İçeriğe geç

Fobiler Kitap Alıntıları – Paul Denis

Paul Denis kitaplarından Fobiler kitap alıntıları sizlerle…

Fobiler Kitap Alıntıları

&“&”

Kimileri gözyaşlarından korkarlar ve bunun için kendilerini ağlatacak her şeyden sakınırlar ya da öfkeden ve gülmekten sakınırlar; bu grup psikofobi içinde yer alabilecek merhamet, şefkat fobileri de vardır.
Gerçek anlamı içinde ele alındığında, fobi, her zaman, hiç kuşkusuz, dış dünyadaki bir unsurla yer değiştirmiş ama kesinlikle iç dünyaya ait olan bir iç tehlike"yle ilişkilidir.
Paranız yoksa su içme ihtiyacı da duymazsınız…
Fareden korkan bir kadının küçük hayvanların büyük hayvanları yiyemeyeceğini bilmesinin" bir anlamı yoktur, hiç etkili olmaz bu ve bu kadın en küçük bir tehlikede bir taburenin üstüne çıkacaktır.
Her fobinin arka planında gerçekleşemeyecek bir arzu, potansiyel bir sevme" vardır.
Kiostrofobi hastası için yeterli zamanı olmamak yeterli hareket alanı olmamakla eşdeğerdir,"
Korkuyorum"un yerini kapa­sitesizliği reddetme, tercih ve neredeyse erdem haline geti­ren "sevmiyorum" alır.
Bedenini ya da işlevlerini gösterme olgusunu içeren bir­ çok fobi ve bunların verdiği zevk utançla ilişkilidir: dans fobisi, havuz fobisi, topluluk içinde konuşamama fobisi vb.
Ama fobinin kendisi bir utanç kaynağıdır. Savunmasız durumlarla ilgili olarak sıkıntı çekmek ve kaçmaktan başka hiçbir şey yapamamak, bireyin maskelemek istediği tartışılmaz narsisist bir yaradır.
Bir insan belli bir döneme kadar kendisini sıkıntılara boğan bir durumun üstesinden korkusuzca gelebildiğinde bir tür zevk duyar, bir zafer duygusu içinde olur.
Her fobinin arka planında gerçekleşemeyecek bir arzu, potansiyel bir sevme" vardır.
Tahrik fobisi insanın kendisini tehlikeli, kaba ya da uygunsuz hir hareket yapma zorunda hissetme düşünce­sinden oluşur.
Erkekten çok kadın ya da genç kız, burnunun biçimine, biçimsiz ya da estetik olmadı­ ğını düşündüğü yüzüne tahammül edemez", hatta onu iğ­renç bulur. Bu fiziki kusur düşüncesinin zihinde tuttuğu ye­rin ölçüsü kaçabilir ve takıntı haline gelebilir. Dismorfofobi, fobiden takıntıya geçiştir.
Büyük hayvan ailenin, babanın yerini tutar büyük olasılıkla – Freud’un Küçük Hans"ının fobisindeki atta gör­düğümüz gibi. Küçük hayvanlar bir cinsel organ ve bu cinsel organın bedendeki deliklere girme kapasitelerinin figürasyo­nudur.
Kö­pekleri sevmem", saygın bir özelliktir ve "köpeklerden kor­karım" ifadesinden daha uygundur.
Görece minör bir psikiyatrik belirti aslında ni­telikli, zeki ve yetenekli bir insanı dolaylı bir biçimde yere sermiştir.
Fobi kadınlarda daha sık görülür ya da en azından kadınlar daha kolay gösterirler fobilerini, ama bazı erkekleri de sıkıntıya sokabilir ve zarar verebilir onlara. 1960’lı yıllarda, bir genç, topluluk içinde neredeyse paniğe varan sıkıntılar ve rahatsızlıklar duyuyordu; sözgelimi, bazı gecelerde bu sıkıntı engelini hemen iki ayrı marka sigarayla bir duman perdesi arkasında aşmaya çalışıyor ve sürekli tütün ve alkol tüketiyordu. Zamanla bu ilişki zorlukları artmış, tütün ve alkol tüketimi derdine çare olamamış ve bu genç birkaç yıl içinde ciddi bir karaciğer rahatsızlığı sonucunda ölmüştür. Dolayısıyla, görece minör bir psikiyatrik belirti aslında nitelikli, zeki ve yetenekli bir insanı dolaylı bir biçimde yere sermiştir.
Utanıyorum, öyleyse varım."

E.Wilson

Utançtan yüzü kızarmak” hemen herkesin başına gelmiş bir olaydır. Erötofobiyi oluşturan, bu olgunun ortaya çıkmasından korkmaktır.
Kendilerinin yapmaktan korktukları bir şeyi sevdikleri ve güvendikleri birine yaptırtmak.
Ne var ki, fobisi olan biri sıklıkla fobisi olmadığına inandığı birinden yardım ister ya da yardım görür.
Yetişkinler kimi zaman kendilerini korkutan bir şeyle
oynamaya benzer bir durumu benimserler: yüksek tramplenden atlamak, olabildiğince uzun süre su altında kalmaya çalışmak…
Bir insan belli bir döneme kadar kendisini sıkıntılara
boğan bir durumun üstesinden korkusuzca gelebildiğinde bir tür zevk duyar, bir zafer duygusu içinde olur.
“Sevmeler” eğlence aracılığıyla ortaya çıkarlar: köpekten korkan bir çocuk bir köpeğe sahip olmaktan büyük bir zevk duyar; bir zamanlar farelerden korkan bir çocuk beyaz fare ya da hamster yetiştirebilir…
Her fobinin arka planında gerçekleşemeyecek bir
arzu, potansiyel bir “sevme” vardır. Böylelikle, fobide onu zevke bağlayan kalıcı bir şey bulunur.
Egemenlik tavırları çoğu zaman bir fobiye karşı mücadele amacıyla devreye girer.
Cep telefonu fobi karşıtı nitelikleri başarılı olan bir objedir.
Birisi konuştuğunda hava aydınlanıyor."
“Bu gece korkularının az ya da çok doğal sonucu, gece sıkıntıları, ıssız plaj fobisi, gizli yerler fobisi ve bireyin arkasındaki bir yer fobisi içeren ilk fobi dizisinin ortaya çıkışıdır,”
18 ay ve 2 yaş arasında ortaya çıkan gece korkusu bir iç travmaya tanıklık eder,Çocuk ansızın uyanır, bağırır, yardım ister, kucağa alınmak ister.
İlk yabancı ve ilk fobi objesi olan baba, ilişkinin pozitif biçimde dönüşebileceği ilk insandır.
Gözlem açısından ilk fobik tepki Spitz’in tanımladığı “sekizinci ay” denen sıkıntıdır.
Çocuk ,sadece yere bakabilir, eliyle yüzünü saklayabilir, yüzünü annesinin giysilerine gömebilir, başını çevirebilir, ağlayabilir ya da bağırabilir.
Bir insan Yahudi ya da Yahudi olmayan bir apartman komşusuna karşı fobik davranışlarda bulunabilir ama kendisinde Yahudi fobisi olmayabilir sadece anti-semittir.
Çocuk fobisi ya da pedofobi…. Örneğin;
“Bir anne, üç aydan beri, oğlunun daha üç aylıkken kendisine vurduğuna ve başka bir kadının bebeğine sinsi bakışlar atmasından sonra kendisine sürekli sıkıntı verdiğine inanmaktadır.
Tahrik fobisi insanın kendisini tehlikeli, kaba ya da
uygunsuz bir hareket yapma zorunda hissetme düşüncesinden oluşur.
Sözgelimi, Georges Duhamel’in roman kahramanı sürekli patronunun üstüne atılıp kulağını çekmekten korkar.
Fobi kadınlarda daha sık görülür ya da en azından kadınlar daha kolay gösterirler fobilerini.
Fobi bir mücadeledir.
Herkeste fobi vardır.
Buradayım ve oradayım,her yerdeyim,her şeyim.Ve hareketsiz bir vagonun karanlık bir köşesinde çökmüşüm,uçup giden yüreğim gülmekten kırılıyor…
Saat durmak istemiyor mu peki?
Fareden korkan bir kadının”küçük hayvanların büyük hayvanları yiyemeyeceğini bilmesinin” bir anlamı yoktur,hiç etkili olmaz.
Paranız yoksa su içme ihtiyacı da duymazsınız.
Fobi kadınlarda daha sık görülür ya da en azından kadınlar daha kolay gösterirler fobilerini.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir