İçeriğe geç

Çalıntı Kıtalar Kitap Alıntıları – Ronald Wright

Ronald Wright kitaplarından Çalıntı Kıtalar kitap alıntıları sizlerle…

Çalıntı Kıtalar Kitap Alıntıları

Mayaların sanat, yazı, mimari, astronomi ve matematikteki başarıları antik Mısır ya da Klasik Avrupa’nınkilerle yarışıyordu. Matematikçileri sıfır kavramını ve konumsal rakamları Yunan ve Roma’nın yapamadığı keşifler- bulmuş ve bunu zihinsel araçlarla, milyonlarca, hatta milyarlarca yıllık zamanı tam olarak ölçebilen bir takvim tasarlamışlardı.

Güneş yılını Avrupalıların 1582’ye kadar kullandığı Jülyen takviminden daha kesin olarak ölçmelerini olanaklı kıldı.

Venüs’ün sinodik dönemine dair yaptıkları olağanüstü hesap yalnızca yılda on dört saniye şaşıyordu.

Mayaların bize öğretebileceği çok şey vardı, ama on altıncı yüzyılda okunabilecek binlerce antik kitaptan yalnızca üç tanesi ispanyolların şenlik ateşlerinden kurtulabildi. Bu kitaplardan birinde Venüs ve öteki gezegenlerle ilgili şaşırtıcı astronomik veriler var. Neyin yok olup gittiğini kim bilebilir.

16. Yy’la ait bir maya kitabından,
O zaman hiç hastalık yoktu
O zaman ağrıyan kemikleri yoktu
O zaman yüksek ateşleri yoktu
O zaman kimse çiçek hastalığına tutulmuyordu
O zaman göğüsleri alev alev yanmıyordu
O zaman tüketim yoktu
O dönemde insanlığın gidişatı düzgündü, yabancılar geldiler ve burayı başka bir hale getirdiler.
Mayaların sanat, yazı, mimari, astronomi ve matematikteki başarıları antik Mısır ya da Klasik Avrupa’nınkilerle yarışıyordu. Matematikçileri sıfır kavramını ve konumsal rakamları Yunan ve Roma’nın yapamadığı keşifler- bulmuş ve bunu zihinsel araçlarla, milyonlarca, hatta milyarlarca yıllık zamanı tam olarak ölçebilen bir takvim tasarlamışlardı.

Güneş yılını Avrupalıların 1582’ye kadar kullandığı Jülyen takviminden daha kesin olarak ölçmelerini olanaklı kıldı.

Venüs’ün sinodik dönemine dair yaptıkları olağanüstü hesap yalnızca yılda on dört saniye şaşıyordu.

Mayaların bize öğretebileceği çok şey vardı, ama on altıncı yüzyılda okunabilecek binlerce antik kitaptan yalnızca üç tanesi ispanyolların şenlik ateşlerinden kurtulabildi. Bu kitaplardan birinde Venüs ve öteki gezegenlerle ilgili şaşırtıcı astronomik veriler var. Neyin yok olup gittiğini kim bilebilir.

Cuauhtemoc ve generalleri bir tekneden son kez direnmeye çalıştı ama onlar da esir alındı. Üç ev yılında bir yılan gününde oldu bunlar, yani 13 Ağustos 1521 de

Yeis taşıyor
Thatelolco’da ırmak gibi akıyor gözyaşları
Meksikalılar suyun üzerinden çekip gittiler
Nereye gideceğiz? Ah dostlar !
Artık Meksika şehrini bırakıyorlar
Duman yükseliyor, sis yayılıyor
Ağlayın dostlarım
Bilin ki bu felaketlerle
Meksika yurdumuzu kaybettik.

Son günler, 1520 lerde Tlatelolco’da yazılan bir ağıtla anılır. Fetihle ilgili Nahuatl dilindeki ilk yazılardan biri olan bu ağıt savaşın büyük literatürüne dahildir.

Yollarda kırık mızraklar yatıyor..
Çatıları yok evlerin,
Kanla kırmızı rengi duvarların
Sinekler kaynaşıyor sokaklarda ve meydanlarda
Kale duvarlarına beyin parçaları saçılmış
Sular kızıla dönmüş, boyanmış gibi
İçildiği zaman kanın tuzlu tadı geliyor ağıza
Kalkanlarlaydı savunmamız
Ama kalkanlar saklayamaz perişanlığımızı
Neler yedik Kerpiç parçaları
Kertenkeleler ve fareler
Toza dönmüş toprak, hatta hatta kurtçuklar.

Modern dünya gibi Meksika’da da on beşinci yüzyıl azalan kaynaklar için rekabet çağıydı. farklı olan savaş tarzlarıydı. Modern ordular savaş alanında birbirini boğazlarken; eski Meksikalılar düşmanlarını canlı yakalamayı ve onları daha sonra törenle öldürmeyi tercih ediyordu.
Dünyanın dört bir yanında insanlar, doğal felaketlerden kendi yaptıkları işlerin sorumlu olduğunu hissetme eğilimindedir. Bu kaygıyı beleme konusunda Amerika’nın volkanik topraklarında çığ, sel, deprem ve şiddetli patlamalar hiç eksik olmazdı.
Şimdi ulusal müzenin Meksika Salonuna egemen olan ünlü Güneş Taşı ya da Takvim Taşı üzerindeki hiyeroglifler, daha önce dört çağın yaratıldığını ve yok edildiğini anlatıyordu; hareket denilen ve depremle sona ermeye yazgılı olan şimdiki çağın ötekilerden farklı olacağına inanmamak için hiçbir neden yoktu.
Aztek kozmonolojisi derin ölçüde ikilidir, birbirini tamamlayan güçlerle kurulmuştur: gece ve gündüz, yaşam ve ölüm, ateş ve su, erkek ve kadın, dağ ve okyanus, gelecek ve geçmiş. Bunlar yüksek ikilikte ometeotl’da tanrı kahraman Quetalcoatl’da ulaşır.

Quetalcoatl adı Tüylü Yılan’ın yanı sıra Değerli İkiz olarak da söylenir.

Dinimiz size aptalca gelebilir, ama sizinki de bana öyle geliyor.

Oturan boğa, Siyu, 1889

Her gün banyo yapan Aztekler, özellikle pis olan Avrupalılarla karşılaştıklarında burunlarına çiçek tutmanın iyi bir fikir olduğunu gördüler.
Son günler, 1520 lerde Tlatelolco’da yazılan bir ağıtla anılır. Fetihle ilgili Nahuatl dilindeki ilk yazılardan biri olan bu ağıt savaşın büyük literatürüne dahildir.

Yollarda kırık mızraklar yatıyor..
Çatıları yok evlerin,
Kanla kırmızı rengi duvarların
Sinekler kaynaşıyor sokaklarda ve meydanlarda
Kale duvarlarına beyin parçaları saçılmış
Sular kızıla dönmüş, boyanmış gibi
İçildiği zaman kanın tuzlu tadı geliyor ağıza
Kalkanlarlaydı savunmamız
Ama kalkanlar saklayamaz perişanlığımızı
Neler yedik Kerpiç parçaları
Kertenkeleler ve fareler
Toza dönmüş toprak, hatta hatta kurtçuklar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir