İçeriğe geç

Fikrimin Çivisi Çıktı Kitap Alıntıları – Tunahan Atalay

Tunahan Atalay kitaplarından Fikrimin Çivisi Çıktı kitap alıntıları sizlerle…

Fikrimin Çivisi Çıktı Kitap Alıntıları

Büyük gönüller ve ince fikirler barındıran, bununla da yetinmeyip kalem tutan incecik bileklere soğuk demirler geçirme cüretkarlığı insanoğluna has bir yüzsüzlüktür.
O kadar azaldı ki yüz güldürüp gönül ferahlatan güzellikler, uykusu alınmamış, borçlu kalınan sabahlarda alarm gürültüsüyle kaybolmuş yeni gün heveslerinde ölesi geliyor modern ve mutsuz insanın.
Insanın düşünebilen hayvan olduğu fikriyse hiç inandırıcı değil. Aslına bakarsanız insanı hayvandan ayıran da aklı değil vicdanı. Aklı olan vicdansızlar da insan değil zira.
-Hisleri masumiyete aç, vicdanı bağrışlara tokdur kadının.
Nasıl buluruz hayatta yönümüzü, bu kadar çıkmaz sokak varken?
-Özgür hissederdim kendimi, gözümden damlarken yaşlar
-Aslına bakarsanız insanı hayvandan ayıran da aklı değil vicdanı. Aklı olan vicdansızlar da insan değil zira
Seni sen yapan sade sen misin? Seni sevdiren sade sen misin? Gül tohumuda güzeldir ama işinin ehli bir bahçıvanın elinde görkemli olur ancak. Hiçbir sevgili sevdasını taşıyana gül tohumu vermez. Gonca daha manidardır. Sen gül tohumusın eyvallah. Ama seni böyle güzel ve yüce kılıp, bahçelere, dünyaya süs kılan; vicdan sahibi, sabırlı, akıllı bir kadındır. Adı da annedir.
Elbise alamayana, öpecek el bulamayana, kimsesi olmayana, sokak çocuğuna, fakire, 17 Ağustos’ta Gölcük’te olana da mı bayram? Yetime bayram mı? İmamın elini öpsün.
Olmasın bayramlar.
Kar sükuneti hatırlatır çocuk.Yağmur sarılma ihtiyacını, bozkır aşkımı, şimşekler karanlığı bölen aydınlığımı, gazel matemi, ağıtlar ölümü, hasretlik seni.Adın hasret olmasın senin?
Kokuyorsun artık.Sigara kokuyorsun.Parfüm kokuyorsun.Yalnız yaşadığın için de üzerine sinen bu ağırlığı fark etmiyorsun.Kimseyi dinlemiyor, ne kapını açıyor ne içini döküyorsun.Kimsen yok ki dört duvarının arasında, sana başka renkleri gösterip, farklı kokuları almanı sağlasın.Yalnızlığın en büyük basireti fark etmemektir oğlum.Bilirim bunu.Hem de çok iyi bilirim.Duvarlar ruhunu hapsetmeye başlamış senin.
Öperim ben yine seni de duvarlarını aşamıyorum
En büyük hatayı büyüyerek yaptık zaten.
Elbise alamayana, öpecek el bulamayana, kimsesi olmayana, sokak çocuğuna, fakire, 17 Ağustos’ta Gölcük’te olana da mı bayram? Yetime bayram mı? İmamın elini öpsün.
Olmasın bayramlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir