Gülsen Kılıçaslan kitaplarından Deli Kız kitap alıntıları sizlerle…
Deli Kız Kitap Alıntıları
Gözler kendini ifade ederken kelimelerin hükmü yoktu.
Her mutluluğun ardından bir hüzün gelmek zorunda mıydı şu hayatta?
Niye sarılasın? Sevmiyorsun ki beni dedi mırıltıyla yutkunarak.
Öyleyse sen, beni niye seviyorsun?
Gökyüzünü sevmek için onun bizi sevmesine gerek yoktur.
Öyleyse sen, beni niye seviyorsun?
Gökyüzünü sevmek için onun bizi sevmesine gerek yoktur.
Daha ne kadar beni üzmene izin verebilirim? Benliğim yitip gidene kadar mı?
Sevilmek, sevmekten bile güzelmiş
Gökyüzünü sevmek için onun bizi sevmesine gerek yoktur..
Akıllı ve deli Bunlar ne demek? İnsanların at gözlüğü takmış, sıkıcı çoğunluğu kendi koydukları kurallarla, kendilerini akıllı ilan etmişler. Hayata daha geniş bir perspektifle bakanlara ise ‘deli’ demişler. Çünkü kendileri at gözlükleriyle gördüklerinden, daha geniş bir bakışla görülebilecek birçok şey olduğunu, hayal bile edemeyecek kadar akılsızlardır aslında. Asıl deli, belki de sensin
Gökyüzünü sevmek için onun bizi sevmesine gerek yoktur..
Gözler kendini ifade ederken kelimelerin hükmü yoktu.
Gözler kendini ifade ederken kelimelerin hükmü yoktu.
Gökyüzünü sevmek için onun bizi sevmesine gerek yoktur..
Kaybedecek hiçbir şeyi olmayan biriyle savaşamazsın, çünkü vurabileceğin zayıf noktası yoktur.
Vazgeçtiğin toprak senindir
Doğru kişi o ise eğer, elbet yollarımız er ya da geç kesişecekti. Kaderin en şairane yanı da bu değil mi zaten?
Sevilmek, sevmekten bile güzelmiş
Lisedeki felsefe hocamız gibi birdenbire, Mantık nedir? diye sorunca öylece kaldım. Şey demek diye gevelemeye başladım. Yani böyle işte eee Beş duyu ile algıladığımız ve olabilecek şeyler mantıklıdır.
Beş duyu ile algılayabilmek, mantık için şartsa sevgi, hüzün, aşk gibi şeyler mantıksız oluyor.
Ya onu demek istemediğimi biliyorsun. Yani görünmesi gereken bir şeyi göremiyorsan o yoktur.
Güneş var mı peki?
Tabii ki var.
Ama hiç gözü olmayan ve değil güneşi, ışığı bile algılayamayan canlılar var. Senin çarpık mantığına göre, o canlılar bilmediği için koskoca güneş yok. Sırf sen algılayabilecek yetkinliğe sahip değilsin diye olağanüstü canlılar yoktur denemez yani.
Beş duyu ile algılayabilmek, mantık için şartsa sevgi, hüzün, aşk gibi şeyler mantıksız oluyor.
Ya onu demek istemediğimi biliyorsun. Yani görünmesi gereken bir şeyi göremiyorsan o yoktur.
Güneş var mı peki?
Tabii ki var.
Ama hiç gözü olmayan ve değil güneşi, ışığı bile algılayamayan canlılar var. Senin çarpık mantığına göre, o canlılar bilmediği için koskoca güneş yok. Sırf sen algılayabilecek yetkinliğe sahip değilsin diye olağanüstü canlılar yoktur denemez yani.
Sevilmek, sevmekten bile güzelmiş .
– Sen benim gökyüzümsün
– Değilim. Ben seni içine çekip karanlığa gömen gece gibiyim.
– Gece de gökyüzüne dahildir ve ben yıldızları hep çok sevmişimdir. Sen, yıldızların parlaklığının ölçüsüsün.
– Değilim. Ben seni içine çekip karanlığa gömen gece gibiyim.
– Gece de gökyüzüne dahildir ve ben yıldızları hep çok sevmişimdir. Sen, yıldızların parlaklığının ölçüsüsün.
Sevilmek, sevmekten bile güzelmiş.
Siz hiç kendinizi bir yaprak gibi hissettiniz mi?
Vazgeçtiğim toprak senindir
Siz hiç kendinizi bir yaprak gibi hissettiniz mi?
Aşkın tadı hoştu, acısını tadıncaya kadar
Ruhun dara düştüğünde kafandan geçenler değil,gönlünden geçenler seni refaha ulaştırır.
Ruhun dara düştüğünde kafandan geçenler değil, gönlünden geçenler seni feraha ulaştırır.
İnsan gerçek acılar yaşayınca yalancı mutsuzluklar önemini yitiriyor.
Takıntılar hayatı daha da zorlaştırıyor sadece.
O yüzden boş vermek en iyisi
O yüzden boş vermek en iyisi
Ne hayat makul ne de adil. Hayatın içindeki insanlar ise adi. İyilik doğruluk keşke hep kazansa.
Vazgeçtiğin toprak senindir.
Anıları güzel kılan eşsiz olmasıdır. Bir daha bu an, tüm şartlar böyleyken asla tekerrür etmeyecek. Sırf bu yüzden bile ölümlü olmanın bize ve verilmiş bir hediye olduğunu düşünüyorum hep.
Şu an mutluysan o anın keyfini çıkar. Gelecek için kaygılanarak bu anı da keyfini heba etme. Sonuçta tek gerçek zaman şimdiden ibaret. Ne geçmişse dönebiliriz ne de geleceğe gidebiliriz. Gelecek geldiğinde zaten bugün olmuş demektir çünkü.
Ruhun dara düştüğünde kafandan geçenler değil,gönlünden geçenler seni refaha ulaştırır.