İçeriğe geç

Doğmayacak Çocuk İçin Dua Kitap Alıntıları – Imre Kertesz

Imre Kertesz kitaplarından Doğmayacak Çocuk İçin Dua kitap alıntıları sizlerle…

Doğmayacak Çocuk İçin Dua Kitap Alıntıları

(Her zaman açtım, her zaman.)
Neyse, yüzyılımızda genel beceriksizlik, bilim olarak adlandırılıyor.
Bütün gece süren tahtakurusu imha eylemleri
yaşamı, yaşamı hiçe sayanların hatırına hiçe saymaktan daha korkunç bir şey yok, daha sefil bir şey yok
Ben Yahudi olmak istemiyorum!
her zaman gizli bir yaşamım vardı ve bu yaşam her zaman benim gerçek yaşamımdı.
Gerçek, beni yiyip bitiren şeydir.
Benim var oluşum ne işe yarar, neden ben ben’im, varlığım nedir
İnsanlık bütün olarak düşünmeye başlarsa
Dünyaya akılcı bakan birine dünya da akılcı bakar
Ne güzel bir Yahudi!
anlamak istemediğim halde, yine de anlıyordum.
pis işleri ise uzmanlar yaparlar
itiraf etmeliyim ki ağaçlar konusunda oldukça cahilim
Evet , birbirimizin üstüne gelerek karşılaştığımızda ( bu sözü karım kullanmıştı) , sanki ona yaşamayı öğretiyormuşum gibi gelmişti, ama sonra içimde ne kadar çok yıkıcı güç bulunduğunu ve benim yüzümden onu yaşamın değil , yıkımın beklediğini dehşetle farketmişti. Bunun nedeni , böyle demişti karım , hastalıklı bilinçti, hastalıklı ve zehirlenmiş bilinç, diye tekrar tekrar söyledi , sonsuza dek zehirlenmiş olan ve zehirleyen , hastalığı bulaştıran bir bilinç ; bu bilincin , söndürülmesi gerekiyordu , evet demişti karım , eğer insan yaşamak istiyorsa ondan kurtulmak , uzaklaşmak gerekiyordu ve kendisi diye tekrar etti , yaşamak istediğine karar vermişti.
Gerçekten akıldışı olan ve gerçekten açıklanamaz olan kötü olan degildir. Tam da bu nedenle Führer’ler, şansölyeler ve öteki unvan delisi kişiler beni uzun zamandır ilgilendirmiyorlar, istediğiniz kadar onların ruhsal yaşamı hakkında ilginç şeyler anlatın , hayır , diktatörlerin yaşamlarının yerine beni yalnızca ve yalnızca azizlerin yaşamı ilgilendiriyor , çünkü ilginç ve kavranamaz geliyor bana, bu durum için salt akıcı bir açıklama bulamıyorum ve Auschwitz -kulaga kötü bir şaka gibi gelse de- bu bakış açısıyla bakıldığında , olup bitene değer bir girişim olarak kendini ortaya koymuştur.
Belki bir yerlerde var olan yaşamın yerine, diye yazmışım, neden yalnızca rastlantıyla payıma düşen bölük pörçük parçaları yaşamak zorunda olduğumu bilmiyorum: Bu cinsiyeti, bu bedeni, bu bilinci, bu coğrafi mekanı, bu yazgıyı, bu dili, bu tarihi ve bu kiracının-kiracısı-varlığımı, diye yazmışım.
Benim konuşma zorunluluğum sesli bir suskunluktan başka bir şey değil.
Bir anlam aramaktan vazgeçelim çünkü yok.
Benim konuşma zorunluluğum sesli bir suskunluktan başka bir şey değil.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir