İçeriğe geç

Felaket Tellalı Kırmızı Vosvos Kitap Alıntıları – Mert Caner

Mert Caner kitaplarından Felaket Tellalı Kırmızı Vosvos kitap alıntıları sizlerle…

Felaket Tellalı Kırmızı Vosvos Kitap Alıntıları

&“&”

Bırakılan düşünceler ağır ağır kitaplarıma karışıyor.
Sadece saçların için kitap yazabilirdim..
Çok sessizdik geceye,iz bıraktı..
Ben maviye gidiyorum..
Mavi,Hayal Kırıklığı Mavisi..
Saçlarından başka cenneti mey edersem kadın, tükendiğim yerde kalayım."
Ölümü gördüm kollarında,
Peki, günah dediğin neydi ki?
Başkalarının çizdiği yollarda yalnız kalırsanız üzülmeyin;
kendi yolunuzda yalnızlık, Tanrı olmaya benziyor..
Başkalarının çizdiği yollarda yalnız kalırsanız üzülmeyin;
kendi yolunuzda yalnızlık, Tanrı olmaya benziyor..
.. ben bu kalbi taşımak zorunda mıyım..
Öyle büyük bir yemin ki; İstanbul’da yan yana gelsek,
boğaz kendini ikiye ayıracak..
Sırtında uyuyacağım bir gece bul bana..
Konuşulanlar, yaşanacakların yalanıdır.
Susarsam, kime kanarım…
Öpseydim kıvrandığın yerden…
Peki, günah dediğin neydi ki?..
Sesimle öpüyorum dudaklarını. Tanrı varsa eğer, bu sen olmalıydın…
Kadınlığım, artık bir tanrının esiri olmaya mahkûm…
Tutamam. Ağlatırım, ağlarım, konuşurum, susmam.
Bazen çok susarım.
Güneşe kör olduğumuz saatlerde, iliklerime kadar vücudumu yırtan özlem.
Aynaya baktığın vakit, acı çekiyorsan,
yeterince öldün demektir..
Keşke yalnız bunun için ağlayabilseydim seni.
Yasadışı bir aşk…
Kaybetmekten korkmuyorsan eğer, yaşadığın şey gerçek" değildir.
Bazı kadınların saçları avuçlarınızda kalır gece olunca,
bazılarının aklınızda…
Tek noktalar hayatımızda bitenleri, üç noktalar da devam edenleri gösterir. İki noktalar ise bitmedi, devamı var ama bilmek değil, yaşamak istiyorum’u gösterir.
Başkalarının çizdiği yollarda yalnız kalırsanız üzülmeyin;
kendi yolunuzda yalnızlık, Tanrı olmaya benziyor..
Benim çocukluğum artık bu, sesimdeki acı..
Bana aşık öl..
En güzel devrimdir bir kadının kendi içindeki isyanı..
Öyle bir kadındı ki Tomris Uyar; tüm şairleri kendisine şiir yazdıracak kadar aşık etti..
Susacak çok şeyimiz var artık josiane..
Ömrümün sonuna dek onu arıyorum..
Saçlarından başka cenneti mey edersem kadın, tükendiğim yerde kalayım..
Seninle inanabileceğim tek sabahı düşlüyorum.
En güzel devrimdir bir kadının kendi içindeki isyanı..
Belki bir gün şiir atar uçaklar..
Tüm kefenler küser çocuklara..
Konuşulanlar, yaşanacakların yalanıdır..
Hiç bir mesafe, kendi koyduğumuz mesafe kadar uzak olamaz..
Devlet gibi büyüyen bir kadın taşıyorum içimde..
Sırtında uyuyacağım bir gece bul bana..
Kucak açtım sana, kaçak bir göçmene kucak açar gibi..
Ah Troya..
Bu gece çirkin bir şarkı söyle bana,
Bazen sırf iz bırakmak için gelir ve giderler..
Ben sana değil, ömrün kadar kısa saçlarına yazıldım.
Gece kadar uzun soluklu bir edebiyat hikayesi bu..
Onu gördüğümde,
Tanrı’nın varlığının tek kanıtı bu demiştim.
Ölümü gördüm kollarında.
Peki, günah dediğin neydi ki?
Hiç bir mesafe, kendi koyduğumuz mesafe kadar uzak olamaz…
Aşk dediğin, bu coğrafyadaki yolsuzluklar gibi olacak, hiç bitmeyecek…
Belki bir gün şiir atar uçaklar
Tüm kefenler küser çocuklara..
Öpseydim kıvrandığın yerden..
Onu gördüğümde,
Tanrı’nın varlığının tek kanıtı bu demiştim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir