Albert Espinosa kitaplarından Eğer Biz Biz Olmasaydık Olabileceğimiz Diğer Her Şey kitap alıntıları sizlerle…
Eğer Biz Biz Olmasaydık Olabileceğimiz Diğer Her Şey Kitap Alıntıları
Samimiyetinize karşılık bulmak şu hayattaki en tatminkar zevklerden biridir.
Güven diye bir şey olmamalı. Bütün ilişkilerdeki büyük düşüşe sebep olan rahatlıktır o.
Düşünmeyi bırakmak her şeyi susturur.
Bir şeyin değerini hep kaybettiğimizde anlarız.
Ağlamak en az iki ya da üç gözyaşı damlasıyla olur, bir damla sadece kederdir.
En iyisi olmaya çalışmıyorum. Sadece kimsenin bana ulaşamayacağı kadar yüksekte uçmak istiyorum. Bir şey kanıtlamak için değil, sadece tüm hayatını adadığın şeyle bir bütün olduğun noktaya ulaşmak istiyorum.
İnsanların rüyalarını kirlettiklerini düşünüyorum bazen; mahremiyeti kirletirler, kendilerini ifade ettikleri dili kirletirler, o görüntüyü nasıl isterlerse öyle kirletirler.
Acaba kıskanmadığın bir şeye hayranlık duyabilir misin? Ya da hayran olmadığın bir şeyi kıskanabilir misin?
Annem küçüklükten beri karşılık vermesek dahi başkalarının bize karşı hislerini kabul etmenin önemli olduğunu öğretmişti bana.
Acaba kıskanmadığın bir şeye hayranlık duyabilir misin? Ya da hayran olmadığın bir şeyi kıskanabilir misin?
Seni en çok seven insanı yitirmek zordur.
Bazen hayat, bir karşılık beklemeden çözer senin sorunlarını.
Düşünmeyi bırakmak her şeyi susturur.
Ölüm nedense bütün insanların kırılgan, masum ve naif görünmesini sağlıyor.
Sahip olmadığın bir şeyi özlemek korkunç ve kasvetli bir durum.
Bazen doğrudan köke gelmeden önce dallarda dolaşırsınız. Hele de o kök acıklıysa ve ağacı devirebilecek güçteyse…
Acaba kıskanmadığın bir şeye hayranlık duyabilir misin? Ya da hayran olmadığın bir şeyi kıskanabilir misin?
Annem muhteşem mesajların, güzel bir buluşmanın kusursuz son sözleri olduğunu söylerdi.
Bir şeyin değerini hep kaybettiğimizde anlarız.
Gülümsemeyi bilmiyorsan dükkan açma.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Bilhassa hayat tablosunda dört grup vardır: birbirine aşık bir çift, birbirlerini arzulayan bir çift , sevgilisini kaybeden yalnız bir delikanlı ve diğeri de sevgilisi olmadığı için halinden memnun biri. Bence her grup hayatımızın bir dönemini simgeliyor, belirli anılarımızı, hislerimizi.
En iyisi olmaya çalışmıyorum. Sadece kimsenin bana ulaşamayacağı kadar yüksekte uçmak istiyorum. Bir şey kanıtlamak için değil, sadece tüm hayatını adadığın şeyle bir bütün olduğun noktaya ulaşmak istiyorum.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
En iyisi olmaya çalışmıyorum. Sadece kimsenin bana ulaşamayacağı kadar yüksekte uçmak istiyorum. Bir şeyi kanıtlamak için değil, sadece tüm hayatını adadığın şeyle bir bütün olduğun noktaya ulaşmak istiyorum.
Efsane olmaya karar verdiğinde hiçbir şeyden ödün vermemelisin.
Acaba kıskanmadığın bir şeye hayranlık duyabilir misin? Ya da hayran olmadığın bir şeyi kıskanabilir misin?
En iyisi olmaya çalışmıyorum. Sadece kimsenin bana ulaşamayacağı kadar yüksekte uçmak istiyorum. Bir şey kanıtlamak için değil, sadece tüm hayatını adadığın şeyle bir bütün olduğun noktaya ulaşmak istiyorum.
En iyisi olmaya çalışmıyorum. Sadece kimsenin bana ulaşamayacağı kadar yüksekte uçmak istiyorum. Bir şey kanıtlamak için değil , sadece tüm hayatını adadığın şeyle bir bütün olduğun noktaya ulaşmak istiyorum.
Annemi düşündüm. Şimdi neden böyle hissettiğimi anlamıştım: en sevdiğim insan gitmemişti, beni en çok seven insan gitmişti. Seni en çok seven insanı yitirmek zordur.
Bana inanıyor musun? diye sordum. Evet, inanıyorum, dedi kız. Ve bana inandığını biliyordum. İyi hissettim kendimi. Samimiyetinize karşılık bulmak şu hayattaki en tatminkâr zevklerden biridir. Ama dememesine sevinmiştim. Sana inanıyorum ama , üzgünüm ama Sonuna getirildiği hislerin etkisini sıfırlayan korkung bağlaçlar.
En beklemediğin anlarda hayatın yön değiştirmesi inanılmaz bir şey. Annem tek bir sahneyi izlemekle bile birinin hayatının kökten değişebileceğini söylerdi.
Annem hayatımızın en mutlu döneminin çocukluk olduğu fikrine yalan derdi hep, hiç unutmam. Ona göre en çok ağladığımız dönemdi. O ilk yıllarımızda öylesine çok ağlanırmış ki çocukluk, birkaç kilo mutlulukla tonlarca hüznün karışımıymış. Hayatımızın en büyük bipolar dönemi.
Yüksek sesle telaffuz edilirse belki de kaldıramayacağımız yoğunlukta sarları açığa çıkaran öyle çok şey var ki
Öyle yıkılmış haldeydim ki beni sıkıca kendisine bastırmasına izin verdim. Normalde bunun olmasına asla izin vermem; sarılınan değil, sarılan kişi olmayı severim.
Neden daha önce anlatmadığımı bilmiyorum Aslında biliyorum, bazen doğrudan köke gelmeden önce dallarda dolaşırsınız. Hele de o kök acıklıysa ve ağacı devirebilecek güçteyse.
Küçüklükten beri uykunun insanı dünyadan uzaklaştırdığını, dünyanın saldırılarından koruduğunu düşünmüşümdür. İnsanlar sadece uyanık olanlara, gözleri açık olanlara saldırabilirler. Rüya diyarında kaybolan bizler ise zararsızız.
Ağlamak en az iki ya da üç gözyaşı damlasıyla olur,bir damla sadece kederdir
Hepimiz, eylemlerimizin bir anlamı olmasını arzularız.
Onlara hayranım ve onları kıskanıyorum Acaba kıskanmadığın bir şeye hayranlık duyabilir misin? Ya da hayran olmadığın bi şeyi kıskanabilir misin?
,ihtiyacın olmamasına rağmen bir şeyi kaybetmenin acısı korkunç bir şeye dönüşür.
Samimiyetinize karşılık bulmak şu hayattaki en tatminkar zevklerden biridir.
Güven diye bir şey olmamalı. Bütün ilişkilerdeki büyük düşüşe sebep olan rahatlıktır o.
Güven diye bir şey olmamalı. Bütün ilişkilerdeki büyük düşüşe sebep olan rahatlıktır o.
Farklı olmak sadece senin tarafında kaç kişi olduğuna bağlıdır.
İnsan tanıma kotam yıllar önce haddinden fazla dolmuştu.
Seni en çok seven insanı yitirmek zordur.
Samimiyetinize karşılık bulmak şu hayattaki en tatminkâr zevklerden biridir.
Bir kapının ardında neyle karşılaşacağınızı asla bilemezsiniz. Belki de hayatın kendisi budur, kapı kollarını çevirmek.
Hepimiz, eylemlerimizin bir anlamı olmasını arzularız.
Son noktaların insanların hayatını kolaylaştırdığını söylerlerdi. Paragraf başları ve üç noktalarsa zekayı yükseltirdi.
O ilk yıllarımızda öylesine çok ağlanırmış ki, çocukluk; birkaç kilo mutlulukla tonlarca hüznün karışımıymış.
Neden daha önce anlatmadığımı bilmiyorum
Aslında biliyorum, bazen doğrudan köke gelmeden önce dallarda dolaşırsınız. Hele de o kök acıklıysa ve ağacı devirebilecek güçteyse.
Aslında biliyorum, bazen doğrudan köke gelmeden önce dallarda dolaşırsınız. Hele de o kök acıklıysa ve ağacı devirebilecek güçteyse.
Ölüm nedense bütün insanları kırılgan, masum ve naif görünmesini sağlıyor.
Hepimizin korkuları var, yine de bu hayatın güzel tarafı hemen hemen kimsenin çıkıp da nelerden korktuğumuzu sormamasıdır.
En iyisi olmaya çalışmıyorum. Sadece kimsenin bana ulaşamayacağı kadar yüksekte uçmak istiyorum. Bir şey kanıtlamak için değil, sadece tüm hayatını adadığın şeyle bir bütün olduğun noktaya ulaşmak istiyorum.
Birçok insan gerçekte zevklerinin sahte olduğunu bilse de yaşamak için uyumayı seçiyor görünüşe bakılırsa.
İnsanlar sadece uyanık olanlara, gözleri açık olanlara saldırabilirler. Rüya diyarında kaybolan bizler ise zararsızız.
Bizim kaplanlarımız süt içer
Bizim şahinlerimiz yürüyerek gider
Bizim köpek balıklarımız suda boğulur
Bizim kurtlarımız açık kafesler önünde esner
Bizim şahinlerimiz yürüyerek gider
Bizim köpek balıklarımız suda boğulur
Bizim kurtlarımız açık kafesler önünde esner
Bir kapının ardında neyle karşılaşacağınızı asla bilemezsiniz.
İnsanlar istediğini anlar, işlerine geleni
Küçüklükten yetişkinliğe geçtiğimizde çok değişmiyoruz, sadece bizi tek hane ayırıyor.
En iyisi olmaya çalışmıyorum. Sadece kimsenin bana ulaşamayacağı kadar yüksekte uçmak istiyorum. Bir şey kanıtlamak için değil, sadece tüm hayatını adadığın şeyle bir bütün olduğun bir noktaya ulaşmak istiyorum.
Kimsin sen?
Peki ya ben kimim?
Yalnız mıyız bu koca evrende?
Sarıl bana, öp boynumdan.
Aşk olsun adı ama aşk değil bu.
Görüyorum, hissediyorum,
Derinine işliyorum, içime işliyorsun.
Gözlerinin içine bakıyorum.
Seni tanıyor muyum?
Beni bilmiyorsun, nereden bileceksin?
Öyleyse nereden geliyor bu his?
Hiç tanımadığım bu kadın,
Hiç tanımadığın bu adam,
Aşk gibi,
Ama değil gibi
Ve olabilecek diğer bütün ihtimaller gibi.
Ve sadece
Sen gibi,
Ben gibi,
Biz gibi.
Peki ya ben kimim?
Yalnız mıyız bu koca evrende?
Sarıl bana, öp boynumdan.
Aşk olsun adı ama aşk değil bu.
Görüyorum, hissediyorum,
Derinine işliyorum, içime işliyorsun.
Gözlerinin içine bakıyorum.
Seni tanıyor muyum?
Beni bilmiyorsun, nereden bileceksin?
Öyleyse nereden geliyor bu his?
Hiç tanımadığım bu kadın,
Hiç tanımadığın bu adam,
Aşk gibi,
Ama değil gibi
Ve olabilecek diğer bütün ihtimaller gibi.
Ve sadece
Sen gibi,
Ben gibi,
Biz gibi.
en beklemediğin anlarda hayatının yön değiştirmesi inanılmaz bir şey!
sahip olmadığın bir şeyi özlemek korkunç ve kasvetli bir durum.
yaşam denen bu büyük denizde bir gün dalarken istiridyenin içinde sarı değil, rengarenk harika ve parlak bir inci buldum.
Birçok insan gerçekte zevklerinin sahte olduğunu bilse de yaşamak için uyumayı seçiyor görünüşe bakılırsa.
O, çocukları aşk, seks ve hayat konusunda eğitmek gerektiğine inanıyordu.
Güven diye bir şey olmamalı. Bütün ilişkilerdeki büyük düşüşe sebep olan rahatlıktır o. Anneme göre bir insan karşısındakinin güvenini her gün yeniden kazanmak zorundaydı. Diğer kişinin de seni kazanmasına, şaşırtmasına izin vermektir ve senin de aynısını göstermen gerekir.