Cennete Gidemezsek Yandık! Kitap Alıntıları – Fatih Yağcı

Bazı şeyler eskiden daha güzeldi..

Tek kaldığında Allah’a yakınlaşman için Allah’ın senden herkesi uzaklaştırdığını düşün."

Ne kadar büyüttük ve kavgalar ettik şu dünya için. Oysa az biraz kalıp gidecek. Öyle değil mi ?

Ey aşk… Ne kadar da yanlış anlaşılıp kirli hale gelen bir kelime oldun böyle…

Ölüm var uyanın.."

Onlar dünya hayatını seve, seve ahirete tercih ederler…"

Hayaller Ferrari…Hayatlar akbil Bakiyeniz yetersiz!"

Hayaller fesleğen aromalı limonda marine edilmiş levrek…Hayatlar salçalı ekmek… (Tercihen Bim’in beyaz peyniriyle…)

Ölüm var uyanın. Farkına varın…"

Ölüm sana her gün bir adım daha yaklaşırken, sen neyine güvenip Allah’tan uzaklaşıyorsun ?

Allah’ a itaat etmelisin …
Duygularına değil….

Ayette deniliyor ki : Biz herseyi bir ölçüye göre yarattık. "

Fazlasına gerek yok. Kafanı yastığa koyduğun zaman huzurlu bir şekilde uyuyabilecek kadar vicdanın rahat olsun yeter.

İslam dini dogmatik ( sorgulanamaz değil, realist bir dindir .

Müslüman, diger Müslümanlarının elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir.

Sahip olduklarına Rahman namına bakmazsan, elinde bıraktığı diken yarasıyla soluverip gider gül çiçeği. Gülün ayrılığına mı üzülürsün, elinde bıraktığı yaraya mı ? Azalan vaktine mi ? Yoksa elinde kalan kurumuş cenazesinin hatırasına mı ?

Ey aşk.. Ne kadar da yanlış anlaşılıp kirli hale gelen bir kelime oldun böyle…

Herşeye rağmen gözlerini kapamış uyuyor. Tıpkı dünyanın bu zulme gözlerini kapadığı gibi…

Insanlar uykudadır. Ölünce uyanırlar. " (Hz. Ali)

Bir ferdi olduğum insanlık, ah ne kadar az idi gerçekten; derinliklerine erişemediği yeraltı ile sonsuzluğa uzanan gökyüzü arasındaki dünyasında, ancak basabildiği toprakla ve varabildiği menzille sınırlıydı; ne kadar âciz, bilgisiz ve çaresizdi!

Bu dünya hayat-ı bir eğlence ve oyundan başka bir şey değildi. Ahiret yurduna gelince, işte asıl hayat odur. Bir bilselerdi." (Ankebût suresi, 64)

Onlar dünya hayatını seve seve ahirete tercih ederler…" (Ibrahim suresi,3)

Hepinizin canı cennete!

Allah (c.c.) yazarken a harfini küçük yazdığımız da rahatsız olup düzelten; ezan okunduğunda uzandığı yerden kalkan,rafların en tepesinde Allah’ın gönderdiği kitabı okumamak üzere saklayan saygılı" bizler, sevgimizde ne kadar samimiyiz acaba?

Uyan artık uyan! Burası sadece bir uğrak yeri veya otel.. Birkaç gün kalıp gideceğiz bu dünyadan.. Asıl vatanımız burası değil! Neden anlamak istemiyorsun veya unutmuş gibi yapıyorsun.. Ölüm ölmüyor, kabir kapısı kapanmıyor ve bu meşgul olduklarımızın çoğu orada bir anlam ifade etmiyor boş….

Burası Dünya Burda Herşey Yarım Kalır… !

“İnsanlar uykudadır. Ölünce uyanırlar.” (Hz. Ali)

Burası Dünya Burda Herşey Yarım Kalır… !

– Özgürlük elde edilmesi gereken bir sonuç değildi. Zulme, haksızlığa ve batıla karşı HAYIR" diyebilme gücünün arkasında yatan manaydı.

İnsanların, hakkında ne düşündüğüyle çok ilgilenirsen, Allah’ın senden ne istediğini unutursun.

Biz bilmemeyi ayıp zanneden bir milletiz… Bilmediğini bilmek bir erdemdir.

Ayağın taşa takıldığında &‘Allah kahretsin’ bile deme, dua et ki taşa takılan bir ayağın var."

Ey aşk… Ne kadar da yanlış anlaşılıp kirli hâle gelen bir kelime oldun böyle…

Burası Dünya Burda Herşey Yarım Kalır… !

İnsanların, hakkında ne düşündüğüyle çok ilgilenirsen, Allah’ın senden ne istediğini unutursun…

Ben tek başıma yapsam ne çıkar, kimse yapmadıktan sonra. Ben mi değiştireceğim düzeni?" diyen kardeşim! Unutma, sen bir dünyayı düzeltemezsin belki ama ahlaksızlığın en dibe vurduğu şu zamanda en azından kardeşlerine evlatlarına örnek bir insan olursun fena mı? Dar düşünce ve görüşlerden sıyrılmalı artık…

Bir yanda obez çocuklar, diğer yanda haftalarca yiyecek bulamayan bir deri bir kemik çocuklar. İşin garibi, her iki grup çocuk da hasta. Obezden alıp aç olana versen, ikisi de sağlıklı olacak… İnsanlar zekatının zekatını vermiş olsaydı bile bu yeterliydi.

Kur’an’a gözünü kapayan, İslam’ı gericilik olarak etiketlemeye çalışanlarda mıdır asıl gerici zihniyet? Yoksa bilimin b’sinin dahi olmadığı bir dönemde, bilime ışık tutacak verileri içinde barındıran bir kitapta mı saklıdır en ileri fikirler?
Boşa dememiş büyükler: İnsanlar bilmediği şeyin düşmanıdır." diye.

Dünyanın en zengin 62 kişisi, dünyanın yarısının toplamından zengindir. Bu 62 kişi zekatını verse dünyada maddi sıkıntı kalmaz. Fıtrat İslam diyor!

Ey aşk..
Ne kadar da yanlış anlaşılıp kirli hâle gelen bir kelime oldun böyle..

Allah neden yarınları yarattı biliyor musun? Kötü olan dünlerinden yüzünü güzel olan yarınlara cevirebil diye .

Herşeyi bilenler bir şey öğrenemezler.

tabiatın derinliklerinde gerçekleşen olayların kompleksliği dünyanın en zeki bilim adamları tarafından bile zor anlaşılıyorsa bu işlerin birer tesadüf eseri olduğuna nasıl olur da inanabiliriz ?

Ey insanoğlu, fazla dünya kokuyorsun!..

Eğer sonsuza giden ve mezarda bitmeyen bir davan varsa sen özgürsün, sonsuza kadar…

Her şey zıddıyla bilinir mesela karanlık olmasa ışık bilinmez lezzetsiz kalır soğuk olmazsa hararet anlaşılmaz zevksiz kalır açlık olmazsa yemek lezzet vermez hareket olmazsa su içmesi zevk vermez hastalık olmazsa afiyet zevksizdır hastalık olmazsa sıhhat lezzetsizdir

Gözyaşının rengi de ağlarken hissettirdikleri de değişmedi ağlayan insanın rahatlaması bile aynı kaldı.

Boşa dememiş büyükler: “İnsanlar bilmediği şeye düşmandır” diye.

Gözünü kapayan yalnız kendine gece yapar!

Yangın merdivenini ahşaptan yapmak gibi bir şeydi, haram temeller üzerine helâl yuva kurmak…

Her şeyi bilenler bir şey öğrenemezler.

Kusura bakma…
Kusuru ört!

Müslüman olmak kendini değiştirmektir, İslam’ı değiştirmek değil.

Büyük şehrin trafiği de çok, etkinlik seçenekleri de çok, boş işleri de çok… Kendine bile faydası olmayan gereksiz insanları da çok…

Hayatın en değişmez ve gerçek kelimesinden daha gerçek meselesidir son nefesini alıp kalp atışının durması…

“İnsanlar uykudadır. Ölünce uyanırlar.” (Hz. Ali)

Ey aşk… Ne kadar da yanlış anlaşılıp kirli hâle gelen bir kelime oldun böyle…

Bu saatten sonra duadan başka ne yapsan nafile

Müslüman olmak kendini değiştirmektir, İslam’ı değiştirmek değil.

Ne kadar büyüttük, kavgalar ettik bu dünya için. Oysa az biraz kalıp gidecektik….

Kâinatın tesadüfen oluştuğunu söyleyenin Bilim her şeye bir açıklama getirmiştir" modunda takılması ne tezattır. Tesadüf bilimsel değildir!

Dünya ile benim ne alakam olabilir? Ben bir yolcu gibiyim. Bir ağaç altında gölgelenen bir yolcu… Sonra da orayı terk edip yoluna devam eden…"
Tirmizi, Zühd, 44

Hâlâ akıl etmiyor musunuz?" (Yunus, 16)
"Hâlâ düşünmüyorlar mu?" (Nahl, 17)
"Hâlâ akıl etmez misiniz?" (Hud, 53)
"Akıl etmiyor musunuz?" (Enbiya, 7)
"Düşünüp öğüt alan yok mu?" (Kamer, 17)

“Sonum yokluk olsa bu varlık niye?”

Ne kadar büyüttük ve kavgalar ettik şu dünya için. Oysa az biraz kalıp gidecektik. Öyle değil mi?

Sahip olduklarımızı biraz kullanıp kalbimize bağlamadan gidecektik halbuki…

?”Helalim”kelimesinin bile haram aşk için kullanıldığı bir asırdayız?

Kötü söyleyen kötü olmaz. Üslubunca en ağır haberleri en az zayiatla söyleyebilmektir mesele.

Ey aşk…Ne kadarda yanlış anlaşılıp kirli hâle gelen bir kelime oldun böyle…