Galeyan Kitap Alıntıları – Katherine Howe

Kaygılarının fısıltılarıyla uyanmaya alışkındı ama onlar bile her tarafa yayılmış, rahatsızlık veren sessizlikte daha yüksek perdedendi.

‘ Değeri yok ama hep etrafımızda. Bilinmez ama herkes tarafından biliniyor. ‘ Karbon yeryüzündeki yaşamın temel yapıtaşı değil mi? Değişik saflık ve oranlarla kömür , elmas , hatta insan vücudunun yapısını oluşturuyor. Tanrı’nın lego oyuncağı adeta.

‘ Kadınlara en büyük zarar kendi cinsinden gelir zaten , ‘ diye düşündü. Neden erkeklere değil de hemcinslerine tehdit oluştururlardı acaba?

” Sen gizem görüyorsun , bense bize verilmiş bir armağan , ” dedi Grace.

Tüm o kadınlar kendi zaman dilimine hapsolmuştu ama her biri bütünün bir parçasıydı sanki ve yaşadıkları dönemde temsil ettikleri değeri isim olarak almışlardı. Ya da bu onlara verilmişti.

Connie her mevsim değişikliğinde zamanın elinden aktığı duygusuna kapılır , hızla geçen zaman karşısında kendini savunmasız ve yalnız hissederdi. Ona gereksiz bir korku da veren bu duygudan hoşlanmıyordu.

İnandığı ya da kendini inandırmaya çalıştığı bir düşünceye yönelik kuşkularını bastırmak için başkalarını da aynı kanıya yöneltmeye çalışan insanların ısrarcı tonu vardı sesinde.

” Ama düşünüyordum , ” dedi Connie. ” Ben her zaman bir şeyler düşünürüm. Acaba o an ne geçiyordu aklımdan? ”

Sessizliğini korumuştu ama ruhunda patlamalar oluyordu.

‘ Dünyayı kullandığımız dil aracılığıyla anlayabiliriz. Her dönemin kendisine has bir dili ve perspektifi vardır. ‘

Misal , şu ozon tabakası. Problem küresel ısınma değil , hızı. Olması gerektiğinden çok hızlı gerçekleşiyor her şey.

Dünyanın hep aynı düzen içinde devam edeceğini düşünüyor insanlar. Ne saçmalık!

Yeryüzü çeşitli evrelerden geçer ki bunlar sadece mevsim değişiklikleri değildir ; daha geniş anlamdaki evrelerden söz ediyorum.

Vücudumuz yaşayan bir organizma ve biz bunu kolayca unutuyoruz ; çevreden çok kolay etkileniyoruz.

Hava değişik , ışık değişik , bitkiler ve toprak değişik.

Her şeye bir açıklama getirebileceğimizi düşünmek insanoğlunun kibrinden kaynaklanır , biliyor musun?

Düşünceleri yapboz parçaları gibi karışıktı.

Kırılan herşey sağlamından daha çok şey öğretir.Bu bilimsel bir deney veya herhangi bir kuram içinde geçerlidir.Mesela bir proton normalde bize sadece yükü ve kütlesi hakkında bilgi verir.Ama herhangi bir hızlandırıcıda çarpıştırılıp parçalara ayrılan bir proton ,bize bu yükü veya kütleyi nasıl kazandığı hakkında daha detaylı bilgi verir.Yada nöroloji için konuşucak olursak sağlam bir insan beyni bize içindeki hangi kısmın ne işe yaradığı konusunda pek az bilgi verir.Ama nezaman ki bu beynin bir kısmı hasar görür ve bu hasar sonucu kişi bazı duyuşsal yeteneklerini kaybeder.İşte o zaman beynin yapısına dair daha detaylı bilgiye sahip oluruz.Yada biyoloji içinde durum farklı değildir.Mesela tasarımlarında belli hatalara sahip canlılar görmemiz onların varoluşlarını oluşturan mekanizmalar hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmamıza yararlar.Aynısı bilimsel kuramlar içinde geçerlidir.Mesela eski insanlar ısıyı,maddenin hareketi olarak değilde maddeden dışarı çıkan birşey olarak düşünüyorlardı.Ve sonra birgün kalayı ısıttıklarında yanan kalay, metal kirecine dönüşüyordu.Ama ilginç bir şekilde yanmadan önceki halinden daha ağır oluyordu.Ve o dönemin bilim insanları bu nasıl olabilir diye düşündüler.Eğer ısı maddenin yanınca dışarıya attığı bir fazlalıksa o zaman bu maddenin yanınca daha hafif olması lazım.Yani bu tarz deneysel bir çatlak o dönemin bilim insanlarına sahip oldukları ısı kuramının yanlışlığı hakkında daha detaylı bilgi verdi.Sosyoloji içinde durum pek farklı değildir.Mesela bir sistemin kendi içindeki çatlakları o sistemin işleyişi hakkında daha detaylı bilgi verir.Aynı bunun gibi insan ilişkilerinde de durum benzerdir.Mesela nezaman ki bir ilişki bozulur ozaman insanlar sahip oldukları gerçek kişilikler hakkında daha detaylı bilgi verirler.Yada konuya dair son bir örnek verecek olursak: Psikolojideki anormal insanlar olmasaydı bugün normal insanın psikolojisinin işleyişi hakkında bukadar detaylı bilgiye sahip olmazdık.Yani demem o ki örnekleri çoğaltmak mümkündür ama bu konunun ana fikrinin önemini arttırmayacaktır.Bu yüzden yazının başında dediğim şeyi tekrarlamakta fayda var:Kırılan herşey sağlamından daha çok şey öğretir!

Rahatsız edici bir enerji vardı içinde. Her kan damlasının damarlarında akışını , her bir hızlı kalp çarpıntısını , adrenalinin salgılanmasını , hepsini hissediyordu sanki.

‘ İş daima dönüp dolaşıp bir şey satmaya geliyor , ‘diye geçirdi içinden Connie.

On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera

Kötü değildi , sadece kendi küçük dünyasında yaşıyordu.

Birden gelip yerleşen baş ağrısını geçiştirmek için şakaklarını ovması gerekti.

” Mükemmele ulaşmak gerekliydi. Hem maddesel , hem de ruhsal mükemmellik. ”
” Ama ‘ sahtebilim ‘ dediğimiz şeyin ta kendisi bu , ” dedi Connie.

Simya düşüncesine göre elementler ve bunların özellikleri , yetenekli alimler tarafından doğada bulundukları halin ötesine geçilecek şekilde değiştirilmek suretiyle manipüle edilebilirdi.

Maddenin öğelerini bulmak istemelerinin nedeni doğayı daha iyi anlamak değil onu kontrol etmeyi öğrenmekti.

Simyacı genelde örnekleme yolunu kullanır. Ona göre bulunduğumuz doğanın bir uyumu vardır ; evrendeki uyum bizdeki uyumu da yansıtır. Bu düşünce şekli aslında astrolojinin temelini oluşturur. Yıldızların ve gezegenlerin hareketi yaşantımızı , dolayısıyla bizi etkiler. Yani bu hareketleri doğru yorumlarsak günlük yaşamımızı ona göre düzenleyebiliriz.

Bazen ne kadar iyi top sürersen sür, topu sadece kendinde tutmaktan zarar gelir.

Modern bakış , simyayı kimyanın atası olarak kabul eder ve bu bir anlamda doğrudur.

” Bu kitaba ihtiyacım kalmadı , ” dedi sadece.

Bazen bir şeyi kazanmak için başka bir şeyi feda etmek gerekliydi.

Gerçekteyse içinden , ‘ Herkesin bir yarası var sağaltılması gereken ve hepsi de beni buluyor bir şekilde! ‘ diye geçirmekteydi.

Basiret Hanım sert , duygularını göstermeyen ve büyük ihtimalle ismi gibi sağduyulu bir kadındı. Saf mantık.

Bazı insanlar olaylara önceki nesillerden farklı bakar.

Aklından ‘ Şu an ruh halin ne renk , Grace? ‘ diye geçirdi.

” Tüm danışmanlar öğrencilerinin başarısıyla yakından ilgilenir. ” Connie’nin sesi kendine bile inandırıcı gelmemişti , reklam spotu gibi laf etmişti.

Bir ara yazıların iyice sıkışık hal aldığı bir sayfada duraladı. Sözcükler orada ölü bir böceği parçalayan karıncalara benziyordu.

” Kandırıyorlar insanları , ” diye mırıldandı poşeti rafa geri koyarken.

” Bugün insanoğlunun tümden kötü olduğuna inanan bir ruh halindesin galiba , ” dedi Sam.

” Eziyetle ölüm insanların her zaman ilgisini çekmiştir , ” dedi sam onun rahatsız olduğunu hissederek. ” Özellikle de başkalarının başına gelmişse. ”

” Panayır yerine çeviriyorlar burayı! ”

” Sen hala sözlü sınavların dünyasından aramıza dönememişsin , ” dedi.

” Senin tezinde çok fazla eğer var. Yine de araştırmaya değecek kadar çekici geliyor kulağa. ”

” Hava insanın canına okuyor. ”

” Mükemmel ve özgün birincil kaynağımı buldum , ” dedi. Aslında bu tam doğru değil. Mükemmel ve eşsiz kaynağımın var olduğuna dair delil buldum. ”

” Hiç ihtiyaç duyulmadı. ”
Hiç ihtiyaç duyulmadı. Gelenekselliği ve tekdüzeliği verimliliğin bile üzerinde tutan bildik New England tavrı.

Büyücülük diye bir kavram ortaya çıktıysa , bunun nedeni birilerinin bununla uğraşması olmalı.

” Evet. Bir toplumsal kaygı nedeniyle asılmak hoş bir şey olmasa gerek. ”

” Cadılıkla suçlanan ve asılan herkes , önce kiliseden aforoz edilmişti. ”

” Dünya rastlantısal olayların ve Tanrı’nın takdiri durumların birbirine girerek yaşandığı karmaşık ve anlaşılmaz bir yerdi. ”
” O yüzden ne zaman tarihi bir dönemde yaşamaya öykünsem , hemen aklıma antibiyotikleri getiririm , ” dedi Sam muzip bir bakışla.

Birbirinden bağımsız görünen kimi olaylar yapboz gibi doğru şekilde bir araya getirildiğinde , tarihin çoktan unuttuğu ama kendisinin her yerde izine rastladığı bir dünyayı tekrar hayata döndürebilirdi. Ancak ortaya çıkarılan resim bazen şaşırtıcı bir zalimliği de beraberinde taşırdı.

Bir şekilde ölümsüzlük sağlıyor tarih insanlara. En azından bir zaman , bir şekilde hatırlanıyorsun. Veya birinin dikkatini çekebiliyorsun.

” Galiba restorasyonu tarihten fazla sevmenin nedeni bu. Restorasyon yaparken tarihin gerçek insanlardan kayıp gitmesine engel oluyorum sanki. ”

Belki sadece özlemdi bu. Yaz aylarının uzun , sıkıcı ama keyifli bir boşlukta geçtiği yılları çoktan unutmuştu.

Lakin insanoğlu , Tanrı duasını kabul eder etmez şükretmeyi ve hürmeti unutmaz mıydı?

Göremediği karanlık bir gölün üzerinde korsan filmlerindeki gibi uzatılmış kalasın üstünde durur gibi hissediyordu kendini Connie.

Kaygılarının fısıltılarıyla uyanmaya alışkındı ama onlar bile her tarafa yayılmış , rahatsızlık veren sessizlikte daha yüksek perdedendi sanki.

” Grace haklıymış. Bu ev tam bir çukur. ”

” Yirmi beş yıl yalnız yaşadıktan sonra insanın kendi çöpünü kendisinin toplayabileceğini düşünürsün , değil mi! ”

” Şimdiye dek hiç bulunmamış bir kaynağa ihtiyacımız var. Yeni bir kaynağa! ‘ Yeni ‘ senin için başlangıç kelimesi olacak. ”

Akademik ortam , birçok yönden Ortaçağ çıraklık sisteminin günümüzdeki son kale burcu gibiydi.

” Sonunda kendi alanlarımızda birbirimizi anlayamayacak kadar uzmanlaşmış olacağız. ”

Profesör olmayı öğrenmenin bir parçası da profesör gibi davranmayı öğrenmektir.

Sizin bir şeye inanmamanız, onun var olduğu gerçeğini değiştirmez.

Lakin insanoğlu, Tanrı duasını kabul eder etmez şükretmeyi ve hürmeti unutmaz mıydı?

Ancak bazen kötülüğü eden kişi, yaptığı hareketin başkasına büyük zarar vereceğini bilmeyebilir. Dolayısıyla olaya kötü niyet ve suçlu arayarak yaklaşmaktansa, verilen zararı geri çevirmeye çalışmak önemlidir.

Bilim şüphe etmeye yarar ama bir şeye inanç besleme özelliği yoktur. İnanç, simyacının yaklaşımıyla bilimi ayıran özelliktir. İşte simyanın gerçek değeri de burada yatar. İnançta!

Dünyayı kullandığımız dil aracılığıyla anlayabiliriz. Her dönemin kendine has bir dili ve perspektifi vardır.

Her şeye açıklama getirebileceğimizi düşünmek insanoğlunun kibrinden kaynaklanır.

Bazen bir şeyi kazanmak için başka bir şeyi feda etmek gerekliydi.

Herkesin bir yarası var sağaltılması gereken ve hepside beni buluyor bir şekilde!

Hiç fark ettin mi bilmem ama günümüzde yaşayan insanları tanımaya çalışmak sana o kadar zor geliyor ki çoktan ölüp gitmiş olanları araştırıp öğrenmek istiyorsun. Bugüne yoğunlaşmalısın

Lâkin insanoğlu, Tanrı duasını kabul eder etmez şükretmeyi ve hürmeti unutmaz mıydı?

Felsefe Taşı
Sıradan bir metali altına dönüştüren, aynı zamanda ölümsüzlük iksiri olarak hastalıkları iyileştiren efsanevi madde

Bilim şüphe etmeye yarar ama bir şeye inanç besleme özelliği yoktur. İnanç, simyacının yaklaşımıyla bilimi ayıran özelliktir. İşte simyanın gerçek değeri de burada yatar: İnançta!

Her şeye bir açıklama getirebileceğimizi düşünmek insanoğlunun kibrinden kaynaklanır, biliyor musun?

Bazen bir şeyi kazanmak için başka bir şeyi feda etmek gerekliydi.