İçeriğe geç

Emanet Hikayeler Kitap Alıntıları – Necip Tosun

Necip Tosun kitaplarından Emanet Hikayeler kitap alıntıları sizlerle…

Emanet Hikayeler Kitap Alıntıları

Hayatta her şey cesurluk, erdem, zarafet kantarına vuracak sandım. Aldandım
Yoluma döşenmiş cam kırıklarını bile atlamadım kaderim diye üstüne basa basa yürüdüm insan kurban olduğunu anladığında zaten kendini düşerken buluyor ama o anda iş işten geçmiş oluyor ve kendini yakalaması mümkün olmuyor ahalide insanda düşeni tutmayı değil düşüşü seyretmeyi seviyor.
Şehir zaten nedir ki, insanın keşfettiği en büyük, en kalabalık yalnızlık.
Gördüm acıdan ölemiyormuş insan. Kendinden ölürmüş.
İnsan işte, bu delik deşik olmuş hayatta sanki hiç yokmuş gibi yeni, daha ağır bir dert edinir.
Susan her insan mutlaka müthiş bir konuşma isteği ile doludur sadece muhatabını bulamamıştır.
Beklentilerle geçen ömür ne kadar uzun sürüyordu Albayım
Oysa insan bir hayat boyu biriktirdiklerini döke döke ölür.
Susan her insan mutlaka müthiş bir konuşma isteği ile doludur sadece muhatabını bulamamıştır.
Hatırlayamadığımız şehirler hikayesi olmayan şehirlerdir, hikayesini duymadığımız şehirlerdir.
Şehir zaten nedir ki, insanın keşfettiği en büyük,en kalabalık yalnızlık.
Demek ki sonunda insan kendi hayatının seyircisi oluyor, içine dönüyor, anılarının içinde yol alıyor.
Adım adım kendi hikayemi yazıyordum.Boğulmaktan kurtulmak için hayatın yüzen gemisine doğru yürüyordum.
Gözlerim kapalı gördüm her şeyi. Bazen nefes alamıyorum. Yapamadığım için değil, anlamsız olduğu için.
Anlayacağız: hayat kazanılmış bir şey değil, bağışlanmış bir şey.
Bir insanın ancak anlatacağı birini bulduğunda hikayesi tamamlanıyordu.
Bazen nefes alamıyorum. Yapamadığım için değil, anlamsız olduğu için.
Adım adım kendi hikayemi yazıyordum.Boğulmaktan kurtulmak için hayatın yüzen gemisine doğru yürüyordum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir