İçeriğe geç

Dörtlerin İmzası – Sherlock Holmes 2 Kitap Alıntıları – Arthur Conan Doyle

Arthur Conan Doyle kitaplarından Dörtlerin İmzası – Sherlock Holmes 2 kitap alıntıları sizlerle…

Dörtlerin İmzası – Sherlock Holmes 2 Kitap Alıntıları

İnsanların anlamadıklarıyla alay etmelerine alışığızdır.
“Diyor ki, birey çözülemez bir bilmeceyken, topluluk içinde matematiksel bir kesinlik kazanır. Sözgelimi , birisinin ne yapacağını önceden kestiremezsin , ama belli sayıdaki insanın neler yapacağını kesinlikle söyleyebilirsin. Bireyler değişkenlik gösterir, ama yüzdeler sabit kalır. İstatistikçiler böyle diyor….@
Olgular kuramlardan yeğdir.
Bayan Morstan çok hoş ve akıllı bir hanım. Ama aşk duygularla ilgili bir şeydir; duygular da aklın ve mantığın karşıtıdır. Ben şahsen asla evlenmeyeceğim; akıl yürütme yetilerimi köreltecek hiçbir şeye izin veremem.
Zihnimde, çözülmesi gereken bir muamma olmayınca, yaşamın sıradanlığı beni mahvediyor.
“Wir sind gewohnt dass die menschen verhöhmen was sie nicht versthen.”
( insanların anlamadıklarıyla alay etmelerine alışığız.)
“aşk ne harikulade bir duygu , o günden önce birbirini hiç görmemiş , aralarında hiçbir srvgi sözcüğü dile getirilmemiş hatta sevgiyle bakışmamış iki kişiydik , oysa şimdi bu zor anda içgüdüsel bir biçimde ellerimiz buluşmuştu. O gün bugündür buna şaşarım ama o sırada onu kollamak yapılacak en doğal haraket gibi görünmüştü bana , kendisinin de bana sık sık söylediği gibi , o da teselli ve koruma aramak için bana sığınma içgüdüsü duymuştu. böylece iki çocuk gibi el ele duruyorduk ve çevremizi sarsn tüm karanlık şeylere karşın yüreklerimiz huzur buluyordu
“Le mauvais goût meme au crime.”
( zevksizlik insanı suça götürür.)
O kadar basit ki, açıklanması fazla gibi gelecek
“Aşk duygusal bir şey ve duygusal şeyler zekayı iyi etkilemez.Ben kendim asla evlenmem mesela,kafamı o şekilde karıştıramam.”
“Beynimi çalıştırmıyorsam,yaşamın ne anlamı var?”
Anlamadıkları konularda ahkâm kesen insanlara aşinayız.
Duygusallık akıl yürütmeye zarar verir.
Böyle kasvetli, böyle faydasız bir dünya daha var mı?
Her şey döngünün bir parçasıdır, profesör Moriarty gibi biri bile!
Ne olursa olsun geçmiş yağmura şemsiye açılamayacağını öğrendim
Olmayacak ihtimalleri elersen, geriye gerçekler kalır.
Goethe ne demiş? İnsanlar anlamadıkları şeylerle alay ederler.
Gerçeğin her türlüsü, şüpheden iyidir.
¶¶ Pencereden dışarıya bir bak. Dünya ne kadar da iç karartıcı, umutsuz, amaçsız ve anlamsız ¶¶
İnsanların anlamadımlarıyla alay etmeleriyle alışığız.(sind gewohnı dass die Menschen verhöhnen was sie nicht
verstehen.)
En can sıkıcı aptallar dikkatli olanlardır.
Olanaksızlıkları eledikten sonra , geriye kalan şey gerçektir, ne kadar olasılık dışı görünürse görünsün.
Bazı olgular örtbas edilmeli ya da hiç değilse uygun bir oranda yer almalarına dikkat edilmelidir.
Dedektiflik kesin bir bilimdir ya da olmalıdır.
Aşk duygusal bir şeydir ve duygular da benim için her seyin üstünde tuttuğum saf akla zarar verir. İşte ben de bu yüzden evlenmeyeceğim.
İçimde aylak bir adamla çalışkan bur adam yan yana yaşıyor.
Hayatim boyunca iyi günlerim de oldu, kötü günlerim de; ama ne olursa olsun geçmiş yagmura şemsiye açılmayacagini öğrendim.
Bir erkek bir kadını ne kadar çok sevebilirse o kadar çok seviyorum.
Hadi biraz da güzel şeylerden konuşalım.
İnsan tuhaf bir bilmecedir.
Doğanın muazzam güçlerinin karşısında, eften püften hırslarımiz ve telaşlarimizla ne kadar da aciz kalıyoruz.
Şeytan azapta gerek.
Ne olursa olsun geçmiş yağmura şemsiye açılamayacağını öğrendim
Senin o tatlı, güzel yüzünü yaratana şükürler olsun.
Benim bir şey düşünecek halim kalmadı.
Aşk ne müthiş, ne zarif bir şey.
Sizin de gördüğünüz gibi, etrafımda hep güzellikler olsun isterim.
Dünyanın kalabalıklarından her zaman iğrenmişimdir.
Sen haksızlığa uğramış bir kadınsın
Böyle kasvetli, böyle faydasız bir dünya daha var mı ?
Bulutsuz bir gökyüzü gibi berrak her şey
İnsan tuhaf bir bilmece!
İnsan bireyken çözülemez bir bilmecedir ama topluluk halindeyken matematiksel bir kesinlik halini alır.
Gerçeğin her türlüsü şüpheden daha iyidir.
Duygusallık, arınmış mantığın düşmanıdır.
Duygusal nitelikler akıl yürütmeye ters düşer.
Yaşamın tekdüzeliğinden tiksiniyorum.
Aşk ne kadar harikulade bir duygu, o günden önce birbirini hiç görmemiş, aralarında hiçbir sevgi sözcüğü dile getirilmemiş, hatta sevgiyle bakışmamış iki kişiydik, oysa şimdi bu zor anda içgüdüsel bir biçimde ellerimiz buluşmuştu.
Hayır, yürütmüyorum. Bu yüzden kokain kullanıyorum. Beynim çalışmazsa, yasayamıyorum. Yaşanacak başka ne var ki? Pencereden dışarıya bir bakın. Dünya bundan daha kasvetli, iç karartıcı ve kısır olabilir mi?
Hayır, hayır; ben hiç tahminde bulunmam. Tahmin kötü bir alışkanlıktır… insanın mantıklı düşünme yeteneğini bozar.
Ama tekdüze bir yaşantıdan nefret ediyorum. Zihinsel bir coşkuya özlem duyuyorum.
Sırf geçici bir zevk uğruna, ne diye sahip olduğunuz bütün yetenekleri kaybetme riskini göze alasınız?
birey çözülemez bir bilmeceyken, topluluk içinde matematiksel bir kesinlik kazanır. Sözgelimi, birisinin ne yapacağını önceden kestiremezsin, ama belli sayıdaki insanın neler yapacağını kesinlikle söyleyebilirsin. Bireyler değişkenlik gösterir, ama yüzdeler sabit kalır.
Yaşadığım sürece iyi şeyler de oldu, kötü şeyler de, ama olan olmuş deyip boş vermeyi öğrendim.
Il n’y a pas des sots si incommodes que ceux qui ont de l’esprit!
‘en can sıkıcı aptallar biraz zekası olanlardır.’
Aşk ne kadar harikulade bir duygu, o günden önce birbirini hiç görmemiş, aralarında hiçbir sevgi sözcüğü dile getirilmemiş, hatta sevgiyle bakışmamış iki kişiydik, oysa şimdi bu zor anda içgüdüsel bir biçimde ellerimiz buluşmuştu.
Eğer geleceğim karanlıksa, bunu hayal ürünü sanrılarla aydınlatmaya çalışmaktansa, bir erkek gibi göğüslemek mutlaka daha iyiydi.
İnsan, bir hayvan bedenine hapsolmuş bir ruhtur diyenler de var,
Duygusal nitelikler akıl yürütmeye ters düşer.
Eğer yeteneklerini kullanabileceğin bir alan yoksa onlara sahip olmanın ne anlamı olabilir ki?
En can sıkıcı aptallar biraz zekâsı olanlardır.
Bu işin ortası yok, ölüm mü hayat mı seçiyorsun?
Çünkü sizi seviyorum Mary, bir erkeğin bir kadını sevebileceği en gerçek sevgiyle.
Etrafta dönen onca kötülüğe karşın, kalplerimiz huzur doluydu..
Zihnim, durgunluğa başkaldırıyor.
Büyük insan ne kadar küçük olduğunun farkında olan insandır.
Hepimiz belli zamanlarda yardıma ihtiyaç duyarız.
İstisna, kuralı yalanlar..
Olanaksızlıkları eledikten sonra, geriye kalan şey gerçektir, ne kadar olasılık dışı görünürse görünsün.
Gözden kaçırılmaya en yatkın şeyler, en aşikar şeylerdir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir