İçeriğe geç

Evrenin Ötesi Kitap Alıntıları – Beth Revis

Beth Revis kitaplarından Evrenin Ötesi kitap alıntıları sizlerle…

Evrenin Ötesi Kitap Alıntıları

Gökyüzünün ne kadar önemli olduğunu onu kaybedene dek hiç düşünmemiştim. Duvarlarla çevriliydim. Bir kutudan çıkıp bir başkasına girmiştim.
Sonra gözleri yeniden bana odaklandı ve gülümsedi.
Ve gülüşünde yıldızlardan daha güzel bir şey gördüm.
Sanki ruhumun bir parçası kaybolmuştu, boştu ve şimdi milyonlarca yıldız o boşluğu doldurmuştu.
Sinirlenmek çocukça ve aptalca gösteriyor, eğer herhangi bir şeyi anlamak istiyorsanız.
Çatışmanın üç ana nedeni;
1) Farklılıklar,
2) Lider eksikliği,
3) Bireysel düşünme..
Beni deli eden işte bu sessizlik. Tüm kabusları üzerime çökerten sessizlik.
Ve gülüşünde yıldızlardan daha güzel bir şey gördüm.
Daha küçük, daha zayıf ve kırılgan görünüyor. Buz onun kalkanıydı. Şimdi onu ben korumak istiyorum.
“Oraya gittiğinde yıldızlara bakınca beni düşün.”
“Kendimi yıldızlarla sınırlamayacağım.”
ama yalanlar da çatışma sebebidir, diye düşündüm.
Beni deli eden işte bu sessizlik. Tüm kabusları üzerime çökerten sessizlik.
Dayanamıyorum. Bu insanlara dayanamıyorum, bu dünyaya dayanamıyorum. Burada yaşayamam. Hayatımın geriye kalanını burada geçiremem. Yapamam.
Gökyüzünün ne kadar önemli olduğunu onu kaybedene dek hiç düşünmemiştim. Duvarlarla çevriliydim. Bir kutudan çıkıp bir başkasına girmiştim.
Bir lider kuklalar oluşturmaz, insanlar oluşturur.
Çığlık atmak istiyorum. Gözlerimi kocaman açmak, uyanmak ve artık kendimle baş başa kalmamak istiyorum ama yapamıyorum.
Burada her şey yanlış.Bozuk.Kırık.
Tıpkı ışık gibi.
Tıpkı benim gibi.
Gökyüzünün ne kadar önemli olduğunu onu kaybedene dek hiç düşünmemiştim.
Duvarlarla çevriliydim.
Bir kutudan çıkıp,bir başkasına girmiştim.
Gökyüzündeki parıltı, sanki elimi uzatıp yıldızları avuçlayabilir, onları karıştırıp birbirlerine dokundurabilirim gibi hissetmemi sağlıyor ama onlar o kadar uzak, o kadar ayrılar ki yanıyor olsalar bile birbirlerinin sıcaklığını hissedemiyorlar.
Eğer herhangi bir şeyi anlamak istiyorsanız, onun başlangıcını ve gelişimini inceleyin.

Aristotle

Dünya’daki sorunun kaynağı insanların farklı oluşu değildi—
Kölelik, haçlı seferleri, soykırım, İnsan hakları ihlali. Avrupalıların üstün görülmesi. Farklılıklar, Güneş-Dünya’nın en büyük insan yapımı felaketlerinin kaynağıydı.
belki de yildizlarin sirrinin yalnizlikla hicbir alakasi yoktu..
ama eger dunya’daki yasamim sona ermek zorundaysa birakalim bir sozle sona ersin.
bir umutla sona ersin.
serce parmagimi onunkine doladim. parmagimi sikti ve bu dunya eskisi kadar soguk gelmemeye basladi.
benimle birlikte kalacak misin? diye fisildadim.
daima.
tum o gemi metalle ve ve yalanlarla bir arada duruyordu, herkes ya aldatan ya aldatilandi.
iste yildizlarin sirri da bu sonunda, hepimiz yalniziz. ne kadar yakin gorunurseniz gorunun, size kimse dokunamaz.
‘Eğer tarih değiştirildiyse, tarihten nasıl bir şeyler öğrenebilirdi ki?’
‘ onlara parlak isiklar ver ve adina umut de. onlara umut verirsen her seyi yapabilirler. istemeseler de calisirlar ‘
belki de sandigin kadar cok sey bilmiyorsundur.
Bir zamanlar buzdum.
Şimdiyse acının ta kendisiyim.
Keşke kendimde de kendimi görebilseydim.
‘Godspeed’deki insanların basit ihtiyaçları ve basit istekleri var. Onlara parlak ışıklar ver ve adına umut de. Onlara umut verirsen her şeyi yapabilirler. İstemeseler de çalışırlar. Geminin ihtiyacı olduğunda ürerler. Ve sürekli olarak gülümserler.
Gökyüzünün ne kadar önemli olduğunu onu kaybedene dek hiç düşünmemiştim.
Tüm o gemi metalle ve yalanlarla bir arada duruyordu, herkes ya aldatan ya da aldatılandı
Eğer tarih değiştirildiyse, tarihten nasıl bir şey öğrenebilirdi ki?
“Sonunda, hepimiz yalnızız. Ne kadar yakın görünürseniz görünün, size kimse dokunamaz.”
Ölüm kadar sessizim.
yıldızlar, milyonlarca ışık, sanki bir çocuk tarafından havaya fırlatılmış parıltılar gibiydi
Kendi kendime İşte yıldızların sırrı bu, dedim. Sonunda hepimiz yalnızız. Ne kadar yakın görünürseniz görünün, size kimse dokunamaz.
Normal insanlar deli , gerçekten düşünme kapasitesini kaybetmiş olanlar ise normal kabul ediliyordu.
Yağmuru her zaman sevmişimdir.
Dünya’daki sorunun kaynağı insanların farklı oluşu değildi-
Kölelik. Haçlı Seferleri. Soykırım. İnsan hakları ihlali. Avrupalıların üstün görülmesi. Farklılıklar, Güneş-Dünya’nın en büyük insan yapımı felaketlerinin kaynağıydı.
İyi olacağım, dedim ama ikimiz de yalan söylediğimi biliyorduk.
Daha önce hiç yıldızları görmemiştim.
Ve bu kadar güzel olduklarını da bilmiyordum.
Kimsenin açamayacağı bir kapıya neden bir kilit konulsun ki?
Artık çocukluğumuzdaki gibi değil her şey.
Kendi kendime işte yıldızların sırrı da bu, dedim. Sonunda, hepimiz yalnızız. Ne kadar yakın görünürseniz görünün, size kimse dokunamaz.
Doktor insanların ilaçtan daha güçlü olabileceğini asla düşünmemişti.
Birden öfkelendim. Dünya’daki sorunun kaynağı insanların farklı oluşu değildi—
Kölelik, haçlı seferleri, soykırım, İnsan hakları ihlali. Avrupalıların üstün görülmesi. Farklılıklar, Güneş-Dünya’nın en büyük insan yapımı felaketlerinin kaynağıydı.
Bir lider kuklalar oluşturmaz, insanlar oluşturur
Ve gülüşünde yıldızlardan daha güzel bir şey gördüm.
Gökyüzünün ne kadar önemli olduğunu onu kaybedene dek hiç düşünmemiştim.
Ve gülüşünde yıldızlardan daha güzel bir şey gördüm.
Gökyüzünün ne kadar önemli olduğunu onu kaybedene dek hiç düşünmemiştim.
Anılar her zaman için kâbusları öldürür.
Gün batımı saçlı birinin önemsiz olduğunu nasıl söyleyebilirsiniz ki?
Çünkü sanırım oradan ayrılmak istemiyordum.
Bir çiçek tarlası; toprak ve yağmurun kokusu. Bir esinti
Ama aslında gerçek bir esinti değil, bir esintinin anısı, donmuş zihnimi bastırmaya çalışan rüya şekline girebilmiş bir anı.
Dünya. Dünya’ya dair düşüncelerime tutunuyorum.
Tam da bu sebeple asla onun kadar iyi bir Bilge olamayacağım.
Çünkü ben biraz karmaşadan hoşlanırım.
Amy’ye sarılmış dururken,gücün hiç de kontrol olmadığı gerçeğinin farkına vardım,güç dirençti ve direncini bir diğerine aktarabilmekti.Bir lider,diğerlerini kendisini daha da güçlü kılmaya zorlayan değildi;bir lider direncini kendi başlarına ayakta durabilmeleri için diğerlerine aktarmaya istekli olandı.
O zaman kaybettiğim ve bir daha asla sahip olamayacağım her şeyi hatırlamak zorunda kalmayacaktım.
Bilge, gücün kontrol olduğunu ve lider olmanın en iyi yolunun herkesin size itaat etmesini sağlamak olduğunu düşünüyor. Amy’ye sarılmış dururken, gücün hiçte kontrol olmadığı gerçeğinin farkına vardım, güç dirençti ve direncini bir diğerine aktarabilmekti. Bir lider, diğerlerini kendisini daha da güçlü kılmaya zorlayan değildi; bir lider direncini kendi başlarına ayakta durabilmeleri için diğerlerine aktarmaya istekli olandı.
Onu kollarıma alıp sıkıca tutmak istedim. Ama aynı zamanda da bunun, Amy’nin istediğinin tam aksi bir şey olduğunu biliyordum. O özgür olmak istiyordu ve benimse tek istediğim ona sıkıca sarılmaktı.
Eğer herhangi bir şeyi anlamak istiyorsanız, onun başlangıcını ve gelişimini inceleyin.
Belki de yıldızların sırrının yalnızlıkla hiçbir alakası yoktu.
Dayanamıyorum, diye fısıldadı. Bu insanlara dayanamıyorum, bu ‘ dünya’ ya dayanamıyorum.
“Hiç aşık olmamaktansa aşık olup o aşkı kaybetmek daha iyidir.”
Hiç âşık olmamaktansa âşık olup o âşkı kaybetmek daha iyidir.
Güç süreçti ve bir diğerine aktarabilmektedi. Bir lider, diğerlerini kendisini daha da güçlü kılmaya zorlayan değildi ; bir lider direncini kendi başlarına ayakta durabilmeleri için diğerlerine aktarmaya istekli olandı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir