Düşünceler Kitap Alıntıları – Hekimoğlu İsmail

Hangi kadının dünya ve ahiretini cennet ettiniz?

Canının istediğini yapan, nefsini putlaştırır.

Dini ve dünyevi işler ehliyetsiz adamlara verildi mi kıyameti bekle.

Sevgi, ıstırapları saadete çevirir. Bir annenin çocuğu için uykusunu terk etmesi gibi.

Alevler, İslâm’ın temeline inmiş; imân yanıyor, sen nasıl şen ve esen olabilirsin?

Ücreti âhirete bırakan mücahit ne mübarek!

İslamiyeti seven gençler, memleketlerinde aylak gezmemeliler. Herkes gezerken onlar oturup okumalılar.

Dini ve dünyevi işler ehliyetsiz adamlara verildi mi kıyameti bekle.

Ey İslamî şekillere bürünenler, huyunuzu da İslamî yapmaya çalışın. Tenkit ettiklerinize benzemeyiz!

Müslüman, bir ahenk içinde bulunmalıdır. Dışını mamur ettiği kadar İçini de mamur etmelidir. Dışarıda kibar ve nazik hareket ettiği gibi evin içinde de öyle olmalıdır. Dışarıda kuzu evde kurt olan Müslüman, ölçü ve ahenk sahibi değil demektir.

İslamiyet baştan başa hikmettir.

İslâmiyetten bahsetmek, muharebe meydanında ayakta yürümek gibiydi

İlmin kendisi mühim değil, neticesi mühimdir!

Âlim, üstün insan olma gayretinde değilse ilmi; câhil, ahlaklı âlimi taklid etmiyorsa ömrü boşa gider..!

Iki cihan Serveri buyuruyor: cahilin şerrinden yılandan kaçar gibi kaçın.

Çulda, çaputta saygı aramak, fazilete düşman olmak demektir.

Insanın aklı gözüne inince, ilmi ve fazileti elbisede, şekilde arar

Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.

Çocuk sokağa atılmak için yapılmaz ki! Sokak çocuğa bir şey kazandırmaz ki! Böyle çocuk yetiştireceksek; artık düşman aramaya lüzum kalmaz, zannındayım. Onlar bize yeter.

Dünya hizmet yeri, ahiret ücret yeri.

Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.

KÂİNATI lâboratuvar, Kur’ân-ı kitab, Resûl-i Ekremi dekan, alimleri muallim ve (beşikten mezara kadar) bizleri talebe yapan Allah’a hamd olsun.

Makina ithali hiçbir zaman milleti kalkındıramaz. Çünkü Makina insan yapmaz, insan ise Makina yapabilir. Biz insan yetiştirmesini bildiğimiz gün, Makina ihracına başlayacağız. Şuurlu Müslümanların hedefi budur!

İnsanların ,insanlığı öldürdüğü bir devirde yaşıyoruz.

Seri imalat,ihtiyaçların sayısını artırdı ,egoizm komşuluğu bitirdi,televizyon hem okumaya,hem de ibadete mani oldu.şarkılar ,türküler,neticede yirminci asır müslümanı İslam’dan uzaklaştı .İslam’dan uzaklaşanlar,daha iyi duruma gelmediler ,tam tersine başlarına öyle felaketler geldi ki İslam’a dönmek gereğini duydular

Derdi veren Allah ,dermanını da yaratmıştır,yeryüzü büyük bir eczahanedir.

Âhlak virane olmuşsa artık onu kimse sevemez.

İnsanlar,başkalarıyla meşgul olmaktan kendileriyle meşgul olacak zaman bulamadı.

Zamanın kıymetini bilmeyen, kıymetsiz olur. Kıymetsiz insanların, milleti veya devleti ne kadar güç kazanabilir?

İnsanlar, başkalarıyla meşgul olmaktan kendileriyle meşgul olacak zaman bulamadı.

Ne zaman ‘insan’ desem beş milyar insanı hatırlarım. Pekçok şeyi kirlettiler, çoğunu toprak temizledi.

Gözyaşıyla hürriyet fidanı büyüyecek millet ağlasın.

Fakat biz bir mum gibi yanarken başkaları aydınlanır ki, bilmem reva mı?

Cahilin şerrinden yılandan kaçar gibi kaçın.

Alimler, en büyük eserlerini kendileriyle beraber götürürler. Çünkü kalblerinin dili yoktur.

-Sizin on parmağınızdan on hüner damladı da kimse size iş vermedi mi ?
Müslümanlar tek tek kıymetli adam oldular da bu memlekette İslamiyet kalkınmadı mı?

Her insan iyilikle kötülüğün yol kavşağında Her insan bir yolda, her yol bir yere varır.

Dünya tahtasına yazılan ben ve dünya tahtasındam silinen yine ben! Ben! Tek hücreden insana İnsandan insanlığa, ordan aleme, ordan ötelere! Uzun bir yolculuk mu, yoksa bir anlık seyehat mi?

Kül ne büyük nimet! Bilmezsin.
Hiçbir şey olmasa tertemizdir.
Temizlenmek istemez misin?

Bir kişi ile ne olur? deme! Tek tek prinçlerden çuvallar dolar. Ben taş mıyım prinç miyim? bunun cevabını ara!

Ah insan kendini bir bilebilse

Canının istediğini yapan nefsini putlaștırır

Namazda esnemek bir ikazdır, huzurdan çıktığını bildirir.

ah insan kendini bir bilebilse

Zamanın kıymetini bilmeyen, kıymetsiz olur.

Helal noktada para bitmez, para haramda biter.

Müslümanlar ahiretteki cennete göz dikmişlerdir amma dünyalarını cehennem etmek için var kuvvetleriyle çalışmaktadır.

İngiliz teknolojisinin gelişmesi Hindistan ve Bengaldeş’te yedi milyon insanının ölümünün ürünüdür.

Selamun aleyküm nerde, günaydın nerde?

.
Bir baksana gökler uyanık, yer uyanıktır.
Dünya uyanıkken uyumak maskaralıktır!

Mehmed Akif Ersoy

Görmeden ölürsem millete ümit ettiğim feyzi
Yazılsın seng-i kabrime vatan mahsun, ben mahsun

Namık Kemal

Allah kimseye zulmetmez. Başımıza gelen felaketlerin sebebi, İslamiyet’i gerçek mânâda yaşamamamızdır.

Ömrün uzun olduğuna bakma, ölüm döşeğinde yatan hiç yaşamamış gibidir.

Neleri neleri bırakarak gidiyoruz.
Gidiyoruz!
Geldik ki gidiyoruz

Hayat bir hayal mi?

İnsan, mutlaka bir şey olmalı. Hiçim!.. diyen Esma-ül Hüsna karşısında hiçtir.

Camiler vatan toprağına attığımız imzamızdır.

Allah’ı inkar edenlerin de, organlarını yaratan ve yaşatan Allah’tır.
Bir münkir bir dille inkâra gider; hücreleri milyonlarca dil ile Allah’ı tesbih eder.

Günahı süslediler

Yaratığın, yaratanla irtibatsızlığı; alışkanlıklara kölelik; yalnızlığa itilme

Kitaplarla meşgul olan bir kimseyi cahillerin içine koyunuz Ne korkunç tablo! Halbuki hepsi insan

Öyle sermestem ki idrak etmezem dünya nedür?

En yüce din İslamiyet, en geri kalan Müslümanlar!

Müslüman hem mükemmel olacak, hem de yaptığı işleri mükemmel yapacak, o zaman kurtuluşumuz söz konusu olabilir.

O, derdin tesbihini eline alıp, bir derdi, diğerine derman edendir.

En büyük rahmet İslamiyet’tir.

Sen nerdesin?

Kaptan yabancı, yol meçhul, menzil batı Pusulasız mısın?

Her insan bir kitap gibidir.

Hangi kadının dünya ve ahiretini cennet ettiniz?

Hiç sinirlenmemek korkaklık. Her şeye sinirlenmek ölçüsüzlüktür.

Yeri dolmayacak bir boşluk mu oldu?

Ve cami yapıp da cemaat yetiştirmeyen cemaat Nihayet cemaat olma vasfını yitiren cemaat

Canının istediğini yapan, nefsini putlaştırır.

İçimden şu zalim şüpheyi kaldır.

Artık o, nereye gitse gariptir. Hatta kendi evinde bile