Amy Engel kitaplarından Devrimin Kızı kitap alıntıları sizlerle…
Devrimin Kızı Kitap Alıntıları
Olduğumuz kişiyi bizim dışımızda kimse kontrol edemez.
Dünyanın seni tanımlamasına izin vermektense, kendi dünyanı tanımlamakla gelen özgürlüğe.
Bazı insanlar bazı insanlar asla değişmez. Değişmeleri gerektiğinde bile.
O birkaç dakika boyunca uzun, belirsizliklerle dolu bir kışla karşı karşıya değildik. Önümüzdeki kasvetli günler hakkında endişelenmiyorduk. Sevdiğimiz kimseyi kaybetmemiştik. Gençtik ve sadece tamamen mutluyduk.
Kontrolü elde tutmanın tek yolunun, insanların başkana hayranlıkla bakması; onu kendilerine eşit değil, kendilerinin üzerinde biri gibi görmeleri olduğuna inanıyordu.
Birçok insan bu kadar şanslı mıydı? Onları gerçekten anlayan birini bulacak kadar? Onları sürekli daha çok kendileri gibi birine dönüştürmeye çalışmak yerine, dünyaya bakışlarının ve yaklaşımlarının bütün garip ve yabancı yollarını kabul edecek birini bulacak kadar?
Birini sevmenin her zaman uçmak gibi geleceğini anlıyordum: hayal edilemez atlayış, düşme korkusu, kalbin adeta insanın boğazında atmasına sebep olan heyecan.
Belki de sevgi aynı zamanda buydu: Diğer insanın kırgınlıklarını kendininmiş gibi hissetmek.
Çaresizdim, Ivy. Çaresizce sana ulaşmak istiyordum.
Ona yaşattığım her şeyden sonra canımın yanmasına hakkım olduğunu savunamazdım.
Artık uykunun insana nasıl unutma şansı tanıdığını ama şafakla acının da uyandığını ve insanın bir saliseliğine ne çektiğini unuttuğu için daha da kötü hissettiğini anlıyordum.
Onun için hissettiğim özlem fiziksel bir ağrı gibiydi, göğsümde sıkışmış bir zonklamaydı.
alışmıştım. Dünyanın seni tanımlamasına izin vermektense, kendi dünyanı tanımlamakla gelen özgürlüğe.
Dünya bizim kayıplarımızı, üzüntümüzün derinliğini hiç umursamadan dönmeye devam ediyordu. Tuhaf bir şekilde bu düşünce bana umut verdi. Bu ânı, bu acıyı atlatacaktık. Bu andan daha uzun süre yaşayacaktık.
Korku, öğrenilen bir tepkiydi
Bazı insanlar bazı insanlar asla değişmez. Değişmeleri gerektiğinde bile.
Belki de sevgi aynı zamanda buydu: Diğer insanın kırgınlıklarını kendininmiş gibi hissetmek.
Ama sevgi budur zaten, değil mi? Sırf biri seni hayal kırıklığına uğrattı diye onu sevmeyi bırakmazsın.
Artık uykunun insana nasıl unutma şansı tanıdığını ama şafakla acının da uyandığını ve insanın bir saliseliğine ne çektiğini unuttuğu için daha da kötü hissettiğini anlıyordum. Bu, tekrar tekrar olduğu gerçeğiyle daha da zalim hale gelen bir numaraydı.
..artık dünya çok zalim. Dünya sert ve bazen bizim de dünyada yaşayabilmek için sert olmamız gerekiyor.
Bazı insanlar asla değişmez. Değişmeleri gerektiğinde bile.
Belki de sevgi aynı zamanda buydu: diğer insanın kırgınlıklarını kendininmiş gibi hissetmek.
Ama sevgi budur zaten, değil mi? Sırf biri seni hayal kınklığına uğrattı diye onu sevmeyi bırakmazsın.
Belki de sevgi aynı zaman da buydu: Diğer insanın kırgınlıklarını kendinmiş gibi hissetmek.
Bazı insanlar asla değişmez. Değişmeleri gerektiğinde bile.
Ash’ ın yüzü yumuşadı, bakışları sıcaktı. Ama sevgi budur zaten, değilmi? Sırf biri seni hayal kırıklığına uğrattı diye onu sevmeyi bırakmazsın.
Her şeyden sonra hâlâ benimleydi.
Birçok insan bu kadar şanslı mıydı? Onları gerçekten anlayan birini bulacak kadar? Onları sürekli daha çok kendileri gibi birine dönüştürmeye çalışmak yerine, dünyaya bakışlarının ve yaklaşımlarının bütün garip ve yabancı yollarını kabul edecek birini bulacak kadar?
Bazı insanlar… bazı insanlar asla değişmez. Değişmeleri gerektiğinde bile .
Belki de sevgi aynı zamanda buydu: Diğer insanın kırgınlıklarını kendininmiş gibi hissetmek.
Ama sevgi budur zaten, değil mi ? Sırf biri seni hayal kırıklığına uğrattı diye onu sevmeyi bırakmazsın.
Ama sevgi budur zaten değil mi? Sırf biri seni hayal kırıklığına uğrattı diye onu sevmeyi bırakamazsın.
Soru sorarak, cevapları zaten biliyorken, sorgulayarak zaman harcarsan ölürsün.
Zaten daha iyi bir seçenek olmadığında, karar vermenin ne kadar kolay olduğunu fark etmiştim.
Bu acıma değildi, sadece anlıyordu. Sanki bana olan şey onun başına gelmiş gibi. Belki de sevgi aynı zamanda buydu: Diğer insanın kırgınlıklarını kendininmiş gibi hissetmek.
Bazı insanlar asla değişmez. Değişmesi gerektiğinde bile..
Ama sevgi budur zaten, değil mi? Sırf biri seni hayal kırıklığına uğrattı diye onu sevmeyi bırakmazsın.
Kısık sesle, Neden beni sevdiğini anlamıyorum, dedim. Onu kırdım. Defalarca.
Ash’in yüzü yumuşadı, bakışları sıcaktı. Ama sevgi
budur zaten, değil mi? Sırf biri seni hayal kırıklığına uğrattı diye onu sevmeyi bırakmazsın.
Ash’in yüzü yumuşadı, bakışları sıcaktı. Ama sevgi
budur zaten, değil mi? Sırf biri seni hayal kırıklığına uğrattı diye onu sevmeyi bırakmazsın.
Onu öne doğru çekerek, Hadi, dedim.
Gülerek, Nereye gidiyoruz? diye sordu.
Oraya, derken okyanusu gösterdim. Korkutucu, sınırsız ve güzeldi. Tıpkı seçtiğimiz bu hayat gibi. Birbirimi-
ze duyduğumuz aşk gibi.
Gülerek, Nereye gidiyoruz? diye sordu.
Oraya, derken okyanusu gösterdim. Korkutucu, sınırsız ve güzeldi. Tıpkı seçtiğimiz bu hayat gibi. Birbirimi-
ze duyduğumuz aşk gibi.
Yüzünde hüzün dolaştı ve gözlerine
geçti. Fakat bu acıma değildi, sadece anlıyordu. Sanki bana
olan şey onun başına gelmiş gibi. Belki de sevgi aynı zamanda buydu: Diğer insanın kırgınlıklarını kendininmiş
gibi hissetmek..
geçti. Fakat bu acıma değildi, sadece anlıyordu. Sanki bana
olan şey onun başına gelmiş gibi. Belki de sevgi aynı zamanda buydu: Diğer insanın kırgınlıklarını kendininmiş
gibi hissetmek..
“Olduğumuz kişiyi bizim dışımızda kimse kontrol edemez.”
{Biri beni sevmeden önce, yalnızlık konusunda daha iyiydim.}
Bazı insanlar asla değişmez. Değişmesi gerektiğinde bile.
Onu kırdım defalarca.
Ama sevgi budur zaten, değil mi? Sırf seni hayal kırıklığına uğrattı diye onu sevmeyi bırakmazsın.
Ama sevgi budur zaten, değil mi? Sırf seni hayal kırıklığına uğrattı diye onu sevmeyi bırakmazsın.
Ama sevgi budur zaten, değil mi ? Sırf biri seni hayal kırıklığına uğrattı diye onu sevmeyi bırakmazsın.
Bazı insanlar asla değişmez. Değişmeleri gerektiğinde bile
Eskiden yalnızlık konusunda daha iyiydim.
Bazı insanlar bazı insanlar asla değişmez. Değişmeleri gerektiğinde bile.
Dünyanın seni tanımlamasına izin vermektense, kendi dünyanı tanımlamakla gelen özgürlüğe.
Dünya insana tekrar nefes alması için doğru dürüst vakit bile tanımıyordu.
Olduğumuz kişiyi bizim dışımızda kimse kontrol edemez.
Bazı insanlar bazı insanlar asla değişmez. Değişmeleri gerektiğinde bile.
Bir duygunun saçmalığını anlamakla o duyguyu kontrol etmenin çok farklı iki şey olduğunu anlamaya başlamıştım.
Dünyanın seni tanımlamasına izin vermektense, kendi dünyanı tanımlamakla gelen özgürlüğe bırak.
Bize içimizdeki Kırık parçaları onarma, yaşadığımız kayıpları kabullenme ve yaptığımız imkansız seçimler için kendimizi affetme zamanı tanımıştı. Şimdi de buradaydık, uçları köpüklerle kaplı dalgalar, çıplak ayak parmaklarımızı yalıyordu. Kendimize, birbirimize ve dünyaya ne kadar zarar verirsek verelim, hayatın hala ihtimaller boyutuyla bizi şaşırtabileceğini hatırlıyorlardı.
Bana Westfall’da söylediğin gibi, artık dünya çok zalim. Dünya sert ve bazen bizim de dünyada yaşayabilmek için sert olmamız gerekiyor.
Biz dünyayı patlattığımızdan beri bütün havalar daha sıcak, kışlar daha soğuktu; çok şiddetli hortumlar, zorlu seller ve bitmek bilmez kuraklıklar oluyordu.
Birçok insan, onları sürekli daha çok kendileri gibi birine dönüştürmeye çalışmak yerine, dünyaya bakışlarının ve yaklaşımlarının bütün garip ve yabancı yollarını kabul edecek birini bulacak kadar şanslı mıydı ?
Belki de sevgi aynı zamanda buydu: Diğer insanın kırgınlıklarını kendininmiş gibi hissetmek.
“Burada benimle ne yapıyorsun Bishop?” diye sordum.
“Başka bir kızla olmalısın. Seni mutlu eden kızla.”
“ beni mutlu eden bir kız istemiyorum”, dedi. “ Seni istiyorum”
“Başka bir kızla olmalısın. Seni mutlu eden kızla.”
“ beni mutlu eden bir kız istemiyorum”, dedi. “ Seni istiyorum”
Ama sevgi budur zaten, değil mi ? Sırf biri seni hayal kırıklığına uğrattı diye onu sevmeyi bırakamazsın.
Olan her şeyden sonra, insanları güvende tutmanın kişisel özgürlüğe mal olmaması gerektiğini söylemişti.
Burada benimle ne yapıyorsun Bishop
Diye sordum başka bir kızla olmalısın seni mutlu eden bir kızla
Başka bir kız istemiyorum dedi
Seni istiyorum
Diye sordum başka bir kızla olmalısın seni mutlu eden bir kızla
Başka bir kız istemiyorum dedi
Seni istiyorum
Hadi Ivy, bunu başarabilirsin.Bana devam etmemi söyleyen kendi sesim değil,Bishop’ın sesiydi.
Pes etmek mı, yoksa devam etmek mi istiyordum?
Yaşamak mı,ölmek mı?
Bir gün daha savaşmak mı,yoksa beyaz bayrak çekip suyun beni sürüklemesine izin vermek mı?Kendime bunun,bu soruyu soracağım son sefer olacağını söyledim.
Cevap ne olursa olsun,bu son cevap olacaktı.
Yaşamak mı,ölmek mı?
Bir gün daha savaşmak mı,yoksa beyaz bayrak çekip suyun beni sürüklemesine izin vermek mı?Kendime bunun,bu soruyu soracağım son sefer olacağını söyledim.
Cevap ne olursa olsun,bu son cevap olacaktı.
Ona bu kadar yakın olmak ciğerlerimdeki nefesin irkilmesine ve yanağımdan aşağı bir gözyaşı damlasının süzülmesine sebep oldu.
bazı insanlar hiç değişmez. Değişmeleri gerektiğinde bile.
Gözlerin hala hüzünlü dedi. Ama ona baktığında bütün yüzün aydınlanıyor.
Ash’in yüzü yumuşadı,bakışları sıcaktı.”Ama sevgi budur zaten değil mi ? Sırf biri seni hayal kırıklığına uğrattı diye onu sevmeyi bırakmazsın.”