Canavarın Çağrısı Kitap Alıntıları – Patrick Ness

Az önce yaptığını yapacaksın, dedi canavar. Doğruları dile getireceksin.
Hepsi bu mu?
Kocaman kaşlarından birini kaldırdı canavar. Kolay olduğunu mu sanıyorsun? Az önce bunu yapmaktansa ölmeyi tercih ediyordun.
Conor, uzun süredir yumruklarını sıktığını fark etti ve avuçlarını nihayet açtı. Çünkü aklımdaki şeyin çok yanlış olduğunu düşünüyordum.
Yanlış değildi, dedi canavar O sadece bir düşünceydi. Milyonlarca düşünceden sadece biri. Bir eylem değildi.

Hikayeler önemlidir, dedi canavar. Eğer içlerinde gerçeği barındırıyorlarsa, her şeyden daha önemli olabilirler.

Oğlum, dedi babası öne eğilerek. Her hikaye mutlu sonla bitmez.
Bunu duyunca durakladı Conor. Bazıları gerçekten de mutlu sonla bitmiyordu, değil mi? Canavarın ona öğrettiği bir şey varsa o da buydu. Hikayeler vahşi hayvanlar gibiydi ve hiç tahmin etmediğiniz yönlere gidebiliyorlardı.

Berbat bir hikaye bu. Aynı zamanda bir kandırmaca.’
Gerçek bir hikaye bu, dedi canavar. Birçok gerçek, kandırmaca gibi gelir insana. Krallıklar layık oldukları prenslere kalır, çiftçi kızları yok yere ölür; bazen de cadılar, kurtarılmayı hak eder.

Her zaman iyi taraf diye bir şey olmayabilir. Ya da kötü taraf. Çoğu insan, ortada bir yerdedir.

Yaşam kelimelerle yazılmaz.Eylemlerle yazılır. Ne düşündüğün önemli değil. Ne yaptığın önemli.

Yaşam kelimelerle yazılmaz, eylemlerle yazılır. Ne düşündüğün önemli değil.Ne yaptığın önemli.

Bazen insanlar en büyük yalanları kendilerine söylemek zorunda kalırlar.

Yaşam kelimelerle yazılmaz, dedi canavar. Eylemlerle yazılır. Ne düşündüğün önemli değil. Ne yaptığın önemli.

Bazen insanlar en büyük yalanları kendilerine söylemek zorunda kalırlar.

Her zaman iyi taraf diye bir şey olmayabilir. Ya da kötü taraf.Çoğu insan, ortada bir yerdedir.

Babası karşısındaydı.Büsbütün farklı, tümüyle aynıydı.

Ne düşündüğün önemli değil, çünkü zihnin her gün yüzlerce defa kendisiyle çelişecek.

Yaşam kelimelerle yazılmaz, eylemlerle yazılır. Ne düşündüğün önemli değil ne yaptığın önemli.

Zihnin rahatlatıcı yalanlara inanır, ama o yalanları gerekli kılan acı gerçekleri de bilir.

Ne düşündüğün önemli değil, çünkü zihnin her gün yüzlerce defa kendisiyle çelişecek.

Çünkü insanoğlu anlaşılması zor bir yaratıktır.

Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.

Ezelden beri bu karanlığın içindeymiş gibi hissediyordu Conor.

Ve seni gören kimse yoksa -dedi canavar- gerçekten orada mısındır?

Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.

Her hikâye mutlu sonla bitmez.

Dünyamızdaki bitkiler ne kadar harika, değil mi? ( ) Onlar bizi kurtarabilecek tek şey, ama biz onları yok etmek için elimizden geleni yapıyoruz.

Şifanın yarısı inanmaktır.

“Bazen insanlar en büyük yalanları kendilerine söylemek zorunda kalırlar.”

Yıkım son derece tatmin edicidir.

Eğer sonunu kast ediyorsan Gerçek bir yıkımla bitiyor.

Yaşam kelimelerle yazılmaz, dedi canavar. Eylemlerle yazılır. Ne düşündüğün önemli değil. Ne yaptığın önemli.

Yanıt şu: Ne düşündüğün önemli değil, çünkü zihnin her gün yüzlerce kez kendisiyle çelişecek.

Çünkü insanoğlu, anlaşılması zor bir yaratıktır, dedi canavar.

Doğruyu söylemek zorundasın, yoksa bu kâbustan hiçbir zaman çıkamazsın, dedi canavar.

Ve seni gören kimse yoksa, dedi canavar, gerçekten orada mısındır?

Harika, dedi Conor, bir hikaye daha. Sanki şu an daha önemli şeyler yokmuş gibi.
Hikayeler önemlidir, dedi canavar. Eğer içlerinde gerçeği barındırıyorlarsa, her şeyden daha önemli olabilirler.

Karizma da olsa, çalışkan da olsa; zorba zorbadır.

Karizması da olsa, çalışkan da olsa; zorba zorbadır.

Şifanın yarısı inanmaktır. İyileşmeye, seni bekleyen geleceğe dair inanç.

Birçok gerçek, kandırmaca gibi gelir insana.

Conor başını salladı. Berbat bir hikaye bu. Aynı zamanda bir kandırmaca.
Gerçek bir hikaye bu, dedi canavar. Birçok gerçek, kandırmaca gibi gelir insana. Krallıklar layık oldukları prenslere kalır, çiftçi kızları yok yere öldür; bazen de cadılar, kurtarılmayı hak eder. Hatta oldukça sık olur bunlar. Şaşırtıcı derecede sık.

Bir şeyi anlamadım, dedi. Bu hikayede iyi taraf kim?
Her zaman iyi taraf diye bir şey olmayabilir. Ya da kötü taraf. Çoğu insan, ortada bir yerdedir.

Demek iyi prens bir katildi ve kötü kraliçe de cadı falan değildi. Tüm bu anlattıklarından çıkarmam gereken ders bu mu yani? Büyükanneme iyi mi davranmalıyım?

Bir yandan da -bunu duymak seni şaşırtacaktır- kendisi için yaptı bunu. Canavarın dalları gıcırdadı. Bazen insanlar en büyük yalanları kendilerine söylemek zorunda kalırlar.

Hikayeler vahşi yaratıklardır, dedi canavar. Onları serbest bıraktığında, ortalığı nasıl kasıp kavuracaklarını kim bilebilir?

Bazen insanlar en büyük yalanları kendilerine söylemek zorunda kalırlar.

Buraya sana yardım etmek için geldiğimi sandın, dedi canavar.
Conor duraksadı.
Buraya düşmanlarını yenmek, sana saldıran ejderhaları yok etmek için geldiğimi sandın
Oysa senin tek yapmak istediğin bana hikayeler anlatmak
Canavar eğilip yüzünü Conor’ ınkine yaklaştırdı.Ben düşmanları o hikayelerle yendim, dedi. Ejderhaları o hikayelerle yok ettim.

Hikayeler, diye düşündü bir kez daha.
Sizin hikayeleriniz, demişti edebiyat öğretmenleri Bayan Marl. Henüz anlatacak bir hikayeniz olacak kadar uzun yaşamadığınızı düşünmeyin sakın.

Canavar, gece yarısından hemen sonra çıktı ortaya. Bütün canavarlar gibi.

Şimdi bayrağı size devretme zamanı. Hikayelerin çoğu yazarla başlar; ama yarış onlarla bitmez. İşte, Siobhan ile birlikte yarattığımız hikaye. Haydi, alın ve koşun.
Yaramazlık yapın.

Fakat iyi fikirlerin bir özelliği var: Yeni fikirlerin doğmasına önayak olmaları.

Senin gerçeğin, aslında en çok korktuğun, en çok saklamak istediğin şey.

Hikayeler her şeyden daha vahşidir.

Ben kim miyim? ( )
Bu dünyanın kendi kuyruğunu yiyen yılanıyım!

Ne kadar da çok gülmüşlerdi. Nasıl da her şey mümkün gibi gelmişti

Her hikâye mutlu sonla bitmez.

Bu onun beşinci kitabı olacaktı. Kitabın karakterlerini,temelini ve başlangıcını bulmuştu. Ne yazık ki bulamadığı bir şey vardı: Zaman.

Villages grew into towns, towns into cities. And people began to live on the earth rather than within it.

There is not always a good guy. Nor is there always a bad one. Most people are somewhere inbetween.

Zihnin rahatlatıcı yalanlara inanır ama o yalanları gerekli kılan acı gerçekleri de bilir. Her ikisine de inandığın için zihnin seni cezalandırır.

Ne düşündüğün önemli değil çünkü zihnin her gün yüzlerce defa kendisiyle çelişecek

Ve seni gören kimse yoksa, dedi canavar, gerçekten orada mısındır?

Yaşam kelimelerle yazılmaz, dedi canavar. Eylemlerle yazılır. Ne düşündüğün önemli değil. Ne yaptığın önemli.

Gerçekten görünmez biri değildi. Sadece, insanlar onu görmemeye alışmışlardı.

Her hikaye mutlu sonla bitmez.

Tek başına Sanki dünyanın geri kalanı için tamamen görünmez biriymiş gibi.

Yıkım son derece tatmin edicidir.

Her zaman iyi tarafı olmayabilir. Kötü taraf da. Çoğu insan ortada bir yerdedir.

Bazen insanlar en büyük yalanları kendilerine söylemek zorunda kalırlar.

Anlatacak bir hikayeniz olacak kadar uzun yaşamadığınızı düşünmeyin sakın.

Bazen insanlar en büyük yalanları kendilerine söylemek zorunda kalırlar

İnsanlar doğanın bir parçası olarak değil, ondan gitgide uzaklaşarak yaşamaya başladılar.
Yine de, bakmasını bilenler için yeşil hala vardır.

Yaşam kelimelerle yazılmaz. Eylemlerle yazılır.Ne düşündüğün değil ne yaptığın önemli.

Her hikaye mutlu sonla bitmez

Yaşam kelimelerle yazılmaz. Eylemlerle yazılır. Ne düşündüğün önemli değil. Ne yaptığın önemli.

İyi ama insan bunu nasıl engelleyebilir?” diye sordu Conor çatallı bir sesle, “içindeki onca farklı şeyle nasıl savaşır?”
Gerçekleri dile getirerek, dedi canavar. Tıpkı az önce yaptığın gibi.

Zihnin, rahatlatıcı yalanlara inanır; ama o yalanları gerekli kılan acı gerçekleri de bilir. Her ikisine de inandığın için, zihnin seni cezalandırır.

Ne düşündüğün önemli değil, çünkü zihnin her gün yüzlerce defa kendisiyle çelişecek.

Çünkü insanoğlu, anlaşılması zor bir yaratıktır.