İçeriğe geç

Dinle, Küçük Adam Kitap Alıntıları – Wilhelm Reich

Wilhelm Reich kitaplarından Dinle, Küçük Adam kitap alıntıları sizlerle…

Dinle, Küçük Adam Kitap Alıntıları

Yaşamın boyunca iktidarsızlığınla kendi kendine eziyet ettin. Bu bütün düşüncelerine girdi. Meslek yaşamında seni rahatsız etti. Ona sevgi veremediğin için, karın da seni bırakıp kaçtı. Zorlamalar, kalp çarpıntıları, sinirlilik sana acı veriyor. Düşüncelerini cinsellikten ayıramıyorsun.
Dedim ki: Sen kendini sefil ve ufak, pis kokulu ve ruhu paramparça ve iktidarsız, sert, katı, cansız ve bomboş hissediyorsun. Bir kız arkadaşın yok ve bir kız arkadaşın olsa, içindeki erkekçik i kanıtlamak için, onu yalnızca cinsel ilişkiden başka bir şey düşünmezsin. Sen, sevgi nedir bilmezsin. Sen kabızsın, ishal ilacı alırsın. Koku almayı bilmiyorsun, derinden uyuşuk ya da meşin gibi, çocuğunu kucağında duyumsayamıyorsun, işte bu yüzden, ondan sopa yemiş küçük bir köpek yapmak istiyorsun.
Arabalarınla, büyük Galilei’nin tasarımladığı köprülerden geçiyorsun. Biliyor musun, sen bütün dünyanın küçük adamı, o büyük Galilei nikah kağıdı olmadan üç çocuk yaptı? Bu konuyu okulda çocuklarına söyleyemiyorsun! Galilei’ye yine bu yüzden eziyet etmemiş miydin?
Ve biliyor musun, sen bütün Slav halklarının küçük adamı, bütün ülkelerin bütün proleterlerinin en büyük babası olan, senin büyük Lenin’in de, iktidara gelir gelmez, senin zoraki evliliğini kaldırdı, kendisi de nikah kağıdı olmadan bir kadınla birlikte yaşamıştı? Bunu da gizlemedin mi küçük adam? Ve yine bütün Slavların önderi olan önderinle nikah zorunluluğunu yine yasalaştırmadın mı, Lenin’in büyük eylemini kendi yaşamında nasıl yaşayacağını bilemediğin için?
Bütün bunlardan zerrece haberin yok, çünkü hakikat, tarih, özgürlüğün için savaşım, senin için bir anlam taşımaz ve sen nesin ki aslında, kendi fikri olabilecek ?
İsa bebeğe saygı gösteriyorsun. İsa çocuk, nikah kağıdı olmayan bir anne tarafından doğuruldu. Böylece, farkında olmadan, İsa çocukta kendi cinsel özgürlük özlemine saygı gösteriyorsun ey evlilik bağımlısı küçük adam. Evlilik dışı doğan İsa çocuğu, evlilik dışı çocuk tanımayan tanrının oğlu diye yücelttin. Ama sonra, kendi zalim, darkafalı gerçekliğinde, bu kez havari Paulus olarak, gerçek aşkın çocuklarını kovuşturuyor ve gerçek nefretten olma çocukları, kendi din yasalarının korunmasıyla donatıyorsun. Sen, sefil küçük bir adamsın!
Evli olmayan anneyi ulaşabildiğin her yerde ahlaksız yaratık diye kovuşturmuyor musun, küçük adam? Evlilik yani doğru dürüst çocuklarla, evlilik dışı yani bozuk çocuklar arasında keskin bir ayrım yapmıyor musun? Ey, bu uydunun mihnet hanesindeki zavallı adam! Kendi sözlerini kendin anlamıyorsun.
Ama ben seni aşağısamıyorum ve sana kin duymuyorum. Yalnızca seninle ortak bir yanım yok ya da seninle ortak yanım, bir Çinlinin Amerika’daki gelincikle ortak yanından daha fazla değil: Kainattaki ortak kökenimiz. Niçin Sam’a kadar gidiyorsun da, protoplazmaya kadar geriye gitmiyorsun, küçük Yahudi? Yaşam benim için plazmanın çırpıntısıyla başlar, yoksa senin hahamlığınla değil.
“Aşkın, çalışmanın ve bilginin vatanı yoktur, onlar için gümrük tarifesi ve üniforma yoktur. Onlar uluslararasıdır, evrenseldir ve herkes anlar.”
Hayatta mutluluk dileniyorsun, ama güvence senin için daha önemli, hatta bunun bedeli bütün yaşamın boyunca baş eğmek olsa bile. Mutluluk kotarmayı, mutluluğun tadını çıkarmayı, onu korumayı hiç öğrenmediğin için, başı dik olmanın cesaretini de bilmiyorsun.
Yukarılara doğru yaylanmaktan, yükseklikten ve derinlikten korkuyorsun. Bunu sana Nietzsche benden daha iyi söyledi. Ama Nietzsche, senin hangi nedenden böyle olduğunu söylemedi. O, seni üstün insana yüceltmek istedi, senin içindeki insanı aşmak için. Onun üstün insanı, senin Führer Hitler in oldu. Ve sen alçak insan kaldın.
Sana şunu derim, küçük adam: İçindeki en iyi şey için duyuyu yitirdin. Boğdun onu, ve onu kimde görsen, katlediyorsun, çocuklarında, karında, kocana, ananda ve babanda. Sen küçüksün ve de küçük kalmak istiyorsun, küçük adam.
Hakikatı güvenceden önde kabul eden yaşam tarzından doğan büyük verimlerin kaderidir, dolu dolu ağza tıkılarak yenmek ve pislik olarak tekrar çıkarılmak.
Usum bana diyor: Doğruyu söyle, bedeli ne olursa olsun! İçimdeki küçük adam diyor: Kendini küçük adama maruz bırakmak, ona teslim etmek, ahmaklıktır. Küçük adam, kendi hakkında doğruyu işitmek istemez. İstese de istemese de sahip olduğu, kendine düşen büyük sorumluluğu kabullenmez. O küçük adam olmak ya da küçük büyük adam olmak ister.
O büyük generalleriyle gurur duyuyor, ama kendisiyle değil. Kendisinin olmayan düşüncelere hayran, ama kendininkine değil. Bir şeyi ne denli az kavrıyorsa, o denli sıkı inanıyor ona. Ve kolaylıkla kavrayabildiği düşüncelerin doğruluğuna inanmıyor.
Seni tutsak yapanın kim olduğunu ortaya çıkardım: Sen kendi kendini zincire vuruyorsun
Sen, korkunç bir geçmişin varisisin. Mirasın, avucunda kor halinde bir pırlantadır.
Boğazına dek batmış olduğun toplumsal çirkef
Ama sen, yalnız yardımcı olmamakla kalmıyorsun, tutup bir de rahatsız ediyor ve içine tükürüyorsun.
Milyonların küçük adamı, bir zerre sorumluluk taşısan, dünya başka olurdu.
Korktuğun için bağırıyorsun.
Sensin, kendi kendinin köle tüccarı! Gerçek o ki, senden başka kimse, senin köleliğinden sorumlu değil.
Dâhi , insanın satışa çıkardığı ürünlerinin üzerine yapıştırdığı bir
markadır.
İnsanlığının kıpırdanması için milyonlarca ceset mi gerekliydi?
Hayatı iyi ve mutlu yaşamak! Korkulu ruhların yolundan uzaklaştırsa da, kalbini izle. Hayat sana eziyet etse de, katılaşma.
‘ Dinle Küçük Adam; Konuşma ve eleştirme özgürlüğüyle, gevezelik ve adi şakaları birbirine karıştırıyorsun. ‘
“Kaçma. Kendine bakma yürekliliğini göster!”
“Gelecek, senindir, buna hiç kuşku yoktur.”
“Senden başka hiç kimse senin kurtarıcın olamaz!”
Bir ferdi olduğum insanlık, ah ne kadar az idi gerçekten; derinliklerine erişemediği yeraltı ile sonsuzluğa uzanan gökyüzü arasındaki dünyasında, ancak basabildiği toprakla ve varabildiği menzille sınırlıydı; ne kadar âciz, bilgisiz ve çaresizdi!
“Bir şeyi ne denli az anlarsan, o denli çok saygı gösteriyor, onun karşısında boyun eğiyorsun.”
“Kendime göre görüşlerim var benim, yalanla hakikati birbirinden ayırmasını bilirim; hakikati, günün her saatinde bir alet gibi kullanır, kullandıktan sonra da aynı bir alet gibi temizler, korurum.”
“sana verileni alıyor, senden isteneni veriyorsun da neden sana sevgiyle verilen şeye karşılık vermiyorsun”
“Okuduğun gazetelere ya da kötü yürekli komşudan duyduğun geçersiz görüşlere değil de kendine inanmanı istiyorum. Aslında yüreğinin derinliklerinde nelerin bulunduğunu, kendinin gerçekte nasıl olduğunu bilmiyorsun, biliyorum.”
“Sevginin, çalışmanın ve bilginin anayurdu yoktur, gümrük denetiminden geçmez bunlar, üniforma tanımaz. Onlar, evrenseldir ve bütün insanlığı kapsar.”
“Amaç, ona varmak için yürüdüğün yoldadır. Bugün attığın her adım, senin yarınki yaşamındır.”
“Sakıngan ve korkak kimselerin yürüdüğü yoldan başka bir yönü gösterse, seni sürüden ayırsa bile, yüreğinden gelen sesi dinle.”
Yazgısına yön verecek bir eleştiriye gücü yok kimsenin.
Hayatı güzel ve mutlu yaşamak herşeydir. Korkulu ruhlar seni yolundan alıkoysa bile ,yüreğinin sesini dinle,hayat sana acı çektirse de duygusuzlaşma.
“Bugün her attığın adım, yarınki yaşamındır.”
Sen kendi kendinin esir tacirisin.
“Senin kamuoyu dediğin, bir sürü sığ ve aptal kadınlarla erkeklerdir.”
Yaşayanın izinde olan herkesi onurun ya da akademik unvanın, dinin, para cüzdanın ya da tankın uğruna suçladın, lekeledin, yalanladın, mahkûm ettin ya da sakatladın.
“Bir şeyi ne denli az anlarsan, o denli çok saygı gösteriyor, onun karşısında boyun eğiyorsun.”
Büyük adam, ne zaman ve niçin küçük adam olduğunu biliyor. Küçük adam, küçük olduğunu bilmiyor ve bunun bilincine varmaktan korkuyor.
Hayat sana eziyet etse de, katılaşma.
Büyüklüklerini, büyük adamdan alan, küçük büyükler, maliyede, diplomaside, hükümette, bilimlerde ve sanatlarda yüksek makamlara yerleşirler ve sen olduğun yerde kalırsın!
“Senden başka hiç kimse senin kurtarıcın olamaz!”
‘Küçük adam üzerinde güçlerini uygulamaları için iktidar sahiplerine yetki veriyorsun. Ama kendin dilsizsin; seni temsil etmeleri için güçlülerin ya da kötü niyetli güçsüzlerin daha fazla güçlenmelerine göz yumuyorsun. Her zaman aldatılanın sen olduğunu çok geç fark ediyorsun.’
Bilgeyi berbat ama soyguncuyu çok iyi taklit ediyorsun.
Hedef, ona ulaştığın yoldur. Bugün atacağın her adım, yarınki yaşamındır.
Bu dünyada benim kim olduğuma karar verecek tek kişi ben kendimim, başka hiç kimse değil.
Bana gülen, siz sahte safçıklar!
Dünyayı yönettiğinizden beri, politikanızın besini ne?
Asmak kesmek .
“Ne denli az kavrarsan, o denli çok saygı göstermeye hazırsın
“Neyin seni köleleştirdiğini buldum: Sensin, kendi kendinin köle tüccarı! Gerçek o ki senden başka kimse, senin köleliğinden sorumlu değil
“Bir şeyi ne denli az kavrıyorsa, o denli sıkı inanıyor ona. Ve kolaylıkla kavrayabileceği düşüncelerin doğruluğuna inanmıyor
“Beni, kendimin ve dünyamın gelecekteki efendisi olmaya teşvik ediyorsunuz. Ama bana, insanın nasıl kendi kendisinin efendisi olduğunu söylemiyorsunuz
Mutluluğa sahip olmak için çalışmalı, ona layık olmalıdır.
Küçük adamın etkin konum alması, zincirlerinden kurtulması, bilinçlenmesine bağlıdır. Sözün kısası, bu küçük adam bu sıradan insan bilinçlenip kendi kendini yönetmedikçe kendi yazgısını kendisi çizmedikçe her zaman küçük adam olarak kalacak ve sömürgelerden kurtulamayacaktır.
Küçük adam, kendisine her söylenene inanan, ne öğretilirse onu doğru sayan, nereye çekilirse oraya giden insandır.
Korkunç bir geçmişin mirasçısısın sen Küçük Adam. Mirasın, avucunun içinde alev alev yanan bir elmastır. Bunu sana söyleyen, benim; beni dinle.
Ama anlamadığım şey, bataklıktan çıkmak için bunca çile çektikten sonra,niçin hep daha berbat bir bataklığın içine gömüldüğün
Sen kendi çizdiğin daire içinde dönüyorsun küçük adam ve bir çıkış yolu bulamıyorsun, çünkü bakışın ve düşüncen yanlış yönlendirilmiş.
Hedef ulaştığın yoldur. Bugün atacağın her adım, yarınki yaşamındır.
Ve her şeyden önce, doğru düşün, seni sessiz uyaran iç sesine güven. Yaşamın senin kendi elinde, onu başka kimseye bırakma.
Belli bir ereğe varmak için her türlü aracın, aşağılık ve alçaklıkların, çirkin yöntemlerin bile geçerli olduğunu sanıyorsun. Yanılıyorsun: Amaç, ona varmak için yürüdüğün yoldadır. Bugün attığın her adım, senin yarınki yaşamındır.
Kutsal sözler ektim yeryüzüne
Kötülükler silinecek yakında
Palmiyeler solduğunda
Kayalar parçalandığında
Anlı şanlı krallar
Gazel misali
Havaya savrulacak
Tufandan çıkan bir gemi
Benim sözlerimi taşıyacak
Ve tohumlar yeşerecek dünyada.
Sen kendi çizdiğin daire içinde dönüyorsun küçük adam ve bir çıkış yolu bulamıyorsun, çünkü bakışın ve düşüncen yanlış yönlendirilmiş.
Yaşamın sevgi, çalışma ve bilgi üzerine kurulduğuna inanan adamı aramayı öğreneceksin, onu anlamayı ye ona saygı duymayı öğreneceksin.
Ve her şeyden önce doğru düşün, seni sessizce uyaran içinden gelen sese güven. Yaşamın kendi ellerinde, bunu başkasına teslim etme, senin tarafından seçilmiş önderlere hiç teslim etme. Kendin ol!
Ayaklarının altındaki taban çöküyor ve sen batarken Yaşasın benim Führer’im, yaşasın Alman, Rus, Yahudi onuru diye bağırıyorsun. Su borun patlıyor ve çocuğun boğuluyor; ama sen yine çocuklarını sopayla ödüllendirdiğin eğitim ve düzenden yanasın.
“Seni tutsak yapanın kim olduğunu ortaya çıkardım; sen kendi kendini zincire vuruyorsun. Kendi tutsaklığının tek ve biricik sorumlusu, yine sensin. Yalnızca sensin, başka hiç kimse
değil.”
Sen, seni aşağılayana saygı duyuyorsun küçük adam ve kendini aşağılıyorsun.
Hedef, ona ulaştığın yoldur. Bugün atacağın her adım, yarınki yaşamındır.
Ve her şeyden önce, doğru düşün, seni sessiz uyaran iç sesine güven. Yaşamın senin kendi elinde, onu başka kimseye bırakma
Evli olmayan anne’yi, ulaşabildiğin her yerde, ahlaksız yaratık diye kovuşturmuyor musun, küçük adam?
Ancak komşunun buna ne diyeceğini sordun kendi kendine ya da doğruluğun sana kaç paraya patlayacağını.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir