İçeriğe geç

Duvar ve Adam Kitap Alıntıları – Sercan Leylek

Sercan Leylek kitaplarından Duvar ve Adam kitap alıntıları sizlerle…

Duvar ve Adam Kitap Alıntıları

Büyük yalanlar genellikle kısa cümlelerle örtbas edilir.
Sen beni kalbinle dinliyorsun ve kalpler arasında kurulan iletişim için tercüme gerekmez.!
Büyük yalanlar, genellikle kısa cümlelerle örtbas edilir.
Anna Sophie:
Eğer benim sesimi kulaklarınla işitiyor olsaydın, beni daha önce başka insanlar da duyabilirdi. Sen beni kalbinle dinliyorsun ve kalpler arasında kurulan iletişim için tercüme gerekmez.
Sen beni kalbinle dinliyorsun ve kalpler arasında kurulan iletişim için tercüme gerekmez.
Bir bakışın unutturuyor sakladığım bütün güzel kelimeleri
Benliğini kaybeden, varlığını bulamaz; dününü bilmeyen, bugününü anlayamaz; bugününü anlamayan, yarınına hazırlanamaz.

Abdülbaki Gölpınarlı

Büyük yalanlar, genellikle kısa cümlelerle örtbas edilir.
Jeannette de öyle yapmıştı..
Büyük yalanlar, genellikle kısa cümlelerle örtbas edilir,
Saldırı anında yıldırım gibi gel, rüzgâr gibi git.
sabretmek ile tutarlı davranmak arasındaki çizgiyi çok iyi tayin etmek zorundaydı.
Büyük yalanlar, genellikle kısa cümlelerle örtbas edilir.
Matematikte eksi değerdeki bir sayı bir başka negatifle çarpıldığında sonuç mutlaka pozitif bir değer olacaktır. Peki, aynı kural gerçek hayatta da kabul görebilir miydi? Bir hatayı başka bir hatayla düzeltmek mümkün olabilir miydi?
Evrenin yaratılışındaki muamma gibi ya hiçbir şey tesadüf değildi ya da her şey tesadüften ibaretti.
Bir felaketin de, bir zaferin de tek bir sebebi olamaz. Ancak art arda sıralanmış nedenler silsilesi sonucunda büyük felaketler ya da zaferler yaşanabilir.
Matematikte eksi değerdeki bir sayı bir başka negatifle çarpıldığında sonuç mutlaka pozitif bir değer olacaktır. Peki, aynı kural gerçek hayatta da kabul görebilir miydi? Bir hatayı başka bir hatayla düzeltmek mümkün olabilir miydi?
Başarana kadar imkansızdır ama bir kere üstesinden geldikten sonra o iş dünyanın en basit uğraşıdır aslında.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Endişelenme, seni asla yalnız bırakmayacağım. Söz veriyorum!
Bu acımasız dünyada ezilmenin sonu yoktur
Büyük yalanlar genellikle kısa cümlelerle örtbas edilir.
Yeri geldiğinde taşa bile yazılıyor yaşananlar
Bu kadın beni Hobbit falan mı sanıyor!
Sen beni kalbinle dinliyorsun ve kalpler arasında kurulan iletişim için tercüme gerekmez.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
etrafındaki büyük kuşlara aldırmadan bir başına kendi şarkısını söyleyen serçe gibiydi.
Mutlulukla yüklenmiş ses tonunda huzurlu bir ahenk vardı.
Geriye kalan zamanında büyük işler başaramayacağına kanaat etmektir yaşlanmak
Başarana kadar imkansızdır ama bir kere üstesinden geldikten sonra o iş dünyanın en basit uğraşıdır aslında.
Evrenin yaratılışı hakkındaki muamma gibi ya hiçbir şey tesadüf değildi ya da her şey tesadüften ibaretti.
Benliğini kaybeden, varlığını bulamaz; dününü bilmeyen, bugününü anlayamaz; bugününü anlamayan, yarınına hazırlanamaz
Kötü bir durum karşısındaki farkındalık, belirsizlikten yeğdir.
Bir bakışın var yine,
Güzelliği tüm şüpheleri boğuyor gönlümde.
Bir bakışın
Unutturuyor sakladığım bütün güzel kelimeleri.
Bana duvar muamelesi yaparsan, ben de sana bir duvar gibi davranırım.
Sen beni kalbinle dinliyorsun ve kalpler arasında kurulan iletişim için tercüme gerekmez.
Seninle tanıştığımdan beri, ben artık duvar değilim.
Ne garip!
O kadar şahane ve yüce.
Kocaman.
Tam ortada duruyor.
O, hiçbir şeyin kıyısı değil.
Ve O’nu kimse göremiyor.
Ne garip!
Ben de O’ndan başka bir şey göremiyorum.
Anneannemin bir sözü vardı: Deliler deli olduklarının farkında değillerdir.
Bazıları için düşüşün sonu yoktur.
Bu acımasız dünyada ezilmenin sonu yoktur.
Öyle an geliyor ki kimsenin farkına bile varmadığı bir duvar parçası dahi dile gelip yaşanacakları değiştirebiliyor.
Sun Tzu
Düşmana yaklaştığında uzakta olduğun izlenimi vermelisin.
Abdülbaki Gölpınarlı
Benliğini kaybeden, varlığını bulamaz; dününü bilmeyen, bugününü anlayamaz; bugününü anlamayan, yarınına hazırlanamaz
Deliler deli olduklarının farkında değillerdir.
Kadınlar eşya saklamakta bizden daha yeteneklidir.
Bu acımasız dünyada ezilmenin sonu yoktur
Geriye kalan zamanında büyük işler başaramayacağına kanaat etmektir yaşlanmak
Başarana kadar imkansızdır ama bir kere üstesinden geldikten sonra o iş dünyanın en basit uğraşıdır aslında.
Ya hiçbir şey tesadüf değildi ya da her şey tesadüften ibaretti.
Kötü bir durum karşısındaki farkındalık, belirsizlikten yeğdir.
Yalnızım dedim.
Tek başınayım dememi istedi.
Daha olumluymuş böylesi.
Bir bakışın
Unutturuyor sakladığım bütün güzel kelimeleri.
İman sorgulanması gereken bir şey değildir.
Ya inanırsın ya da inanmazsın.
Gitmek ve kalmak arasındaki arafta esirdi hâlâ.
Bana duvar muamelesi yaparsan, ben de sana bir duvar gibi davranırım. Bana insan muamelesi yaparsan, ben de sana bir insan gibi davranırım.
Yakamoz belki de korkuların en en çekilmez olanı yaşıyordu. Kendinden korkuyordu. Yükseklik korkusu olan bir kişi yüksek yerlerden kaçınabilir veya böcekten korkan bir insan evini üç ayda ilaçlatabilir; fakat kendisinden korkan bir insan ne yapabilir ki?
Kalpler arasında kurulan iletişim için tercüme gerekmez.
Yeri geldiğinde, taşa bile yazılıyor yaşananlar.
Bazıları için düşüşün sonu yoktur.
Bu acımasız dünyada ezilmenin sonu yoktur.
Caddenin karanlık havasına rağmen, cennetten kovulan Adem misali gökten yere düşmüş olan adamı tanımıştı.
“Duvarın bir yanılsamadan ibaret olduğunu bildiğin halde, ne diye aramızda bir kapı açmak için uğraşıyorsun.”
“Unutmayın! Bir duvar tahmin edebileceğinizden çok daha fazla sırra ev sahipliği yapıyor olabilir.”
Çalıştığım hiçbir yerde, iş arkadaşlarımla sıkı fıkı olamadım.
Geriye kalan zamanında büyük işler başaramayacağına kanaat etmektir yaşlanmak

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir