İçeriğe geç

Cengiz Han’ın Sırrı Kitap Alıntıları – Muhtar Şahanov

Muhtar Şahanov kitaplarından Cengiz Han’ın Sırrı kitap alıntıları sizlerle…

Cengiz Han’ın Sırrı Kitap Alıntıları

Şimdiki iktidarlarda, orta zekalı ve orta kapasiteli insanlar bulunur. Çünkü orta seviyeli politika hep kalıcıdır, sinsidir , Yüksek maneviyatı başarıyla dışlayarak, kendine kolaylıkla yer bulabilir. İktidar labirentlerini iyi benimseyen bu sıradan kişiler kendilerine gölge düşürmemek endişesiyle aralarında hiçbir zaman daha zeki , Akılllı ve ahlaklı büyük insanları görmek istemezler
Zehirli hakikatler, umut verici yalandan iyidir.
Bozuk insanlar
Aşksız yaşayanlardır.
Bütün seslerin
En tatlısı
Sevdiğimiz
Kadının sesidir.
Ne yazık ki,
İnsanlık kendi
Hatalarından
Ders çıkarmıyor.
Asırlar boyu
Sürü psikolojisinin temelinde,
Kitle bilincinde
Her bir cinayeti
Aklayabilen,
Merhametsiz taklit yatıyor.
İcat et,
Ve ölüme kadar
Tıpkı bir suçlu gibi
Takip edileceksin.
Taklit et,
Bir aptal gibi
Mutlu yaşayacaksın!
“Bu şirketin birasını
Ünlü rock yıldızı
İçiyor ise,
Biz neden tadına
Bakmayalım?”
Saf taklit formülü böyle
Kolaylıkla işliyor işte.
Ben şöyle bir istiladan yanayım,
Zorbalığın yerine geçen
Her şeyin üzerinde duran
Manevî değerlerin.
Honore de Balzac,
Efkârlanarak
Birbiri ardınca,
Tıpkı Paris geceleri gibi,
Siyah kahveleri
Yudumlayarak,
Karamsarlıkla Bonaparte’ın
Portresine bakıyor ve
Aniden kendinden emin bir biçimde
Ona meydan okuyordu:
-Senin zalim kılıç
Yardımıyla kazanamadıklarını
Ben faziletli kalemimle kazanacağım.
Hitler,
Tıpkı provokatör keçi gibi,
Kalabalığın saflığını kullanarak,
Hissiyatı ve milliyetçi duyguları
İle oynayarak,
İnsanları kolaylıkla
Kandırmış,
Onları ölüme
Sürüklemiştir.
Uyanık çobanlar bilir,
Koyun sürüsünün sorun
Çıkarmaması için
Onlara muhakkak
Bir öncünün gerektiğini.
Sürüye önderlik yapan
Reis bulunur ise,
Koyunlar düşünmeksizin,
Onu takip edecekler.
Bu nedenle mezbahalarda
Daima iyi beslenmiş,
Tüyleri uzamış
Provokatör keçiler
Bulundurulur.
Onlara karşı bu özel
Bakımın nedeni,
Zavallı saf koyun sürüsünü
Ahlaksızca aldatmaları
Olsa gerek
Halkın dikkatini
Siyasilerin hatalarına
Ve eksikliklerine
Çekmemek için
Onları olağanüstü
Şok yaratıcı işlerle
Oyalamak gerekiyor.
Ben çölüm, yolum da çok uzak,
Ne dinlenmek var, ne de oturmak.
Bütün yollar birleşmiş,
Sanki sözleşmiş,
İçimde düğümlenmiş,
Beynimde kesişmiş hep.
Nereden ve nereye böyle bir inatla Devamlı koşuyorum?
Belki de bir belaya
Düşmekten korkuyorum.
Bahtiyardan bahtiyara
Hayat boyu gidiyorum.
Gidip, gidip sonuna
Maalesef varamıyorum.
Sürüden kopmak isteyen birisi
Hemen kamuoyu gözünde düşman
Oluyor.
Bunun nedenini
Lütfen söyler misiniz.
İnsanlar neden çoğulculuğu seçer?
Onlar doğru olduğu için mi?
Hayır;
Güçlü oldukları için!
Yüce ülküler olmazsa, insanlık yaşayamaz.
Cengiz Han’ın Sırrı adlı felsefî dramı, insanlık tarihinin en zalim ve azgın dehalarından birini konu ediniyor. Cengiz Han çaresi olmayan bir hastalığa yakalanır. Hekimlerin bütün çabaları boşunadır. Fakat Otrar şehrinde savaşta şehit olmuş Aybar adındaki bir bilim adamının bu hastalığın ilacını bulduğu öğrenilir. Bu ilacın tek nüsha olan reçetesi de Otrar kütüphanesindedir. Ancak Otrar hanı Kadir Han’ın gizli emrine göre şehrin düşüşünden 3 gün önce bu reçete bir yerlere saklanmıştır. Esir alınan bilim adamının eşi Akerke, bu olaya şahit olan ve hayatta kalan tek kişidir. Akerke çok okumuş, bilgili bir kadındır. Eğer gizli kütüphanenin yerini söylerse Cengiz Han hayatını sürdürecek, yeni kanlar akıtacaktır. Kadın, diktatörün gizli niyetlerini açığa çıkarır. Cengiz Han’ın 4 resmî nikahlı eşinin ve 500 kişilik hareminin onu sevmediklerini, zorunlu bir itaatle ona bağlı olduklarını söyler. Bunun yanı sıra genç kadın, Otrar’dan sağ kurtulan her kişinin Cengiz Han öldükten sonra onun mezarını bularak üzerine 3 siyah taş bırakacağını, böylece bir müddet sonra siyah taş yığınına dönecek olan mezarın halkın nefretinin sembolleştiği bir anıt haline geleceğini söyler. Bunları duyan Cengiz Han büyük bir korkuya kapılır. Güvendiği adamlarına şu vasiyeti bırakır: Gömüldükten sonra mezarının bulunmaması için üzerinden 10 bin atlıdan oluşan bir birlik geçecek ve onu gömen kişiler derhal öldürülecektir. Böylelikle Cengiz Han bu sırrı beraberinde götürecektir. Bu dramın ana temalarından biri de her toplumun altın kaynakları nın var olma zaruretidir. Bu altın kaynaklar; toplumun önde gelen insanları, halkın kültür varlığını simgeleyen aydınlardır. Bu dram, tarihî deliller ışığında yazılmasına rağmen manevî ve ahlakî çağdaş konulara, güncel sorunlara da el atıyor. Dram, bencilliğin ve kendini dünyanın merkezi saymanın zararları hakkında, tarihî olaylardan ders çıkarmamız gerektiği konusunda insanlara öğüt veriyor, dünyanın gelişmesinin bu ölçütlere bağlı olduğunun altını çiziyor.

Not: Özetini kopyaladım kitap herkesin okuması gereken çok akıcı ve güzel bir kitaptı.. Samet Azap Hocam’ın tavsiyesi ile okumuştum çok etkilendim. Biliyormusunuz? Cengiz han’ın mezarı hala bulunmadı..

Bozuk insanlar
Aşksız yaşayanlardır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir