İçeriğe geç

Düşünmenin Alfabesi Kitap Alıntıları – Yasin Ramazan

Yasin Ramazan kitaplarından Düşünmenin Alfabesi kitap alıntıları sizlerle…

Düşünmenin Alfabesi Kitap Alıntıları

Sosyal uyum da benmerkezci düşünceyle kurulabilir. Yani biri, bir toplulukla bağını güçlendirmek için onların benimsediği kültür, din veya görüşü değerlendirmeden kabullenir. Bu sayede kendisi onaylanır, çatışmadan kaçınır, inançlarındaki belirsizliği ve bulanıklığı giderir. Yani diğer kültürleri, dinleri ve görüşleri yanlış olduğu için reddetmez; onları reddettiği için diğer kültür, din veya görüşler ona yanlış görünür.
Rasyonel çıkarımlar yapmamızın önündeki en büyük engel bizzat kendimiziz.
İyi bir eleştirel düşünme, iyi bir analize dayanır.
Çoğu kez kendimizi iyi hissettirecek inançları –içeriği ne olursa olsun– diğer inançlara tercih etme eğilimindeyizdir
İletişimin kolay ve yaygın olduğu bir çağda birçok konuda görüş sahibi olmamız hiç şaşırtıcı değil.
Menemen soğanlı mı olur, soğansız mı?
Hayatımızı inançlarla şekillendiririz.
Örneğin güneşin her zaman aynı yönden –doğuda bir yerlerden– doğduğu ve aynı yerden doğmaya devam edeceğini bir kere varsaymamız yeterlidir. Bu tecrübemiz tekrar sebebiyle inanca dönüşür, çünkü güneş her gün o taraftan doğmaktadır.
Düşünmekle yaşamak eş anlamdadır. Düşünmediğimiz bir an yok gibidir.
21. yüzyıl insanı olarak, bilgi ve düşünce bombardımanı altında daha sağlıklı bilgiye erişmek ve daha sağlam inançlar edinmek için geliştirebileceğiniz en hayati beceriler, eleştirel düşünme adı altında toplanabilir.
Etkisine inandığınız bir şeyin etkisini göstermesidir. Aslında etkisiz bir bir hapı etkili olduğuna inanarak içen bir hastanın ağrılarının kaybolması, bu eğilimin en bilinen örneğidir. Ancak sosyal ve bireysel yaşamda da etkisine inandığımız süreçler bizi gerçekten etkiler. Mesela zayıflattığına inandığımız bir diyet, plasebo etkisiyle zayıflatabilir.  Bizi mutlu edeceğine inandığımız bir kişiyle birlikteliğimiz, bizi gerçekten mutlu edebilir. İnançlar sandığımızdan daha güçlü etkiye sahiptir.
Yapıp ettiklerimizin söylediklerimizin özelliklerimizin her zaman birilerinin takibi altında olduğuna inanmaya eğilim gösteririz aslında Kimse bizi sandığınız kadar yakından tanıyor, yaptıklarımızı adım adım takip ediyor değildir Ancak biz sahne ışıkları altındaki birilerini Mesela bir şarkıcı veya politikacıyı biliyorsak bizi de birilerinin bu şekilde izlediğini düşünürüz. Sosyal medya kullanımı bu düşünceyi büyük ölçüde pekiştirir.Bu düşünce yapacağımız veya söyleyeceğimiz şeylerin başkalarının aslında olmayan tepkisi ile şekillendirmemize neden olur Oysaki herkes, kendi sahne ışığının altındadır
Hangi anlamının kullanıldığı belli olmayan terimlerle gündelik ifadelerde sık sık karşılaşırız. Uzun, pahalı, muhafazakâr, devrimci, kötü insan, iyi biri bunlara örnektir. Bu terimlerin içinin nasıl doldurulduğu çoğunlukla belirsizdir. Mesela, birinin radikal olduğu söylendiği bir ortamda, söyleyenin bu terimle kastettiği şey ile dinleyenlerin anladığı şey çok farklı olabilir.
İnanç oluşturma düzeyinderasyonel olmak oldukça güçtür Çünkü temel inançlarımızın önemli bir kısmı henüz kendi bilişsel süreçlerimizin çok farkında olmadığımız çocukluk döneminde oluşur Ayrıca çoğu kez kendimizi iyi hissettirecek inançları içeriği ne olursa olsun diğer inançlara tercih etme eğilimindeyizdir o yüzden inançları oluşturma esnasında neye rasyonellik atfettiğimiz daha ziyade psikolojik sosyolojik ve kültürel açıdan incelenebilir
Hangi anlamının kullanıldığı belli olmayan terimlerle gündelik ifadelerde sık sık karşılaşırız. Uzun, pahalı, muhafazakâr, devrimci, kötü insan, iyi biri bunlara örnektir. Bu terimlerin içinin nasıl doldurulduğu çoğunlukla belirsizdir. Mesela, birinin radikal olduğu söylendiği bir ortamda, söyleyenin bu terimle kastettiği şey ile dinleyenlerin anladığı şey çok farklı olabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir