İçeriğe geç

Genç Müslümana Modern Dünya Rehberi Kitap Alıntıları – Seyyid Hüseyin Nasr

Seyyid Hüseyin Nasr kitaplarından Genç Müslümana Modern Dünya Rehberi kitap alıntıları sizlerle…

Genç Müslümana Modern Dünya Rehberi Kitap Alıntıları

&“&”

Modern medeniyet mevcut şekliyle devam ederse tabii alem yeryüzünde insan hayatının devamını daha fazla sağlayamayacaktır. Hayatta kalmak için İslam toplumu kendi yolunu çizmeli ve her ne şart altında olursa olsun teknolojik gücü yeryüzündeki bütün hayatı tehdit eder konuma gelmiş bir medeniyeti körü körüne taklit etmemelidir.
Dolayısıyla Batı bilimini İslam biliminin devamından ibaret saymak, bu iki bilimin epistemolojik temellerini ve bunların iman ve vahiy dünyası ile irtibatlarını tamamen yanlış anlamak manasına gelir.
Amellerimizin mezarın ötesinde de neticeleri vardır.
Müminin kalbi, Rahmân’ın arşıdır.

Hadis-i Şerif

Kendi asıl tabiatına isyan etme hürriyeti sadece insana verilmiştir. Dolayısıyla, yaratılmış âlem yahut tabiât alemi insana Allah’ın iradesine teslim olma mânâsında mükemmel bir Müslüman olmanın ne demek olduğunu hatırlatır.
Modern insan kim olduğunu unutmuştur. Kendi varlığının kenarında yaşayarak, dünya hakkında nitelik olarak yüzeysel fakat nicelik olarak sersemletici bir bilgi edinebilmiştir. Dünyaya yansıttığı, kendisinin zahiri ve yapay imajıdır.
Genç Müslüman, muhtelif felsefî ve bilimsel teorilerden ve modern dünyanın çeşitli uygulamalarından kaynaklanan tehditlere karşı İslamî entelektüel geleneğin içinden cevaplar üretebilir hale gelmelidir.
İktisadi yönüyle çalışma, her zaman dini bir vazife olarak görülmüş ve ibadet sayılmıştır.
İslam’ın iktisat felsefesi çabanın, hayatı kazanmanın, tembelliğe karşı durmanın, tevekkülün ve kişinin kendisi ve ailesinin maişeti için yaptığı çalışmayı dini bir vazife olarak görmenin önemini sürekli vurgulamıştır.
Modern insan kim olduğunu unutmuştur. Kendi varlığının kenarında yaşayarak, dünya hakkında nitelik olarak yüzeysel fakat nicelik olarak sersemletici bir bilgi edinebilmiştir. Dünyaya yansıttığı, kendisinin zahiri ve yapay imajıdır.
Modern dünyada sosyal düzende meydana gelen anî değişimlerin arkasındaki en büyük kuvvet bireyselcilik veya bir başka deyişle bireyin haklarıdır. Bireyselcilik, Rönesans’ın hümanizm fikrinden kaynaklanan en önemli felsefî unsurlardan biridir.
Genç Müslüman, muhtelif felsefî ve bilimsel teorilerden ve modern dünyanın çeşitli uygulamalarından kaynaklanan tehditlere karşı İslamî entelektüel geleneğin içinden cevaplar üretebilir hale gelmelidir.
Genç Müslümanın modern hayat tarzını, onun sürekli değişen tabiatını ve bu tarz hayatın Müslüman üzerinde çoğunlukla istemeden oluşan tesirini derinlemesine anlamadan, modern dünyayı anlaması ve bu dünyada Müslüman olarak yaşamaya devam etmesi mümkün değildir.
Hakîkatin sesi daima nihaî sözdür, çünkü Allah’tan gelir…. Hak gelince bâtıl zâil olur.
“Bugün müzelerde saklanan güzel nesneleri üretmiş olan geleneksel toplumların kendilerinin müzeleri yoktu, çünkü onlarda sanat hayattan ayrı değildi. Sanat hayattı ve hayat sanattı. “
Geleneksel İslâmî şehir, Kuzey Afrika ve Güney İspanya’daki gibi beyaz yahut İran ve Afganistan’daki gibi toprak rengindedir. Her iki durumda da neticede bir huzur ve dinginlik hissi verir. Tahrik yoktur, bilakis şehri benzerine mezarlıklarda rastlanan bir sükûnet ve selamet havası kaplamıştır. Fakat şehrin içinde, bilhassa evde canlı renkli çiniler ve çiçeklerle bezeli bahçeler bulunur. Müslüman şehrinin bütün güzelliği dışa değil içe dönüktür. Fakire yahut zengine ait olsun, geleneksel müslüman evleri dışarıdan bakıldığında birbirinden çok da büyük farklılıklar arz etmez.
Allah bize kendimizden daha yakındır. Bir yandan tamamen bizim ötemizde ve üstümüzdedir, bir yandan varlığımızın tam merkezindedir. Bu yüzden buyurmuştur ki: Müminin kalbi Rahman’ın arşıdır."
Dolayısıyla Müslüman, Allah’ın insan hayatının her anında var olan kudretinin ve insanın yaptığı her şey hakkında bilgi sahibi olmasının şuurunda olarak yaşamalıdır.Allah yaptığımız her şeyi görür ve bizi de ona göre yargılar.
İslâm, dini hayatın bir parçası olarak değil, hayatın tamamı olarak görür.
Bir ferdi olduğum insanlık, ah ne kadar az idi gerçekten; derinliklerine erişemediği yeraltı ile sonsuzluğa uzanan gökyüzü arasındaki dünyasında, ancak basabildiği toprakla ve varabildiği menzille sınırlıydı; ne kadar âciz, bilgisiz ve çaresizdi!
Modern dünyada imanını kaybetmeden yaşamayı ve vazîfe görmeyi temin için gerekli entelektüel ve ahlâkî cephaneyi tedarik edebilir ve hatta şirâzeden çıkmış ve istikâmetini kaybetmiş bir dünyaya, insan hayatına mânâ vermeye muktedir canlı bir din olarak İslâm adına meydan okuyabilir.
Müslümanların, modern “entelektüel” dünyada kaybolmadan ve bütün ilahî mevhibelerin en kıymetlisi olan imanlarını kaybetmeden seyahat etmelerine kılavuzluk edebilecek, çok az sayıda Müslümanca harita mevcuttur.
Artık sanat tarzları, 60’lar, 70’ler, 80’ler gibi onyıllarda tanımlanır olmuşlardır. Dahası, bu modalar sadece giyim kuşamı değil, düşünce biçimlerini ve sanatı da kapsamaktadır. Medyanın insanlara sunduğu illüzyon dünyasında, kalıcı ve bâkî olana dair her kavram buruşturulup bir kenara atılmaktadır.
Öyle anlaşılıyor ki, modern hayat tarzının gayesi, medyanın yardımıyla insanlığın mevcut durumunun sunduğu bütün imkanların tüketilmesidir. Giyimde, müzikte ve sanatın muhtelif dallarında meydana gelen değişimlerin kaynağı çoğunlukla nefsin aşağı arzularıdır. Bununla beraber, az da olsa zaman zaman daha yüksek bir aleme açılımlar göze çarpmaktadır.
Bugün ise geleneksel dinî fonksiyonların yerini tutan büyük spor olayları organize edilmekte ve bunlar; Olimpiyat Oyunları’nda görüldüğü üzere, Batı’ ya Hristiyan geçmişinden ve eski Roma ve Yunan’dan kalan mirasın sekülarizasyonu manasına gelmektedir. Dahası sporun ticarileştirilmesiyle, amatör sporlarda yeşeren sportmenlik ruhu da giderek ticari yaklaşım tarafından öldğrülmektedir.Şimdi meşhur sporcular en büyük Batılı bilim adamının bütün hayatı boyunca kazanabileceği parayı sadece bir ayda kazanmaktadır.
Müslümanların, modern “entelektüel” dünyada kaybolmadan ve bütün ilahî mevhibelerin en kıymetlisi olan imanlarını kaybetmeden seyahat etmelerine kılavuzluk edebilecek, çok az sayıda Müslümanca harita mevcuttur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir