Çarpışma Kitap Alıntıları – J. G. Ballard

Lincoln’ün arka koltuğuna oturup bir tören havasında sevişmeye başladık

Eklemlerini çeşitli sevişme pozisyonlarına sokmama hiç karşı koymuyordu.

Aramızda tıpkı ikimizden birinin başka bir sevgilinin peşinde olduğu partilerde birbirimize zorlama bir şefkat gösterdiğimiz zamanlarda olduğu gibi alaycı bir sessizlik hüküm sürüyordu.

her an yoğun bir cinsel birlikteliğe yaklaştığını hayal ediyordum

Catherine’le konuşurken, zaman zaman ona birlikte yemek yediği uçuş öğretmeni hakkında sorular sorduğum, küçük bir aşk kaçamağı ya da kısa süreli bir ilişkisinin ayrıntılarını anlattırdığım anlarda olduğu gibi cinsel hayallere dalmıştım.

Garip bir çelişkiyle, aramızda geçen bu sevişme her türlü cinsellikten yoksundu.

Kendimi kendi bedenimden uzak hissediyordum, sanki kaslarını kemiklerimden birkaç milimetre ayrılmış

Her şey yeniden kasvetli bir havaya bürünmüştü. Hava ve ışık bütünüyle tükenmişti

zihnime sızan heyecan duygusu düşmanlık ve şefkat arasında gidip geliyor, bu iki duygu birbirinin yerine geçebiliyordu.

her yönü başka bir şeye örnek oluşturuyor, bedeninin ve kişiliğinin olanaklarını sonsuza dek genişletiyordu.

Elimi iç çamaşırının askıları ve bantları arasında gezdirerek bedeninin her noktasını keşfederken, alışık olmadığım biçimde kalçaları ve bacakları beni bir çıkmaz yola, teninin ve kaslarının garip yüzeylerine çekiyordu.

Vaughan’a göre araba bir sevişmenin gerçekleşebileceği en mükemmel ve gerçek yerdi

Vaughan’ın stüdyo yakınlarında anlaşıp arabaya aldığı öğrenci bir kızın göğsü bluzundan dışarıya fırlamıştı. Vaughan’la ikimiz araba kasisten geçerken kızın bluzundan ortaya çıkan bu armut biçimindeki beyaz organın mükemmel geometrisini yalıtmıştık.

Vaughan’in elleri agir bir ritimle Catherine’in baldirlarinin arka kismini kesfediyordu

Gogsunun essiz geometrisi onu buyulemis gibiydi

Catherine’in gogsu Vaughan’in elinde ustten disari tasiyordu, meme ucu Vaughan’in parmaklari arasinda bir ordu olusturacak sayida istekli adamin agzini, sayisiz lezbiyen sekreterin dudaklarini besleyecekmis gibi kabarmisti

En mahrem yerlerine dokunmasini istedigi bir saraylinin onunde yari ciplak duran bir kralice gibi belli belirsiz gulumsedi

Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.

Bu kadinin tepkilerine ihtiyacim var

kendimi bir anda sınırları zihnimin içinde karmaşık bir dünyaya uzanan bir bölgede dolanırken buldum

Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.

Hem kendi dehşetli evrenine bütünüyle bağlı, hem de dış dünyadaki her çeşit deneyime açık olduğu garip kişiliği beni bir kez daha cezbetmişti.

birden onu nasıl incitebileceğimi merak ettim.

Elimi kasıklarının altındaki karanlık üçgen bölgeye götürdüm, karanlıkta bu nemli bölge gümüş gibi parlıyordu

fantezinin yoğunluğu beni şaşırtmıştı. Doyuma ulaştığında bütün bedeni zevkten titriyordu

Elimi yeniden meme uçlarına götürüp onları uyarmaya başladım. Poposunu penisime doğru itti. Sesi alçak, kalın bir tonda çıkıyordu.

sağ meme ucuyla oynamaya başladım. Ama buna henüz hazır değildi, elimi yeniden göğsünün üstüne koydu.

uzun süredir birlikte olduğumuzdan bunun erotik bir fantezinin başlangıcı, yeni bir cinsel avın yavaş ve dairesel hareketlerle beklenişi olduğunu gayet iyi biliyordum.

bir keresinde, dünyada akla gelebilecek bütün çiftleşmeleri yaşamadıkça asla tatmin olmayacağını söylediği geldi aklıma.

bu şiddet ve cinsellik dolu fotoğraflar bilinçaltımdaki birtakım gizli erotik öğelerin ortaya çıkmasına neden olmuştu

Hiç düşünmeden hayalimde bu kadının fotoğraflarını çekmeye başladım

cinsel hayatımız neredeyse bütünüyle soyuttu, ancak birtakım hayal ürünü oyunlar ve sapkınlıklar aracılığıyla sevişebilirdik

İşin ilginç yanı yalnızca arabanın içindeyken sevişebiliyorduk. Kiraladığı dairenin geniş yatak odasında uyarılamıyordum bile, Helen da saldırgan ve uzak bir tavır alıyor, hiç durmadan işinin sıkıcı yanlarından söz ediyordu. Arabama bindiğimizdeyse, bizim görmediğimiz ve bizi görmeyen seyircilerle dolu şeritlerde yol alırken birbirimizi baştan çıkarıyorduk.

O hevesli cinselliği, başladığımız kadar çabuk kayboluvermişti.

Onu bir şekilde yatıştırmam gerektiğini düşünerek, sol göğsünü sutyeninden çıkarıp okşamaya başladım.

Sağ göğsünü sutyeninden çıkarıp parmaklarımı sıcak meme uçlarına bastırdı. İki göğsünü de sırayla öptüm, dişlerimi uyarılmış meme uçlarında gezdirdim.

Korkunç bir paradoksla, aramızda geçecek herhangi bir cinsel eylem, bu kadının benden intikam almasını sağlayabilirdi.

kendini sergiler gibi döndürdüğü, olağandışı uzunluktaki bacakları, geniş bir leğen kemiğinden çıkıp gelen baldırlarının iç yüzeyleri beni bir kez daha şaşırtmıştı.

yeni arabanın içinde gerçekleşecek ilk sevişmemize hâlâ zaman olduğunu hatırlattı bana.

Dalgin ifadeli yuzunu kucagima indirip tek eliyle ustaca acti fermuarami. Kollarini dizlerime dayadi, sistemli bir bicimde hem agzini hem de ellerini kullanarak penisimle ugrasmaya basladi

Elimi baldirlarinda gezdirdim. Vulvasi islak bir cicek gibiydi.

Süt gibi bacak aralari puruzsuz baldirlarinin arasindan yanip sonen, buyuleyici isaretler gonderiyordu

Birtakim sapkin nedenlerle buroya gidisini geciktiriyor, bana orasini burasini gostererek evin icinde dolaniyordu; ondan bekledigim son hizmetin bacaklarinin arasindaki sarisin delik oldugunu gayet iyi biliyordu

Bedenim onu yine tahrik etmeye baslamisti

Hastanede kaldigin sure icinde, tip mesleginin insanlardan hincinizi almak icin en iyi yol olduguna iyiden iyiye inanmistim

Gogsu koprucuk kemiginin altinda sisiyor, sol gogsu beyaz onlugunun altinda inip kalkiyordu. Bu naylon ve kolali pamuk karisiminin altinda bir yerlerde iri, dingin bir meme ucu vardi, pembe ucu kokulu dokumanin altinda eziliyordu

Hatirliyor musun ? Sevismistik

Sessizlik suruyordu

Her turlu sapkinliga karsi dogal ve saglikli bir meraki vardi

Catherine’in uzanip bu genc kadinin goguslerine dokunmasini, ya da elini kisacik eteginin altindan iceri sokup poposunun arasindaki yarigini avuclamasini ve elini perineye kaydirmasini bekliyordum

Duydugu surekli erotik ilgi, sevismenin verdigi fiziksel haz kadar bunu hayal etmenin verdigi hazdan kaynaklaniyordu

Sag isaret parmagi meme ucuna degdiginde keni kendine mirildaniyordu

Cevremdeki her seyde olasi bir cinsellik arama saplantim kazadan sonra iyiden iyiye ortaya cikmisti

Tipki sevistikten birkac saat sonra bir kadinin hatlarini hala bedeninde hissetmek gibiydi

Gozum kalcalarinin bicimine takilmisti. Gri battaniye kalcasinin cevresinde hos bir tepecik olusturmustu. Bu tumsegin altinda bir yerlerde vulvasi bir mucevher gibi saklanmisti. Butun belirgin girinti ve cikintilari, bu zeki kadinin el degmemis ciselligi, o aksam meydana gelen butun korkunc olaylardan agir basiyordu

Kadinlar, kocalari doyuma ulastigi anda dikkatsizce sevgililerinin adini fisildiyabilir

Yari bilincli bir halde hos olmayan birtakim fanteziler kurarken bulmustum kendimi

Yaralarimin icinde en onemli olani basimdaki sinirlerden birinin zedelenmeseydi

Dikiz aynasinda kamyonun farlari onundekini uyarircasina yanip sonerken adamin sol eli kadinin klitorisini oksamakta, kadini doyuma ulastirmaya calismaktadir

Olmeden cok once kendi olumumu de dusunmeye baslamistim

Bizler kocaman bir romanin icinde yasiyoruz. Ozellikle yazar, romanina kurgusal bir icerik bulmaya gitgide daha az gereksinim duyuyor. Kurgu zaten onunde. Yazarin gorevi gercegi icat etmek

Yasamimiz 20. Yuzyilin o buyuk, ikiz ana temasinin egemenligi altinda: seks ve paranoya

Dogamizda var olan sapkinligimizi kullanmamizin bizim icin akla uygun bir yarari var mi ?

Bu araçlardakilerin çoğu sargılar içindeki bu kişinin kimliğini merak etmiş olmalıydı. Bu insanların gözünde ben korkunç bir totem, araba kazasında hiçbir zaman iyileşmeyecek bir beyin sarsıntısı geçirmiş ve her sabah balkona oturtularak kendi beyninin ölümüne neden olan bu manzarayı izlemeye zorlanan eve mahkûm bir gerizekâlıyı andırıyor olmalıydım.

Kendimi bir saksı çiçeği gibi hissetmeye başladım.”
Anlıyorum.
Anlamıyorsun.

İnsanın bir başkasının hayatına son verebileceği belki de yasalara uygun tek yolla birisini öldürdüğüm için bana saygı duyuyor, hatta kıskanıyor muydu?

Mesleğinin hakkını her geçen gün daha çok veren hevesli genç bir doktor, şu çok revaçtaki serseri imajıyla hastalarına gözle görülen bir biçimde düşmanca davranan bir çıkarcı olduğunu düşündüm. Hastanede kaldığım kısa süre içinde, tıp mesleğinin insanlardan hıncınızı almak için en iyi yol olduğuna iyiden iyiye inanmıştım.

Zaman zaman nasıl bir kazada öleceğimi bile düşünüyordum.

Gülümsemeye çalıştım. Saç çizgimin birkaç santim solundaki yaraya atılan dikişler yüz ifademi değiştirmeme engel oluyordu. Hemşirenin tuttuğu tıraş aynasında yüzüm, kendi çarpık anatomisiyle şaşkına dönmüş bir akrobatınkine benziyordu.

Üstümdeki kanın hepsi öldürdüğüm adamın değildi.

Aynı korkunç mantıkla, düşen bir yolcu uçağının yanmakta olan parçalarına doğru koşturan itfaiyeciler ellerindeki karbondioksit gazıyla kızgın asfalta edepsiz ya da gülünç sloganlar da yazabilirlerdi pekâlâ. Buna karşılık kurbanlar ölümlerine açılan kapılara alaylı jestler yapabilir, cellatlarının elindeki silahların dipçiklerini büyük bir ciddiyetle öpebilir, hayali bayrakların kutsallığını ayaklar altına alabilirlerdi.

Batmakta olan akşam güneşi kadının ince bileklerinde küçük gökkuşakları oluşturuyordu. Dönüp yaralı yüzünü buruşturarak, endişe ve düşmanlıkla karışık bir tavırla bana baktı. Ama benim bütün görebildiğim sıradışı bir açıda birleşen ve önümde biçimsizce duran kalçalarıydı. Aklımda kalan duruşundaki seksilik değil; bizi içine alan bütün o korkunç olayların bu kadının bedeninde biçem bulmasıydı; bacaklarının duruşundan bile anlaşılabilen o büyük acı ve şiddet