İçeriğe geç

First Love Kitap Alıntıları – Ivan Sergeyeviç Turgenyev

Ivan Sergeyeviç Turgenyev kitaplarından First Love kitap alıntıları sizlerle…

First Love Kitap Alıntıları

“Bugün hayatım yavaş yavaş soğuk kışa girerken baharımda yaşadığım tatlı fırtınadan kalan anılardan daha temiz, daha değerli neyim kaldı ?”
“Ah, zamanımızı boş şeylerle öldürmeseydik neşer yapmazdık ! …”
“Ah gençlik ! Hiçbir şey umursadığın yok senin. Sanki dünya nimetlerinden faydalanman sona ermeyecekmiş gibi… Kedere, acılara,aldırdığın yok, onlarda bile hoş bir yön bulursun.Ben yaşıyorum ya ! …diye böbürlenirsin.”
“Kayıtsız dudakların ulaştırdığı ölüm haberini duygusuzca dinledim”
“Görmek elimdeyken görmedim, bundan böyle de göremeyeceğim…”
“Kadın aşkından koru kendini,oğlum. Bize mutlulukla birlikte zehir sunan bu duygudan kork !”
“Bu işlerin püf noktası nedir, biliyor musunuz ? Zamanında çekilebilmek, düştüğünüz ağdan zedelenmeden çıkmak…”
Ben başkasının iradesiyle cennete gitmektense,-sadece ben istedim böyle-cehenneme sürüklenmeyi tercih ederim.”
“Garip bir heyecan içindeydim,kendimi sevgilisiyle buluşmaya koşup başkalarının mutluluğuyla karşılaşan adam gibi hessediyordum.”
“Seni rüzgarın tatlı esintisiyle birlikte beklerim”
“Onun için ben neyim ki ?”
“Tanıştım onunla… Karşısında oturuyorum… Ne mutluluk bu Tanrım!”
Cesaretini kırma.Önemli olan normal bir hayat sürmek ve büyülenmemektir.Yoksa ne anlamı var?Dalgalar her zaman kopacaktır.Kendi başına durmayı bilen kaya ol en iyisi..
“Özgürlük,”diye tekrarladı.
“Bir insanı neyin gerçekten özgür kıldığını biliyor musun?”
“Ne?”
“İrade,kendi iraden ve o sana güç verir ki;bu özgürlükten yeğdir.Nasıl isteyeceğini bil o zaman özgür olursun,kendi kendinin efendisi de olursun.”
Alabileceklerini kendin al ve başkalarının seni avuçlarının içine almalarına izin verme;kendine ait olmak ,yaşamda esas mesele budur.
-“Sevmemek elinde değil ” diye arkamdan tekrarladı. Şiirin asıl güzelliği nedir, biliyor musunuz ? : Hayatta olmayan, olandan çok daha iyi, hatta gerçeğe çok daha yakın şeylerden söz etmesi “Sevmemek elimde değil İstese de elinde değil!..”
“Bu benim yaşadığım ilk aşktı.”
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
-Özgürlük dedi. Özgürlükten daha önemlisi nedir, bilir misin?
-Nedir
-İrade İrade öyle bir şey ki, bir anlamda özgürlükten de değerlidir, çünkü onunla kudret sahibi olabilirsin, istemeyi bildikten sonra özgür olursun, emredersin
Yaşamak çok mu zevkli sanki? Etrafınıza şöyle bir bakın Güzel olan ne var?
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Yapabileceğin şeyleri kendin yap, kimseden medet umma, yaşam kendine ait olmak demektir.
Bacardığını götür, ancaq tabe olma. Həyatın bütün ləzzəti ondadır ki, insan öz-özünə mənsub olsun.
Yine de deminki sahnenin anlamı benim için kapalıydı. Zinaida’nın o andaki bambaşka hali, bakışı, kırbaçlanan kolunu öpmesi içimde, hayatımın sonuna kadar silinmez bir hatıra olarak kaldı.
İnme indiği günün sabahı bana Fransızca olarak bir mektup yazmaya başlamıştı: Kadın aşkından koru kendini, oğlum. Bize mutlulukla birlikte zehir sunan bu duygudan kork!
İrade İrade öyle bir şey ki, o özgürlükten de değerlidir. çünkü onunla kudret sahibi olabilirsin, istemeyi bildikten sonra özgür olursun, emredersin
Belki de çekiciliğinin bütün sırrı, bir şey yapabileceğinden değil, yapabileceğini düşündüğünden. Hayatı ne kadar savurgan kullandın! Vaktini boşa harcamamış olsan,kim bilir neler,neler yapardın!
Oyundan ne zaman çıkacağını bilmelisin.
Kendin için alabildiğini al,başkalarının seni yönetmesine izin verme,hayatın tadı böyle çıkar
“ Neydi bu böyle ?” dedim. “ Bir düş, yoksa bir rastlantı…”
Çok mu eğlenceli yaşamak? Şöyle bir etrafınıza bakın ..
Ben onun gözünde neyim ..?
Tanrım! Başkasını seviyor!
En sevdiğin kişi de olsa, birinden şiddet görmek ve buna katlanmak Demek ki seviyorsan Bense Sanıyordum ki
Mesela evli olduğunuzu farz edin. Eşinizle nasıl vakit geçirirdiniz? Onu kilit altında mı tutardınız?
Kilit altında tutardım.
Peki, yanında mı otururdunuz hep?
Kesinlikle yanında otururdum.
Harika Peki, tüm bunlardan bunalıp sizi aldatsaydı?
Onu öldürürdüm.
Kaçsaydı?
Onu yakalar ve her halükarda öldürürdüm.
Peki, diyelim ki ben sizin eşinizim, ne yapardınız?
Belovzorov bir süre sustu.
Kendimi öldürürdüm.
Ya da belki gizemli bir rakip
Yendi seni ansızın?
Kalp seçemez sadece sever , diye tekrarladı Zinaida . İşte şiir bu yüzden güzel . Bize neyin olmadığını söylüyor . Neyin olmadığı , neyin olduğundan daha iyi . Daha çok gerçeğe benziyor ,
‘ seçemez , sadece sever ‘ belki sevmemeyi ister ama bu elinde olmaz .
Onsuzluk beni bitiriyordu..
Demek ki sevgi her şeyi kabul ediyor, eğer gerekten seviyorsan.
Dalga nereye götürürse hep kötüdür. İnsan taşın üstünde olsa bile yine kendi ayağının üzerinde durur.
Beslediğim bütün çiçekler koparılmış, dağıtılmış ve ezilmişti.
Hayat katlanılacak bir şey mi ki?
Bu hayat hoşuma giden şeylerden vazgeçecek kadar iyi değildir.
Belki söylediğim saçma gelir size ama, bazan , geceleri uykum açıldığı zaman, hele sabaha karşı, göğün griden pembeye döndüğü anlarda, aklıma birtakım hayaller gelir.
İçimde sanki eskiden tanıyormuşum, onsuz hiç yaşamamışım gibi bir duygu vardı.
Şiirin asıl güzelliği ne biliyor musunuz ? Hayatta olmayan, olandan çok daha iyi hatta gerçeğe çok daha yakın şeylerden bahsediyor olması
Ve belki de senin güzelliğinin sırrı her şeyi yapabilme ihtimali değil, her şeyi yapabileceğini düşünmektir…
Öğrendiğim şey kaldırabileceğimden fazlaydı. Birden ortaya çıkan gerçek beni ezmişti… Her şey bitmişti.
Ona ne diyebilirdim? Karşımda durmuş bana bakıyordu. O bana bakarken tepeden tırnağa tamamen ona aittim…
Kalbim öyle hızlı çarpıyordu ki, hem utanıyor hem seviniyordum: Daha önce tatmadığım bir heyecan vardı içimde.
«Ah, zamanımızı boş şeylerle öldürmeseydik neler yapmazdık ! » diye içten bir inançla söyliyebilene ne mutlu!
Ah gençlik! Hiç bir şey umursadığın yok senin. Sanki dünya nimetlerinden faydalanman sona ermiyecekmiş gibi Kedere, acılara, aldırdığın yok, onlarda bile hoş bir yön bulursun. «Ben yaşıyorum ya ! » diye böbürlenirsin. Çünkü günlerin nasıl yıldırım hızıyla ard arda koştuğunun farkında değilsin şimdilik.
« Kayıtsız dudakların ulaştırdığı ölüm haberini.
Duygusuzca dinledim »
« Kadın aşkından koru kendini, oğlum. Bize saadetle beraber zehir sunan bu duygudan kork! »
« Dayak yemek, sevdiği elden olsa bile Buna isyansız katlanmak haysiyetsizlik değil mi?» diye düşünüyordum. Değilmiş Hey gidi kurduğum hayaller !
— Bu işlerin püf noktası nedir, biliyor musunuz? Zamanında çekilebilmek, düştüğünüz ağdan zedelenmeden çıkmak Siz sıyrılabildiniz; talihiniz varmış Bir daha yakalanmamağa bakın. Hadi güle güle !
Öğrendiğim gerçek gücümün üstündeydi, eziliverdim altında. Herşey bitmişti. İçimdeki haya ! çiçekleri üstüne bir ayak bastı, çiğneyip ezdi onları
— Hürriyet dedi . Hürriyetten daha önemlisi nedir, bilir misin?
— Nedir?
— İrade; hürriyetten de değerlidir, çünkü onunla kudret sahibi olabilirsin. İstemeyi bildikten sonra hür olursun, emredersin
Eline geçen hiç bir fırsatı kaçırma, yalnız kendini kaptırmamağa bak! Hayatta en önemli şey, hür olmak » demişti.
“ Bazı yolların dönüşü, bazı hataların özrü, bazı insanların anlamı olmaz.”
“İçimde, şimdiye dek tatmadığım dalgalanmalar oluyordu.”
Peki, ümit ettiklerimin kaçı gerçek oldu? Ve artık hayatımın üzerine akşamın gölgesi düşmeye başlarken o hızlı geçen bahar fırtınasının geride bıraktığı anılardan daha canlı, daha değerli neyim kaldı?
Ah gençlik, gençlik! Hiçbir şey umrunda değildir senin. Yeryüzündeki tüm zenginliklere sahipmiş gibi davranırsın, üzüntü bile avutur seni, elem dahi etkilemez. Kendine güvenirsin, cüretkârsın Bakın yaşıyorum ben! dersin, günlerinse çabucak geçer, hiçbir iz bırakmadan yok olup gider, sahip oldukların da güneşi gören balmumu gibi, bir kar tanesi gibi eriyip gider. Belki de tüm çekiciliğin, her şeyi yapabilecek güçte olmanda değil; her şeyi yapabileceğine inanmanda, başka hiçbir yerde kullanmadığın gücünü boşa harcamanda, her birimizin kendini gerçekten de savurgan saymasında ve Ah Zamanı geriye alabilseydim, neler yapmazdım deme hakkını kendinde görmesinde gizlidir.
İşte size ders, delikanlı. Zamanında veda etmeyi, bağları koparmayı bilmemekten oluyor bunlar.
Bunun bir daha tekrarlanmasını istemezdim, fakat bu duyguyu hiç tatmamış olsaydım da kendimi şanssız sayardım.
İhtirasımın o gün başladığını söyledim, ıstıraplarımla da aynı gün tanıştığımı eklemeliyim.
Özgürlük, diye tekrarladı. İnsanı özgür kılan şey nedir, biliyor musun?
Nedir?
İrade, insanın kendi iradesi Özgürlükten daha iyisini, egemenlik gücünü verir sana. İstemeyi bilirsen özgür olursun, emredersin.
Aramıza daima mesafe koyan ellerinin varlığını hissetmeseydim nasıl da tutkuyla bağlanırdım ona!
Ah nazik duygular, yumuşak sesler, iyilik ve duygulanmış ruhun yatıştırıcılığı, aşkın ilk demlerinin eriyen mutluluğu Neredesiniz, nerede?
Aşk birdenbire dayanılmaz bir acı gibi bütün varlığımı yaktı.
“Sevmemek elinde değil ” diye arkamdan tekrarladı. Şiirin asıl güzelliği nedir, biliyor musunuz? Hayatta olmayan, olandan çok daha iyi, hatta gerçeğe çok daha yakın şeylerden söz etmesi “Sevmemek elinde değil İstese de elinde değil!.. ”
Eline geçen hiçbir fırsatı kaçırma, yalnız kendini kap­tırmamaya bak! Hayatta en önemli şey, özgür olmak
“Bu önsezi, bu beklenti hissi bütün varlığımı paramparça ediyordu. Onunla soluk alıyordum. Damarlarımda akan kanın her damlasında o vardı.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir