İçeriğe geç

Çağın Suçu Kitap Alıntıları – Uğur Mumcu

Uğur Mumcu kitaplarından Çağın Suçu kitap alıntıları sizlerle…

Çağın Suçu Kitap Alıntıları

&“&”

Camiye, kışlaya, okula siyaset sokmayalım" diyenler, işlerine geldiği zaman cephe çadırlarını karakol bahçelerine kurmaktan hiç çekinmemektedirler.
Devlet yönetmek, "hırsız-polis" oyununa benzemez. Tarihe bakınız; devletin polisini bazı siyasal partilerin amaçları için kullanmak isteyenler, başlarını er geç kayalara çarpmışlardır…
Bir ülkede belediyeler işçilerine ve memurlarına aylık ödeyemezken belediyelere beş kuruş vermeyen iktidar, iş ve sermaye çevrelerine milyarlık krediler açarsa,
– Bu devlet kimin devletidir… diye sorulmaz mı acaba?..
Belediye hizmetleri yurttaşların günlük yaşamlarıyla ilgilidir. Sofradaki ekmek bozuksa, bunun sorumlusu belediyedir. Su akmıyorsa, havagazı yanmıyorsa, elektrik kesiliyorsa, bunların sorumlusu yine belediyedir. Belediye bu hizmetlerini nasıl görecektir?., Belediyenin gelir kaynakları ve hükümet yardımı olmazsa, belde hizmetlerinin yerine getirilmesi olanaksızdır.
Belediye Gelirler Yasası çıkarılmamıştır. Bu nedenle belediyeler gelir kaynaklarını artıramamaktadırlar. Bunun dışında örneğin havagazı ücretlerinde bir yükseltme yapılsa,
Bakın CHP’Iİ belediyeler nasıl zam yaptı, gibi saldırılarla karşılaşılmaktadır. Büyük kentlerin belediye başkanları tam bir çaresizlik içindedirler.
Özgürlükten, barıştan ve emekten yana olanlar cezalandırılmış, sermayeden yana olanlar ise ödüllendirilmiştir.
Atatürk’ün hangi ilkesini bir bayrak yarışı gibi genç kuşaklara sapasağlam verebildiler? Ülkemizin bağımsızlığını mı korudular? Kırk bin karanlık köyü ışıklarla mı donattılar? inançları uğruna yiğitçe mi dövüştüler? Yenilmezliğin, ulusallığın simgesi mi oldular? Atatürk milliyetçiliğinin hangi mirasına sahip çıktılar?
Ülkeyi yönetmiş ve yönetmekte olan ve nizamı âlem" adına bir kuşağı ezmek isteyenlere soruyoruz:
– Sizler, Atatürk’ün mirasını harcamış bir kuşağın sorumluları ve suçluları değil misiniz? Ne ektiniz ki, ne biçmek istiyorsunuz?..
Söylenmesin, susulsun. Düşünülmesin, korkulsun….
Yolsuzluk dosyaları nerede?..
Fakat her nedense, bu Adalet Partili devlet büyükleri, bazı demeçlerini hiç hatırlamazlar.
….
Memleketimizde, düşünce özgürlüğü olduğu kadar, unutma özgürlüğü de bulunduğundan, bu gibi unutkanlıklar fazla eleştirilmemektedir.
Çilekeş Türk halkı, bundan önce toprak ağasından başbakanlar gördü, yılmadı. Özgürlüklerin tepesine balyoz gibi inmeye özenen hukuk profesörleri tanıdı, yılmadı. Şimdi, siyasal geçmişi belli bir parti liderinden mi korkacak?
Bu da gelir, bu da geçer…
Aslanın sırtında hükmetmeye özenenler de bir gün bu aslana yem olurlar…
Bir geçiş dönemi yaşıyor Türkiye. Ya bu adaletsiz düzeni oluşturan sınıf ve tabakaların sözcüleri olan sağcı partiler ülkeyi yönetecek; ya da emekçi sınıfların haklarını savunan ilerici partiler iktidara gelecektir. Bu ikinci olasılık da gün geçtikçe artıyor.
Özgürlükten, barıştan ve emekten yana olanlar cezalandırılmış, sermayeden yana olanlar ise ödüllendirilmiştir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir