İmam Gazali kitaplarından Gençliğe Öğütler: Ey Oğul kitap alıntıları sizlerle…
Gençliğe Öğütler: Ey Oğul Kitap Alıntıları
Senin yüzüne bakmak dışında, gözlerinin uykusuz kalması boşunadır.
Senin ayrılığın dışında, gözlerinin ağlaması da yine boşunadır.
Allahım, ömrümüzü mesut olarak sona erdir. İsteklerimizi fazlasıyla gerçekleştir. Sabah ve akşamlarımıza afiyet ver. Varış yerimiz, senin rahmetin olsun. Bağışlama yağmurunu üzerimize sağnak sağnak yağdır. Kusurlarımızı ıslah ederek bize lütfet, takvayı bize azık et ve din için çalışıp çabalamayı nasip et, biz ancak sana dayanır ve ancak sana güveniriz.
Rasulullah(sav) sahabesinden bazılarına şöyle buyurmuş: Kendisinde ikamet edeceğin kadar Dünya ve kendisinde baki kalacağın kadar Ahiret için çalış; kendisine olan ihtiyacın kadar Allah’a ibadet et; Cehennem ateşine dayanabileceğin kadar günah işle.
• Ey meleklerim şahid olun namazdan sonra Âyete’l Kürsüyü okuyanı afv ettim.
(Hasan-ı Basri)
Senin yüzüne bakmak dışında, gözlerin uykusuz kalması boşunadır.Senin ayrılığın dışında, gözlerin ağlaması da yine boşunadır.
Allahu Teâlâ’nın senin için nasip ettiği her şeyin, âlemdeki bütün yaratıklar engel olmaya çalışsa da seni bulacağına,
Allahu Teâlâ’nın nasip etmediği her şeyin de âlemdeki bütün yaratıklar yardım etmeye çalışsa da eline geçemeyeceğine kesin olarak inanmak demektir.
Istediğin kadar yaşa, nasıl olsa bir gün öleceksin;
Dilediğini sev, nasıl olsa bir gün ondan ayrılacaksın
Ve dilediğin şeyi yap, nasıl olsa bir gün bütün yaptıklarının hesabını vereceksin.
mesut bir ömür vermeni,sonsuz ihsanını,fazl-u kereminin en tatlısını,
lütfunun acil olanını dilerim.
Ey Allah’ım!Bizimle beraber ol,bize karşı olma.
Ya Rabbi!Ecelimizi saadetle ve hüsni hatime ile sona erdir.Emllerimizi ziyadesiyle gerçekleştir.Sabah ve akşamımızı afiyetle birleştir.Gidiş ve dönüşümüzü Rahmetinin yönüne çevir.Affının tükenmez hazinelerinin yağışıyla günahlarımızı yok et.Bize ayıplarımızı ıslah etmek nimetini ver.
Takvayı bize ahiret azığı yap.
Emeğimizi din üzerine kıl.Tevekkül ve güvencemizin yalnız sana olmasını sağla.
Allah’ım!Bizi doğru yoldan ayırma.
Kıyamet gününde pişmanlığımıza sebep olacak şeylerden dünyada bizi koru.Üzerimizdeki günah yükünün ağırlığını hafiflet.Hayatımızı salih kullarının hayatı gibi eyle.Kötü adamların şerri ile aramıza set çek ve bizi onlardan uzaklaştır.
Rahmetinle bizleri,çocuklarımızı,ana babalarımızı,kardeşlerimizi ve bütün mü’minleri cehennem ateşine çekip götüren kölelik boyunduruğundan kurtar.
Ya Aziz!Ya Gaffar!Ya Kerim!Ya Settar!Ya Alim!Ya Cebbar!Ya Allah!Ya Allah!Ya Allah!
Ey merhametlilerin en merhametlisi!Ey evvellerin evveli,ey ahirlerin ahiri!Ey sarsılmaz kuvveti olan,ey yoksullara merhamet eden;Ya erhamerrahimin!Ey noksan sıfatlardan münezzeh ve kemal sıfatlarla sıfatlanan Allah’ım!Senden başka ilah yoktur,bense Sana layık olanı yapamadım,zalimlerden oldum
Efendimiz Hazreti Muhammede,
yakınlarına ve bütün ashabına salatü selam olsun ve alemlerin Rabbi Allah’a Hamd .(Amin)
sırtını ona dayadığını gördüm.
Kiminin sahip olduğu parasına,
kiminin sahip olduğu mal ve mülküne,sanat ve mesleğine,mevki ve rütbelerine,kimilerinin de kendisi gibi bir insana bel bağlamış olduğunu gördüm.Dah sonra Allahü Teâla’nın: Her kim Allah’a güvenip dayanırsa,O,ona yeter.Şüphesiz ki Allah,emrini yerine getirendir.
Allah,her şey için bir ölçü (bir sınır) koymuştur. ayetini düşündüm.Her zaman ve her işimde yalnız Allahü Teâla’ya tevekkül ettim.O’na güvendim.O emrettiği için çalıştım,
sebeplere yapıştım.O bana yeter,dedim.O ne güzel vekildir.
Yeryüzünde hiçbir canlı yoktur ki,
rızkı Allah’a ait olmasın.. ayeti celilesini düşündüm.Kuranı Kerim’in Allah kelamı olduğunu ve elbette doğru olduğunu ve canlılardan biri olduğumu idrak ettim.Benim rızkımı göndereceğine söz verdiğine,elbette göndereceğine güvenerek O’nun emrettiği gibi çalıştım.
Allah’ın katındakiler bakidir (tükenmez).Sabredenlere mükâfatlarını elbette yapmakta olduklarının en güzeliyle vereceğiz. ayetini düşündüm.Bunun üzerine dünyadan elde ettiklerimi Allah rızası için sarf ettim ve hepsini Allah katında bana azık olması için fakir fukaraya dağıttım.
Onun arzularını,şehvetlerini yapmadım ve sonunda teslim olarak,ibadetlerden kaçan o nefsin,
şimdi Allahü Teâla’ya koştuğunu,
şehvetlerden vazgeçtiğini gördüm.
-Ya Hatîm 30 yıldır beraberiz,benden neler istifade ettin?
Hatem el-Asam: Ey Hocam!İlimden öğremdiğim şu 8 mesele bana kâfi geldi.Zira ben kurtuluşa ermenin,aşağıda anlatacağım meselelerde olduğuna kanaat getirdim,diye cevap vermiş.İşte bu meseleler;
1.Mesele: Allah’ın yarattıklarına baktım,herkesin gönül verdiği ve aşık olduğu bir sevgilisi olduğunu gördüm.Bu sevgililerden bazıları ölüm döşeğine kadar arkadaşlık ediyor;bazıları ise onunla kabristana kadar teşyi ediyordu.Fakat sonra bunların hepsi onu yalnız bırakıp geri dönüyordu.Hiçbiri onunla beraber gömüleceği mezara girmiyordu.Bu durumu derin derin düşündüm ve kendi kendime şöyle dedim: Kişinin
sevdiği en iyi dost onunla kabirde arkadaşlık yapandır. Böyle bir dost ancak ve ancak iyi ve hayırlı amellerdir.Bunun üzerine onları
kendime arkadaş edindim.Ve sevdim,kabrimde beni aydınlatsınlar,
bana arkadaşlık etsinler beni yalnız bırakmasınlar diye.
Hak Teâla Hazretlerinin düşmanı olan nefse şiddetle karşı koyup ona hakim olmaya ve her an kendini mezarda bilip bedenini de ölüme hazırlamaya çalış.Ehli kubur yani kabir ehli her an oraya gelecek olan ölüyü gözlüyor.Aklını başına topla,sakın oraya azıksız gideyim deme.
Bugün seni günahtan korumayan ve ibadete sevk etmeyen ilim,yarın cehennem ateşinden de korumaz.
Rahmetim,muhsinler yani emirlerimi kabul edip yerine getirenler içindir. diye buyurmaktadır.
Asıl onu kabul etmek ve gereğince amel etmek zordur.Zira nefislerine uyarak dünya zevklerinin peşinde koşanlara nasihat ağır gelir,
haramlar ise tatlı.Şunu unutma ki nefs genellikle kötülüğe ve harama eğilimlidir.
