Danışmanlık İncileri Kitap Alıntıları – James Carnevale

Herkesin kurban edilmekten kaçınmaya yetecek kadar gücü vardır.

Belli bir bağlam içinde tüm davranışların anlamı ve amacı vardır. Hiçbir şey bir kazara değildir.

İnsanların yaşam sorunlarını çözmemelerinin nedeni yeterince akıllı olmamaları değil, yanlış veriyle çalışıyor olmalarıdır.

Danışanlar da dahil, birçok insan ‘Mutlu olmak için biraz daha fazla gayret etseydim, mutlu olurdum.’ diye düşünür. Işte böyle yürümez. Birine neşelenmesini söylemek hiç bir zaman onun kendimi neşeli hissetmesine yardımcı olmamıştır. Insanlara kendilerini aşağılamayı bırakmalarını söylemek hiç bir zaman onların kendilerini kötü hissetmesini azalmamıştır.

Sosyal gerekler danışmanlık görüşmesi için geçerli değildir. Bir arkadaş ya da komşu için uygun olan şeylerle sınırlı değilsinizdir.

Danışanla birlikte gülebilmek aranızda özel bir bağ yaratabilir- acı ve hüzün buluşabileceğiniz tek yer değildir.

Duygular doğru olduğuna inandığımız şeye gösterdiğimiz doğal tepkidir. Bir duruma verilen doğal tepkiyi değiştiremeyiz. Duruma verdikleri ‘anlamı’ değiştirebiliriz; bu da duruma verilen duygusal tepkiyi değiştirecektir.

Danışanın ilişkilerindeki davranış biçimlerini görmeye başlayabilirseniz danışanın yaşam biçimine ve yaşam biçiminin ardındaki mitolojiye doğru ilerleyebilirsiniz.

Nihai olarak danışmanlık kızgınlık, korku ya da üzüntüyle uğraşır. Mutlu bir iş değildir.

Zaman zaman danışmanlık ilişkisi bir tür savaştır. Ama bu durumda danışmanın amacı savaşı kazanmak değildir; danışmanın amacı daha çok, yeni bir yaşam temelini karşılıklı olarak görüşebilmek için danışanın kazanmasını önlemektir.

Kızgınlık, korku, hüzün (ya da acı). Bu terapinin üçlüsüdür. Danışanın derinliklerinde her zaman bu duygulardan biri ya da daha fazlası vardır.

Süperego ya da sosyal bilinç her danışmanlıkta önemli bir değişkendir.

Terapi sürecinde temel adım, kazanma ya da kaybetmenin geçersiz olduğu bir ortam yaratmaktır.

Yeni iç görü ve yeni dil danışana değişim için hareket alanı sağlar.

Danışanın getirdiği sorun ender olarak gerçek sorunudur. Danışanın sorun olduğunu sandığı şey genellikle can sıkıcı bir belirtidir.

Danışan sizinle fikir birliğindeyse, bu sizin haklı olduğunuz anlamına gelmez; danışan sizinle fikir birliğinde değilse, bu haksız olduğunuz anlamına gelmez.

Savunma mekanizmaları çalışır, çünkü danışanın acı, korku ya da kızgınlıktan kaçınmasına yardım ederler. Kaçınma, davranışı koruyan pekiştireçtir.

Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.

Danışanlar kaç yaşındaysalar o kadar yıldır kim ve ne olduklarının uygulaması içindedirler. Bu nedenle bu işte ustadırlar. Danışmanların terapinin önemli maddesi olan değişim ögesini sunma çabalarına karşı kendilerini savunmada da ustadırlar.

Duygular durumun anlamını yansıtır, durumun kendisini değil.

Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.

Duygular doğru olduğuna inandığımız şeye gösterdiğimiz doğal tepkidir.

Değişim ancak şu anda gerçekleşir.

Hemen ağlayan insanlar genellikle kızgınlıklarını örterler. Hemen kızan insanlar genellikle gözyaşlarını örterler.

danışan hüzünden korkar; hüznü zayıflıkla karıştırır ve onu kızgınlıkla örtmeye çalışır.

Şaşırtıcı kadar çok sayıdaki insan, yalnızca insan olduklarından dolayı acı çekerler.

Sevmek ve sevilmenin önündeki tek büyük engel yaralanabilir olmayı istememektir.

Öğrenebileceğimiz en büyük şey nasıl seveceğimiz ve karşılığında nasıl sevileceğimizdir.

İnsanların yaşam sorunlarını çözmemelerinin nedeni yeterince akıllı olmamaları değil, yanlış veriyle çalışıyor olmalarıdır.

Hemen ağlayan insanlar genellikle kızgınlıklarını örterler. Hemen kızan insanlar genellikle gözyaşlarını örterler.

Eğer danışman ile birlikte olmak arkadaşlarla konuşmaktan farklı görünmüyorsa danışan arkadaşlarıyla konuşmaya geri döner.

Danışanlar danışan olmakta Danışmanların danışman olmalarından daha iyidirler.

Öğrenebileceğimiz en büyük şey nasıl seveceğimiz ve karşılığında nasıl sevileceğimizdir.

Dil değişirse, konu değişir ve o kişinin o durum hakkındaki düşünceleri değişir, bu olduğunda da sorunu çözme fırsatı oluşur.

Olumlu düşünmenin gücü yalnızca zaten mutlu olanların işine yarar.

Umutsuzluğun en büyük yapı taşlarından biri, gerçek geçmiş deneyimlere dayalı başarısızlık duygusudur.

Hataları hata değildi. Gizli niyeti için mükemmel davranışlardı.

Bir gerçeğe verdiğimiz anlamı değiştirmek önemlidir.

Pek çok kere danışan komik bir şey olmadığı halde güler ve uygun olmayan kahkaha genellikle ya kızgınlığın ya da gözyaşının yerine konulduğunun bir göstergesidir.

Kafa daima işler, daima düşünür. Uyuduğumuzda bile düşünürüz.

Hemen ağlayan insanlar genellikle kızgınlıklarını örterler. Hemen kızan insanlar genellikle gözyaşlarını örterler.

Sevmek ve sevilmenin önündeki tek büyük engel yaralanabilir olmayı istememektir.

Herkesin kurban edilmekten kaçınmaya yetecek kadar gücü vardır. İntikam almak bunun kanıtıdır. Marifet, bu gücü daha iyi bir kullanıma koymaktır.

İstisnasız, tanıdığım tüm mutlu insanlar kendilerini kendi dışlarındaki insanlara ve ideallere adamış insanlardır.

Danışanlar danışan olmakta danışmanların danışman olmalarından daha iyidirler.

Üç tür depresyon vardır. Birinci depresyon türü bastırılmış kızgınlığın kişinin kendisine karşı döndürülmesidir. Diğer bir depresyon türü depresyonda olduğunu söyleyen ve büyük bir kayıp ya da acı nedeniyle çok hüzünlü olan pek çok kişide oluşur.Üçüncü tür ise depresyonda olduğunu söyleyen ama aslında büyük bir çaresizlik ve umutsuzluk içindeki kişilerde olur.

Sessiz kişi parti gülü, zorba olan büyük arabulucu, şuh kadın beyin kişi olmayı umar.

Kişi seçim yapar. Ve istediği ya da niyetlendiği şeyin ışığında seçim yapar. İnsanlar her zaman yapmak istediklerini yaparlar.

“ alışkanlıklar alışkanlık olmuşlardır, çünkü bazı şeyleri çok iyi başarırlar.”

“ Şaşırtıcı kadar çok sayıdaki insan, yalnızca insan olduklarından dolayı acı çekerler.”

“ yalnızca burada ve şimdi ile ilgilenen danışmanın en az, asıl olarak geçmişle ilgilenen danışman kadar danışana kötülük ettiğini düşünüyorum”

Danışan daha dürüst bir şekilde gerçek dünya ile yaşamaya başlamadan yaşamı daha etkin bir şekilde ele alamaz.

Danışanlar danışman olmakta danışmanların danışman olmalarından daha iyidirler.
Danışanlar kaç yaşındalarsa o kadar yıldır kim ve ne olduklarının uygulaması içindedirler. Danışmanların terapinin önemli maddesi olan değişim ögesini sunma çabalarına karşı kendilerini savunmada da ustadırlar.

Yakın olmak yaralanabilir olmaktır.

İnsanların yaşam sorunlarını çözememelerinin nedeni yeterince akıllı olmamaları değil, yanlış veriyle çalışıyor olmalarıdır.

Davranış daima bir şeyi başarmaya yöneliktir.

İç konuşmayı durduramazsınız ama değiştirmelisiniz.

Öğrenebileceğimiz en büyük şey, nasıl seveceğimiz ve karşılığında nasıl sevileceğimizdir.

Bu kadar çok insanın yaşamını işlevsiz ve acıyla dolu geçirmesinde şaşılacak bir şey var mı ?

Tüm ilişki sorunları ya güçle ya da yakınlıkla ilintilidir.

İnsanların yaşam sorunlarını çözmemelerinin nedeni yeterince akıllı olmamaları değil, yanlış veriyle çalışıyor olmalarıdır.

İçtenlik ile doğruluk aynı şey değildir.

İnsanların; yaşam sorunlarını çözememelerinin nedeni, yeterince akıllı olmamalar değil, yanlış veriyle çalışıyor olmalarıdır.

Bir şarkı sözü yazarının çok güzel dile getirdiği gibi, öğrenebileceğimiz en büyük şey nasıl seveceğimiz ve karşılığında nasıl sevileceğimizdir.

İnsanların yaşam sorunlarını çözmemelerinin nedeni yeterince akıllı olmamaları değil, yanlış veriyle çalışıyor olmalarıdır.

Dünyaya paspaslık yapmış biri, terapi sayesinde herhalde karizmatik bir önder haline dönüşmeyecektir. Ama danışan nasıl hayır deneceğini bilen hoş bir kimse olabilir

Danışanların çoğu için danışmanlığın en zor kısmı, bir danışmana gereksinim duyduklarını kabul etmeleridir. Birçoğu için bu, yaşamlarındaki hatayı çözecek kadar zeki olmadıklarını itiraf etmek demektir.

Öğrenebileceğimiz en büyük şey nasıl seveceğimiz ve karşılığında nasıl sevileceğimizdir.

İyi bir yaşam süren iyi insan sorumlulukla nitelenmiş bir yaşam yaşıyordur.

Eğer insanların sizden hoşlanmasını sağlamak yaşam biçiminizin önemli bir yanıysa,çok yüksek bir olasılıkla iyi bir danışman olmak sizin harcınız değildir.Danışmanlığın büyük bir kısmını oluşturan kızgınlık,korku ve hüzündür, güneş ışığı ve güller değil.

Danışmanlığa başvurmadan önce genellikle danışan bir sorunla mücadele ediyordur. Danışmanlığa baş vurmadan önce danışan büyük olasılıkla sorunu ailesi ve arkadaşlarıyla beraber çözmeye çalışmıştır. Bu nedenle, danışmanlık genellikle başarısızlık duygusuyla başlar. Daha sonra , eğer danışman işini doğru yaparsa , danışmanlığın odağı danışanın bilinçdışı niyet ve inançlarına çevrilir, böylece giderek açığa çıkar ki evet , aslında güçlüklerin nedeni danışanın kendisidir.

Eğer herhangi bir anda kendimi tamamen anlayabilirsem,tüm ömrümü anlama şansına erişebilirim

Şaşırtıcı kadar çok sayıdaki insan, yalnızca insan olduklarından dolayı acı çekerler.