Adem Güneş kitaplarından Çocuk Terbiyesinde Doğru Bilinen Yanlışlar kitap alıntıları sizlerle…
Çocuk Terbiyesinde Doğru Bilinen Yanlışlar Kitap Alıntıları
Eğer anne çocuğu ile sağlıklı bir uyum sürecinden geçememişse o anne, „baba gibi anne“, ya da „teyze gibi anne“ olmuştur. Çocuklarına tahammül gösteremeyen, onları disiplin altında tutarak kendini rahatlamaya çalışan, stres ve bunalım içinde bir annedir artık o anne. İşte o yüzden çocuk ile anne arasındaki sağlıklı uyum sürecinin en önemli halkalarından biri „doğum“dur.
Çocuklara zihinsel, fiziksel ve duygusal gelişimini destekleyecek oyuncaklar alınmalı.
Çocuğun fantezi dünyasında annelik ve babalık hükümsüzdür… Orada hüküm ve kurallar çocuğa aittir. Çocukla oynamayı kabul ettiyseniz kuralları siz koymamalısınız. Çocuğun kurallarına uymalısınız.
Çocuklar için oyun, oyun değildir. Oyun, çocuğun dünyasında büyülü bir masal ülkesidir. Orada sizin tanımadığınız; ama çocuğunuzun arkadaşı olan birçok şarkıları vardır. Oyun, çocuk için bazen sığınılacak bir liman bazen öğrendiklerini uygulayacağı bir deneme yanılma tahtası bazen de kendisini en rahat hissettiği gizemli dünyasıdır.
Burada bir hususun daha altını çözmekte fayda var ki o da kız çocuklarının ileride zorlanmadan başörtüsü kullanması ile ilgilidir. Bunu gerçekleştirebilmesi için çocuğun daha çocukluk yıllarında, başında bir aksesuar olarak bir şeylerin bulunduğunu hissetmesi gerekir. Örneğin çocukluk döneminden itibaren kız çocuklarının başlarında tıpkı izcilerin fuları gibi devamlı süs olarak bir örtü taşımaları, ilerleyen yıllarda başörtüsüne geçiş sürecini kırılmadan ve zorlanmadan kolaylaştıracaktır.
Bir insanın yaşamı boyunca duyduğu en çok kelimenin kendi ismi olduğu düşünülürse taşıdığı ismin ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşılır. Zira bir kelime ne kadar çok tekrar edilirse o kelimenin taşıdığı ruh o kişiye daha kuvvetli tesir eder.
Yalan öğrenilen bir davranıştır. Hangi durumlarda işe yaradığı ve hangi durumlarda nasıl utanmadan yalan söyleneceğini çocuk, anne babasından öğrenir.
İnternete emanet ettiğiniz çocuklarınızın, çok sakin ve masum olmasına aldanmayın. Kendi odasına bir kuzu sessizliğinde giren çocuklarınızın, ‘hepinizi öldüreceğim’ türevi oyunlarla birer şiddet makinesine dönüşme ihtimali var !
Oyuncak, modaya değil, çocuğa uygun olmalıdır.
Ne yazık ki günümüz eğitim sistemi, her şeyden bir şey öğretmeye yönelik olduğu için bir şeyden her şeyi bilmeye yönelik kabiliyet taşıyan çocuklar arada kaybolup gitmekteler.
Aile ortamı bir jimnastik salonudur
Farkında olunsun ya da olunmasın, her insanda potansiyel bir öfke duygusu olması, sosyal hayatın düzen içinde gitmesi için en önemli unsurlardan biridir ve insana musallat olabilecek birçok fenalığı yok etmeye yarayan koruyucu bir kalkandır.
Çocukların şiddet içerikli oyunları her ne kadar gerçek olmasa ve bilgisayarda bulunsa da çocuğun içinde yaşadığı öldürme hissi gerçektir.
Çocuğun dünyasından oyuncak silahın çıkabilmesi için o silaha ruh veren kahramanın da onun dünyasından çıkması gerektiğini unutmamak gerekir
Hâlbuki akıllı, uslu diye tarif ettiğimiz çocukların normal çocuk olmama ihtimali oldukça yüksektir.
Kozadan çıkmaya çalışan kelebeğin çırpınışlarına acıyan anne kelebek, yavru kelebeğinin bütün hayatının kararmasına sebep olabilir. Böyle bir kelebek, artık kendi hayatını devam ettirebilmesi için başkalarına bağımlı hale gelecektir.
İnsan sevgiye muhtaçtır, daha da ötesinde sevmeye de muhtaçtır
Bir yandan sevilmeye olan aşırı ihtiyaç, diğer yandan kendini seven kişilerden bir süre sonra bıkma ve uzaklaşma isteği; anne sevgisinin yokluğunun en önemli dışavurum hâlidir.
İnternete emanet ettiğiniz çocuklarınızın, çok sakin ve masum olmasına aldanmayın. Kendi odasına bir kuzu Sessizliğinde giren çocuklarınızın, ‘hepinizi öldüreceğim’ türevi oyunlarla birer ‘şiddet makinesi’ne dönüşme ihtimali var!
On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera
Halbuki anne babalar, çocuklarının başarısızlığına dikkat çektiğine özen gösterdiği kadar (hatta daha da fazla) çocuklarının başarılı oldukları sahalara da eğilmeli, onların meyillerini takip etmeli, o konularda yollarını açmalı, destek vermeliler…
Halbuki çocuk terbiyesinin birinci ve en önemli maddesi, çocuğu tanımaktır.
İşte aile içinde otoriteyi temsil eden baba, asla asık suratlı, öfkeli, sinirli hali ile “bu evin otoritesi benim!“ dememeli. Evde terör havası estirmemeli. Zaten böyle bir babanın üstlendiği rol, otorite değil;“ zayıf kişiliğin dışa yansıyan yönü“ dur.
Kişi, sevgiye ve ilgiye aşırı ihtiyaç duymasına rağmen kendisinden sevgi bekleyenlere yeterince sevgi veremez.
Anne sevgisinin önemi bu kadarla da kalmıyor. Çocukluk yıllarında annesinden yeterince ilgi ve sevgi görememiş gençler, yetişkinlik yıllarında “sevme engelli“ olma riski ile karşı karşıya bulunuyorlar.
Her ne kadar çocuklar kreşte arkadaşlarıyla oynuyor olsa da evlerinde oynayacak kardeşleri yoksa yine “asosyal“ olma riski taşımaktadırlar.
Genetik karakterin oluşumunda her ne kadar, anne ve baba söz sahibi olmasa da psikolojik karakterin oluşumunda, özellikle anne doğrudan teysir sahibidir.
Bazen ne kadar iyi top sürersen sür, topu sadece kendinde tutmaktan zarar gelir.
Çocuklar, anne babalarının sadece davranışlarını değil, vicdanlarını da kopya ederler.
Hiçbir anne, bebeğini kucağında sallarken aldığı huzuru başka bir yerde bulamaz.
Her birimiz sevilmeye muhtaç; ama (maalesef) her birimiz sevgi isteyene kaşları çatık
Baba ilgisinden ve sevgisinden mahrum büyüyen cocuklar, genelde istikamet tutturmakta zorluk çeker
Çünkü Allah, babaları çocuklarına huzur hissi verecek kabiliyette yaratmıştır .
Sıkıntilı günler bir rahmet sürecidir ve her anne çocugunun sıkıntılı anını paylaşmak ister.
Çocuga konulacak isimlerin daha önce yaşamış ve güzel örnekler sergilemiş insanların isimleri arasından seçilmesi daha uygundur.
Söz bir büyü tesirindedir.hitap edilen kişiye bir ok gibi saplanır ve onun ruhunda birtakım dalgalanmalara neden olur.
Yedi yaşına kadar olan çocuklar da
Allah nerede? sorusuna verilecek cevap
Ağaçları yaratan Allah. Kuşları yaratan Allah .çicekleri yaratan Allah .bizi yaratan Allah .
Onun yarattigi herseyi etrafimizda göruyoruz ama Allah nerede ben bilemiyorum .ama hissediyorum her an bizimle
Verilecek cevap bir sonraki zihinsel yasta verilecek cevaba hazırlık niteliginde olmalıdir .
Allah nerede? sorusuna verilecek cevap
Ağaçları yaratan Allah. Kuşları yaratan Allah .çicekleri yaratan Allah .bizi yaratan Allah .
Onun yarattigi herseyi etrafimizda göruyoruz ama Allah nerede ben bilemiyorum .ama hissediyorum her an bizimle
Verilecek cevap bir sonraki zihinsel yasta verilecek cevaba hazırlık niteliginde olmalıdir .
Allah nerede?
Sorusuna verilen yanlış cevaplar,
Çocugun bilinçaltına yerleştirilmiş saatli bir bomba gibi tik tak ederek patlayacagı anı bekler.
Sorusuna verilen yanlış cevaplar,
Çocugun bilinçaltına yerleştirilmiş saatli bir bomba gibi tik tak ederek patlayacagı anı bekler.
Çocuk ile anne-baba arasında yürütülen ilişki,eşitlik temeline göre degil,,adalet anlayışına göre şekillenmelidir.
Anne babaya göre eşitlik ;ama çocuklara göre adaletsizlik insanın doguştan var olan kıskançlık duygularının alev almasını saglar.
Kiskançlıgı karakter haline getiren ana nedenlerden biri,anne babaların çocuklarına eşit davranma heyecanıdır.
Kıskançlık insanın yaradılışında hazır bulunan bir mayadır ki insan kendi elinde olan degerlere sahip çıkabilsin.
Bariz tahrik edici özellik taşıyan renkten kıyafetlerle dolaşan kız çocugunun dengesiz insanların hedefi halina gelebilegı unutulmamalı.
Mahremiyet egitiminin içerigi akli degil duygusal tesir yöntemiyle olmalıdır.
Bahaneler, insan vicdanındaki sesi kesen birer akıl cambazlıgıdır. Amadan sonra söylenilen şeyler,vicdan sızısını azaltan birer bahanedir
Çocuklar, anne babalarinin sadece davranışlarını degil ,vicdanlarını da kopyalarlar
Anne babalar çocuk terbiyesinde hedef olarak otonomiyi ve bagimsizliğı degil,vicdan kültürünü ve bağlılıgı seçmelidirler.
Sağlıklı ruha sahip çocuk sadece sosyal çevresiyle degil,bitki ve hayvanlar ile de uyum içinde bulunan ćocuk demektir.
Insanin tek başına ayakta durmaya çalışmasi onun ruhen yıpranmasindan başka bir sey degildir.
Sağlıklı insan kendi ayakları üzerinde durabilen degil, başkalari ile yardimlaşarak ayakta durmaya çalışan insandır.
Gencler cok defa internette tanıştigı kişilerin kendisi kadar masum oldugunu zannederek çok cabuk tuzaga düşmekteler.
Oyun,çocuk için bazen sıgınılacak bir liman bazen ögrendiklerini uygulayacagı bir deneme yanılma tahtasıdır.
Çocuk ne kadar dokunma yasaklı bir evde büyürse o oranda kendinden ve yapacagı işten tereddüt duyabilir.
Bilgiyle hayatı tanıyan cocuklar ,hayati tadarak tanıyan cocuklara nazaran daha bilgisiz ve daha istikametsiz olabilmektedir.
Terbiyedeki asıl maksat, çocugun kendi ruhu ile özgürce;ama belirli kurallar dahilinde kendini sergilemesine yardımcı olmaktır.
Akıllı uslu zannettigimiz cocuların;yanlış terbiye edilmiş olma ihtimali çok yüksektir.
Asıl önemli olan çocugun başarılı oldugu alanlarda destek görmesidir.
Çocuk terbiyesinin birincil ve en önemli maddesi çocugu tanımaktır.
Her bir çocuk bir digerinden farklıdır.hepsi ayrı karaktere sahiptir.bu,kardeş bile olsa
Çocuk terbiyesinde referans noktası olarak normlar(evrensel kabul görmüş degerler,örf-adet,kültür ,din) alınır.
Baba cocugunun yaninda bulundugu dakikalarda hiçbir sey yapmasa da çocuk o esnada güven ve huzur soluklanır.
Sağlıklı aile yapısında,anne şefkat ve sevgiyi baba da aile ıçinde otoriyeyi temsil eder.
Çocukluk döneminde anne babasına bağımlı olan çocuk,yetişkinlik döneminde de farklı kisilere yapışma ihtiyacı içindedir.
Insana verilecek en büyük ceza, onu sevgisiz bir ortamda yaşamaya zorlamaktır.
Duyguları vaktinde tatmin edilmemiş bir cocuk,ömür boyunca bunun ruhunda bıraktıgı izle yaşamak zorunda kalacak.
Hıçbir anne, bebegini kucagında sallarken aldığı huzuru başka bir yerde bulamaz
Çocukluk yıllarinda anne babalarından doyasıya sevgi alamayan kişilerin karşılarına asla o sevgi ihtiyacını karşılayabilrcek birileri çıkmayacaktır.
Her birimiz sevilmeye muhtaç ;ama (maalesef) her birimiz,sevgi isteyene kaşları çatık
Bebegin dünyaya geldigi ilk dakikalarda,anne ile bebek arasindaki ilk iletişim hayatî önem taşır.
Çocuk anne karnındayken de bir psikolojiye sahiptir.Annenin psikolojisi nasılsa cocukta o psikolojiyi yaşar.
Psikolojik karakter oluşumunda;òzellikle anne dogrudan tesir sahibidir.
Gerek psikolojik karakter gerekse genetik karakter,anne karnında şekillenmeye başlar.
Ihmale uğrayan çocukları (Allah göstermesin) kurtlar kapar sokaklarda, haberiniz olsun.
Özellikle çocukları dört yaşını doldurmamış bir annenin çocuğundan ayrı kalmasini tavsiye etmiyoruz. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki çocukların ilk dört yılda anneye olan muhtacliklari kesintiye uğrarsa ileriki yıllarda güven sorunu oluşmaktadır.Annesinden kopuk olarak büyümüş çocuklar hayata güven duymakta zorlanmakta, etrafına yeterince güven duymamaktadir.
Zaten çalışan anneler çocuklarını kreşe bırakıp işe giderken çocuklarının kendilerine olan bu muhtaçlıklarini en derin hislerle hissetmektedirler.Zannetmiyorum ki hicbir anne çocuğunu kreşe bırakıp işe giderken huzur içinde olsun.Olamaz ; çünkü böylesi bir ayrılık anne olma fıtratına aykırıdır. Fıtrata aykırı olan bu ayrılık ileriki yıllarda annenin başını ağritmaya adaydır.
Zaten çalışan anneler çocuklarını kreşe bırakıp işe giderken çocuklarının kendilerine olan bu muhtaçlıklarini en derin hislerle hissetmektedirler.Zannetmiyorum ki hicbir anne çocuğunu kreşe bırakıp işe giderken huzur içinde olsun.Olamaz ; çünkü böylesi bir ayrılık anne olma fıtratına aykırıdır. Fıtrata aykırı olan bu ayrılık ileriki yıllarda annenin başını ağritmaya adaydır.
En güzel ahlaka doğru giden sürece verilen isim de çocuk eğitimi değil çocuk terbiyesidir.
Bahaneler, insan vicdanındaki sesi kesen birer akıl cambazlığıdır. Ama dan sonra söylenilen şeyler, vicdan sızısını azaltan birer bahane dir.