İçeriğe geç

Davet – Konukseverlik Üstüne Kitap Alıntıları – Jacques Derrida

Jacques Derrida kitaplarından Davet – Konukseverlik Üstüne kitap alıntıları sizlerle…

Davet – Konukseverlik Üstüne Kitap Alıntıları

&“&”

Gözyaşları der ki, gözler öncelikle görmek için değil ağlamak içindir.
Oidipus ölüm döşeğindeyken Theseus’ a, mezarının yerini hiç kimseye, özellikle de kızlarına söylememesini tembihler. Adeta kendisini sevenlere bir yas mekânı dahi bırakmadan gitmek istemiştir. Yaslarını bin beter hale getirmek, hatta böylece tutamayacakları yası ağırlaştırmak istemiştir sanki. Yaslarından mahrum bırakacak, böylece onları yaslarının yasını tutmaya mecbur edecektir. Bundan daha cömertçe ama daha zehirli bir hediye var mıdır?
… günü görerek doğar, günü görmekten mahrum kalarak ölürüz.
Dil vatandır, yani tüm sürgünlerin, yabancıların, dünyanın tüm göçebe Yahudilerinin ayakkabılarının tabanında beraberlerinde götürdükleridir.
İnsana has olan aksine, konukseverliği hayvanlara, bitkilere… ve tanrılara da gösterebilmesi değil midir?
Bana öyle geliyor ki, biz şimdiye kadar hiç bu kadar ağır biçimde maddileşmemiş, -ister bakışsal ister elle tutulur olsun- hiç bu kadar nesnenin insafına kalmamış, gerçeğin çamuruna batmamıştık. Kendimizi internetin ağlarına atıyoruz ama oradaki verili, oraya kayıtlı zamanlarla ve yerlerle, etrafımız daha sıkı sarılıyor.
Neresi?" sorusunun yaşı yoktur, geçişlidir, yerle, meskenle, yer-sizlikle kurulan ilişkiyi özü itibariyle sunar ve bizzat işleviyle, düşüncenin nesneyle anlama ilişkisi içerisindeki hâlini reddeder.
Konukseverlik sunmak için bir meskenin güvenli varlığından mı yola çıkmalı, yoksa konukseverliğin sahiciliği ancak bir çatıya sahip olmayanın, evsizin yerinden olmuşluğundan hareketle mi kendini açabilir? Belki de ancak evden yoksun olma deneyimine katlanan bir kişi konukseverlik sunabilir.
Söylemek istemediğim ya da söyleyemediklerimi, söylenmemişleri, yasaklıları, sessizce geçiştirilmişleri, etrafı çevrilmişleri yorumlamak gerekirdi."
Söylemek istemediğim ya da söyleyemediklerimi, söylenmemişleri, yasaklıları, sessizce geçiştirilmişleri, etrafı çevrilmişleri yorumlamak gerekirdi." J. Derrida
… günü görerek doğar, günü görmekten mahrum kalarak ölürüz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir