bihaber olabilirdi?
Beyaz güller ölümün sembolüdür.
“Belki bugün değil ama gelecek ihtimallerle doludur.”
“Eğer biri tarafından kontrol edilmek yerine o kişiyi kontrol etmek istiyorsan, ona duymak istediklerini söyle.”
Seth gerçekle ilgili haklıydı. Acıtıyor, içine gömülüyor, ama bir kere açığa çıkınca her şey daha iyi oluyor. Gerçek, savaşmaya değer.
Bizi değerli kılan gizemli mahremiyetimizdir.
Beni bir kutuya kilitle, çıkmak için savaşırım.
Çünkü özümde ben buyum. Bu benim karakterim. Sonunda bunu anladım.
Ben hayatta kalan biriyim.
Hayat bana ne kadar saçma sapan şeyler sunarsa sunsun, devam ederim.
Bazen gerçek en iyi silahtır.
Teknoloji ruhun kanseridir. Tıpkı yaşayan diğer önemli canlıların, güneş ışığını çalan zararlı otlar gibi.
İnsanoğulları iki şey ister. İlişkiler ve önemli hissetme duygusu.
İnsanları kontrol etmek düşündüğünüzden daha kolaydır. Tek yapmanız gereken şey, onları önemli hissettirmektir. Ufak bir takdir çok şey sağlar. İnsanlar kendileri hakkında konuşmayı severler. İsimlerini yumuşakça, melodili bir şekilde söyleyin.
Eğer biri tarafından kontrol edilmek yerine o kişiyi kontrol etmek istiyorsan, ona duymak istediklerini söyle.
Fiziksel şiddet birini incitmenin tek yolu değildir.
Ve işte bu benim zamanım. Uğruna yaşadığım şey.
“İnternet şeytan değil. O ilişkileri öldürmüyor.”
“Ama internet bir bağımlılık. İnsanları sevdiklerinden ayırıyor.”
“Ayırmak zorunda değil. Eğer bağımlısı olmazsak, cep telefonları her şeyi daha iyi kılıyor.”
İşte, görevimle burada yalnız başımayım. Etrafımda benim gibi olmanın nasıl bir şey olduğunu anlayan hiç kimse yok.
Beni bir kutuya kilitle, çıkmak için savaşırım.
Çünkü özümde ben buyum. Bu benim karakterim. Sonunda bunu anladım.
Ben hayatta kalan biriyim.
Hayat bana ne kadar saçma sapan şeyler sunarsa sunsun, devam ederim.
Eğer biri tarafından kontrol edilmek yerine o kişiyi kontrol etmek istiyorsan, ona duymak istediklerini söyle
Seth gerçekle ilgili haklıydı. Acıtıyor, içine gömülüyor ama bir kere açığa çıkınca, her şey daha iyi oluyor. Gerçek savaşmaya değer.
Bazen insanların yaptıkları şeyler o kadar kötü oluyor ki, suçlarını kimsenin bilmesini istemiyorlar. Sırları en üst düzeyde bir koruma gerektiriyor.
..eğer hiçbir yere gitmeyen biriyseniz ve bir yerden gitmek istiyorsanız, nereye gittiğiniz hakkında hiçbir fikriniz yoktur
Eğer biri tarafından kontrol edilmek yerine o kişiyi kontrol etmek istiyorsan, ona duymak istediklerini söyle.
Talimatlara ihtiyacın yok,
Kendin ol, mükemmel olacaksın.
Karanlık bir dünyada, yol gösterici ışıklar olabilirdik. Bizi gören herkes, önemli olanın avuç içlerindeki değil, önlerindeki insanlar olduğunu bilirdi.
Mutluluğa ulaşmak için her şeye sahipsin.
Eğer Tabula Rasa olmasaydı, ben de herkes gibi teknoloji bağımlısı olurdum. Özel düşüncelerimi tamamen yabancılara dökerdim. Akıllı telefonuma kendimi o kadar kaptırırdım ki, arkadaşlarımla ilgilenmezdim bile. İnsanlarla yüz yüze tanışmadan önce, sadece profillerine bakarak onları yargılardım. İnternet bana alacağım şeyin ya da gideceğim yerin güzel olduğunu söylemediği sürece hiçbir şey yapmazdım. Akıllı telefonumun, gerçek insanlarla gerçek bir arkadaşlık kurmamı benden çalmasına izin verirdim. Daha kötüsü, mahvedildiğimi bilmezdim. Sadece bir baytla insanlığımdan vazgeçerdim.
Zaten bizi değerli kılan gizemli mahremiyetimizdir.
Barbelo Nemo İnsanları kontrol etmek düşündüğünüzden daha kolaydır. diye yazmıştı. Tek yapmanız gereken şey, onları önemli hissettirmektir. Ufak bir takdir çok şey sağlar. İnsanlar kendileri hakkında konuşmayı severler. İsimlerini yumuşakça, melodili bir şekilde söyleyin.
Ve neredeyse bu işi başarmışsındır.
Daha sonrasında ise, istediğiniz şeyin onların istediği şey olduğunu ve en başta onların fikri olduğunu onlara düşündürün.
Asil güdülerine yalvarın. Ve her şey başarısızlıkla sonuçlanırsa, gülümseyin.
Bazen gerçek en iyi silahtır
Hayat bana ne kadar saçma sapan şeyler sunarsa sunsun devam ederim
Cömertlik bir yanılgı. Bu hayal gücünün uydurduğu bir şey. Hayatımda hic cömert birini tanımadım. Biri sana genelde karşılığını beklediği için bir şey verir.
Problem şu ki, eğer bir yere gitmeyen biriyseniz ve bir yerden gitmek istiyorsanız, nereye gittiğiniz hakkında hiçbir fikriniz yoktur.
Etrafımızda kaos döner ama biz hep sabit kalırız . Biz bağlıyız , Biz sır tutarız . Biz dünyaya , daha iyi bir şekilde yaşamanın bir yolu olduğunu hatırlatırız.
Eski Vesta Kardeşliğime, şunu söylüyorum; benden saklanan bütün yalanlardan kurtulmayı seçtim. Sen de yapabilirsin. Mutluluğa ulaşmak için her şeye sahipsin.’
Hala karanlık bir dünyada bir ışık olabilirsin, dedi.
Kişiliğinin gücü, tüm hayatım boyunca tutkunu olduğum bir uyuşturucuydu. Ama temiz kalmak için savaşıyordum.
Bir anlığına, sadece bir anlığına, ona inanmanın nasıl bir şey olduğunu hatırladım.
Teknoloji ruhun kanseridir, dedi. Tıpkı yaşayan diğer önemli canlıların, güneş ışığını çalan zararlı otlar gibi.
Ama internet bir bağımlılık. İnsanları sevdiklerinden ayırıyor.
Eğer biri seni ne düşündüğünü biliyorsa, mahremiyetinin bir kısmını bir daha asla geri gelmeyecek üzere kaybetmiş oluyorsun.
Asiydi, ama büyük bir kalbi vardı.
Bizi gören herkes, önemli olanın avuç içlerindeki değil, önlerindeki insanlar olduğunu bilirdi.
Karanlık bir dünyada, yol gösterici ışıklar olabilirdik.
Tam bir yıkıntıydım. Sanki anahtar içimde kalmış da açamıyormuşum gibi.
Sanki evin gömülmüş anılarının içinde yürüyormuşum gibiydi.
Problem şu ki, eğer hiçbir yere gitmeyen biriyseniz ve bir yerden gitmek istiyorsanız, nereye gittiğiniz hakkında hiçbir fikriniz yoktur.
On milyon yıldız geceyi aydınlatıyordu.
Mutluluğa ulaşmak için her şeye sahipsin.
Siz tüm dünyanın üzerindeki gökyüzünde süzülen küçük bulutlarsınız.
Sevgili Blanca,
Barbelo Nemo’nun da dediği gibi, Gözlerinle gör, kulaklarınla duy. Gelecek olan yönergeleri dinle.
Zaten bizi değerli kılan gizemli mahremiyetimizdir.
Cömertlik bir yanılgı. Bu hayal gücünün uydurduğu bir şey. Hayatımda hiç cömert birini tanımadım. Biri sana genelde karşılığını beklediği için bir şey verir.
İnternete bakmadan benimle bir sabahı bile geçiremedin. Ne düşünüyordum ki sanki? Senin gibi bir Virüs benim için önemli olan şeyi anlayamaz. Bir teknoloji bağımlısından hoşlandığıma inanamıyorum! Bu kesinlikle bir hataydı.
Ne istiyorsun? diye sordum.
Seni güvende tutmak.
Ben güvendeyim.
Onun tarafından değil, değilsin.
Gülümsedim. Dikkat etmem gereken biri varsa, o da sensin. Eğer seni dinleseydim, artık bir Vesta olamazdım.
Öyleyse vazgeç, dedi Seth. Kendin ol. Kendi hayatına sahil ol.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir