İçeriğe geç

Fantastik Işık Kitap Alıntıları – Terry Pratchett

Terry Pratchett kitaplarından Fantastik Işık kitap alıntıları sizlerle…

Fantastik Işık Kitap Alıntıları

&“&”

Sanırım ben biliyorum" dedi Bethan. "Bence ondan korktuğu için"
İkiçiçek, ağzı bir karış açık, Rincewind’e döndü.
Rincewind omuzlarını silkti "Ben ne bileyim? Ben şahsen, korktuğum şeylerden kaçarım."
Rincewind bu tür koşullar altında ne yapmak gerektiğini gayet iyi biliyordu: hemen bir çığlık attı ve süpürgeyi doğrudan yere çevirdi
Evine dönene kadar gerçekte hiçbir yere gitmiş sayılmazsın.
İnsanlar düzen arardı, düzen yaratırdı; vida çevirmenin düzeni, düz çizgilerin ve sayıların değişmez kanunu.
Hayal edebileceğiniz her şeyden daha beterler.
Karanlık ışığın tersi değildir, yalnızca ışığın yokluğudur.
Her aklı başında insanın içinde, dışarı çıkmak için çabalayan bir deli vardır. Kimse, aklı tamamen salim birinden daha hızlı deliremez.
Tanrılar nerede? Gittiler! Belki de hiç yoktular zaten! Hem… onları gördüğünü kim hatırlayabiliyor ki?
Gerçekten perişan olduk. Eninde sonunda hepimize olur. Bir akşam, tam uyanırken aklına gelir: &‘Neden çabalayayım ki?’ Ve çabalamayı bırakırsın.
Ama sen… en büyük kahramandın!" dedi Bethan. "Ozanlar hala şarkılarını söylerler."
Cohen omuzlarını silkti ve acıyla, küçük bir feryat kopardı.
"Ama hiç telif ödemezler," dedi.
Kurban yok mu?" dedi.
"Kesinlikle hayır."
Rincewind pes etti.
"Eh," dedi, "o kadar da kutsal değiller o zaman…"
Fal şöyle diyor: Bugün yeni dostlar edinmek için iyi bir gün. Yapacağınız hayırlı bir işin beklenmedik sonuçları olabilir. Druidleri kızdırmayın. Yakında çok tuhaf bir yolculuğa çıkacaksınız. Şanslı yiyeceğiniz, küçük salatalıklar. Size bıçak çeken insanlar muhtemelen kötü şeyler peşinde. Not: Druidler konusunda ciddiyiz.
Karanlığın akla hayale sığmaz dehşetlerle dolu olduğunu hissediyordu. Ve akla hayale sığmaz detşetlerin sorunu, hayal edilmesi çok kolay olmalarıydı..
Ah, evet. Hatırlayacak çok şeyin olmasında asıl önemli, daha sonra onları hatırlayabileceğin bir yere gitmek, anlıyor musun ?
Kimse, tamamen aklı başında birinden daha hızlı deliremez."
Evine dönene kadar gerçekte hiçbir yere gitmemiş oluyorsun."
Ne yapacağız ?" dedi İkiçiçek.
"Panik?"dedi Rincewind umutla. En başarılı hayatta kalma yönteminin paniğe kapılmak olduğuna inanırdı.
Evine dönene kadar gerçekte hiçbir yere gitmemiş oluyorsun.
“Kimse, tamamen aklı başında birinden daha hızlı deliremez. “
İşte bizim İkiçiçek böyle, diye düşündü Rincewind. Güzelliği takdir etmediğinden değil; yalnızca kendine has bir şekilde takdir ediyor. Demek istediğim, bir şair bir zerrin görse ona bakar, bakar ve hakkında uzun bir şiir yazar; ama İkiçiçek gidip botanik hakkında bir kitap arar. Ve çiçeğin üzerine basar. Cohen’in dediği doğru. O yalnızca bakıyor, ama baktığı şey bir daha aynı olmuyor. Ben de dahil, sanırım.
Diskin en yaşlı sihirbazı Spold az önce çok şaşırmış ve kızmıştı.
Son birkaç saattir çok meşguldü. Sağır ve biraz kalın kafalı olabilirdi ama yaşlı sihirbazların, iyice bilenmiş hayatta kalma içgüdüleri vardır ve uzun boylu, siyah cübbeli, elinde son model tarım aletleri taşıyan birisi düşünceli düşünceli onlara bakmaya başlamışsa, bir an önce harekete geçme zamanının geldiğini anlarlar. Hizmetkarları göndermişti. Kapılar meyve sineği tozuyla mühürlenmişti ve pencerelere koruyucu oktogramlar çizilmişti. Nadir ve pis pis kokan yağlar, insanın gözlerini acıtan ve tasarımcının ya sarhoş ya başka boyuttan -ya da daha büyük olasılıkla ikisi birden- olduğunu düşündüren karmaşık desenlerle yere dökülmüştü. Odanın tam ortasında, kırmızı ve yeşil mumlarla çevrili, sekiz köşeli koruma oktogramı vardı. Ve bunun ortasında ise, çok uzun seneler yaşayan kıvırcık-eğreltiotu- çamından yapılmış tahta bir kutu duruyordu. Kutunun içi kırmızı ipekle ve koruyucu muskalarla kaplanmıştı. Çünkü Greyhald Spold Ölüm’ün onu aradığını biliyordu ve girilmesi imkansız bir saklanma yeri tasarlamak için senelerini vermişti.
Karmaşık kilit mekanizmasını kurdu, kapağı kapattı ve sonunda en büyük düşmanına karşı en kusursuz savunmayı kurduğu bilgisiyle uzandı, ama henüz bu tür düzeneklerde hava deliklerinin ne kadar büyük rol oynadığını düşünememişti.
Tam yanında, kulağının dibinde bir ses, BURASI EPEY KARANLIK, DEĞİL Mİ? dedi.
Evine dönene kadar gerçekte hiçbir yere gitmemiş oluyorsun.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir