İçeriğe geç

Carmen Kitap Alıntıları – Prosper Merimee

Prosper Merimee kitaplarından Carmen kitap alıntıları sizlerle…

Carmen Kitap Alıntıları

&“&”

“Kapalı ağıza sinek girmez.”
Ovidius’un çirkin kadını: “Kimsenin talip olmadığı kadın iffetlidir!”
İspanya’nın güneyinde 11-13. yüzyıllar arasında var olmuş bir Arap krallığı.
Bohemiens, Gitanos, Gypsies, Zigeuner:

Sırasıyla Fransızca, İspanyolca, İngilizce ve Almanca’da “Çingeneler” anlamına gelen kelimeler.

Ben bütün mazlumlar için dua ederim…
Büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olan biri için dua etmez misiniz?
Tek istediğim özgür olmak!
İnsan kendinden bahsederken zamanı unutuyor.
Her iş olacağına varır!
Jalousie (Jaluzi): Fransızca’da ilk anlamı “Kıskançlık”tır.
Bizim dağlarımızda fırtınanın en yakın olduğu an güneşin en parlak olduğu zamandır.
‘Yün giyiyor olabilirim, ama koyun değilim.’
Çingene atasözü
15. yüzyılda Batı Avrupa’ya göç eden ilk Çingeneler “Küçük Mısır’’dan geldiklerini iddia ettikleri için Avrupalılar onlara sırasıyla Egypt/Egypte (sırasıyla İngilizce ve Fransızca’da Mısır) kelimesinden türettikleri Gypsy/Gitan ismini vermiştir.
Ama bu böyle gitmez. Köpek ile kurt uzun süre iyi geçinemez.
“Yürüyen köpek kemiğini bulur.”
Çingene atasözü
Yarın yeni bir gün doğar!
İspanyol atasözü
Bir insan hapisteyken, dışarıda onunla ilgilenen bir dostu olduğunu düşünmekten haz duyar.
İspanyol süvarileri.
İspanyol asilzadesi.
“Ne âlâ! , diye düşündüm; geçen
hafta haydudun biriyle çorba içtim, bugünse şeytanın uşağı ile dondurma
yiyorum. Yolculukta insanın başına neler geliyor”.
756-1031 tarihleri arasında var olan Endülüs Emevî Devleti’nin başkenti.
Odanın bir köşesine çekilip Türk usulü çömeldi.
“Çingene gözü, kurt gözü der,” son derece isabetli bir gözlemde bulunan bir İspanyol atasözü.
Şayet bir kurdun bakışlarını incelemek için vaktiniz yoksa bir serçeye pusu kurmuş kedinizi inceleyin.
İspanyolca Gitano (eril), Gitana (dişil),“Çingene”
Şu zavallı adam size ne kötülük etti de onu ihbar ediyorsunuz?
Bizim dağlarda güneş ne zaman çok ışıldırsa fırtına da o denli yakın demektir.
Carmen daima özgür olacak.
Bir ferdi olduğum insanlık, ah ne kadar az idi gerçekten; derinliklerine erişemediği yeraltı ile sonsuzluğa uzanan gökyüzü arasındaki dünyasında, ancak basabildiği toprakla ve varabildiği menzille sınırlıydı; ne kadar âciz, bilgisiz ve çaresizdi!
O bir tek anı ile altüst olmuştum..
Ah, efendim, ah ! O gün yok mu, o gün… Onu düşündükçe yarınki günü unutuyorum.
Yalan söylüyordu, efendim.
Her zaman da yalan söyledi.
Ömrü boyunca bu kız doğru laf etti mi bilmem.
-Gelgelelim, konuştu mu ona inanıyordum, elimde değildi..
Bana bir şey yasak edildi mi o şeyi derhal yaparım..
Tek isteğim özgür olmak ve canımın istediğini yapmak.. "
İnsan seyahat ederken her şeyi görmeli.. "
Bir kurdun Bakışını incelemek için bitkiler bahçesine gitmeye vaktiniz yoksa ,bir serçeyi gözlediği sırada kendinize bakın ,yeter.!!
Bu her gün rastlanan bir sey değildir, hem tehlikeli bir canlının, hele uysal ve evcil olduğu hissedilen tehlikeli bir canlının yanı başında bulunmanın kendine has bir büyüsü vardır.
Elveda efendim
Evet hâlâ kibar bir adam da acıma duygusu uyandıranbiliyorum.
Ben sandığınız kadar kötü biri değilim
Tanrı bu iyiliğinizi karşılıksız bırakmasın
İşinize geldiği gibi davranın
Ben zavallı bir şeytanım efendim
Sizin korkmak için hiçbir sebebiniz yok
İnsan düşünmeden hırsız oluyor
Yalan söylüyordu beyefendi, hep yalan söyledi. O kız hayatında tek bir doğru söz etti mi bilmiyorum. Fakat ben o ne dese inanıyordum, elimde değildi.
Sen işi bana bırak!" dedim. "Dünyaya metelik verdiğim yok artık."
Rahatsız edilmek, özellikle de emir almak istemiyorum. Tek istediğim özgür olmak ve canımın istediğini yapmak.
İnsan kendinden bahsederken zamanı unutuyor.
En retudi panda nasti abela macha.
Kapalı ağza sinek girmez.
Or esorjie de or narsichisle, sin chismar lachinguel.
Cücenin yiğitliği uzağa tükürmektir.
Ey Caesar! Ey Sextus Pompeius! Yeniden dünyaya gelseniz ne kadar hayret ederdiniz!
Evet,onu sevdim. Tıpkı seni sevdiğim gibi,bir an için,belki seni sevdiğimden daha az. Şimdi ise hiçbir şeyi sevmiyorum ve bir zamanlar seni sevdiğim için kendimden nefret ediyorum.
Onun ırkına mensup insanlar için özgürlük her şeydir.Hapiste bir gün bile geçirmemek için şehri ateşe verebilirler.
Aklını başına topla,yalvarırım! Dinle beni! Olup bitenleri unutalım. Bununla birlikte, beni mahveden sensin, bunu sende biliyorsun. Senin yüzünden soyguncu oldum. Carmen! Carmen’cizim! Bırak kurtarayım seni de, kendimi de.
Bir İspanyol Atasözü der ki:
Bir kurdun bakışını incelemek için bitkiler bahçesine gitmeye vaktiniz yoksa, bir serçeyi gözlediği sırada kendinize bakın, yeter.
Lucas’ı mı seviyorsun?" diye sordum.
"Evet, bir an onu sevdim, seni sevdiğim gibi, belki de seni sevdiğimden daha az. Şimdi artık hiçbir şeyi sevmiyorum, seni sevdiğim için de kendimden nefret ediyorum."
Yalan söylüyordu, Beyim, o her zaman yalan söyledi. Bu kız bütün yaşamında bir tek doğru söz söyledi mi bilmiyorum; ama, konuştuğu zaman ona inanıyordum; elimde değildi.
Şeytan her zaman siyah değildir.
İnsan seyahat ederken her şeyi görmeli.
Bu her gün rastlanan bir şey değildir, hem tehlikeli bir canlının, hele uysal ve evcil olduğu hissedilen tehlikeli bir canlının yanıbaşında bulunmanın kendine has bir büyüsü vardır.
Bir kadının önünde ölüme meydan okumak marifet sayılmaz.
Mutlu uyuz fazla kaşınmaz.
Yürüyen köpek acından ölmez.
Yarın yeni bir gün doğar!
José!" diye karşılık verdi. "Yapamayacağım bir şeyi istiyorsun benden. Seni sevmiyorum artık. Sense beni hâlâ seviyorsun. Bunun için de, öldürmek istiyorsun. Sana gene bir yalan uydurabilirim ama bu zahmete katlanmak istemiyorum. Aramızda her şey bitti. Madem ki kocamsın, beni öldürmek hakkındır (Bu cümleyi asla tasvip etmiyorum). Yalnız, Carmen her zaman özgür kalacaktır. Çingene doğdu, Çingene ölecek!"
Or esorjie de or norsichisle, sin chismar lanchinguel: Cücenin marifeti uzağa tükürmektir.
O gün yok mu, o gün! Onu düşündükçe yarınki günü unutuyorum.
Yalan söylüyordu, efendim. Her zaman da yalan söyledi. Ömrü boyunca bu kız tek doğru laf etti mi bilmem. Gelgelelim, konuştu mu ona inanıyordum, elimde değildi.
Benim için; &‘Öldü’ dersiniz ama nasıl öldüğümü söylemezsiniz.
Bundan on beş yıl önce öylesine zındıktım ki, kendimi bir büyücünün yanında görünce hiç de dehşetle gerilemedim.
Bir haydudun ne olduğunu öğrendiğim için de çok seviniyordum. İnsan her gün haydut görmez ki.
Her kadın zehir gibi acıdır.
Yalnız iki iyi ânı vardır.
Biri yatakta, öbürü ölümünde.
Elbisem yünlüyse de koyun değilim

Çingene atasözü

Müsyö, heç bilirsiniz o gün necə gün idi?! Həmin günü düşünəndə sabahkı günümü unuduram.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir