Slavoj Zizek kitaplarından Dünyadaki İsyanların Anlamı kitap alıntıları sizlerle…
Dünyadaki İsyanların Anlamı Kitap Alıntıları
Kendimizi özgür hissediyoruz. Çünkü özgür olmadığımızı ifade edecek dilden yoksunuz.
Biz bir hayalin kabusa dönmesinden uyanan insanlarız.
Size ölümsüz olmayı vaat eden, fakat sağlık hizmetlerine biraz daha fazla para ayıramayan bu dünyada yanlış giden bir şeyler olmalı.
Biz istediğimiz bütün özgürlüklere sahibiz. Fakat bir tek kırmızı mürekkebi bulamıyoruz, yani özgür olmadığımızı ifade edecek dili.
İnsanlar, doğru seçimi yapmaları koşuluyla seçim yapmakta özgürdürler. Bu yüzden, yanlış seçim yapıldığında bu tercih hata sayılır ve mevcut düzen hemen, hatanın düzeltilebilmesi için ‘demokratik’ sürecin tekrarlanması talebinde bulunur.
Size ölümsüz olmayı vaat eden fakat sağlık hizmetlerine biraz daha fazla para ayıramayan bu dünyada yanlış giden bir şeyler olmalı.
Size ölümsüz olmayı vaat eden fakat sağlık hizmetlerine biraz daha fazla para ayıramayan bu dünyada yanlış giden bir şeyler olmalı.
Biz sosyalistlerin, özel mülkiyete saygı göstermediğimizi söylüyorlar. Oysa 2008 krizine sebep olan Wall Street spekülasyonları, eylemcilerin gece gündüz yıkmaya uğraşıp başarabileceklerinden daha fazlasını, bin bir emekle kazanılmış özel mülkiyeti yok etmiştir. Bunun için insanların elinden alınan binlerce evi düşünmeniz yeterlidir.
“Bizler, parayı insandan daha üstün tutmak yerine, parayı tekrar kendi hizmetimize sokacağız. Biz halkız, biz insanız, ürün değiliz. Ben satın aldığım şeyin ürünü değilim; niçin satın aldığımı ve kimden aldığımı biliyorum.”
”Bu insanlar protestolarını, “toplumumuzda gözettiğimiz devredilemez gerçekler” adına, “sağlıklı ve mutlu bir hayat getirecek barınma, çalışma, kültür, sağlık, eğitim, siyasal katılım, kişiliğini özgürce geliştirme ve tüketici hakları adına” yapıyorlar.
Zenginlere daha fazla vergi yükleme fikri halen bir tabu sayılıyor; eğer zenginlerden daha fazla vergi alırsak, artık daha fazla yatırım yapma isteği duymazlar, böylece mevcut işlerin sayısı azalır ve bundan hepimiz zarar görürüz yolunda bir sava sarılıyorlar. Dolayısıyla geriye, kendimizi zor zamanlardan kurtarmanın tek yolu olarak yoksulların daha da yoksullaşması, zenginlerin daha da zenginleşmesi kalıyor. Bu durumda, yoksullar nasıl hareket etmelidirler?
Benim diyeceğim, arzu ettiğiniz şeyleri gerçekten istemekten korkmayın. Çok teşekkür ederim.
Size ölümsüz olmayı vaat eden, fakat sağlık hizmetlerine biraz daha fazla para ayıramayan bu dünyada yanlış giden bir şeyler olmalı.
Kapitalizm’i eleştirdiğinizde, demokrasiye karşı olduğunuz iddiasıyla size şantaj yapmalarına müsaade etmeyin. Demokrasi ile Kapitalizm arasındaki evlilik sona erdi. Değişim mümkün.
Nasıl size kafeinsiz kahve, alkolsüz bira, yağsız dondurma yutturmaya kalkıyorlarsa, bu kalkışmanızı da zararsız, ahlâkçı bir protestoyla sınırlı tutmaya uğraşacaklardır. Oysa hepimizin burada bulunmamızın sebebi, kola kutularını geri dönüşüme yollamanın, birkaç dolarlık hayırda bulunmanın ya da içtiğimiz bir Starbucks kapuçinosunun yüzde 1’inin Üçüncü Dünya’nın açlıktan kırılan çocuklarına gönderilmesinin kendimizi iyi hissetmemize yeteceği bir dünyada yaşamaktan bıkmış olmamız.
Biz sosyalistlerin, özel mülkiyete saygı göstermediğimizi söylüyorlar. Oysa 2008 krizine sebep olan Wall Street spekülasyonları, eylemcilerin gece gündüz yıkmaya uğraşıp başarabileceklerinden daha fazlasını, bin bir emekle kazanılmış özel mülkiyeti yok etmiştir. Bunun için insanların elinden alınan binlerce evi düşünmeniz yeterlidir.