Julio M. Llanes kitaplarından Edebiyat ve Yaşam Arasında Che kitap alıntıları sizlerle…
Edebiyat ve Yaşam Arasında Che Kitap Alıntıları
Yanlız insan ırkının esaslı bir vatandaşı değil, doğruları olduğu kadar, yanlışları olan bir adamdı. Sevmeyi ve fedakarlık yapmayı bilen biriydi. Aynı fikirde olsak da olmasak da onun tüm insanlık için bir ahlak timsali teşkil ettiğini inkar edemeyiz. Ne bugünün dünyasında, ne de adına gelecek dedigimiz yarının dünyasında yapabiliriz bunu.
.. O bir hayalperestti , romantik devrimciydi, hayalleri uğruna savaşmayı bilmişti.
Bu şiirin ufak bir kesiti bile yaşadığı anın zorluğunu gözler önüne seriyor:
Hoşça kal bir tanem,
Kurtların açlığı
Yokluğun bozkır soğuğu karşısında titreme;
Göğsümün yanında taşıyorum seni,
Yollar yok olana kadar yürüyeceğiz biz seninle.
Bir gün üzerinde keskin bakışlar hissedersen, aldırış etme, bozma büyüyü, sen kahvemi süzmeye devam et, bırak ben de sonsuza dek seni yaşayayım.
.. Beni çağırma, seni duyamam; güneşli günlerde seni düşünebilirim ancak, kurşunların yeni okşayıları altında.
Che, kişisel notlarını yazdığı bir defterde:
Sevgilim, sana kutsal topraklar tadında bir hoşça kal göndermenin vakti geldi. Bunu satırların kenar boşluklarına kadar varmadığı, adına şiir dedikleri kelimelerle yapmak isterdim ama beceremedim.
Che, Çocuklarıma karıma maddi hiçbir şey bırakmıyor ve bundan üzüntü duymuyorum, aksine böyle olması beni sevindiriyor. Devlet onlara yaşamları ve eğitimleri için gerekli olanı verecektir.
Guevara’nın zenginlik ve lüksü reddedilişi Küba’da dillere destan olmuştu. Hatta bir şair, dizelerinde ondan şöyle bahsetmişti:
Paraların üstünü gönülsüzce karalıyordu Che.
Çocuklarına yazdığı ve Jose Marti’nin öğüdünü aktardığı mektupta da:
Her şeyden öte dünyanın neresinde, kime ve ne türden olursa olsun yapılan her haksızlığı yüreğinizin en derininde hissedin. Bu bir devrimcinin en güzel niteliğidir.
Amerika’nın yerli halkları, geçmişinizi geri alın.
Geri almak istediği geçmiş, kapitalizmin devri ve yarattığı toplumsal değerler arasında sıkıştırılmış yerli halkların isyanı ve onurunun geçmişidir.
Bu şiirin ufak bir kesiti bile yaşadığı anın zorluğunu gözler önüne seriyor:
Hoşça kal bir tanem,
Kurtların açlığı
Yokluğun bozkır soğuğu karşısında titreme;
Göğsümün yanında taşıyorum seni,
Yollar yok olana kadar yürüyeceğiz biz seninle.