İçeriğe geç

Derdiyle Uyuyan Dermanıyla Uyansın Kitap Alıntıları – Mustafa Kaya

Mustafa Kaya kitaplarından Derdiyle Uyuyan Dermanıyla Uyansın kitap alıntıları sizlerle…

Derdiyle Uyuyan Dermanıyla Uyansın Kitap Alıntıları

Antik çağa ait sağlık kitaplarında en çok zeytinin adı geçer. O yüzyıla ait paraların çoğunda bir bereket sembolü olarak zeytin dalı vardır.
Para icat edilmeden önce zeytinyağının adı sıvı altın dır.
İncir sadece tatlı ve lezzetli değil , vitamin , mineral ve lifle dolu bir meyvedir. Tarih boyunca bu ağacın sadece meyvesi değil , kabuğu , yaprakları , kökleri ve reçinesi ilaç olarak kullanılmıştır ..
İncir ağacı diğer bütün bitkilerden daha fazla yabanıl hayatı besler. Yeryüzünde 1200 canlı türü incirle beslenir. Bunlar arasında kuşların onda biri , meyve yarasaları , piramitler de vardır. Bu canlılar incirle beslenirken tohumlarının dağılmasına da yardımcı olur. Ekolojistler bu nedenle inciri temel kaynak olarak görür. Ve derler ki ; İncir ortadan kalksa diğer her şey de çöker.
Ne ilginçtir ki incir için çok önemli olan arılar içinde bilim insanları arılar ortadan kalkarsa 5 yıl içerisinde dünyadaki hayvan , bitki ve en önemlisi insan yaşamı sona erer demektedirler..
Zeytin ve incir ağacı aynı dönemde meyve verir.
Zeytin ile inciri yan yana dikin .
Zeytin’e zararlı olup verimi düşüren zeytin sineklerini incir ağaçları kendine çeker.
İncir balını , yiyen sinekler zehirlenip ölür..
Zaman yaklaşır . Öyle ki yıl bir ay gibi , ay bir hafta gibi , hafta bir gün gibi , gün bir saat gibi , saat ise bir anda yanıp kül olan hurma ağacının dalı gibi süratle gelip geçer..
Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)
Dininizi iyi öğrenin yoksa yaşadığınızı din zannedersiniz..
Hz.Ömer (r.a)
ALLAH iyi niyetle dua eden , kimse hakkında kötülük düşünmeyen , benim hakkımda da kötülük düşünmeyen iyi insanların , gönlü temiz insanların duasını kabul eylesin..
Dua en büyük ibadettir..
Hz.Muhammed Mustafa (s.a.v)
Acele şeytandan , teenni (ihtiyatlı , akıllı davranma ) Rahmandandır..
( Hz.Muhammed Mustafa (s.a.v)
Teknolojinin hızlı gelişiminin yaşanmakta olduğu son 100 yıllık süreç insanı çok hızlı aceleci bir yaşamın tutkunu hale getirdi.
Kullandığımız eşyalardan , iletişim araçlarına ve hatta alışkanlıklarımıza kadar herşey inanılması güç bir hızla değişiyor. Aklımız sürekli saatte , daha çabuk , daha hızlı olmak için koşturup duruyoruz. İstediğimiz olayın bir an evvel olmasını , arzuladığımız her ne ise onun hemen bizim olmasını istiyoruz. Dolayısıyla hızlı bir yaşamın içerisinde sinirli, gerilimi yüksek ve stresli bir hayatı kendimiz tercih etmiş oluyoruz.
Artık uyanma vaktidir. Ve uyanma vakti geldiyse bir uyandıran elbet olur.
Unutma, hazır olana Hızır yetişir.
Zeytin yaprağından elde edilen oleuropeinin tedavi edici gücü 1800’lerin erken dönemlerinde keşfedilmiştir. Oleuropein vücutta elenoik asite dönüştürülür. Elenoik asitin güçlü antimikrobiyal etkisi vardır. Balamand üniversitesinde 2011 yılında yapılan bir çalışmada, oleuropein etken maddesinin lösemi karşıtı etkileri olduğu bulunmuştur. Biochemical and Biophysical Research Communications dergisinde yayınlanmış bir araştırma, tümör geliştirilmiş farelere ağızdan 9-12 gün boyunca oleuropein verildiğinde tümörlerin tamamen kaybolduğunu göstermiştir.
Oleuropein, işlenmemiş zeytine acı tadını veren moleküldür. Ve bu molekül yaprağa muazzam güçte bir isim yazmakta, adeta yaprağa imzasını atmaktadır.
İstediğiniz gibi, hayalinizdeki gibi bir hayatı yaşamıyorsanız ve hayal ettiğiniz kişiliği sergileyemiyorsanız bundaki en büyük etken isminizdir.
Şeytan; kaleme ve ağaca düşmandır.
Onların bilinçaltına eklediğiniz ahlak ve ahlaksızlık kelimelerinin namus ve namussuzluk kelimelerinin sadece kızlarla, kadınlarla alakalı olmadığını, bunların sadece onların suçu veya görevi olmadığını, bunların toplumu oluşturan kadın erkek tüm bireylerin uymaları gereken geniş bir kurallar bütünü olduğunu, bunların sadece cinsellik konuları olmadığını, ticarette hile yapmanın, ürününü yüksek fiyatla satmanın, haksız kazanç elde etmeye çalışmanın, insanların ne giydiğine karışmanın, bilmediği konuda fikir yürütmenin, okumadığı kitaba yorum yapıp bunu eleştiri zannetmenin, birilerinin dedikodusunu yapmanın, intihar edene hadi atla ne duruyorsun demenin hep ahlak ile ilgili konular olduğunu da hem kızlarınıza hem kendinize hem de erkek evlatlarınıza öğretmeniz gerekir.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Kız çocukları evde başlarlar diri diri toprağa gömülmeye. Kız çocuklarını diri diri toprağa gömmek demek; batın anlamında onlara “sen kızsın ..şunu yapamazsın bunu yapamazsın .vb birçok kelime ile onları bilinçaltında kişiliğini diri diri toprağa gömersiniz demektir
“DİNİNİZİ İYİ ÖĞRENİN YOKSA YAŞADIĞINIZI DİN ZANNEDERSİNİZ” .HZ. ÖMER (R.A)
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Her şey apaçık ortada duruyor. Görüp geçiyorsun. Önemli olan fark etmek
Üzmeyin üzülmeyin sevin sevilin .siz değerlisiniz
Dininizi iyi öğrenin yoksa yaşadığınızı din zannedersiniz.
Ne islâmiyette ne de kadim Türk toplumlarında kadın asla ikinci planda tutulmadı, aşağılanmadı. Tam aksine hep baş tacı yapıldı.
Lakin unutma dil çoğu kez kişinin belasıdır.
Dininizi iyi öğrenin yoksa yaşadığınızı din zannedersiniz.
Kendini hemen affetme!
Aslına bakacak olursan kendini sev hem de çok sev! Seni kimsenin üzmesine izin verme ama sen kendini asla affetme. Başına gelen olaylar içerisinde olayın içerisindeki hatalarını gör ve bundan dolayı asla kendini affetme. Bu senin kurtuluşun olur.
Acele şeytandan, teenni (ihtiyatlı, akıllı davranma) Rahmandandır.

Hz. Muhammed Mustafa(sav)

İsmine yeni bir mana ekle, aklına sır bilgileri yerleştir ve mucizene yürü
Zeytin ve incir ağacı aynı dönemde meyve verir. Zeytin ile inciri yan yana dikin. Zeytine zararlı olup verimi düşüren zeytin sineklerini incir ağaçları kendine çeker. İncir balını yiyen sinekler zehirlenip ölür.
Her meydana çıkıp zuhur eden şeyin aslı, sırrı, gücü,kudreti o zuhur eden şeyin içinde kalandır.
Dua en büyük ibadettir.

Hz.Muhammed Mustafa (sav)

Ey en sevgili; Bilesin ki, alemlerin Rabbi olan ALLAH (c.c) gücü ve kuvvetiyle, onların kötülüklerinin sıkıntı ve zararına karşı sana yeter.
Acele şeytandan, teenni (ihtiyatlı, akıllı davranma) Rahmandandır.

Hz.Muhammed Mustafa (sav)

Aslında, Hz.Muhammed Mustafa Aleyhisselatü Vesselam Efendimizin acele şeytandandır sözünü aklından çıkarmasa bu hataya düşmeyecekti.
Dr. Molton Walker’a göre, zeytin yaprağından elde edilen oleuropein etken maddesi; veba çiçek, ebola, Epstein-Barr virüsü ve hepatite karlı etkili olmaktadır.
Dualarında ALLAH’ım son nefesimde Aleykümselam diyebilmeyi, Aleykümselam diyecek olayı yaşayabilmeyi bana nasip eyle diye dua et.
Bütün bir ömür zaten son nefesteki an içindir.
Günümüzün büyük bir bölümünü maalesef ki ön beyinin tetikte olması durumuyla bağlantılı olan Beta frekansında geçiriyoruz. Beta frekansında bir beyin çok aceleci olacaktır. Birçok olayda kuşkucu olacak, aşırı tepkiler verecek devamlı endişe duyacaktır.
Şeytan, kaleme ve ağaca düşmandır.
Zayıf bir erkeğin sığınabileceği en güzel şey cahil bir kadındır.
Lakin unutma dil çoğu kez kişinin belasıdır.
Dininizi iyi öğrenin yoksa yaşadığınızı din zannedersiniz.
İnsan bu dünya hayatında ten kafesinin içerisinde ruh ve nefs ile birlikte varolmaktadır.
Rüyalar renkli televizyonlar çıkmadan önce siyah beyaz olarak hatırlanıyordu.
Ne islâmiyette ne de kadim Türk toplumlarında kadın asla ikinci planda tutulmadı, aşağılanmadı. Tam aksine hep baş tacı yapıldı.
Zayıf bir erkeğin sığınabileceği en güzel şey cahil bir kadındır.
Her meydana çıkıp zuhur eden şeyin aslı, sırrı, gücü, kudreti o zuhur eden şeyin içinde kalandır.
Zeytinin yaprağında Allah’ın herşeyi olduran o muhteşem ismi İsm-i Azam yazıyordu. Dolayısıyla zeytinin yaprağında kalan muhteşem mucizevi bir güç vardı.
Şimdilerde hukuki bir terimmiş gibi gözüken bir cümle var. Bu aslında tasavvufun ve hatta en derininde ledün ilminin güzel bir sözüdür;
Müdde-i iddiasını ispatla mükelleftir. Yani iddia sahibi iddia ettiği olayı ispat etmek zorundadır.
Ben sadece Allah’tan korkarım dediğin anda artık kendine yeni bir imtihan sahası açmış olursun.
Bu sözünde samimi misin, değil misin, bunun ispat olması için değişik olaylar başına gelerek imtihan olacaksın. İmtihanı başarıyla verirsen hayatın mucizelere açılır. En sonunda güzel şeyler olur ve sen Allah’ın sevdiği kullar arasında yer alırsın. Fakat bu sözden sonra başına gelecek hadiselere dayanmalı ve üzerine gelen kişilerden, varlıklardan korkmamalısın. Sadece Allah’tan korkmalı ve cesur olmalısın ki bu sözünü ispat etmiş olasın.
Kur’an-ı Kerim’in sadece birkaç ayetinde Allah’ın yemin ettiğini görürüz.
Çok değildir! Sadece birkaç ayette, Allah , yıldızların yerlerine, bazı beldelere, zeytine ve incire yemin eder.
Bu yeminlerin sebebinin Allah’ın kullarına bir şeyi inandırmak için yemin etmesi olarak görülmesi büyük bir cahillik olur.
Bu yeminler burada muhteşem bir sır var. Bunu araştır. Bunun üzerine düşün. Bunu bul. demektir.
İnsanlık için burada muhteşem birşey var demektir.
Nefsini bilen Rabbini bilir.
Hz.Muhammed Mustafa (s.a.v.)
Bu muhteşem söz büyük bir sırrı açıklar. Dikkat ediniz Rabbını bilen nefsini bilir demiyor. Kendi nefsini bilen Rabbını bilir. Söze çok dikkat etmek lazım. Nefsinizi tanırsanız kendinizi tanırsınız. Bu sayede size hakim olan esmanın ya da esmaların hangileri olduğunu rahatlıkla bulabilirsiniz.
Sizin üzerinizde en çok tecelli eden esma ile dua ederseniz o dualarınızın daha hızlı kabul olduğunu görürsünüz.
Bir cinin bir insana dokunması mümkün değildir. Bir cin insana dokunma şansı bulsa bile dokunmaz çünkü öleceğini bilir.
Cinler Kur’an-ı Kerim ifadesi ile ateşsiz duman dan yaratılmıştır. İnsanoğlu ise Su’dan yaratılmıştır. Biz nasıl elektrik akımlarına, yüksek gerilim hattına dokununca hayatımızı kaybedersek cinlerde Su’ya dokunursa hayatlarını kaybederler.
Aynı gezegende yaşayan iki ayrı varlık alemiyiz dedik. Aramızda alemleri ayıran frekans farkı var. Bu farktan oluşan yüzeysel görünmeyen gerilimden oluşan direnç tabakasına biz membran zarı diyoruz. Bu frekans farkından oluşan set görevi gören zar nedeyile ne biz onların alemine geçebiliriz ne de onlar bizim alemimize geçebilirler. Dolayısıyla bir insanın içine cin girmiş cin çıkartalım safsatasını boş verin bir cin, insana dokunamaz bile. Cinlerin insanlara zarar verebilecekleri tek şey Kur’an-ı Kerim’de belirtildiği üzere sadece ve sadece vesvese vermektir.
Allah’ın farzı diyerek gecenin bir yarısı güzelim uykusunu bölerek kalkıp sahurunu yapan oruca niyet eden ve her Ramazan ayında sakız çiğnesem acaba orucum bozulur mu, şu olursa bu olursa orucum bozulur mu? diye düşünen müslüman akşam olmak üzereyken acele, hemen kelimeleriyle yoğrulmuş sahih olmayan (uydurma) hadisler nedeniyle ezan okunmaya başlayınca hemen orucumu açayım acele edip sevap kazanayım diye yine aceleciliğinin kurbanı oluyor.
Oysaki kendisine gönderilen Kur’an-ı Kerim’de .ve orucunu geceye tamamla uyarısını dikkate almıyor.
Aslında Hz. Muhammed Mustafa Aleyhisselatü vesselam Efendimizin acele şeytandandır sözünü aklından çıkarmasa bu hataya düşmeyecekti.
Evladın baba üzerindeki hakları, güzel bir isim ile isimlendirip İslâm âdâbı ile kendilerini eğitmek ve yetiştirmektir.
HZ. MUHAMMED MUSTAFA (SAV)
Zayıf bir erkeğin sığınabileceği en güzel şey cahil bir kadındır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir