Metin Karabaşoğlu kitaplarından Geldim Gördüm Sordum kitap alıntıları sizlerle…
Geldim Gördüm Sordum Kitap Alıntıları
Farklı Görmeye Başlamaktır
Demek bakmasını bilmek lâzımmış.
Demek daha önce pek güzel bakamamışım.
(İrlanda’da bir mezar taşından)
Richard Wilkins
Eflatun
Irmağı takip ederek
Nereye gidiyorum
Martıların izini sürerek
O şey nerede
Niçin yaşadığımı ve öldüğümü
Kalbimin atışını izleyerek
Nereye gidiyorum
Elimi takip ederek
Nereye götürecek hepsi beni
Ve acaba hiç
Bulabilecek miyim
Niçin yaşadığımı ve öldüğümü”
“Kelebek hala yaşıyor ve güz geldiğinde de yasayacak.
Senin kalbinde senin aklında yasayacak.
Sana hatırlattığı manalar dersler hakikatler ile yasayacak.“
İçimden “Ama yine de ölmeseler talebi geçti.
Şu cevapla karşılaştım:
“O zaman sen onların birer işaret oldugunu;
onların değil, onları bütün isimlerin tecelli ettirerek
Yaratanın asıl olduğunu bilemezdin ki !
Onlar görünmeleri ile O’nu tanıtırıyorlar sevdiriyorlar. Görünüp gitmeleri ile de.
Onun Bâkî oldugunu ögretiyorlar.
Yaşandı diye sevin.
~~ https://1000kitap.com/yazar/Gabriel-Garcia-Marquez
Farklı Görmeye Başlamaktır
Dünya dolusu onca sorumun cevabını açacak
anahtarı bulmus gibiydim.
Demek herseye O gözle bakacaktım.
Hersey Karşısında “Bu bana kimi bildiriyor?” diye duracaktım.
Ve Her seyın gösterdigi özellikler ile
O’nu tanıyacaktım.
Her olayda, akıp giden zaman içinde var olan
Her bir olayda O’nun isimlerinin devamına işaretler görecektim..
Aklım, gözümle gördügüm ölümleri, kulagımla
Duydugum elvedaları dünyama taşırken, vicdanım
“Sonsuzluk istiyorum Sonsuzluk istiyorum”
diye çırpındı durdu.
Bir Üveys-ı Kârânî bir Said Nursî nasıl yalvardıysa:
“Rabbimiz Sensin! Çünkü biz abdiz.
Nefsimizin terbiyesinden âciziz.
Demek bizi terbiye eden Sensin!
Hem Sensin HALIK! Çünkü biz mahlukuz; yapılıyoruz. Hem Rezzak Sensin. Çünkü biz rızka muhtacız;
Elimiz yetişmiyor. Demek bizi yapan ve rızkımızı veren Sensin. .
Hem Sensin MALİK Çünkü biz memlüküz.
Bizden başkası bizde Tasarruf ediyor.
Demek MALİKİMİZ Sensin ‘
Hem Sensin Ganiyy-i Mutlak!
Çünkü biz fakiriz.
Fakrımızın eline yetişmediği bir Gınâ veriliyor.
Demek Ganiyy Sensin, veren Sensin.
Hem cevap veren, atiyye veren Sensin!
Çünkü biz umum mevcudat, kâlî ve hâlî dillerimizle daimî bağırıp istiyoruz;
Niyaz edip yalvarıyoruz.
Arzularımız yerlerine geliyor; maksudlarımız veriliyor.
Demek bize cevap veren Sensin.
Oturdugum koltuk turladıgım oda, soluduğum hava gördügüm manzara, yedigim meyve, içtiğim çay aynıydı yine.
Ama o aynılığın içinde yeni bir dünyanın kapısı bana açılmıştı.
Gerçekten ”Rab olanı bilip, yalnız O’ na kul olmanın, sadece O’ na ibadet etmenin kapısı
O Kapıya ulaşıp merdivenin ilk basamağına ayağımı uzatsam yücelirdim.
Sonsuza kadar yücelirdim.
ElIerimi onlara açmışım, onlardan isteyip onlara güvenmişim.
Sonsuz isteklerimi onlara götürmüşum.
Sonsuz isteklerimi onlar karşılamayınca; o istekler, o ihtiyaçlar hiç karşılanmaz zannetmişim.
istemiş, ulaşamamışım; bir çelişkidir, yaşaıyıp kalmışım.
Sonsuz isteklerim ile sonsuz acizliğim arasında öylece kalakalmış;
yıkılmış, ezilmiş, boğuşmuş, boğulmuş, çürümüş, erimişim.
Kendimi kendi ellerimle cehenneme atmışım.
O herşeye Hükmedeni, Herşeyi Yapanı ,
Herşeyi Yaptıranı Farkedince Kurtuldum Cehennemden.
Ama dünyaya bir çocuğun gözleriyle bak.
#8212; Ron Wild
-Ron Wild
Aksini iddia etsem, Bütün organlarımı, kaslarımı, ikiyüz trilyon hücremin her birini, enzimleri, mitokondriyi, DNA’yı, nöronu, sinapsı ve daha nicesini, üstelik her an, kendim idare ediyorum deme saçmalığına düşmüş olurum
Güneş hangi sabah bizsiz doğacak?Hangi günün güneşiyle beraber batacağız? Hangi gecede Uyudun,uyanamadın olacağız?
-Fyodor Dostoyeviski
-Eflatun
-Ron Will
-Fyodor Dostoyeviski