İçeriğe geç

Ey Gece Kitap Alıntıları – Hasan Sabaz

Hasan Sabaz kitaplarından Ey Gece kitap alıntıları sizlerle…

Ey Gece Kitap Alıntıları

Ey gece!
Serpme üzerime yalnızlık tohumlarını
Mavi gök altında
Bir kez olsun yeter
Özgürce bakayım ufuklara.
Ardından gidemedim İbrahim’in
Ne baltayı kuşanabildim
Ne de
Gülümseyebildim ateşe
Ey gece!
Nasıl taşıyorsun bunca ağıdı
Ey gece!
Eğer yüreğin varsa
Neden çatlamaz?..
Yüreklerde Musa sözü hayallerde Firavun
Bir tufan yaşadı şehir
Yüzlerce yıla yayıldı azgınlıklar
Kalplerde putlar yeşerdi önce
Adları Ved değildi Suva değildi belki
Ama yürüdüler adım adım
Onları bekliyordu
Spot lambalarıyla aydınlatılan
Çağdaş mabetler
Dillerde,
zihinlerde,
hatıralarda,
Sislerin ardından kaybolan
silik bir ben
Her gece pişmanlık,
Her sabah unutkanlık.
Sislerin ardından kaybolan silik bir ben.
Neden arifler,alimler ve aşıklar geceyi severler.
Sislerin ardından kaybolan silik bir ben..
Gündüz parlaktır onu günahla karartma
Gece uzundur onu uykuyla kısaltma.
Acılar kalbimde gülümser yüzüm.
Her gece pişmanlık her sabah unutkanlık
Ey gece nasıl taşıyorsun bunca ağıdı
Nasıl taşıyorsun bunca günahı,isyanı
Içime kavuran közü Rabbinme sunacağım
Kalemler kin akıtır sayfalara.
Kalbim acılara talip üzülmesin hiçbir çiçek.
Acılar kalbimde gülümser yüzüm.
Dillerde,
zihinlerde,
hatıralarda,
Sislerin arasında kaybolan silik bir ben.
Her gece pişmanlık,
Her sabah unutkanlık.
Sislerin ardından kaybolan silik bir ben .
Yüreğim tutuştu yine
yine gözlerimde hasret
kapıldım duygu seline
Tepemde onulmaz illet
Kalemler kin akıtır sayfalara.
Ah sevdam!
Mavi gök altında
Hiç bu kadar yetin
Hiç bu kadar çaresiz kaldı mı?
Bilmiyorum.
Ey gece! yüreğin varsa
Neden çatlamaz?
Yorgun düşerim
Hain yastığımla boğuşmaktan
Ranza bir kahpe vurmuş can evime
Yüreğimin kısılmış sesi
Ama iniltiler
bölüyor hayalleri.
Kalbim cevaplamaz bitmez soruyu
Yorumlar izahlar siz uzak durun..
Bir kışı çağırıyor günahkar ellerim
Karanlıklar, karanlıklar
Içim daralıyor.
Her gece pişmanlık
Her sabah unutkanlık
Kalpler boş.
Içim daralıyor
Sorumsuz sözler yaralıyor kırılgan zihinleri.
Sislerin ardında kaybolan,
Silik bir ben
Içim daralıyor kaprisler sıkıyor ruhumu.
Içim daralıyor
sözler güdük, sözler çaresiz.
İçim daralıyor
Yüreğimin yolları daralıyor sevgilere.
Ebu ğüreyb ne kadar çabuk unutuldu.
Denetimsiz sözler filtresiz sözler.
Sitemkâr bir mazi rüzgar eser
unutkanlık hançer zihnimi keser
Sen yoksun göğümde yıldızlar küser
Miraç başlayacak Burak nerede.
Ey biçare mahzun gönül yeter artık üzülme
Dua ile tevekkül kıl ki dermanın vuslattır.
Nuh zindanda
Yusuf zindanda
Musa kelepçeli .
Yetim bir çocuğun iniltileriyle
Ağlıyor şehir.
Kaygılar bu kadar birikmezdi şehrin gecelerinde.
Bağışla bizleri sen ki Rahim’sin
Cömertlik şanındır Aziz,Kerim’sin
Bize anlayış ver,Âlim,Hakîm’sin
Kulluğu şerefle kuşandık RABBİM.
Neden arifler,aşıklar,alimler geceyi severler..
Bir kabus,pusuda bekleyen bir düşman gibidir gece
Gündüz parlaktır,onu günah ile karartma
Gece uzundur,onu uyku ile kısaltma.
Mevlâna
Aşk oduna yandı nice bedenler
Sana haber saldık ulak nerede
Eridikçe erdi gelmez gidenler
O tarifsiz kutlu konak nerede
Dillerde,
Zihinlerde,
Hatıralarda,
Sislerin ardında kaybolan,
Silik bir ben
Ey gece!
Yüreğin varsa
Neden çatlamaz?..
Takvimden yapraklar bir bir düşüyor
Anılar insafsız kalbim deşiyor
Gözler melul ama umut yaşıyor
Ey gece!
Gökyüzüne bağlı dünyamda
İsterdim ki
Yakarışlarla anılsın adın.
Yüreği nefes nefes ağartan
Acıları Nemrut ateşlerine
Sabrı bazen Yusuf
Bazen İbrahim güzelliğine bürüyen
Temiz sözcüklerle,
Gözyaşlarıyla
Anılsın adın
Öyle isterdim ki
İçimi kavuran közü ben Rabbime sunacağım
Kalbime akan yaşları bir bir ona anacağım
Her şeyi bırakırsan
Ayak bağlarını, ağız tadlarını,
Dünyalar avuçlarken doymayan hırsları,
Bu boğucu yaşamı yani
O zaman sevgi,
Gerçek mekanını bulurmuş
Özgürlüğün bestesini
Söyle uzaklara anne!
Uzak dursun güneş küskünüm ona
Ama bitti,
Tükendi nefesim
Tükendi sözlerim
Acılar kalbimde gülümser yüzüm
Sadece,
Rüyalar duru kalmış
Bir de
Dualarla tütsülenmiş hayaller
Sevgiler hüzünle anılan birkaç an
Özlemler yıllarla mı anılacak her zaman
Bilmem acılar
Şafaklara vurgun yüreklere mi mahsustur
Güneşe küskün anılarımı alın.
Siz bile,
Evet siz bile bilemezsiniz yüreğimi
Sadece,
Korktuğum ve sevdiğim!
Sen bilirsin
Sen bilirsin ki,
Küskünlüğüm geceye
Küskünlüğüm kaygılara
Her şey darmadağın başlanmaz söze
Kalemler kâğıtlar siz uzak durun
Üzgünüm, evet
Azık biriktirmem gerekirken,
Acılar ve hasretler savuruyorum
Bir kışı çağırıyor günahkâr ellerim
Karanlıklar, karanlıklar
İçim daralıyor
Bir hafif rüzgârda
İnsanı bir başına bırakan
Sorumsuz hayaller
Her gece pişmanlık,
Her sabah unutkanlık,
O zamanlar
Yorgun değildi şehir
Saatlerin peşinde koşturmaktan
Gündüz parlaktır, onu günah ile karartma
Gece uzundur, onu uyku ile kıslatma

Mevlana

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir