İçeriğe geç

Deccal – Hıristiyanlığa Lanet Kitap Alıntıları – Friedrich Nietzsche

Friedrich Nietzsche kitaplarından Deccal – Hıristiyanlığa Lanet kitap alıntıları sizlerle…

Deccal – Hıristiyanlığa Lanet Kitap Alıntıları

İnsan kendi karakterine bakarak tanrıyı yaratmıştır. Üstün gördüğü özellikleri tanrıda görmek hoşuna gider. İğrenç özelliklerini de şeytana yüklemiştir.
İyi nedir?
— İnsanda güç duygusunu, güç istemini, gücün kendisini yükselten her şey.
Kötü nedir?
— Zayıflıktan doğan her şey.
Körleri de görür kılacak harflerim var benim!
Rönesans garip ve anlamsız bir olay büyük bir boşunalık.
Dindar bir insan yalnızca kendini düşünür.
Haçlı seferleri üst düzeyde bir korsanlıktan başka bir şey değildir.
Anarşist ve hristiyanların kökenleri birdir.
İyilik bir ayrıcalıktır.
Kadın ağzı kız göğsü çocuk duası kurban dumanı bunlar her zaman temizdir.
… bizler için önemli olan yalanın hangi amaç için söylendiğidir.
Simdi geriye donerek, hıristiyanligin gercek hikayesini anlatacagim. Hıristiyanlik sozcugu bile bir yanlis anlasilmadir. Gercekte yalnizca bir tane Hıristiyan vardi, o da çarmıhta öldü.
Tanri tovbe edeni bagislar. -Soylenmek istenen: Tanri rahiplere boyun eğeni bagislar.
“Tanrılar bile aptallık karşısında çaresiz kalırlar.”
Insanlik uzerinde dolayli yollardan yaptiklari zararli etkiler nedeniyle gunumuzde Yahudi karsiti olan Hıristiyanlar bulunur, ancak bu Hıristiyanlar kendi dinlerinin Yahudiligin vardigi en mantiksal sonuc oldugunu anlayamazlar.
Hıristiyanlığın üç erdemi olan inanç, sevgi ve umut hakkında söyleyeceklerim bu kadar: Bunlara Hıristiyanca kurnazlıklar adını veriyorum. Budizm böyle kurnazlıklar için fazla olgun, fazla pozitivisttir.
Sanki alçakgönüllülük, iffet, yoksulluk kısacası kutsallık, şimdiye kadar yaşama herhangi bir korkunçluktan ve günahtan daha çok zarar vermemiş gibi
İnsanı artık tin den, tanrısallık tan türetmiyoruz. Onu hayvanların arasındaki yerine geri koyduk. En güçlü hayvandır o bizim için, çünkü en kurnazıdır.
İnsan, göreceli olarak, en bozuk yapılı hayvan, en hastalıklı hayvandır.
evcil hayvan olan, sürü hayvanı olan, hasta hayvan olan insan
-Hıristiyan
… bütün dünya daha nelere inanmıyor ki!
“Kişi aldanmaya kapılmamalı: büyük tinliler, kuşkucudurlar.”
“Doğruluk, birinin sahip olduğu ve bir başkasının da sahibi olmadığı birşey değildir”
“Hademe olarak tanrı, posta memuru olarak tanrı, takvim düzenleyicisi olarak tanrı, —temelde, her türlü raslantının en budalaca türü için bir sözcük…”
“İnanç», doğru olanı bilmek istememek demektir.”
“Hristiyanlık, bugüne dek insanlığın başından geçen en büyük talihsizliktir.”
“Ne ki acı çeker, ne ki çarmıha gerilir, o, tanrısaldır…”
“Dindar insan, Kilise’nin istediği biçimiyle, tipik bir décadent’tir”
Bütün yeryüzü tek bir tımarhane?
Yahudiler, dünya tarihinin en kayda değer halkıdır, çünkü ne zaman olmak ya da olmamak sorusuyla karşılaşsalar, kusursuz bir bilinçle, ne pahasına olursa olsun, olmayı seçmişlerdir.
Sevginin mümkün olabilmesi için Tanrının kişi olması gerekir; en aşağı içgüdülerin söz sahibi olabilmesi için Tanrının genç olması gerekir. Kadınların hararetini söndürmek için yakışıklı bir azizin, erkekler içinde Meryem’in sahnede yer alması gerekir. 
Hâlâ kendine inanan bir halkın, kendisine ait bir Tanrısı da vardır.
Acıma, nihilizmin pratiğidir.
İnsan, göreceli olarak, en bozuk yapılı hayvan, en hastalıklı hayvandır, içgüdülerinden en tehlikeli biçimde uzaklaşmış olan hayvan
in majorom dedi honorem: Ulu Tanrının şerefi adına.
Rahip günahı icat ederek egemen olur.
… insan dışarıya değil kendi içine bakmalıdır.
Öyleyse insanı mutsuz kılmak gerek bu rahibin bütün zamanlardaki mantığı olmuştur.
… bilim ancak mutlu koşullarda yetişir.
Bilmeyeceksin- gerisi kendiliğinden gelir.
Dünyadaki bütün belalar kadınlardan gelir.
Kadın Tanrı’nın ikinci hatasıdır. Kadın özü yılandır hevadır.
Can sıkıntısıyla Tanrılar bile baş edemez. Ne yapsın insanı icat eder insan eğlendiricidir.
Bir buyruk olarak inanç bilime karşı vetodur pratik olarakta ne pahasına olursa olsun yalan olsun.
Değil mi ki tanrıyı Paulus yarattı o halde yadsıyorum Tanrı’yı.
Yeni Ahitte cana yakın olabilecek tek bir çizgi aradım boşuna bunda özgür iyilikle açık yürekli doğru dürüst olabilecek hiçbir şey yok.
Kişi yeni ahiti okuyacaksa eldiven giymesi iyi olur… bunca kirliliğin yakınında bulunmak zorunlu kılıyor bunu.
Hristiyan yalnızca daha özgür itikatli bir yahudidir.
… tanrıyı yüceltmekle kendilerini yüceltirler:
… yargılamayın derler ama yollarında duran her şeyi cehenneme gönderirler.
Acı, acıma yoluyla bulaşıcı hale gelir.
Kutsal tarih, layık olduğu üzere, lanetli tarih olarak anılmalı ; Tanrı , Mesih , Kurtarıcı ‘aziz sözcükleri küfür olarak, canilere yakıştırılan adlar olarak kullanılmalıdır.
Arılık vaazı, kamusal açıdan doğaya aykırılığa kışkırtmaktır. Cinselliğe ilişkin her horgörü, cinsel yaşamın kirlilik kavramıyla her kirletilmesi, yaşamın kutsal ruhuna karşı işlenmiş esaslı günahtır.
Hıristiyanlığın yılan yumurtalarını kuluçkaya yatırdığı lanetli yerler yıkılmalı, ancak yeryüzünün rezil yerleri olarak gelecek için ibretialem olsunlar diye korunmalıdır. Buralarda zehirli yılanlar yetiştirilmelidir.
Doğaya her türden aykırılık, günahtır. En günahkar insan, rahiptir: onun öğrettiği doğaya aykırılıktır. Rahibe gösterilmesi gereken, nedenler değil tımarhanedir.
Günaha karşı ölümüne savaş:
Günah, Hıristiyanlıktır
körlerin bile görebileceği harflerim vardır benim
‘Kutsallık ülküsüyle, tüm kanı, tüm sevgiyi, her yaşam umudunu emen, kilisenin biricik etkinliği olarak asalaklık; tüm gerçeği yadsıma isteği olarak, öte dünya; şimdiye dek duyulmuş en yeraltı komplonun simgesi olarak haç; sağlığa, güzelliğe, yeteneğe, zekaya, ruh inceliğine karşı – yaşamın kendisine karşı
Hıristiyanlığa karşı olan bu suçlamayı tüm duvarlara, duvar bulunan her yere yazacağım – körlerin bile görebileceği harflerim vardır benim
Hıristiyanlığı mahkum ediyorum; Hıristiyan kilisesine, bir savcının şimdiye dek ağzından çıkmış en korkunç suçlamayı yöneltiyorum. O, bana göre, düşünülebilecek yozlaşmaların tümünden çok daha büyüktür; olabilecek yozlaşmaların en kötüsüdür, olabilecek en uç yozlaşma istemidir. Hıristiyan kilisesi, bu çürümüşlüğü bulaştırmadık hiçbir şey bırakmadı; her değeri değersizliğe, her gerçekliği bir yalana ve her dürüstlüğü bir ruh alçaklığına çevirdi.
kilise babaları kurnazlardı, kutsallık derecesinde kurnaz! Onların yoksun oldukları tamamen farklı bir şey. Doğa saygıdeğer, dürüst temiz içgüdülerden onlara bir parça bile bağışlamayı unutmuş Aramızda kalsın, onlar erkek bile değiller
Epikuros’un daha ilkeli ile savaştığı din türü. Kişi, Epikuros’un neye savaş açtığını anlamak için Lucretius’u okumalı -putperestliğe değil, Hıristiyanlık a, yani ruhların suç, ceza ve ölümsüzlük kavramlarıyla yozlaştırılmasına. -O, yeraltı kültleriyle, tüm gizli Hıristiyanlıkla savaştı -ölümsüzlüğü yadsımak, gerçek bir kurtuluş biçimiydi.
Oysa Hristiyanlık zaferini bireysel kendini beğenmişliğin bu açması pohpohlamasına borçludur.
Yaşamın artık hiçbir anlamı yok diye yaşamak yaşamın anlamı olur artık…
Onun kendi inanmadığına kendi öğretisini aralarına attığı aptallar inanacaklardı.
Paulus amacı istiyordu dolayısıyla aracı da istedi.
Ne var ki, bütün bu meseleler konusunda, binyıldır beklenen sözü bir adam söyledi yalnızca: Zerdüşt:

Onlar, gittikleri yolda kanla yazılmış izler bıraktılar ve onların budalaları onlara, hakikatin kanla yoğurularak ispat
edildiğini öğretti.

Ama kan, hakikate şehadet / tanıklık edecek en kötü şeydir: Kan, en saf öğretiyi bile zehirler, onu büyük bir yanılsamaya sürükler ve kişinin kalbinin nefretle dolmasına yol açar yalnızca.

Oğretisi / davası uğruna kendisini ateşe atan kişi, bununla neyi ispatlayacaktır ki? Aslolan, kişinin kendi öğretisinin alev alev yanabilmesi, parıldayabilmesi, her tarafı ışıtabilmesi ve Isıtabilmesidir!

Hıristiyanlık Imperium Romanum’un vampiriydi – Romalıların engin başarılarını bir gecede yok etti;
Hıristiyanlıkta kutsal amaçların eksik olması, onun kullandığı araçlara itirazımın nedenidir. Yalnızca kötü amaçlar: Yaşamın zehirlenmesi, yalanlanması, yadsınması, bedenin küçümsenmesi, insanın günah kavramıyla alçalması ve kendi kendini lanetlemesi -bu nedenle araçları da kötüdür.
Yalan söyleme hakkı ve vahiy kurnazlığı, genel rahip tipinin özelliğidir.
Usun sınırlarını kavramak -tek gerçek felsefe budur.
Kanılar, gerçeklik için, yalanlardan daha tehlikeli düşmanlardır.
Yalanın en yaygın biçimi, kişinin kendine söylediği yalandır.
İnanan, neyin gerçek olup olmadığını yanıtlamak için vicdan sahibi olmakta özgür değildir;
Her çeşit inanç, kendi içinde, kendiliksizleşme ve kendine yabancılaşma ifadesidir.
İnanan kendisine ait değildir; o yalnızca bir araç olabilir; kullanılması gerekir; birinin onu kullanmasına gereksinim duyar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir