İçeriğe geç

Depresyon Kitap Alıntıları – Fuat Torun

Fuat Torun kitaplarından Depresyon kitap alıntıları sizlerle…

Depresyon Kitap Alıntıları

intahar düşünceleri depresyonun her döneminde ortaya çıkmaz! Depresyonun ağırlaştığı dönemlerde daha sık görülür.
Depresyon kara bir bulut ya da sis gibidir.
önemli olan bu durumu kabul etmeli yeterliliklerini daha da geliştirmeye çalışmalıdır. Yetersizlik kavramını sorgulamalı, neye ve kime göre yetersiz olduğunu kendisine sormalıdır.
Hayat, paylaşım ve dayanışmadan ibarettir.
Kuraldır: Az bulunan şeyler değerlidir. Her insan dünyada bir tane olduğuna göre, her insan eşsiz ve değerlidir..
Her yeni durum bir dengesizlik yaratır ve tekrar yeni bir denge oluşur. İnsan vücudu ve zihni her koşulda denge arayışı içindedir, ‘ama iyi ama kötü’ bir şekilde denge kurulur.
Bir birey doğumundan itibaren çevresini anlayabilmek, olayları anlamlandırabilmek ve yaşadığı sorunlarla başa çıkabilmek için bir takım yapılar geliştirir.
“bazen insanın yalnız kalmaya ihtiyacı vardır ve yalnız kalmak kesinlikle sevilmemek anlamına gelmez.”
İnsanların duygularını belirleyen asıl şey düşünceleridir.
Duygu dediğimiz şey olaylar ya da durumlar karşısında hissettiklerimizdir. Üzüntü, mutluluk, öfke, kızgınlık, sevinç, neşe gibi durumlar duygumuzu ifade etmektedir.
Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür…
Duygularınıza dikkat edin;davranışlarınıza dönüşür…
Davranışlarınıza dikkat edin;alışkanlıklarınıza dönüşür…
Alışkanlıklarınıza dikkat edin;değerlerinize dönüşür…
Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür…
Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür…
Unutulmamalıdır ki, depresyon ruhsal sorunların ‘grip’ ya da ‘nezlesi’ gibidir. Yani çok sık görülür, nezle ve grip kendiliğinden geçebilir. Bu aşamada alınabilecek bazı tedbirler hastalığı ortadan kaldırabilir, aksi durumda alt solunum yolarına ilerleyip daha ciddi bir sorun yaratabilir. Depresyon sık görülür, koşullar veya düşünüş biçimi değişmediği sürece tekrarlayabilir.
insan sıkıntısını ya dili ya da bedeni ile ortaya koyar.
Depresyonu bir hastalık olarak düşünmek işinizi kolaylaştırabilir. Depresyon her bireyde görülen ve karşılaştığımız olaylar ve durumlar karşısında ortaya çıkan üzüntü duygusundan farklı bir tepkidir.
insanları hastalandıran şey yaşadıkları olaylar değil, olaylar sonucunda bu olaylara yükledikleri anlamlardır, yani düşünceleridir.
Bazı terapistler, uyguladıkları terapi yöntemleri ile hastanın çocukluğuna kadar inip depresyonu çözebileceğini iddia etmekte ve ehil olmayan terapistlere giden hastalara “annen İle çocukluk döneminde sorun yaşamışsın” ya da “baban İle ilişkinde yaşadığın ödipus karmaşası bu soruna neden olmaktadır” gibi hasta İçin bir şey ifade etmeyen ve aile ilişkilerini bozulmasına bile neden olabilecek yorumlar yapabilmektedir.
Kendisini değiştirebilen birisi çevresini de değiştirebilir.
Depresyonda geçmişe yönelik düşünceler daha çok pişmanlıklar , suçluluk duygusu ya da başkalarının davranışlarına karşı kızgınlık şeklinde olmaktadır
Depresyon kara bir bulut , ya da sis gibidir. Havayı karartarak görmeyi engeller
İnsanları hastalandıran şey yaşadıkları olaylar değil, olaylar sonucunda bu olaylara yükledikleri anlamlardır, yani düşüncelerdir .
Ben kimseye güvenemem düşüncesinde olan birisi insanlardan uzak duracaktır. Fakat, bazı insanlar güvenimi sarsmış olsa da Ben insanlara güvenebilirim dediğinde kendini daha iyi hissedecek ve insanlara daha fazla yaklaşacaktır.
“Çevrenizdeki renklere, kokulara, gürültüye, çevrenizdeki insanların birbirleriyle olan ilişkilerine odaklanın ve düşüncelerinizi dağıtmaya çalışın. Düşüncelerinizi dağıtmak için küçük de olsa bir şeylerle uğraşmayı deneyin.”
“Depresyon kara bir bulut, ya da sis gibidir. Havayı karartarak görmeyi engeller.”
“Eğer düşünceleriniz dağılıyor ve hayallere dalıyorsanız kendi kendinize dur deyin ve dikkatinizi o an olmak istediğiniz yere odaklayın. Dikkatiniz her dağıldığında kendi kendinize dur deyin ve yeniden odaklanın. O anda ne yapıyorsanız ona odaklanın ve dikkatiniz dağıldığında kendinize dur deyin. Bunu sıklıkla yaptığınızda pratik kazanacaksınız.”
“Kuraldır: Az bulunan şeyler değerlidir. Her insandan dünyada bir tane olduğuna göre, her insan eşsiz ve değerlidir.”
‘İnsanları hastalandıran şey yaşadıkları olaylar değil,olaylar sonucunda bu olaylara yükledikleri anlamlardır,yani düşünceleridir’
“Olumsuz düşünceler zeytinyağı gibidir. Üste çıkar ve önce görünür olurlar. Gerçekçi düşünceler ise çoğu zaman utangaç davranır, çekiniktirler, ortada çok fazla görülmezler.”
“Bazen doğru bilinen bir durum ya da davranış başka bir zaman yanlışlanabilmektedir.”
“Duygularını etkileyen en önemli şey zihinlerinden geçen ve çoğu zaman farkında olmadıkları otomatik düşüncelerdir.”
Kuraldır: Az bulunan şeyler değerlidir. Her insandan dünyada bir tane olduğuna göre, her insan eşsiz ve değerlidir.
OYSA HER İNSAN TEK, BİRİCİK VE ÖZELDİR.
Unutmayın olayları oldukları gibi değil, olduğunuz gibi değerlendirirsiniz.
Unutulmamalıdır ki her birey uygun koşullar oluştuğunda depresyona girer.
İnsanları hastalandıran şey yaşadıkları olaylar değil, olaylar sonucunda bu olaylara yükledikleri anlamlardır, yani düşünceleridir.
“Az bulunan şeyler değerlidir. Her insandan dünyada bir tane olduğuna göre, her insan eşsiz ve değerlidir.”
“DÜŞÜNCELERİNİZDEN SORUMLU DEĞİLSİNİZ. DAVRANIŞLARINIZDAN SORUMLUSUNUZ.”
“O an için olan şey o anın içerisinde değerlendirildiğinde doğru olma olasılığı yüksektir.”
“Biz olayları, durumları ya da söylenenleri içinde bulunduğumuz kültür, değerler, inanç sistemi ve geçmiş yaşantılarımız gibi pek çok faktöre göre değerlendiririz. Başka birisi ise aynı olayı kendi yaşantısına ve değerlerine göre değerlendirir.”
“Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür ” MAHATMA GANDHİ
“Değişmeyen tek şey değişimdir.”
Tek başına yürüyüş bile çok iyi bir anti-depresandır.
En az bir saatlik açık havada yürüyüşün beyine giden kan akımını hızlandırdığı ve beyinde yenilenme sağladığı bilinmektedir. Sadece beyne değil bütün vücuttaki kan dolaşımı hızlanmakta ve bütün organlarda rahatlama ortaya çıkmaktadır.
Kişinin her zaman seçenekleri olduğunu bilmesi önemlidir.
Kuraldır: Az bulunan şeyler değerlidir.
İnsan vücudu ve zihni her koşulda denge arayışı içindedir, ama iyi ama kötü bir şekilde denge kurulur.
Değişmeyen tek şey değişimdir ya da Ne ki durur, ölüdür sözleri sıklıkla kullanılır.
Doğada her şey neden-sonuç ilişkisiyle birbirine bağlıdır. Ortada depresyon varsa nedenleri de vardır.
Dil konuşmayınca beden konuşur.
Genellikle kişiler kendileri ile ilgili yargıya varırken acımasız davranıp, aynı durumda olan bir başkası için çok daha soğukkanlı düşünüp yorum yaparlar. Başkası için katı inançlara sahip olmayıp kendinizle ilgili aşırı katı inançlara sahip olmayın. Başkasında hoş gördüğünüz şeyleri kendinizde de hoş görün. Başkalarına tanıdığınız hakları kendinize de tanıyın.
Her zaman durumlar ilk gördüğünüz gibi değildir, farklı peespektiflerden baktığınızda farklı şeyler görebilirsiniz. Yaşadığınız olaylarda da aynı durum geçerlidir. Olaya ilişkin bakış açınız yorumunuzu, duygunuzu ve davranışınızı etkileyerek diğerlerinden farklı tepkiler vermenize neden olur. Unutmayın olayları oldukları gibi değil, olduğunuz gibi değerlendirirsiniz.
İnsanların yaşadıkları ülkelerin bulundukları siyasi ve sosyo-ekonomik durumlar karşısındaki duyguları ile verdikleri tepkiler de düşünce ve inanç sistemine göre değişebilmektedir.
Her yeni durum bir dengesizlik yaratır ve tekrar yeni bir denge oluşur. İnsan vücudu ve zihni her koşulda denge arayışı içindedir, ama iyi ama kötü bir şekilde denge kurulur
Her zaman durumlar ilk gördüğünüz gibi değildir, faklı perspektiflerden baktığınızda farklı şeyler görebilirsiniz
Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür
Duygularınıza dikkat edin ;davranışlarınıza dönüşür
Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür
Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür
Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür
Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür
Mahatma Gandhi
Dil konuşmayınca beden konuşur
Depresyon dilimize çöküntü olarak çevrilebilmektedir. Eğer kişide içe kapanma, eskiden zevk aldığı şeylerden zevk almama, ağlama, insanlarla görüşmek istememe gibi birtakım değişimler oluyorsa depresyonda olma olasılığı vardır.
Insan vucudu ve zihni her kosulda denge arayisi icindir ama iyi ama kotu bir sekilde denge kurulur.
‘Kendini gerçekleştiren kehanet’ dediğimiz durumda kişi olumsuz bir şey olacağını düşünür ve ona göre davranmaya başlar. Sonuç nasıl olsa olumsuz olacak diye düşündüğü için kişi olumsuz davranmaya ve tahminlerini haklı çıkaracak şekilde tutum almaya başlar ve sonuç da tahmin ettiği gibi gerçekleşir.
Fala inanan kişilerde de fala bakan kişinin kehaneti bu ilke nedeniyle gerçekleşebilir.
Yeni doğan bir bebekte aşırı ağlamayla kendini gösteren depresyon, yaşlı bireylerde ise unutkanlık, bedensel belirtiler ve içe kapanma ile ortaya çıkabilir.
Unutmayin olaylari olduklari gibi degil,oldugunuz gibi degerlendirirsiniz.
Zihniniz gün içerisinde olumsuz düşüncelerle fazlası ile meşgul oluyor ve kendinizi o düşüncelerden kurtaramıyorsanız, kendinize gün içerisinde bir ‘düşünme zamanı’ oluşturmanızda fayda olacaktır.
Düşüncelerinizden sorumlu değilsiniz. Davranışlarınızdan sorumlusunuz.
Öfkeli kişiler çoğunlukla başkalarına kızıp, öfkelerini en yakınlarına yansıtırlar.
Depresyon kara ve bulut, ya da sis gibidir.
Olumsuz düşünceler zeytinyağı gibidir.
İnsan ilişkilerinde söylenmeyelerden çok söylenenlere dikkat etmek ve önyargılı olmamak gereklidir.
Her zaman durumlar ilk gördüğünüz gibi değildir, farklı perspektiflerden baktığınızda farklı şeyler görebilirsiniz.
Dil konuşmayınca beden konuşur.
Depresyon dilimize çöküntü olarak da çevrilebilmektedir. Eğer bir kişide içe kapanma, zevk aldığı şeylerden zevk alamama, ağlama, insanlarla görüşmek istememe gibi bir takım değişimler oluyorsa depresyonda olma olasılığı vardır.
İnsanı hastalandıran şey yaşadıkları olaylar değil, olaylar sonucunda bu olaylara yükledikleri anlamlardır, yani düşünceleridir.
Kuşkusuz her depresyon hastası aynı değildir ve kendine özgüdür.
Depresyonlu bireylerin yakınları bazen yediğin önünde yemediğin arkanda diyerek sorunu küçümsemekte, bazen de her şeyi sen yapıyorsun, takma kafana diyerek hastalara ‘koçluk’ yapmaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir