İçeriğe geç

Da Vinci Şifresi Kitap Alıntıları – Dan Brown

Dan Brown kitaplarından Da Vinci Şifresi kitap alıntıları sizlerle…

Da Vinci Şifresi Kitap Alıntıları

&“&”


Bu ro­man­da bah­si ge­çen tüm sa­nat eser­le­ri, mi­ma­ri ya­pı­lar, bel­ge­ler ve giz­li ayin­ler ger­çek­tir.
&‘Anlamadığımız şeylerden korkarız &‘
Hatıralar ruhunu ele geçirmeye çalışıyorlardı."
Kendi gururumdan çok daha büyük bir efendiye hizmet ediyorum. Gerçeğe.
Özgürlük pahalıdır.
İmtiyazlı kişiler daima kanunun üstünde olduklarını düşünürlerdi."
Varlıq kitabında deyilir
ki, Həvva Adəmin qabırğasından yaradılıb. Qadın kişinin şaxəsi, çıxıntısı oldu. Və
günahlı yaradılış, məxluq hesab edildi. Məhz Varlıq kitabından ilahənin
aşağılanması, devrilməsi başlandı.
Bağışlamak Tanrı’nın en büyük hediyesidir.
Kendi gururumdan çok daha büyük bir efendiye hizmet ediyorum : Gerçeğe..
Ölüm korkusu güçlü bir motivasyon aracıdır."
Işık, gök gürültüsünden çok sonra gelir.
İnsanlar ulaşmak istediklerini elde etmekten daha çok, korktuklarının başlarına gelmemesi için daha büyük tehlikeleri göze alırlar.
Bir sorunun doğru cevabı yoksa, tek bir dürüst yanıt vardır.
Evet ile hayır arasındaki gri bölge.
Sessizlik.
Anlamadığımız şeylerden korkarız."
Hayat sırlarla doludur, hepsini birden öğrenemezsin."
Eski çağ insanları, yaşadıkları dünyayı iki yarı halinde düşünürdü,erkek ve dişi. Erkek ile dişi dengelendiğinde dünyaya ahenk gelirdi.
Kendi gururumdan çok daha büyük bir efendiye hizmet ediyorum: gerçeğe.
Huzursuz bir ruhum var benim. Bu dünyada yersiz yurtsuz kalmaktan belki.
《Yanlışlarla və yalançı möcüzələrlə spekulyasiya edən çox adam bu axmaq cəmiyyəti aldadır》
Eski çağ insanları, yaşadıkları dünyayı iki yarı halinde düşünürdü,erkek ve dişi. Erkek ile dişi dengelendiğinde dünyaya ahenk gelirdi.
Özgürlük pahalıdır."
Inancının ölçüsü, katlanabildiğin acılardır.
Tarih daima kazananlar tarafından yazılır. İki kültür çarpıştığında, kaybeden silinir ve tarih kitaplarını kazanan taraf yazar…
“Nefretinden arın. Sana kötülük yapanları bağışla.”
Yanlış anlaşılmalar güvensizliğe sebep olur.
İnsana ne yapması gerektiği yüksek makamlarca söylenmelidir, çünkü insan kendisi için neyin iyi olduğunu düşünme yeteneğine sahip değildir."
İnsanlar ulaşmak istediklerini elde etmekten çok, korktuklarının başlarına gelmemesi için daha büyük tehlikeleri göze alırlar.
Hayat sırlarla doludur. Hepsini birden öğrenemezsin.
İnancının ölçüsü, katlanabildigin acılardır.
Havva’nın bilgiyi açığa çıkaran elmadan aldığı ısırık, kadınların sonsuza kadar ödemekle yükümlü oldukları bir kefaret gibiydi.
Dünyadaki kaosun altında bir düzen vardır.
İnsanlar ulaşmak istediklerini elde etmekten daha çok, korktuklarının başlarına gelmemesi için daha büyük tehlikeleri göze alırlar.
Bir sorunun doğru cevabı yoksa, tek bir dürüst yanıt vardır.
Evet ile hayır arasındaki gri bölge.
Sessizlik.
Piskopos Aringarosa’nın bedeni pek çok acı çekmişti ama göğüs kafesindeki merminin yakıcı sıcaklığı ona tamamen yabancıydı. Derin ve ağır. Bu, bedenine değil… ruhuna aldığı bir yaraydı.
Bağışlamak Tanrı’nın en büyük hediyesidir.
İnancının ölçüsü, katlanabildiğin acılardır.
Hayat sırlarla doludur, hepsini birden öğrenemezsin
Anlamadığımız şeylerden korkarız."
İnsanlar ulaşmak istediklerini elde etmekten çok, korktuklarının başlarına gelmemesi için büyük tehlikeleri göze alırlar.
Kara cehalet bizi yanlış yola götürür.
Ey! Biçare ölümlüler, gözlerinizi açın!
Tarih, yapısı itibariyle daima tek taraflı bir tutanaktır.
İsa ilk feministti.
Kara cehalet bizi yanlış yola götürür. Ey! Biçare ölümlüler, gözlerinizi açın!
Eski gül türlerinden olan rosa rugosanın, aynı Venüs yıldızı gibi beş yaprağa ve beşgen bir simetriye sahip olması güle, kadınlıkla güçlü ikonografik bağlar sağlıyordu.
“Sub Rosa” dedi Langdon. “Romalılar, toplantılarının gizli olduğunu belirtmek için gül asarlardı. Böylece toplantıya katılanlar gülün altında konuşulanların sır olarak kalması gerektiğini bilirlerdi.”
İmtiyazlı kişiler daima kanunun üstünde olduklarını düşünürler.
Kimse insan vücudunun ilahi yapısını Da Vinci kadar iyi anlayamadı. Da Vinci insan kemik yapısının tam oranlarını ölçmek için cesetleri mezardan çıkarırdı. İnsan vücudunun, oranları her zaman PHI sayısına eşit olan yapı taşlarından meydana geldiğini ilk o bulmuştur.
Yani tarih daima kazananlar tarafından yazılır..!
İnancının ölçüsü, katlanabildiğin acılardır..?
Bir sorunun doğru cevabı yoksa, tek bir dürüst yanıt vardır.Evet ile hayır arasındaki gri bölge.Sessizlik.."
Kadın ile sol taraf ilişkisi bile kilisenin karalamalarından nasibini almıştı. Fransa ve İtalya’da “sol” -gauche ve sinistra- kelimelerinin ima ettiği anlamlar olumsuzdu, fakat sağ taraf için kullanılan kelimeye dürüstlük, ustalık, doğruluk gibi anlamlar yüklenmişti. Günümüze kadar radikal düşüncelere sol kanat, mantıksız düşüncelere sol beyin ve şeytani olan her şeye netameli sinister denildi.
Tanrıçaların güneri sona ermişti. Saat durmuştu. Toprak Ana, erkeklerin dünyası haline gelmişti ve devir, yıkım ile savaş tanrılarının devriydi.
Hiç kadın Ortodoks haham, Katolik papaz, Müslüman imam yoktu. Bir zamanların kutsal Hieros Gamos’u -erkek ile kadın arasındaki doğal cinsel birlik, bu sayede her biri ruhen bütünleniyordu- utanç verici bir davranış şekline sokulmuştu.
Körler, görmek istediklerini görürler.
Doğrusunu söylemek gerekirse kilise, taşra köylerinde yaşayanlardan öylesine korkardı ki, masum bir köylü “villager” kelimesi bile -villain- kötü ruhlu adam anlamında kullanılmaya başlanmıştı.
Simgebilim uzmanları genellikle Fransa’nın -maçoluk, zamparalık, Napolyon ve Cüce Pepin gibi tehlikeli, kısa boylu liderlerle tanınan bir ülkenin- üç yüz metrelik bir penisten daha uygun bir ulusal amblem seçemeyeceğini söylerlerdi.
Eski çağ insanları, yaşadıkları dünyayı iki yarı halinde düşünürdü, erkek ve dişi… Erkek ile dişi dengelendiğinde dünyaya ahenk gelirdi.
O kadar geçki hayatım, artık erken sayılır.
Anlamadığımız şeylerden korkarız.
Yer üzündə bütün inamlar saxtalıq üstündə qurulub. Din bizim sübut edə bilməyəcəyimiz, amma həqiqət kimi hesab etdiyimiz anlayış deyilmi?… Bütün dinlərdə Allah metaforlarla, alleqoriya və şişirtmələrlə təsvir olunub. Qədim misirlilərdən tutmuş müasir xristian məktəblərinə qədər. Metafora elə bir şeydir ki, şüurumuzun rədd etdiyi şeyi qəbul etməyə kömək edir. Biz metaforanı hərfi olaraq qəbul etməyə başlayanda problemlər yaranır".
İnancının ölçüsü,katlanabildiğin acılardır.
Kino – korporativ incəsənətdir".
Qraal piyaləsi axtarışı əslində, Mariya Maqdalinanın qəbri önündə diz çökməyə can atmaqdır. İtirilmiş müqəddəs qadın başlanğıcını ziyarət etməkdir".
Napoleon bir dəfə deyib: Tarix də təmsil kimi 1 şeydir, inanaqmı?!"
– Amma bu sənədlərin nə faydası? – Sofi ucadan dedi. – Axı heç bir sübut yoxdur, tarixçilər onların mötəbərliyini güman ki, sübut edə bilməzlər.
Tiblinq gülümsündü:
– İncilin mötəbərliyini sübut edə bilmədikləri qədər.
İlkin ilahə kultlarında 5 ləçək qadın həyatının 5 dövrünün rəmzi idi: doğuluş, menstruasiya analıq, menopauza və nəhayət, ölüm
– Roza, – Lenqdon dedi, – latın dilindəki Eros" sözünün anaqramıdır. Eros isə – qədim Yunanıstanda cismi məhəbbət Allahı olub.
Günahların bağışlanması qurban tələb edir"
Constanine çok iyi bir iş adamıydı.Hıristiyalığın yükselişe geçeceğini görebiliyorudu, bu yüzden kazanacak ata oynadı."
İnsan sadəcə Təbiətin qanunları ilə yaşayır, ona görə də incəsənət – Allahın yaratdığı gözəlliyin insan tərəfindən imitasiya edilməsi cəhdidir.
Sənin inamının ölçüsü – dözə biləcəyin ağrının miqdarı qədərdir.
Hangi cehennemdeyim?
…..
İnsanlar ulaşmak istediklerini elde etmekten çok, korktuklarının başlarına gelmemesi için daha büyük tehlikeleri göze alırlar.
Hiç kimse bir fikre, fikrin esaslarını aşılayanlardan daha fazla inanmaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir