Roald Dahl kitaplarından Charlie’nin Büyük Cam Asansörü kitap alıntıları sizlerle…
Charlie’nin Büyük Cam Asansörü Kitap Alıntıları
Kapışılacak değerli bir şey görmesinler, neredeyse bütün insanlar kendilerini kaybediyorlar.
Sormazsan biliyorum, sorarsan bilmiyorum.
İnsan hiçbir lafı yarım bırakmamalı!
En akıllı insan bile saçmalar bazen.
Soru sormak kolaydır. Zor olan yanıtlardır.
En akıllı insan bile saçmalar bazen, arada bir saçmalamak iyidir. Dalga geçmek herkese iyi gelir.
İnsan öyle olursa ya böyle olursa diye kara kara düşünmeye başladı mı,hayatta hiçbir şey yapamaz
Kristof Kolomb, Ya gemilerim batarsa? Ya karşıma korsanlar çıkarsa? Ya bir daha geri dönmezsem? diye düşünseydi Amerika’yı keşfedebilir miydi?
Ben Amerika Birleşik Devletleri başkanıyım.
Ben de Fareli Köyün Kavalcısı.
Ben de Fareli Köyün Kavalcısı.
İnsan ya öyle olursa ya böyle olursa diye kara kara düşünmeye başladı mı, hayatta hiçbir şey yapamaz. Kristof Kolomb, ‘ ya gemilerim batarsa? Ya karşıma korsanlar çıkarsa? Ya bir daha geri dönemezsem?’ diye düşünseydi Amerika’yı keşfedebilir miydi?
Okudum aşırı güzeldi tavsiye ediyorum
İnsan ya öyle olursa ya böyle olursa diye kara kara düşünmeye başladımı,
hayatta hiçbir şey yapamaz.
hayatta hiçbir şey yapamaz.
En akıllı insan bile saçmalar bazen
En akıllı insan bile saçmalar bazen
En akıllı insan bile saçmalar bazen
“İnsan ya öyle olursa ya böyle olursa diye kara kara düşünmeye başladı mı, hayatta hiçbir şey yapamaz.”
“Üç ihtiyar, George Dede, George Nine ve Josephine Nine var güçleriyle yatağa geri dönmeye çabalıyorlardı; ama boşuna! Yatak havada sürüklenip duruyordu. İhtiyarlar da boşlukta oradan oraya sürükleniyorlar, yatağın tam üstüne geldiklerinde hemen uzanıp yatmaya çalışıyorlar; ama yeniden öbür yana savruluyorlar.” :)))
“Doğrusunu isteseniz, neden o kadar korkunç bir hızla inmemiz gerektiğini anlamış değilim.!”
Bay Wonka, “Yavrucuğum,” diye yanıtladı, “o kadar korkunç bir hızla inmezsek fabrikanın damından içeri dalamayız. Damı delmek o kadar kolay değil.” ????
Bay Wonka, “Yavrucuğum,” diye yanıtladı, “o kadar korkunç bir hızla inmezsek fabrikanın damından içeri dalamayız. Damı delmek o kadar kolay değil.” ????
İnsan ya öyle olursa ya böyle olursa diye kara kara düşünmeye başladı mı, hayatta hiçbir şey yapamaz.
Kapışılacak değerli bir şey görmesinler, neredeyse bütün insanlar kendilerini kaybediyorlar, diye geçirdi içinden. En çok da para için kavga ediyorlar.
En akıllı insan bile saçmalar bazen.
Kapışılacak değerli bir şey görmesinler, neredeyse bütün insanlar kendilerini kaybediyorlar, diye geçirdi içinden.En çok da para için kavga ediyorlar.
“Tam bu sırada, Mali Başdanışman, “Başardım!” diye bağırdı. “Bana bakın, bana bakın! Bütçeyi dengeledim.” Gerçekten de başarmıştı. Odanın ortasında zafer kazanmış gibi duruyor, 200 milyar dolarlık dev bütçeyi kel kafasının üstünde büyük bir ustalıkla dengede tutuyordu.”
“İnsan ya öyle olursa ya böyle olursa diye kara kara düşünmeye başladı mı, hayatta hiçbir şey yapamaz.”
İnsan ya öyle ya olursa ya böyle olursa diye kara kara düşünmeye başladı mı, hayatta hiçbir şey yapamaz.
Vay canına dedi Bay Bucket kaynanam eksi iki yaşında
Soru sormak kolaydır. Zor olan, yanıtlardır.
Bir ferdi olduğum insanlık, ah ne kadar az idi gerçekten; derinliklerine erişemediği yeraltı ile sonsuzluğa uzanan gökyüzü arasındaki dünyasında, ancak basabildiği toprakla ve varabildiği menzille sınırlıydı; ne kadar âciz, bilgisiz ve çaresizdi!
İnsan ya öyle olursa ya böyle olursa diye kara kara düşünmeye başladı mı,hayatta hiçbir şey yapamaz.
Soru sormak kolaydır, dedi Bay Wonka. Zor olan, yanıtlardır.
İnsan; ya öyle olursa, ya böyle olursa diye kara kara düşünmeye başladı mı, hayatta hiçbir şey yapamaz.
Soru sormak kolaydır. Zor olan yanıtlardır.
Benim acım birinin gülüşüne sebep olabilir. Ama benim gülüşüm asla birinin acısına sebep olmamalı
Charlie nin buyuk cam asansoru
Su katılmamış bir Artı o artık!
Senden de, benden de daha Artı!
Acaba dozunu fazla mı kaçırdık?
Kadıncağızı çok mu yaşlandırdık?
Senden de, benden de daha Artı!
Acaba dozunu fazla mı kaçırdık?
Kadıncağızı çok mu yaşlandırdık?
Cam şişedeki hapları hepsi görebiliyordu.Sapsarı haplar şişenin içinde kıpır kıpırdı.
İnsan ya öyle olursa ya böyle olursa diye kara kara düşünmeye başladı mı hiçbir şey yapamaz.
İnsan ya öyle olursa ya böyle olursa diye kara kara düşünmeye başladı mı, hayatta hiçbir şey yapamaz. Kristof Kolomb, Ya gemilerim batarsa? Ya karşıma korsanlar çıkarsa? Ya bir daha geri dönemezsem? diye düşünseydi Amerika’yı keşfedebilir miydi? Belki de hiç yola çıkmazdı. Aramızda uyuzlara yer yok, öyle değil mi Charlie?
Kapışacak değerli bir şey görmesinler, neredeyse bütün insanlar kendilerini kaybediyorlar, diye geçirdi içinden. En çok da para için kavga ediyorlar.
Soru sormak kolaydır, dedi Bay Wonka. Zor olan, yanıtlardır
Sormazsan biliyorum, sorarsan bilmiyorum, dedi Bay Wonka.
İnsan hiçbir lafı yarım bırakmamalı!
Bu kadar abuk sabuk konuşan birini hayatımda görmedim, dedi Georgina Nine. Sen diyorsun bayram haftası, o anlıyor mangal tahtası!
Vay Wonka, En akıllı insan bile saçmalar bazen, dedi.
Zırvalayıp duracağına, diye lafı yapıştırdı Josephine Nine, bu kaçık Asansör nereye gidiyor, sen onu söyle!
Bay Wonka, bu sefer de, Arada bir saçmalamak iyidir. Dalga geçmek herkese iyi gelir, diye karşılık verdi.
Bay Honka, Sevgili hanımefendi, diye karşılık verdi, aramızda daha yenisiniz. Henüz bir şey görmediniz, yakında hiçbir şeye şaşırmayacaksınız.
Bay Honka, Sevgili hanımefendi, diye karşılık verdi, aramızda daha yenisiniz. Henüz bir şey görmediniz, yakında hiçbir şeye şaşırmayacaksınız.
İşin başında ben varsam terslik merslik çıkmaz,
Charlie,Peki, o korkunç yaratıklar da neyin nesiydi? diye sordu.
Bay Wonka,derin bir nefes aldı,diliyle dudaklarını ıslattıktan sonra, ZALİM CONGOLOZLAR! diye bağırdı. Bunlar onlar işte!
Bay Wonka,derin bir nefes aldı,diliyle dudaklarını ıslattıktan sonra, ZALİM CONGOLOZLAR! diye bağırdı. Bunlar onlar işte!
Bay Wonka,soluk soluğa,Aman tanrım! dedi. Az kalsın ocağımızı söndürüyorlardı!Umarım,bir daha öyle birşey görmem! Asansör’ün içinde yüzüyormuş gibi ilerledi,beyaz düğmeye basıp roketleri ateşledi.Asansör öyle müthiş bir hızla fırladı ki Uzay Oteli bir anda geride kaldı,çok geçmedende gözden kayboldu.
‘How splendid!’ said Mr Bucket to his wife. ‘You’ll be the first person in the world to change her father’s nappies!’
‘Anyone can ask questions,’ said Mr Wonka. ‘It’s the answers that count.
Who are you anyway?’
‘This is the President of the United States,’ said the voice.
‘And this is the Wizard of Oz,’ said Shanks. ‘Who are you kidding?’
‘This is the President of the United States,’ said the voice.
‘And this is the Wizard of Oz,’ said Shanks. ‘Who are you kidding?’
Soru sormak kolaydır. Zor olan, yanıtlardır.
En akıllı insan bile saçmalar bazen.
İnsan ya öyle olursa ya böyle olursa diye kara kara düşünmeye başladı mı, hayatta hiçbir şey yapamaz. Kristof Kolomb, ‘Ya gemilerim batarsa? Ya karşıma korsanlar çıkarsa? Ya bir daha geri dönemezsem?’ diye düşünseydi Amerika’yı keşfedebilir miydi? Belki de hiç yola çıkmazdı.
Komik bir şey mi var?
Ben size söylemedim mi, bu adam kaçığın teki!
Vaktimiz çok; ama yapacak işimiz yok! Hayır! Yanlış oldu! Tam tersi! Vaktimiz yok, yapacak işimiz çok!
Yalvarırım, her şeyi berbat etmeyin.
Bay Wonka omuz silkip arkasını döndü. Kavgadan nefret ederdi.Açgözlülükten , bencillikten hiç hoşlanmazdı.Kapışılacak değerli bir şey görmesinler ,neredeyse bütün insanlar kendilerini kaybediyorlar,diye geçirdi içinden .En çok da para için kavga ediyorlar.
İnsan ya öyle olursa ya böyle olursa diye kara kara düşünmeye başladı mı, hayatta hiçbir şey yapamaz.
Sen diyorsun bayram haftası o anlıyor mangal tahtası !
ZALİM CONGOLOZLAR!
” İnsan ya öyle olursa, ya böyle olursa diye kara kara düşünmeye başladı mı, hayatta hiçbir şey yapamaz ”
İnsan ya öyle olursa, ya böyle olursa diye kara kara düşünmeye başladı mı, hayatta hiçbir şey yapamaz.
İnsan; ya öyle olursa, ya böyle olursa diye kara kara düşünmeye başladı mı, hayatta hiçbir şey yapamaz.
Peki dedim, geç karşıma otur ,
Öğren politika nasıl bir oyundur.
Meydanlarda neler söylenir neler,
Verilen sözler nasıl silinip gider,
Halkın oyları nasıl cebe indirilir,
Bu işin alavere dalaveresi nedir?
Öğren politika nasıl bir oyundur.
Meydanlarda neler söylenir neler,
Verilen sözler nasıl silinip gider,
Halkın oyları nasıl cebe indirilir,
Bu işin alavere dalaveresi nedir?
Televizyonda her gün boy göstermeli,
Ekranlarda nutuk atmayı öğrenmeli,
Hiçbir zaman açık sözlü olmamalı,
Bir ayak üstünde kırk yalan atmalı.
Kafa büyük içi boş,
tut kulağından çifte koş!
tut kulağından çifte koş!
Ne olup bitmeden, Bay Wonka?
Ne olacak, Georgina Nine’nin çıkarma işlemi yapılmadan tabii ki! Tüm eksiler çıkartılır! Sen hiç aritmetik bilmez misin?
Ne olacak, Georgina Nine’nin çıkarma işlemi yapılmadan tabii ki! Tüm eksiler çıkartılır! Sen hiç aritmetik bilmez misin?
Bay Wonka omuz silkip arkasını döndü. Kavgadan nefret ederdi. Açgözlülükten, bencillikten hiç hoşlanmazdı. Bırakayım yesinler birbirini, diye düşündü ve ağır ağır çikolata çağlayanına doğru ilerledi. Kapışacak değerli bir şey görmesinler, neredeyse bütün insanlar kendilerini kaybediyorlar, diye geçirdi içinden. En çok da para için kavga ediyorlar.
Eğer bilmediğiniz hapları tutarsanız,
İşin tadını tuzunu hepten kaçırırsanız,
Kolay kolay kurtaramazsınız paçayı,
Hemencecik atlatamazsınız vartayı.
Gül Pembe de bu işten nasibini aldı,
Her gün saatlerce tuvalette esir kaldı.
İşin tadını tuzunu hepten kaçırırsanız,
Kolay kolay kurtaramazsınız paçayı,
Hemencecik atlatamazsınız vartayı.
Gül Pembe de bu işten nasibini aldı,
Her gün saatlerce tuvalette esir kaldı.
Oğlanlar görür görmez eriyip biterler,
Bu ne güzel kız diye peşine düşerler!
Ama dur! Taşıma su ile değirmen dönmez,
Güzellik senin tüm sorunlarını çözmez.
Bu ne güzel kız diye peşine düşerler!
Ama dur! Taşıma su ile değirmen dönmez,
Güzellik senin tüm sorunlarını çözmez.
Soru sormak kolaydır, dedi Bay Wonka. Zor olan, yanıtlardır.
Bay Wonka, En akıllı insan bile, saçmalar bazı kere, dedi.
Bu kadar abuk sabun konuşan birini hayatımda görmedim, dedi Georgina Nine. Sen diyorsun bayram haftası o anlıyor mangal tahtası!
Kaç astronot var?
Ne astronotu! dedi Shuckworth. Bunlar astronot falan olamazlar.
Nereden çıkartıyorsun?
Çünkü en az üçü gecelikli!
Yer Kontrol, Saçmalama, Shuckworth! diye payladı. Kendine gel, be adam! Bu ciddi bir durum!
Yemin ederim! diye bağırdı zavallı Shuckworth. Üçü gecelik giymiş! Üç ihtiyar, ikisi kadın, biri erkek! Çok iyi görüyorum! Yüzlerini bile görebiliyorum! Vay canına, bunlar iyice kocamış! Doksanında falan olmalılar!
Sen aklını kaçırmışsın, Shuckworth! diye bağırdı Yer Kontrol.
Ne astronotu! dedi Shuckworth. Bunlar astronot falan olamazlar.
Nereden çıkartıyorsun?
Çünkü en az üçü gecelikli!
Yer Kontrol, Saçmalama, Shuckworth! diye payladı. Kendine gel, be adam! Bu ciddi bir durum!
Yemin ederim! diye bağırdı zavallı Shuckworth. Üçü gecelik giymiş! Üç ihtiyar, ikisi kadın, biri erkek! Çok iyi görüyorum! Yüzlerini bile görebiliyorum! Vay canına, bunlar iyice kocamış! Doksanında falan olmalılar!
Sen aklını kaçırmışsın, Shuckworth! diye bağırdı Yer Kontrol.