Halide Edib Adıvar kitaplarından Çaresaz kitap alıntıları sizlerle…
Çaresaz Kitap Alıntıları
Acaba muradına tamamen ermiş bir insan bu dünyada var mıdır ki?
Evet, hayat hep böyle: insana oklarını atar siz de göğsünüzü açar, onların ciğerlerinize saplandığını seyredersiniz.
•Kalbinde bir yaralı kuş çırpınıyor gibiydi
• Bizim nikâhımızı ruhlarımız kıydı. Ondan artık ayrılamam!
• Bu gibi aşklarda nikah düğün yoktur. Kalpten kalbe öyle bir kenet vardır ki, onu hiçbir şey kaldıramaz. Bir erkek bir kadından ötekine sıçrayabilir, ama içindeki bağ çözülmez.
• Onun cenneti içindeki Aşk.
– insanların halina bütün melekler ağlar.
Tabi şeytan müstesna.
Tabi şeytan müstesna.
Bu gibi aşklarda nikâh, düğün yoktur. Kalpten kalbe öyle bir kenet vardır ki, onu bir şey kıramaz. Bir erkek bir kadından ötekine sıçrayabilir ama, içindeki bağ çözülmez.
Ama muradına tamamen ermiş insan bu dünyada var mı ki?
Evet,hayat böyle insana oklarını atar,siz de göğsünüzü açar, okların ciğerlerinize sağlandığını görürsünüz.
Bana insan değil, ağlar melekler.
Gam u şâdî-yi felek böyle gelir böyle gider.
Evet, hayat hep böyle insana oklarını atar, siz de göğsünüzü açar, onların ciğerlerinize saplandığını görürsünüz.
Onun cenneti içindeki aşk.
Ama muradına tamamen ermiş insan bu dünyada var mı ki?
Ama muradına tamamen ermiş insan bu dünyada var mı ki?
Bazen ne kadar iyi top sürersen sür, topu sadece kendinde tutmaktan zarar gelir.
Allah’ım içimdeki sızı ne garip Fakat niçin?..
Evet, hayat hep böyle insana oklarını atar, siz de göğsünüzü açar, onların ciğerlerinize saplandığını görürsünüz.
muradına tamamen ermiş insan bu dünyada var mı ki?
“Bana insan değil, ağlar melekler”
Evet, hayat hep böyle insana oklarını atar, siz de göğsünüzü açar, onların ciğerlerinize saplandığını görürsünüz.
*Bizim nikahımızı ruhlarımız kıydı, ondan artık ayrılmamam.
* Kalpten kalbe öyle bir kenet vardır ki, onu bir şey kıramaz.
* Kalpten kalbe öyle bir kenet vardır ki, onu bir şey kıramaz.
On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera
“Evet, hayat hep böyle insana oklarını atar, siz de göğsünüzü açar, onların ciğerlerine saplandığını görürsünüz.”
Evet, #hayat hep böyle insana oklarını atar, sizde göğsünüzü açar, onların ciğerlerinize saplandığını görürsünüz. Allahım, içimdeki sızı ne kadar garip Fakat niçin? İmam nikâhı kıyılırken, onlar birbirlerine hareketlerinde tamamen hür olduklarını söylememişler miydi? Eğer Mediha da başka bir erkeğe tutulursa Münir böyle hareket etmeyecek miydi?
“Gam u şâdî-yi felek böyle gelir böyle gider.”
“Gam u şâdî-yi felek böyle gelir böyle gider.”
Acaba böyle biten bir hayatta onlar ermiş muradına diyebilir miyiz?
Ama muradına tamamen ermiş insan bu dünyada var mı ki?
Evet, hayat hep böyle insana oklarını atar, siz de göğsünüzü açar, onların ciğerlerinize saplandığını görürsünüz.
“Evet, hayat hep böyle insana oklarını atar, siz de göğsünüzü açar, onların ciğerlerinize saplandığını görürsünüz.”
Acaba böyle biten bir hayatta onlar ermiş muradına diyebilir miyiz? Ama muradına tamamen ermiş insan bu dünyada var mı ki?
Evet, hayat hep böyle insana oklarını atar, siz de göğsünüzü açar, onların ciğerlerinize saplandığını görürsünüz.
Senin kalbinin şu hareli yeşil yıldızlı kapılarında kocaman birer soru işareti var, Şehnaz Hanımefendi
Münir’in kulakları onda, fakat gözleri, saçları altın gibi parıldayan güzel Şehnaz’ın gözlerinde. Onun da oldukça mat ve beyaz yüzünde hafif hafif, çok lâtif pembelikler hâsıl oluyordu. Allahım ne güzel mahlûktu!
İnsanların haline bütün melekler ağlayabilir, tabiî şeytan müstesna.
Çaresaz, edebiyatımızın unutulmaz yazarı Halide Edib Adıvar’ın, çağdaşlaşma sürecinde İstanbul’da yaşanan günlük hayatı tasvir ettiği kısa romanlarından biri. Hikâyemizin kahramanı, her derde deva, yardımsever bir kız olduğu için mahallelinin Çaresaz diye seslendiği genç öğretmen Mediha. Kahramanımız, komşu köşkte oturan ihtiyar kadına vakfetmiş kendini Tabii ihtiyar kadının oğlu Münir’in köşke döneceğinden, aralarında tuhaf, gelgitlerle sürecek bir aşkın başlayacağından habersiz Halide Edib, modern ilişkileri, aşkı, imam nikâhını, resmî nikâhı konu ediniyor. Bu küçük kitabı okurken hem yazarın tadına doyulmaz dilini hem o yılların İstanbul yaşamından sahneleri, kişileri izleyeceksiniz. Çaresaz’ın, Münir’in, konu komşunun sıradan, masum ve dingin yaşamlarını gözleyecek, romanda Halide Edib’in kendi hayatından da izler bulacaksınız.
Evet, hayat hep böyle insana oklarını atar, siz de göğsünüzü açar, onların ciğerlerinize saplandığını görürsünüz.
ama muradına tamamen ermiş insan bu dünyada var mı ki?
‘Emin olun asıl karın doyuran şeyler, yazılardır.’
Bana sensiz cihanda can ne lazım?
muradına tamamen ermiş insan bu dünyada var mı ki?
Bana sensiz cihanda can ne lâzım
Ümit hiçbir hastadan kesilmez.
Onun cenneti içindeki AŞK.
Kalpten kalbe öyle bir kenet vardır ki, onu bir şey kıramaz.
Melek cehenneme inerse o da cehennemlik olmaz mı? Ona cennet tekrar kapılarını açar mı?
— Onun cenneti içindeki aşk.
‘Emin olun asıl karın doyuran şeyler, yazılardır.’