İçeriğe geç

Esmeri Aforizmalar Kitap Alıntıları – Azad Penaber

Azad Penaber kitaplarından Esmeri Aforizmalar kitap alıntıları sizlerle…

Esmeri Aforizmalar Kitap Alıntıları

Öyle bir adamı koy ki .
Bağrına
Baba olabilsin içindeki .
Çocuğa..!
Bir tebessüm bin kederi alt ediyor imiş
Umutla ayaklanan insanlardan anladım
İkimizde eşit sayılırız artık.
Sen beni kaybettin, ben kendimi..
Ama sen bu kahrı çekilmez ülke için
Fazlasıyla güzeldin
Ve ben kendi kentimde kaçak
Yüreğinin kentinde mülteciydim.
Öyle görmezden geliyoruz ki birbirimizi
Can versek hasretten su verenimiz yok gibi
Birini çok sevince gitmesin istiyorsun, Çok sevince gidiyor.
Ya ben nasıl unutayım şimdi?
Omuzlarında ağladığım,
Yüreğini memleket bildiğim birini..
Yalnızlığım iç titreten zemheri soğuk bir kıș
Sen ilk baharsın koynunda gonca güller açtıran.
Bu kaçıncı düştür kurulan?
Bu kaçıncı umut sığındığımız?
Her seferinde üzerimize yıkılan
Birini çok sevince gitmesin istiyorsun,
Çok sevince gidiyor
Birini çok sevince gitmesin istiyorsun, Çok sevince gidiyor.
Her insan çehresini
Coğrafyasının silüetinden alır
Esmer isek sıcaktan değil,
Evvela acıdandır
Bir tebessüm, bin kederi alt ediyor imiş. Umutla ayaklanan insanlardan anladım
İkimiz de eşit sayılırız artık;

Sen beni kaybettin,
Ben kendimi

Ya ben
Nasıl unutayım şimdi?
Omuzlarında ağladığım,
Yüreğini memleket bildiğim birini.
Çok sevince gidiyor.
Saçları dünyaya kırgın kadınlar var,
Yüzleri bütün fotoğraf makinelerine gülen.
Yansın madımak, yansın sivas
Bir ülkenin karanlığına alevler ışık tutacaksa
Arif olup altı kat ateşte yanmak
Cahil suda boğulmaktan iyidir, davan hak’sa
Bir tebessüm, bin kederi alt ediyor imiş. Umutla ayaklanan insanlardan anladım
Güzel insanlar biriktir hayatta iken..
Her şeyini kaybettiğinde..
Yanında olup varlığını hissettiren.
Bir tebessüm bin kederi alt ediyormuş
Umutla ayaklanan insanlardan anladım.
İkimiz de eşit sayılırız artık;

Sen beni kaybettin,
Ben kendimi

Ben sana koştuğum yollarda hep yüzüstü düştüm.
Gözlerinden öperim senin
Gözlerinle yetinmem
En derininden öperim senin
En derininden..
Detone hatırlatma kendini
Anılarınla senfonik git…
Bir şiir gibi geldin
Bir türkü gibi git…
Gözlerinden öperim senin
Gözlerinle yetinmem
En derininden öperim senin
En derininden
İhtiyar bir dengbejî sesinin titrekliğiydi
dağlarda yankılanan
derin derin inliyordu bağrında nağmeler…
Gözlerinden öperim senin
Gözlerinle yetinmem
En derininden öperim senin
En derininden
Bu kaçıncı düştür kurulan?

Bu kaçıncı umut sığındığımız?
Her seferinde üzerimize yıkılan

Belki de sen kazandın?

Seninle olamayacak birine,
Harcanacak zamanı kazandın

Kıvrılmış kirpiklerine takılan uçurtmaların teninde
Kendini ararken
Kaybettiğinden emin olma bu kadar öncelikle
Birini çok sevince gitmesin istiyorsun,
Çok sevince gidiyor.
Ya ben
Nasıl unutayım şimdi?

Omuzlarında ağladığım,
Yüreğini memleket bildiğim birini

Ya ben nasıl unutayım şimdi?
Omuzlarında ağladığım,
Yüreğini memleket bildiğim birini
Kirlenmişse kıyıların
Çırpınır durursun
Ağlarsın, geçer biraz…
Bana gül verdi kırmızıdan bir buket
Koklarken bile seni düşündüm
Beni sana soranlara “unuttu” deme
Dokunur gururuma kırılır, gücenirim
Yediveren gül idim ya hani koynunda
Dikeni olur, acıtır, incitirim. Öyle deme
Bu kaçıncı düştür kurulan?
Bu kaçıncı umut sığındığımız?
Her seferinde üzerimize yıkılan
Saçları dünyaya kırgın kadınlar var,
Yüzleri bütün fotoğraf makinelerine gülen
Ve sen
Yüreğimin kentine
Sağanak yağıyorsun bu aralar
Zamansız bir aşk gibi
Çok sert bir kış gibi
Koca bir ülkedir insan,
Bir bedenin içinde.
Dört mevsim kış ayaz olur,
Kalp kapısı açık değilse…
Ve beni kırıp döken de budur zaten;
Ne bir sebebi vardı ayrılığın
Ne de sonu bu ızdırabın.
Seni bana hatırlatan her şeyin
Üzerine bir bidon benzin döküp
Düşlerimle tutuşturup yaktım.
beni yakmam çok yakın
Biz ne yaptık bize böyle?
Ucuza harcanıp gidiyoruz
Birbirimizin kıymetini bilemedik diye
Yalanlarından sıyrılıp bir başkasına yıkandım
Git artık benden
Sen bana çok geç kaldın
Sen kendinde değilsindir
Sende olduğum kadar
Aklım başımda değil inan
Sende olduğu kadar.
Ya ben
Nasıl unutayım şimdi?
Omuzlarında ağladığım,
Yüreğini memleket bildiğim birini.
Oturdum, kendime sarıldım
Anladım yok,
Yok kimsem senden başka
Yüreğimi emanet bırakacağım
Anlatabildiğimiz
Anlaşabildiğimiz kadarız
O yüzden böyle darmadağın
O yüzden böyle eksik.
İkimiz de eşit sayılırız artık;

Sen beni kaybettin,
Ben kendimi

Birini çok sevince gitmesin istiyorsun,
Çok sevince gidiyor.
Öyle görmezden geliyoruz ki birbirimizi
Can versek hasretten su verenimiz yok gibi. !
Saçları dünyaya kırgın kadınlar var .
Yüzleri bütün fotoğraf makinelerine gülen
Saçları dünyaya kırgın kadınlar var,
Yüzleri bütün fotoğraf makinelerine gülen
Küçük ellerde kocaman kocaman sevgiler biriktirin
Çocukça şımarık sevgiler
“seni bu kaday seviyoyum” deyin birbirinize
Parmak uçlarınızı ardınızda buluşturarak
‘R’leri çok kullanmadan
Küçük harflerle konuşun, fısıldayarak…
Küçük küçük insanlar biriktirin
Büyüyünce gitmeyen
Çok serseri dolandım sokağında

Hiç yoktun

Öyle görmezden geliyoruz ki birbirimizi
Can versek hasretten, su verenimiz yok gibi.
Seni
Gönül evinden öpüyor
Kapına çiçekler bırakıyorum
Ellerinde beyaz papatyalarla geliyorsa biri sana
Günaydın sana, günaydın…
Gün aymasa da gece bile aydınlanır kahrından
“Oturdum, kendime sarıldım”
-unuttum-

Papatya sancısı çekerken
Kaçıncı kaktüs bu doğurduğum…

Beni en çok
Sığındıklarım üzdü diyorum
Susup konuşmuyorsun
Tutup merhametini diliyorum;

Öldürüyorsun

Bir tebessüm bin kederi alt ediyor imiş
Umutla ayaklanan insanlardan anladım anladım
Hiçbir sevgi Hiçbir tutku Hiçbir aşk
Sana kalbini veren kadını,
Sana hayat veren kadından,
Daha üstün kılmamalı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir