Sabahattin Ali kitaplarından Çakıcı’nın İlk Kurşunu kitap alıntıları sizlerle…
Çakıcı’nın İlk Kurşunu Kitap Alıntıları
Kadın bir erkeğe varmaz, kadın bir erkeğe verilmez ve bir erkek bir kızı almaz, (almak, vermek) bu tabirler kadını kıymetten düşüren, ona ahkâr (en hakir) mahiyeti veren şeylerdir ve her şeyden evvel bu zihniyeti kadınlarımız kafalarından çıkarmalıdır.
Bana yabancı bir gövde üstünde
Her şeye yabancı bir baş olmuşum.
Her şeye yabancı bir baş olmuşum.
Kadın bir erkeğe varmaz, kadın bir erkeğe verilmez ve bir erkek bir kızı almaz bu tabirler kadını kıymetten düşüren ona ahkar mahiyeti veren şeylerdir ve her şeyden evvel bu zihniyeti kadınlarımızın kafalarından çıkarmalıdır.
Fakat dünya insan olmayan insanlarla doludur.
Çünkü dünya alay etmekten başka bir şeye yaramaz.
Sarhoşluk insanları çirkinleştirir, halbuki bu kız sarhoşluğu güzelleştirmişti.
Ben onun bir dakikalık teessürünü görmemek için gözlerimin kör olmasına dua ederdim.
Kadın bir erkeğe varmaz, kadın bir erkeğe verilmez ve bir erkek bir kızı almaz, bu tabirler kadını kıymetten düşüren, ona ahkâr (en hakir) mahiyeti veren şeylerdir ve her şeyden evvel bu zihniyeti kadınlarımız kafalarından çıkarmalıdır; bilmelidirler ki iki cins birbiriyle hayatlarını birleştirirken yuvaya getirdikleri aynı kıymette şeylerdir ve koca mal sahibi değil, ortak, hayat ortağı demektir.
Ulen, diyordu. Bu nasıl hürriyet! Hâlâ kavuklu padişah yerinde oturuyor!
Birbiri arkasına iktidara gelip, her biri kendinden evvelkinin işlerini tersine çeviren ve tek prensipi prensipsizlik olan hükümetler, milletin ekmeğini, yağını, kömürünü bile temin edemeyecek kadar beceriksizlikte başarı gösterdiler.
Birçok şeylere düşmansınız! Birçok şeylerin aleyhindesiniz.
Bize yeni bir hayat getirecek yeni bir nesil, yeni bir hamle, yeni bir dünya görüşü gerek
Kelimeler insanların anlaşmasını sağlayan vasıtalar olduğuna göre, eğer bu kelimelerin anlamları üzerinde anlaşma olmazsa kimsenin kimseyi anlayamayacağı meydandadır.
Sanki her şey yolundaymış gibi hiçbir çare aramadan duruyoruz; halbuki çare aramak yalnız bu işle alakadar olanların değil, hepimizin vazifesidir.
Bilemedim düşmanımı dostumu
Hapishanelere serdim postumu
Anlamadım yârim bana küstü mü ?
Hapishanelere serdim postumu
Anlamadım yârim bana küstü mü ?
Fakat dünya insan olmayan insanlarla doludur…
Şair değildi. Fakat hayatın kendisine reva gördüğü zulüm ve gadirler altında inceldikçe incelen hassas ruhundan kopan ve taşan kelimeler en kuvvetli bir şairin kaleminden çıkmış kadar ahenktar oluyorlar, kendisini dinleyenleri onunla beraber dertler ve kederler içinde bırakıyorlardı.
Dünya insan olmayan insanlarla doludur.
Fakat dünya insan olmayan insanlarla doludur.
O bende hayatımın sonuna kadar bitirmeye imkân olmayan muazzam bir kitap tesiri yaptı.
Kafalarımızı birleştirelim, bu şekilde kainatla daha güzel alay edeceğiz.
Hayatta fikirler çok büyük, kafalar çok küçük
Senin yokluğunun ne müthiş olduğunu seni kaybedince anladım.
Kadın bir erkeğe varmaz, kadın bir erkeğe verilmez ve bir erkek bir kızı almaz, bu tabirler kadını kıymetten düşüren, ona en hakir mahiyeti veren şeylerdir ve her şeyden evvel bu zihniyeti kadınlarımız kafalarından çıkarmalıdır.
Çok güzel, insan sevmekte de , nefret etmekte de hürdür. Bazı şeyleri sevmemekten sizi kimse menedemez. Bu hislerinizi açığa vurmak, hatta nümayişler tertip edip avaz avaz Kahrolsun diye haykırmak, en dokunulmaz haklarınız arasındadır.
Yalnız merak ettiğimiz bir cihet var. Evet, birçok şeyler kahrolsun, mahvolsun, yere batsın Fakat ne yaşasın? Birçok şeylerin aleyhindesiniz. Gazete yırtıyor, kitap yakıyor, profesör ve rektör dövüyorsunuz. Fakat sevdiğiniz nedir? Neyin uğrunda, neyin aleyhinde bağırıyor, heyecanlanıyorsunuz? Bunu daha hiçbirinizin ağzından duyamadık. Evet, ikide bir Yaşasın Türk milleti diye bağırdığınız oluyor, ama bu Türk milletinin yaşaması için bir şey yaptığınızı, birazcık gayret sarfettiğinizi göremedik.
Yalnız merak ettiğimiz bir cihet var. Evet, birçok şeyler kahrolsun, mahvolsun, yere batsın Fakat ne yaşasın? Birçok şeylerin aleyhindesiniz. Gazete yırtıyor, kitap yakıyor, profesör ve rektör dövüyorsunuz. Fakat sevdiğiniz nedir? Neyin uğrunda, neyin aleyhinde bağırıyor, heyecanlanıyorsunuz? Bunu daha hiçbirinizin ağzından duyamadık. Evet, ikide bir Yaşasın Türk milleti diye bağırdığınız oluyor, ama bu Türk milletinin yaşaması için bir şey yaptığınızı, birazcık gayret sarfettiğinizi göremedik.
Ve yine bu millet biliyor ki , asıl tehlike, bu memleketin istiklalini de , hürriyetini de , varlığını da tehdit eden bir tek ve hakiki tehlike, bugünkü ehliyetsiz iktidarın devamıdır.
Kadın bir erkeğe varmaz, kadın bir erkeğe verilmez ve bir erkek bir kızı almaz, (almak, vermek) bu tabirler kadını kıymetten düşüren, ona ahkâr ( en hakir) mahiyeti veren şeylerdir ve her şeyden evvel bu zihniyeti kadınlarımız kafalarından çıkarmalıdır
Çünkü dünya Alay etmekten başka bir işe yaramaz.
Memleketimizin kadın ve erkeklerini, biri diğerini sürükleyen ve taşıyan değil,el ele ve aynı tempoda yürüyen iki mahluk olarak göreceğimiz günün uzak olmamasını dilerim.
Bir çok şeylere düşmansınız!
.bir his ki bunu anlamak imkan dahilinde değildir
Fakat dünya insan olmayan insanlarla doludur
Fakat dünya insan olmayan insanlarla doludur
Hulâsa:
Ben onun uzak bir işaretiyle derhal hayatımı veririm.
Acaba o
Bana elini verecek mi?
Hayır
Ben onun uzak bir işaretiyle derhal hayatımı veririm.
Acaba o
Bana elini verecek mi?
Hayır
Ben onun bir dakikalık teessürünü görmemek için gözlerimin kör olmasına dua ederim. Fakat dünya insan olmayan insanlarla doludur ve onun korkmakta belki de hakkı vardı.
Bütün zahiri sükunetime rağmen kafamın içi bir harp, bir ihtilal sahnesi gibiydi. Ve ben kendime sahip ve hâkim olabilmek için bütün irademi kullanıyordum.
Yine tekrar ediyorum: Kafalarımızı birleştirelim, bu şekilde kâinatla daha güzel alay edeceğiz
Çünkü dünya alay etmekten başka bir şeye yaramaz
Çünkü dünya alay etmekten başka bir şeye yaramaz
bir kişiye bağlanmak ancak aptalların işidir
Ben senden vücutlarımızın değil kafalarımızın birleşmesini istiyorum
Kadın bir erkeğe varmaz, kadın bir erkeğe verilmez ve bir erkek bir kızı almaz, (almak, vermek) bu tabirler kadını kıymetten düşüren, ona ahkår (en hakir) mahiyeti veren şeylerdir ve her şeyden evvel bu zihniyeti kadınlarımız kafalarından çıkarmalıdır; bilmelidirler ki iki cins birbiriyle hayatlarını birleştirirken yuvaya getirdikleri aynı kıymette şeylerdir ve koca mal sahibi değil, ortak, hayat ortağı demektir. Bu hukuk müsavatı kadınlarımızın şuurunda yer ettikten sonra onların kuvvetli ve hakiki bir insan olmak için dimağî ve fikrî sahada da yükselmek isteyecekleri tabiîdir. Memleketimizin kadın ve erkeklerini, biri diğerini sürükleyen ve taşıyan değil, el ele ve aynı tempoda yürüyen iki mahluk olarak göreceğimiz günün uzak olmamasını dilerim.
Fakat dünya insan olmayan insanlarla doludur.
Fakat dünya insan olmayan insanlarla doludur.
Hiç bir içtimai mesele tek başına var olamaz, hepsi birbirine zincirleme bağlıdır.
Acaba çok çocuk yetiştirmek lazım! diye, kaloriferli odalarında kristal yazı masalarının başında laf ile dünyaya nizamet verenler, bu çok çocuk ların halini bir gördüler mi?
Fakat dünya insan olmayan insanlarla doludur
Ve ben ki her insanı küçük bir hikaye gibi okuyup geçmeyi büyük adamlığın şanından addetmek isterim, bu kız bende hayatımın sonuna kadar bitirmeye imkan olmayan muazzam bir kitap tesiri yaptı.
Ve ben o hale geldim ki, bütün kitaplarımı bu anlaşılmaz ve sihirli kitaptan bir satır okumak için feda edebilirdim.
Ve ben o hale geldim ki, bütün kitaplarımı bu anlaşılmaz ve sihirli kitaptan bir satır okumak için feda edebilirdim.
Ben hayatta herkese karşı lakayidımdır.Bu bende sevmek hissinin mefkudiyetinden değil çok fazla oluşundandır.Ben sevdiklerimi köpek gibi severim yavrum.Zelilâne severim. Muhabbetimi kendilerine verdiğim kimseler onu yüzüme firlatsalar bile severim Bunun için, bu derekeye düşmemek için kalbimi muayyen dereceye kadar herkese açmış,fakat içeri girmek isteyenlere kapılarını kapatmışımdır. Ama bazan çok kuvvetli veya çok kurnaz kimseler ya zorla, yahut da ben farkında olmadan oraya girmiş,yerleşmiş bulunuyorlar.Onları çıkarmak benim gibi bir zayıfın yapamayacağı şeydir.Bu şekilde sevdiklerim hayatta üç dört kişiden ibarettir. Hazin bir itiraf ama içlerinde hiçbirinden de vefa görmedim.
Fakat dünya insan olmayan insanlarla doludur.
Bir tane akıllısı çıkmadı içlerinden:
“Tırtılları düşürdük” diye sevinçlerinden
Çiçeklerin üstünde öyle tepindiler ki!
“Tırtılları düşürdük” diye sevinçlerinden
Çiçeklerin üstünde öyle tepindiler ki!
Ben hayatta herkese karşı lakaydımdır… Bu bende sevmek hissinin mefkudiyetinden değil çok fazla oluşundandır. Ben sevdiklerimi köpek gibi severim yavrum… Zelilâne severim… Muhabbetimi kendilerine verdiğim kimseler onu yüzüme fırlatsalar bile severim…
Bunun için, bu derekeye düşmemek için kalbimi bir dereceye kadar herkese açmış, fakat içeri girmek isteyenlere kapılarını kapatmışımdır…
Bunun için, bu derekeye düşmemek için kalbimi bir dereceye kadar herkese açmış, fakat içeri girmek isteyenlere kapılarını kapatmışımdır…
Niçin insanlar kalben daha ziyade inceleşemezlerdi?
Ben sevdiklerimi köpek gibi severim yavrum Zelilâne severim
“Pistonlardan biri kırılmış, gidemeyiz.”
Fakat dünya insan olmayan insanlarla doludur
Fakat ben o akşam bir kadeh içmiş olsaydım!.. Fazla değil bir tek kadeh
O zaman onu öpmekten kendimi men edemezdim. Ve bunu o kadar içten gelen mukavemet edilemez bir ihtiyaçla, o kadar zarurî bir şey olarak yapacaktım ki, kendisi bile belki hayret edecek, fakat buna mâni olmaya kalkışmayacaktı: Kadınlar böyle zamanlarda insanları o kadar iyi anlarlar ki!.. Mamafih o zaman her şey çığırından çıkmış bulunacaktı, çünkü bütün zahirî sükûnetime rağmen kafamın içi bir harp, bir ihtilal sahnesi gibiydi. Ve ben kendime sahip ve hâkim olabilmek için bütün irademi kullanıyordum.
O zaman onu öpmekten kendimi men edemezdim. Ve bunu o kadar içten gelen mukavemet edilemez bir ihtiyaçla, o kadar zarurî bir şey olarak yapacaktım ki, kendisi bile belki hayret edecek, fakat buna mâni olmaya kalkışmayacaktı: Kadınlar böyle zamanlarda insanları o kadar iyi anlarlar ki!.. Mamafih o zaman her şey çığırından çıkmış bulunacaktı, çünkü bütün zahirî sükûnetime rağmen kafamın içi bir harp, bir ihtilal sahnesi gibiydi. Ve ben kendime sahip ve hâkim olabilmek için bütün irademi kullanıyordum.
Fakat dünya insan olmayan insanlarla doludur
Kadın bir erkeğe varmaz, kadın bir erkeğe verilmez ve bir erkek bir kızı almaz,(almak, vermek) bu tabirler kadını kıymetten düşüren, ona ahkâr (en hakir) mahiyeti veren şeylerdir ve her şeyden evvel bu zihniyeti kadınlarımız kafalarından çıkarmalıdır; bilmelidirler ki iki cins birbirleriyle hayatlarını birleştirirken yuvaya getirdikleri aynı kıymette şeylerdir ve koca mal sahibi değil, ortak, hayat ortağı demektir. Bu hukuk müsavatı kadınlarımızın şuurunda yer ettikten sonra onların kuvvetli ve hakiki bir insan olma için dimağî ve fikrî sahada da yükselmek isteyecekleri tabiîdir. Memleketimizin kadın ve erkeklerin, biri diğerini sürükleyen ve taşıyan değil, el ele ve aynı tempoda yürüyen iki mahluk olarak göreceğimiz günün uzak olmamasının dilerim. Bu kadar efendim. Sabahattin Ali, 17.10.1932, Konya
Kadınlar Üzerine Bir Konferans
Kadınlar Üzerine Bir Konferans
Hiç kimse hiç kimseyi yükseltmez, herkes kendi kendisini yükseltmek mecburiyetindedir.
Fakat dünya insan olmayan insanlarla doludur
Ben senden vücutlarımızın değil kafalarımızın birleşmesini istiyorum
Ve yine bu millet pek iyi biliyor ki, asıl tehlike, bu memleketin istiklâlini de, hürriyetini de, varlığını da tehdit eden bir tek ve hakiki tehlike, bugünkü ehliyetsiz iktidarın devamıdır.