Muhammed (sav)in müminlere vermiş olduğu öğütlerden biri de şudur: Bir kulun kendisine faydası olmayan,lüzumsuz ve faydasız işlerle uğraşması,Cenabı Hakk’ın kendisinden yüz çevirdiğine alamettir.Bir kimse yaradılışının sebebi olan Allah’a bağlılığı ve ibadetten başka bir işle ömrünün bir saatini geçirse muhakak ki ahiret gününde hüsrana uğramaya layık olacaktır.Yaşı kırkı aşmış bir insanın işlemiş olduğu iyiliği kötülüğünden üstün değilse o kimse cehennem azabına hazırlıklı olsun.
Ey benim ümmetim!Kötü olan şu dört ahlaktan uzak durun,sonra sizi helak eder:
1-Çok mal toplamak,malı yemeyip saklamak,
2-Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya bağlanmak,
3-Cimri olmak,
4-Dünyaya haris olmak
• Evine misafir geldiği zaman önüne yemek çıkarmakta,
• Bir günah işleyince hemen tevbe ve istiğfar etmekte,
• Beş vakit namazını vaktini geçirmeden kılmakta,
• Kızın veya oğlun büluğa erişince evlendirmekte,
• Ölen şahsın defnedilmesinde.
Gördüğün kadına yakın yürüme.Bir kadın gördüğün zaman da,ikinci kez bakma.İlk görmeye günah yazılmaz,bakmaya devam edersen veya tekrar bakarsan yazılır.Hz.Ali (ra) buyurdu ki: Ömrümde bir kez dahi kadınlara şehvetle bakmadım.
Şehvet nazarıyla kadınlara bakmak göz zinasıdır.Tevbe etmek gerekir.
Her şeyden önce onlara Allahü Teâla’nın razı olduğu,emrettiği şeyleri öğret.İyi bir müslüman olmaları için gayret sarfet.Küçük iken öğret ki,büyüdüğü zaman edeb ve ilim öğretmek güç olur.
Zira akrabasını ziyaret eden bir kimseye,yetmiş nafile hac sevabı verildiği bildirilmiştir.
Onların duasını kazanmaya çalış.
Çünkü ana babanın evladı hakkındaki duası kabul edilmiştir.
Ana babanın çocukları üzerindeki hakları çoktur.Bunu daima göz önünde tutarak,ona göre hareket et.
Ananın babanın dualarını almak istersen,sana bir iş buyurdukları zaman onu çabucak ve güzelce yapmaya çalış.Bu işi beğenmeyip sana gücenmelerinden ve beddua etmelerinden kork.Şayet sana darılacak olurlarsa,kendini beğenmişlik etme,onların gönlünü al,ellerini öperek gazablarını yatıştır.
Kulağın adabı haram sözü dinlememektir.Ayağın adabı haram olan yere gitmemektir.Karnın adabı haram lokmayı yememektir.Elin adabı ise haram olan şeyi tutmamaktır.Bu azalarını haramdan uzak tutup saklarsan,ümit olunur ki,
Hak Teâla Hazretleri sana rahmet eder ve bütün günahlarını bağışlar.
Aksine bu azalarını haramdan koruyamazsan kendini helak edersin.
Ramazanı Şerif aylarının adablarını beyan edeceğim.Resûlüllah (sav) buyurdular ki:
Ey benim ümmetim ve Ashabım!Sizler Recebi Şerifte vücudunuzu,
Şabanı Şerifte kalbinizi ve Ramazanı Şerifte ruhunuzu yıkayın ki,iki cihanda kurtuluşa eresiniz.
Vücudu yıkamak helal lokma yiyip haramdan sakınmaktır.Kalbi yıkamak dedikodudan,fitne ve fesattan,kin ve düşmanlıktan sakınmaktır.Ruhu yıkamak ise Ramazanı Şerif ayında oruç tutmakla ve nefse karşı savaş açıp ona muhalefet ile gıybet,iftira ve boş sözler söylememektir.Zira bunlar haramdır.Bu gibi davranışlar manen orucu bozar.Her kim bunlardan sakınmazsa o kimse ruhunu yıkamamış olur.O kimsenin ruhu kirlidir,tuttuğu orucu da kirlidir.
Sadece aç durduğu yanına kâr kalır.
Dünyayı sevmek bütün hataların başıdır.Dünyadan kendisini sakınan kimseler,zahid olanlardır.
onların hizmetine koşmaya,onlara yardım edip sıkıntı ve üzüntülerini gidermeye çalış.Zira Peygamber Efendimiz (sav)buyurdular ki:
Her kim dünyada bir mümin kardeşinin işini görse,Hak Teâla Hazretleri o kimsenin yetmiş işinde kolaylık gösterir.Bu yetmiş işin on tanesi dünyada,altmışı kıyamet günündedir.Bir kimse,bir mümin kardeşinin ayıbını örtse,Allahü Teâla,
yarın kıyamet gününde o kimsenin bütün ayıplarını kapatır.
• Bir kimse,bir mümin kardeşini sevindirirse,Hak Teâla,kıyamet gününde o kimsenin kalbini ferahlatır.
• Bir kimse,bir masum çocuğu sevindirirse,Hak Teâla Hazretleri o kimsenin şirkten başka geçmiş günahlarını bağışlar.
1. Bir Tane iken, Beni Çoğalttın.
2. Küçük idim, Büyüttün.
3. Düşman iken, Beni Dost Ettin.
4. Fâni, Yok Olmak Üzere iken, Beni Sonsuz Kalıcı Ettin.
5. Bugüne Kadar Sen Beni Muhafâza Ettin, Artık Ben Seni Muhafâza Ederim.
• Kibirli olmak
• Ölümü yakın bilmeyip,endişe etmemek
• Hak Teâla’nın rızasını terk edip,
halkın istediğini yapmak
• Sünneti bırakıp,bid’ate saplanmak
• Günahını az görmek
》Ne mutlu o kimseye ki,bu altı vasıftan hiçbiri kendisinde bulunmaz.
Hak Teâla Hazretleri’ni çok zikretmek insanı Allah’a yaklaştırır.
Bedbaht olmasının alameti ise,kaza ve kadere razı olmayıp bir darlık halinde sabır göstermemesidir.
Allah’a yemin ederim ki bir kimse içkiyi eline alıp içerken iman der ki:
Ey melun dur,ben çıkayım da ondan sonra sen gir. Bundan dolayı insandan iman çıkmadan içki giremez.Şayet tam olarak,
samimiyetle tevbe ederse,iman yine kendisine döner.
-Ya Resulullah!Kalbimize fena şeyler gelir,bu durumda ne yapmamız gerekir?
Resulu Ekrem (sav) buyurdu ki:
Kalbe iyi şey de gelir,kötü şeyde.
Kalbe gelen fena şeylerin kötü olduğunu bilmek ve anlamak imanın alametlerindendir.
Hz.Peygamber (sav)’in ahlakıyla ahlaklanmış olur ve O’nun yoluna girmiş olur.Korkularından kurtulup istek ve arzularına kavuşarak gerçek mümin sıfatını kazanır.
Bir kimse edebi gözetmezse,yani edebi olmazsa,sünnete yol bulamaz.Farzı tutmayan da ihlastan uzak kalır.
Buna Allah (c.c)’ın melekleri şahittir.
Bizi doğru yolda sabit kıl. Dünya’dayken, Kıyamet günü pişmanlığımıza sebep olacak şeylerden bizi koru. Günahların yükünü bizim için hafiflet; iyi kimselerin yaşayışlarını bize nasip et. Hem bu Dünya’da hem de Ahiret’te bizi üzecek, endişelendirecek şeyleri bizden gider; kötülerin ve günahkârların kötülük ve tuzaklarından bizi koru. Bizi, anne ve babamızı, kardeş ve bacılarımızı, Cehennem ateşinden koru! Ey Aziz, ey Gaffâr, ey Kerîm, ey Settâr, ey gece ve gündüzü yaratan! Rahmetinle bizi,
Dünya dertlerinden, kabir azabı ve Cehennem ateşinden koru.
Ey Âlim, ey Cabbâr, ey Allah, ey Allah, ey Allah, ey Allah! Ya Rahim, ya Rahim, ey merhamet edenlerin en merhametlisi! Önceden var olanlardan da önce var olan ve sonradan var olacaklardan da sonra var olacak olan! Ey kuvveti tam olan! Ey fakirlere merhamet edici, ey merhamet edenlerin en merhametlisi! Senden başka hiçbir ilah yoktur. Seni, bütün noksan sıfatlardan tenzih ederim. Muhakkak ki, ben nefsime zulmedenlerden oldum. Allah’ın selam ve salâtı efendimiz Muhammed ve onun tüm Ehl-i Beyti ve ashâbının üzerine olsun. Hamd, alemlerin rabbi olan Allah’a mahsustur.