İçeriğe geç

Divanü Lügati’t Türk Kitap Alıntıları – Kaşgarlı Mahmud

Kaşgarlı Mahmud kitaplarından Divanü Lügati’t Türk kitap alıntıları sizlerle…

Divanü Lügati’t Türk Kitap Alıntıları

Eski Türkler hayvanın kürek kemiğine bakarak fal açarlarmış. Kürek kemiğinde gördükleri şeylerden bir takim hükümler çıkarırlarmış
Türkler, sabahleyin bulutun kızarmasıni uğur saymazlar.
48)

Amber kabından amber gitse de koşusu kalır

447)

Kırdaki sülünü ararken, evdeki tavuğu kaçırma.

377)

Şaman tapınsa da Tanrı memnun olmaz.

III. 282)

Değirmende doğmuş sıçan gök gürlemesinden korkmaz..

 (II. 280)

Farslı’ya dikkat et, dikeni kökünden sök.

I. 384)

Bıçak ne kadar keskin olursa olsun, kendi sapını yontama

II. 17)

Zorbalık yurda girse, töre bacadan kaçar

 (I. 439)

Kuşun kötüsü saksağan, ağacın kötüsü kuşburnu (yaban gülü), Yerin kötüsü bataklıklı olan yer, halkın kötüsü Barsgan’lılardır

151)

Düz giden geyiğin gözünden başka yarası yoktur.

(III. 122)

Eşek kuyuya düşse kurbağa aygır olur.

257)

Kişi eti diri iken tatlıdır, kıymetlidir.

 (I. 394) (III. 20)

Cilve bilse kırmızı giyer, yaranmayı bilse yeşil giyer

151)

Katılık kayın ağacına mahsûstur.

33)

Kara belâ gelmedikçe Kara Yalga geçidini geçme

Söz leke bırakmaz, yaş söğütten yapılan düğüm ırgalanmaz..
287)

İki buğra, erkek deve itişir, ortada bükelek sineği incinir.

92)

Eşek der ki; başım aklım olsa denizden su içerim..

Bor bolmayıp sirke bolma (III. 121)

Şarap olmadan sirke olma .

Tencere der dibim altın, kepçe der ki ben neredeyim?
Anası teblük yufka yapar, oglı tetik koşa kapar (III. 33)

Annesi (yalancı yufka) yapar, oğlu tetik koşup kapar.

(I. 63) (I. 332)

Avcı ne kadar hîle bilse, ayı o kadar yol bilir..

Atasözü: Kim göğe tükürse yüzüne düşer. Kendisinden büyük mertebedeki kişiyle uğraşan veya ona düşmanlık güden için söylenir.
İnsanoğlunun malı kendisine düşmandır. Akıl sahibi bir insan düşmanını niçin sever ki?
Tengri: Kâfirler -yüce Allah onları yok etsin- göğe tengri derler. Aynı şekilde gözlerine büyük görünen büyük dağ, ağaç gibi şeylere de tengri adını verirler ve bu gibi şeylere secde ederler.
Atasözü: Rüşvet cehennemin kapısını bile açar.
Atasözü: Şarap olmadan sirke olma. Bu, yaşlı adam gibi davranan genç çocuklar için söylenir.
Iskalamayan atıcı, yanılmayan alim olmaz.
Düşmandan bile gelse mal sana lazımdır. Düşmanının malından hiç olmazsa atının pisliği kalır; ondan da faydalanıp ateş yakarsın.
Seksön: Sayılardan seksen. Aslı sekiz ondur, sekiz kere on demektir. İkisi birleştirilmiştir.
İnsanın bu dünyada yorulmadan kalacağı tasavvur edilemez. İnsan iyiliği görmeden vakti geçer ve ölür.
Ateş dumansız, delikanlı günahsız olmaz.
Bu bir adettir. Müslümanlar kafirlerin ülkelerini aldıkları zaman, onları küçük düşürmek için putlarının başına pislerler.
Şar şur: Yağmurun şiddetli ve gürültülü yağarken çıkardığı ses. Ses çıkaran her sıvı için de aynıdır. Çar çur yedi denir; bulduğu her şeyi yedi, hiçbir şeyi bırakmadı demektir.
Ay tolun bolsa elgin imlemes: Ay dolunay olsa elle işaret edilmez. Bu, açık olan işler için kullanılır.
Ol yükünç etti : Oğuzcada o namaz kıldı demektir.
Ekeklik: Kadının serbestliği ve utanmazlığı.
Uşaklık: Bir işte çocuklaşma. Çocukluk yapma! anlamında uşaklık kılma denir.
Tembele bulutun gölgesi bile yük olur.
Erre: Sidik. Eşeği çiftleşmeye teşvik etmek için söylenir. İki veya üç defa söylenince eşek çiftleşir. Bu Arapçaya da uymaktadır; çünkü erra, Arapçada çiftleşmek demektir.
Kuş kanadı ile, er atı ile muradına erer.
urunç: rüşvet.
yaltga: bir şeyle alay etme.
Tenri: yüce ve aziz Allah.
yona.g: beye (birini) çekiştiren ve gammazlayan.
bön kişi: iri ve kaba adam.
Atasözü: Kurtga büdi.g bilmes yirim tar tir. Anlamı: Kocakarı oyun bilmez, yerim dardır, der. Bu, bir seyde iddialı olup da o şey kendisinden istendiğinde onu ispat etmekte aciz kalan ve sahte bir bahaneye sığınan için söylenir.
kowı er: talihsiz adam. Argu lehçesinde. Atasözü: Kowı er kudugka kirse yil alır. Anlamı: Talihsiz adam kuyuya girse, onu rüzgâr çıkarır ki eziyet çeksin.
karı: herhangi bir şeyin yaşlısı.
mü.n: hastalık ve kusur, mü.n(süz) kişi: kalbi sağlıklı adam. Atasözü: Yalınuk oglu mü.nsüz bolma.s. Anlamı: Ademoğlu kusur veya hastalıktan azade olmaz.
tin kişi: kendini bir işle yormayan, istirahat halindeki adam.
su.k er: açgözlü, doymaz adam.
ço.k er: aşağılık adam.
tüş: ihtilam, uykuda boşalma.
boş kişi: özgür insan.
ço.r ura.gut: ferci bitişik kadın.
bo.r şarap. Atasözü: Bo.r bolma.dip sirke bolma. Anlamı: Şarap olmadan sirke olma. Bu yaşlı adam gibi davranan genç çocuklar için söylenir.
yarliçıg er: acınası adam.
yala.çı er: herkesi, her konuda itham eden adam.
yaya: insanın kıçı. İnsanlar için (kullanılır).
yayıg kişi: kararsız huylu adam. Bir buna, bir ona döner.
yıgaç: adamın penisi; fersah.
Atasözü: Öğlek kanıtmışka bodug talkıma.s. Anlamı: Zamanın ihtiyarlattığına boya ayıp sayılmaz.
çekik: küçük çocuğun pipisi.
ketüt kişi: yüzü asık ihtiyar adam.
kız kırtışlandı: cariyenin parlaklığı ve yüzünün tazeliği güzelleşti.
(yaramsın-) ol mana yaramsındı: o bana yaltaklandı.
tapugsa.k er: hizmet etmeyi seven adam
er kırıldı: adam fakirleşti. Malı kendisinden alındığında böyle olur.
bolda.çı buza.gu öküz ara belgü.lüg. Anlamı: Öküz olacağı umulan buzağı, öküzler arasında belli olur. Bu, celadetli ve akıllı olup kendisinden her türlü hayır beklenen genç için söylenir.
basınçak er: zayıf, ezik adam.
çanaçlık: ahmaklık ve kancıklık.
taşaklıg er: taşaklı kişi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir